Boraltan Köprüsünde de ay balam, vurdular meni

yüce_türk

Banned
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
972
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ATALARIMIN.................İZİNDEN
Boraltan Köprüsünde de ay balam, vurdular meni

(ben türküm diyen herkes sonuna kadar okusun arkadaşlar ..ağlayacaksınız )

Bizi siz öldürün, vermeyin Rus’a
Yakışmaz Türklüğe, sığmaz namusa.
Vahşete göz yumup silkmeyin omuz
Bizi siz öldürün, varsa suçumuz.
Men ne diyem o vefasız dağlara
Öz gardaşı dönek olan ağlara.
Azerbaycanlı şair Elmas Yıldırım, bir zamanlar Boraltan Köprüsü’nde yaşanan dramı, “Dönek Kardaş” isimli şiirinde işte böyle resmediyordu.
Peki, bugün bırakın sokaktaki vatandaşı, ‘Türk milliyetçisi/ülkücü’ diye geçinenlere, “Boraltan Köprüsü’nde ne oldu, bu köprünün yeri nerededir?” diye sorsanız, doğru cevap verebilecek kaç kişi bulabilirsiniz acaba?
Oysa, Boraltan Köprüsü’nde yaşanan trajedi, 1978 yılında ülkücüler tarafından filme
çekildi.
Başrolünü Cüneyt Arkın ve Oya Aydoğan’ın oynadığı “Güneş ne zaman doğacak” isimli filmin gösterime girdiği bütün sinema salonları, Türk düşmanları tarafından bombalandı.
Esat Kabaklı’nın bir bestesine de konu olan Boraltan Köprüsü’nün utanç dolu hikayesi şöyle:

* * *

İkinci Dünya Savaşı esnasında ‘Sovyet esaretine’ dayanamayan bir grup Türk, hürriyete kanat çırparak, sınırdaki bir Türk karakoluna sığınır.
Sovyetler Birliği, sığınmacıların ‘kendi vatandaşı’ olduğunu ileri sürerek, iade edilmelerini
ister.
Karakolda gergin bir bekleyiş başlar.
Misafirler, ya ‘öz yurtlarına’ kabul edilecekler, yada Boraltan Köprüsü’nün öbür ucunda bekleyen ‘Rus müfrezesine’ teslim edileceklerdir.
Ancak, Türk toprağını öpmeyip adeta yalayan, Türk bayrağını göz yaşları ile sulayan sığınmacılar, öz vatanlarının kendilerine sahip çıkacağından oldukça emindir.
Ne yazık ki Ankara’dan gelen emir korkunçtur:
- “Şahısları derhal ülkelerine iade edin.”
Köprünün diğer tarafında kanlı dişlerini sırıtıp göstererek bekleyen Rusları iyi tanıyan sığınmacılar, Türk askerlerine yalvarıp yakarırlar:
- “Ne olur bizleri siz öldürün onlara teslim etmeyin. Hiç değilse kendi toprağımızda, kendi bayrağımızın altında ölelim.”
Fakat askerler emri uygulamak zorundadırlar.

* * *

Boraltan Köprüsü’ne getirilen sığınmacılar, Türk askerleri tarafından beşerli, onarlı gruplar halinde karşı tarafa geçmeye zorlanır.
Karşıda bekleyen Rus müfrezesi, köprüyü ilk geçen grubu, hemen oracıkta, Türk askerlerinin gözleri önünde kurşun yağmuruna tutarlar.
Olup bitenler karşısında şaşkına dönen karakol komutanı, teslimat işini derhal durdurarak, olup bitenleri Ankara’ya rapor eder:
- “Karşıya geçenleri kurşuna diziyorlar.”
Ankara’dan gelen cevap şöyledir:
- “Kesin emir var. Görevinizi yapın, yoksa vatan hainliği ile yargılanacaksınız.”
Çaresizlik içinde son bir kez daha askerlerin yüzüne bakan sığınmacılar, sonunda değerli eşyalarını ve giysilerini bırakarak, Boraltan Köprüsü’nden ölüme yürümeye başlarlar.
Gözyaşlarına boğulan askerler, olanları görmemek için köprüye sırtlarını dönmüşlerdir.
Sığınmacıların ölüme yürürken haykırdıkları o sözler, yürek parçalayacak niteliktedir:
- “Varsın ölen biz olalım, yaşasın Türkiye.”

* * *


Boraltan Köprüsü dramı, bir döneme damga vuran ‘utanç zincirinin’ sadece bir halkasıdır.
Sovyet zulmünden kaçıp, kurtarıcı olarak zannettikleri Almanlar’a sığınan Kırım, Kazak, Özbek, Kırgız, Azerbaycan ve Ahıska kökenli onbinlerce Türk, savaşın bitiminden sonra, aynı şekilde kaçak yollarla geldikleri Türkiye’den Sovyetler Birliği’ne iade edildiler.
Hepsinin akıbeti, ya ‘gulaglarda’ ölünceye kadar çalıştırılmak, yada bir ‘idam mangasının’ karşısında son nefesini vermek oldu.
Aradan yıllar geçti.
Artık ülkenin kaderi iki dudağı arasında olan ‘Milli Şef’ yok, işbaşında sözde ‘Türk milletinin’ oylarına seçilmiş olan bir iktidar var.
Peki değişen nedir?
Dün, kendilerine güvenen Türklerini gözlerinin yaşına bakmadan ölüme gönderenler, bugün buldukları ilk fırsatta kendilerine bel bağlayan Türkleri sırtlarından hançerliyorlar.
Türkiye, Türkler tarafından idare edilinceye kadar, bu utanç aynen devam edecek.

* * *


‘Söylemin’ bittiği noktada, artık ‘eylem’ başlar.
Hem ‘Türkiye’ye sokulmayan’ Azerbaycanlı kardeşlerimize destek vermek, hem de ‘Ermenistan sınır kapısının’ açılışını protesto etmek için Yeniçağ ailesi olarak, dün Kars’ın Akyaka ilçesindeki Doğu Sınır Kapısı’ndaydık.
Ne mutlu yürekleri ‘Türklük’ için çarpanlara.


kaynak


bu olay ismet inönü zamanında yaşanmıştır ...

SENİ AFFETMEYECEĞİZ İNÖNÜ...

Karakol komutanı genç subayın gördüklerine dayanamayıp evine izine geldiğinde intihar ettiği de hala anlatılmaktadır.

Olayın vahametini bir şiirinde anlatan Azerbaycanlı şair Elmas Yıldırımın şiiri o günlerde meşru olmayan yollardan elimize ulaştırılmıştır. Elmas Yıldırımın şiiri çok uzun. Fakat ana tema aşağıdaki dörtlük’te verilmiştir.

“Bir bayrakta uldızımız ayımız.
Nerden doğru bu imansız gayrılık.
Ben ne diyen bu vefasız dağlara,
Öz gardaşı dönek olan ağlara...

Boraltan bir köprü,
Aşar geçer arası
Yunsalar da suyuyla,
Çıkmaz yüzün karası

Düşman bekler karşıda,
Önüne kattı beni
Can alınan çarşıda,
Kardeşim sattı beni

Dönüp seslendim geri,
Paşasına, erine
Beni siz vursaydınız
Şu Moskof'un yerine"

Söz:Elmas Yıldırım
Müzik: Esat Kabaklı
 
bu olayı inönüye yıkmaya çalışanların amacı bellidir

+askerlik yapmış olan iyi bilir emirler siyasilerden değil komutanlardan gelir yakın temasın yaşandığı noktalarda askerin insiyatif kullanma hakkı vardır.

emir komutaki şahıs eğer ümmetçi kafadaysa insiyatif kullanması mucize gibidir.

iftiraların hedefi inönü olduğu açıktır hiç bir şekilde inönünün suçlu olduğunu kanıtlayamazlar ancak böylesi dramatik hikayelerle geçliğin zihnini bulandırırlar.
 
bu olayı inönüye yıkmaya çalışanların amacı bellidir

+askerlik yapmış olan iyi bilir emirler siyasilerden değil komutanlardan gelir yakın temasın yaşandığı noktalarda askerin insiyatif kullanma hakkı vardır.

emir komutaki şahıs eğer ümmetçi kafadaysa insiyatif kullanması mucize gibidir.

iftiraların hedefi inönü olduğu açıktır hiç bir şekilde inönünün suçlu olduğunu kanıtlayamazlar ancak böylesi dramatik hikayelerle geçliğin zihnini bulandırırlar.


dış ülkeyle olan bir sorunsa dış işleri bakanlığı veya durumun önemine göre basbakan cumhurbaskanına bildirilir ..cok önemli bir olaysa ki bu boraltan olayı önemli bir olaydır orduların komutanı sayılan cumhurbaskanı yani ismet inönüdür sorumlusu ..

milli şef ismet inönü döneminde olan birşeyin sorumlusu baska kim olabilir kardeş ?

sen askerde bir durumla karsılastınmı üstüne bildirirsin üst üst üst öyle gider önemine göre en tepeye
:goz:


neden ismet inönüyü savunuyorsun bana açıklayabilirmisin ?

yani ismet inönün savunduğun özellikleri ve iyilikleri nelerdir ?
 
dış ülkeyle olan bir sorunsa dış işleri bakanlığı veya durumun önemine göre basbakan cumhurbaskanına bildirilir ..cok önemli bir olaysa ki bu boraltan olayı önemli bir olaydır orduların komutanı sayılan cumhurbaskanı yani ismet inönüdür sorumlusu ..

milli şef ismet inönü döneminde olan birşeyin sorumlusu baska kim olabilir kardeş ?

sen askerde bir durumla karsılastınmı üstüne bildirirsin üst üst üst öyle gider önemine göre en tepeye
:goz:


neden ismet inönüyü savunuyorsun bana açıklayabilirmisin ?

yani ismet inönün savunduğun özellikleri ve iyilikleri nelerdir ?




tarih ve 1.ci dereceden sorumlu olanları belgeleyebilirmisin .

inönünün iade emri verdiğini belgeleyebilirmisin?inönünün 1.ci dereceden suçlu olduğunu ispatlayabilirmisin yoksa böylesi saptırmalaramı inanalım?

inönüyü savunma nedenim dincilerin devamlı saldırıyor olmasıdır öyleki takkıye yapıp türkçülük/milliyetçilik adı altında bile saldırıyorlar.
 
T.Bag ;

bende belge falan yok ..ben şuanda google yazdığımda 1944 te olayın gerçekleştiğinden bahsediliyor ..o dönemde ülkenin cumhurbaskanı ismet inönü basbakanıda sükrü saraçoğlu ...

dış ülke yani rusya ile olan sorunları genelkurmay baskanı konusmaz ..genelkurmay baskanı basbakana yada ordular komutanı olan cumhurbaskanına gider olay ..

bende herhangi bir belge yok ama bu demek değildirki ismet inönü masumdur ..sende varsa emri dönemin genelkurmay baskanı verdi ismet inönünün bununla alakası yok diyebilecek bir belgen varsa sen koy ..belge koyamıyorsan internetten benim gibi link ver ..

seninde ismet inönü masumdur türünden verebilecek bir haberin varsa eklede okuyalım ..

neden ısrarla ismet inönüyü savunmaya calısıyorsun ..bir fabrikanın müdürü olsan fabrikada bisey oldumu fabrika sahibi seni bulur vardiye amirini bulmaz .benim elimde belge yok ama bende dönemin müdürüne kesiyorum faturayı ve haklıyım da ..



Kısaca anlatmak gerekirse olay şöyledir :

İkinci Dünya Savaşı sırasında Rus ordusunda savaşmaya zorlanan soydaşlarımız Almanlara esir düşmüştür. Yıllarca esir kamplarında kötü muamelelere maruz kalıp, bazıları tükenmiştir.Savaşın Alman mağlubiyeti ile sonlanmasıyla beraber bu soydaşlarımız bu sefer ABD'nin eline geçmiştir.Bu olay üzerine Komünist Rusya soydaşlarımızın "Sovyet Vatandaşı" olduğunu ileri sürerek onların kendilerine teslimini istemiştir. Soydaşlarımızın rusyaya teslim edilmemek istediklerini söylemelerine rağmen ABD onları Moskof'a teslim etmiştir. Teslim sırasında bir kaç bin soydaşımız Türkiye'ye kaçmayı başarmıştır. Başarısız olanlar ise Moskof tarafından canice katledilmiştir.
Bir süre sonra Komünist Rusya Türkiye'ye kaçan Türklerin teslimini istemiştir. Milyonlarca Türk'ün katili Komünist Rusya ile dostluk ilişkileri kuran kürt cumhurbaşkanı ismet İnönü ise bu alçakca teklifi kabul etmiştir.
Teslim öncesinde Azerbaycanlı Türkler kendilerinin Moskof'a teslim edilmemesini, öldürülmeleri gerekiyorsa Türkiye'de Türk kardeşleri tarafından öldürülmelerini istiyorlardı.
Şanlı Türk askerleri onları anlamalarına rağmen merkezden gelen kahpece emri uygulamak zorundaydı.
İlk olarak sınırdan bir kaç Azerbaycanlı gönderilmişti. Bunların sınırı geçtiği anda katledilmesi Türk askerini duygulandırdı. Teslim işi durduruldu.
Telsizle Ankara'ya bağlanıldı.Askerler teslimi apmayacaklarını söyledi. Ankara'dan gelen cevap şöyleydi:
" Cumhurbaşkanı'nın kesin emri var. Teslim edilecekler ! "
Ayrıca askerler teslim işinin olmaması durumunda görevinden alınmak ve vatan hainliğiyle suçlanmakla tehdit edildiler.
Azerbaycanlı Türkler ve askerlerimiz uzun süre birbirlerine baktılar. Yüzlerinde aynı çaresizlik vardı.
Kalpleri aynı duyguları paylaşıyordu. Askerler gözyaşları eşliğinde soydaşlarını teslim etti.
Azerbaycanlılar Türkiye topraklarına değerli saydığı eşyalrını ve giysilerini bıraktı.
Azerbaycanlı soydaşlarımız Boraltan Köprüsü üzerinden ölüme yürüyordu. Askerlerimiz gözyaşlarına boğulmuştu. Sınıra bakamıyorlardı. Sırtlarını dönmüşlerdi soydaşlarının katlini görmemek için.
O gün Azerbaycanlı soydaşlarımız teker teker katledilmişlerdi. Dağlardan aralıksız yankılanan silah sesleri askerletrimizin kulaklarını ve yüreğini parçalıyordu. Askerlerin ömrü boyunca beyninde yankılanacak bir ses daha vardı. Azerbaycanlıların ölüme yürürken söylediği o sözler :
" Biz ölüme gidiyoruz, yaşasın Türkiye ! "






BORALTAN KÖPRÜSÜ


İzmir’de üniversitede okurken, bir dergide rastladığım satırlardan çok etkilenmiştim. Orta Asya Türklüğü başta olmak üzere insanlığın kanını dökerek tutunmaya çalışan Komünist sisteme direnen 146 Azerbaycan vatandaşı ile ilgiliydi o satırlar. Yıllarca hafızama nakşolunduktan sonra, geçtiğimiz yıl roman halini aldı düşünceler. Onların ölümü niçin göze aldığı kadar, gelecek nesillerin de olup biteni bilmesi önemli idi.

1944 yılında, Türk kanının oluk gibi aktığı ve “Türk”üm demenin “Komünist rejime” hakaret kabul edildiği günlerde yaşanıyor bahsedeceğim olay. “Millet ve devletlerin” ortadan kalkıp, “tek devlet” oluşacağı, “halkların kardeşliğinin gerçekleşeceği” ve “din insanlığı uyuşturan afyondur” söyleminden yola çıkılarak, Orta Asya Türk devletlerinin tamamı Rusya tarafından işgal edildi. İnsan yaratılışına aykırı olan bu sistemi kabul etmek istemeyen, milyonlarca Türk ya vatanlarından sürüldü ya katledildi. Yaşanılan soykırımdı.

İşçi cenneti vaat edilerek çıkılan yol kısa sürede cehenneme dönüştü. İnsanlık aleminin en büyük katliamları insanlık adına bu sistemde işlendi.

Türk Milletinin genlerinde olan özellik, esareti kabul etmemesidir. Komünist sistemin baskısını reddeden 146 Azerbaycan vatandaşı aydın, 1944 yılında sınır kapımız olan Iğdır’da Aras nehri üzerinde ki “Boraltan Köprüsünden “ geçerek, Türkiye’ye sığındı.



1944 Türkiye’si. “Türk’ü sevenler tabutluklarda çile doldurmakta, niçin Türk’ü sevdiklerinin hesabını vermektedir.”

146 Türk, Boraltan Köprüsünden geçerek hürriyete koşmuşlardı sevinç içinde. Türkiye onlar için kurtuluş, geride kalanlar için savaşacakları anayurttu.

Türkiye’ye giriş yapan, hemen hepsi Azerbaycan üniversitelerinde görevli bu aydınların durumu Ankara’ya anlatıldı. Ayni anda SSCB ayağa kalktı, kaçanları geri istedi. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi.

İnönü gelenleri kabul etmeyerek “ülkelerine iade edin” emrini verdi Sınır karakolu inanamayıp, emri birkaç kez teyit ettirdi. Ruslara teslim edileceğini anlayan Türkler:


Bizi siz öldürün vermeyin Rus’a
Yakışmaz Türklüğe, sığmaz namusa
Vahşete göz yumup silkmeyiz omuz,
Bizi siz öldürün varsa suçumuz”



Dedi. Bir avuç Türk geriye iade edileceklerini anlayınca beraberinde getirdikleri değerli eşyalarını Türkiye’de bırakarak, Boraltan Köprüsüne doğru yürümeye başlarlar.



İkisi kadın 146 aydın köprüye doğru yürürken, Enver Kadızade’nin imanlı, gür sesi ile:
“ Biz ölüme gidiyoruz! Yaşasın Türkiye” diye bağırması sanki kulaklarımda çınlıyor bugün hala.

1944 yılının ikinci lekesi idi onlara reva görülen.

Türk askerlerinin gözyaşları içinde, Rus müfrezesine teslim ediliyor soydaşlarımız. Türklerin elleri arkalarından bağlandıktan sonra, hemen oracıkta sınır karakolunda görevli askerlerimizin gözleri önünde kurşuna diziliyor.

Azerbaycanlı şair Elmas Yıldırım, şöyle anlatıyor satırlarında bu vahşet ve Türkiye’de ki duyarsız devlet adamlarının halini:



“Bir bayrakta uldızımız ayımız.
Nerden doğru bu imansız gayrılık.
Ben ne diyen bu vefasız dağlara,
Öz gardaşı dönek olan ağlara...”

Bugün Türk Milletinin yine ateşle imtihanı vardır. Amerikan emperyalizminin yeryüzünü işgal planına karşı direnmez isek topyekun “Boraltan Köprüsüne” doğru sürükleneceğiz. Şu an gerek Türkiye’de ve gerekse Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine yaşananların tercümesi budur.

Bu manada bizi kurtaracak olan tek düşünce, İsmail Gaspıralı’nın ifade ettiği:
“Dilde, fikirde, işte birlik” düsturudur. Bir araya gelerek tasada ve kıvançta birleşecek Türkler ile insanlık alemi de huzur bulacaktır. Türklere Batı emperyalizmin figüranı olma rolünü biçenlere, bunun mümkün olmayacağını göstereceğiz.

Bunun için Türkiye Cumhuriyeti devletinin tekrar bağımsız olmaya ihtiyacı vardır. Türk’ün tekrar kendini tanıması ile tüm zincirler kırılacaktır. Batının bizi bölmek için içimizde konuşlandırdığı cemaat, STK, parti gibi oluşumların gerçek yüzlerini görmek, göstermek durumundayız.

Türk Milleti olarak, Boraltan Köprüsüne doğru yürütülüyoruz.

Boraltan Köprüsüne AB uyum yasaları ve Amerikan stratejileri ile yaklaşıyoruz.

Ayni noktada bir daha vurulmamak için, titreyerek kendimize gelme vakti olduğunu görelim.

Düşman bize bizden gibi yanaşıyor. Atsız’ın “Ruh Adam “ kitabından bir alıntı ile noktalıyorum satırlarımı:

Ey vatan!
Güzel turan!
Sana feda biz varız.
Düşman oğlu meydana çık!
Kahramanlık kimde ise anlarız”


kaynak

inönüyü savunma nedenim dincilerin devamlı saldırıyor olmasıdır öyleki takkıye yapıp türkçülük/milliyetçilik adı altında bile saldırıyorlar.


rahat ol ben öyle bir insan değilim ama sende atatürkün resmini paradan kaldırmış bir kişiyi bana savunma ..yeni eklediğim yazıları iyi oku


niye savunuyorsundan baska neyini savunuyorsun ismet inönün diyede sordum .ona bir cevabın olmamış
 
Saddamdan kaçan binlerce(sözde) mülteci (özde militan) yi sınırları açarak güzel memleketime sokan özalın kemikleri sızlıyormudur acaba?

Doğu ve güneydoğuda katlettikleri insanları,olayları tersinden gösteren şerefsiz ermenilerle bir olup siyasi adımlar atan hükümetin kulakları duyup,gözleri görüyormudur?

ermenistan-Türkiye maçında ayaküstü elektrik alım anlaşması yapan Cumbabanın gönlü rahatmıdır?

Doğru ya ;

bir ara bir çok ermeni vardı sokaklarda,unutmuşum !!!!
 
Rusya ile dostluk ilişkileri kuran kürt cumhurbaşkanı ismet İnönü ise bu alçakca teklifi kabul etmiştir.

...............................

ismet inönü kürt müymüşşş??? :):):)

hitlerde yahudiydi o zaman :):)

eğer inönü doğuyu parça pincik etmeseydi ermenistan gibi komşularımızdan biride kürdistan olurdu.

hiç bir kürt inönüyü sevmez özellikle dinci kürtler şeyh sait uzantıları.

kürtler kendilerine katliam yapıldığını savunuyor ,oyuna gelmeyin dincilerin gazına gelmeyin.

Eğer bu gün Ne Mutlu Türküm Diyebiliyorsanız bunda İNÖNÜNÜN EMEĞİ BÜYÜKTÜR Bu yüzden ne dinciler nede kürtçüler inönüyü sevmez.

/////////////////////////////////////////////////////////////////////////

İnönü Savaş Meydanında Metristepe'de
Batı Cephesi Komutanı ve Genel Kurmay
Başkanı İsmet Paşa'ya
Bütün dünya tarihinde, sizin İnönü Meydan Muharebeleri'nde üzerinizeyûklendiğiniz görev kadar ağır bir görev yüklenmiş komutanlar pek azdır. Milletimizin istiklal ve varlığı, dahice idareniz altında görevlerini şerefle yapan komutave silah arkadaşlarınızın kalbine ve vatanseverliğine bûyük bir güvenle dayanıyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz. İstilâ altındaki talihsiz topraklanmızla birlikte bütün vatan, bugün en ücra koşelerine kadar zaferinizi kutluyor. Düşmanın istilâ hırsı, azminizin ve vatanseverliğinizin yalçın kayalarma başını çarparak paramparça oldu.

Adınızı tarihin şeref abidelerine yazan ve bütün millete size karşı sonsuzbir minnet ve şükran duygusu uyandıran büyük gazâ ve zaferinizi tebrik ederken,üstünde durduğunuz tepenin size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir şeref meydanı seyrettirdiği kadar, milletimiz ve kendiniz için yükseliş parıltılarıyla dolu birgeleceğin ufkuna da baktığını ve hâkim olduğunu söylemek isterim. Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal


Türk Milletinin kötü kaderini değiştiren İnönüyü Türk Milletinin Düşmanı gibi gösteren zihniyet Atatürk içinde islam düşmanı (deccal) propagandası yapmaktadır.

MİLLİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR.
 
...............................

ismet inönü kürt müymüşşş??? :):):)

hitlerde yahudiydi o zaman :):)

eğer inönü doğuyu parça pincik etmeseydi ermenistan gibi komşularımızdan biride kürdistan olurdu.

hiç bir kürt inönüyü sevmez özellikle dinci kürtler şeyh sait uzantıları.

kürtler kendilerine katliam yapıldığını savunuyor ,oyuna gelmeyin dincilerin gazına gelmeyin.

Eğer bu gün Ne Mutlu Türküm Diyebiliyorsanız bunda İNÖNÜNÜN EMEĞİ BÜYÜKTÜR Bu yüzden ne dinciler nede kürtçüler inönüyü sevmez.

/////////////////////////////////////////////////////////////////////////

İnönü Savaş Meydanında Metristepe'de
Batı Cephesi Komutanı ve Genel Kurmay
Başkanı İsmet Paşa'ya
Bütün dünya tarihinde, sizin İnönü Meydan Muharebeleri'nde üzerinizeyûklendiğiniz görev kadar ağır bir görev yüklenmiş komutanlar pek azdır. Milletimizin istiklal ve varlığı, dahice idareniz altında görevlerini şerefle yapan komutave silah arkadaşlarınızın kalbine ve vatanseverliğine bûyük bir güvenle dayanıyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz. İstilâ altındaki talihsiz topraklanmızla birlikte bütün vatan, bugün en ücra koşelerine kadar zaferinizi kutluyor. Düşmanın istilâ hırsı, azminizin ve vatanseverliğinizin yalçın kayalarma başını çarparak paramparça oldu.

Adınızı tarihin şeref abidelerine yazan ve bütün millete size karşı sonsuzbir minnet ve şükran duygusu uyandıran büyük gazâ ve zaferinizi tebrik ederken,üstünde durduğunuz tepenin size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir şeref meydanı seyrettirdiği kadar, milletimiz ve kendiniz için yükseliş parıltılarıyla dolu birgeleceğin ufkuna da baktığını ve hâkim olduğunu söylemek isterim. Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal


Türk Milletinin kötü kaderini değiştiren İnönüyü Türk Milletinin Düşmanı gibi gösteren zihniyet Atatürk içinde islam düşmanı (deccal) propagandası yapmaktadır.

MİLLİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR.


ismet inönü kürt tabi kardeş ...

diyorsun ki ne dincisi nede kürtcüsü inönüyü sevmez ..haklısın veya değilsin ..atatürkcüyüm diyen insanlarında sevmemesi yada en azından deli gibi savunmaması lazım değilmi ? neden dersen atatürkün resmini paradan kaldırmadı mı ? türkçe ezan ve bir sürü söylenti ile cumhuriyet düşmanlarına prim vermedimi ..konuda bahsi geçen boraltan köprüsündeki olayların sorumlusu o değilmidir ? rusya korkusundan natoya bizi mecbur edenler kimler ?daha sana inönü ile yüzlerce şey sayarım ancak benim demek istediğim şu :

senin söylediğin noktalarda inönünün de muhakkak bu ülkeye faydası olmuştur ..tamamen zarar bir adam zaten herkes tarafından dışlanır .mesela akp nin vatanı satarken hastanelerde bir kaç düzenleme ile halkı biraz olsun rahatlatmak gibi bisey ismet inönünün durumuda ..yaptığı iyilikleri toplasan bu ülkeye verdiği zararın 10 da 1 i etmez .buna bari itiraz etmeyin ..nedenlerini ilk paragrafta saydım ...


konu zaten boraltan katliamı..inönü bu katliamın direk emrini verenmidir bilemem ama buna göz yuman birinci sorumlu kişidir ..

verdiği zararlara bakarsak akı mokunu karşılamıyor
 
türkçe ezan atatürk sağ iken (1932) de okunmaya başlamıştır.

atatürk ile inönüyü karşı karşı getiriyorlar şahsen ben atatürkü inönüden ayırmam etle tırnak gibi bu vatan için mücadele vermişler parada inönünün resmi olmasından gocunmam.

al sana bir link incelemeni tavsiye ederim http://www.bozok.org/modules.php?name=News&file=article&sid=5475
 
türkçe ezan atatürk sağ iken (1932) de okunmaya başlamıştır.

atatürk ile inönüyü karşı karşı getiriyorlar şahsen ben atatürkü inönüden ayırmam etle tırnak gibi bu vatan için mücadele vermişler parada inönünün resmi olmasından gocunmam.

al sana bir link incelemeni tavsiye ederim http://www.bozok.org/modules.php?name=News&file=article&sid=5475

türkçe ezan ve bir sürü söylenti ile cumhuriyet düşmanlarına prim verildiği görüşümü ben yineliyorum ...türkçe ezanı kastetmedim ben sadece .ben diyorum ki bu ve benzeri değişiklikler belli odaklar tarafından din düşmanlığı olarak lanse edildi .ismet inönü zamanlarında camilerde kuran okuyamazdık askerler gelip baskın yaparlardı diyen babaannem var şuanda .he ne için geliyordular orasını bilmem ama onlar geldiğince ne imam ne öğrenciler nede kuranlar hemen toplanırdı diyor ..ben artık o günlerde ne döndü tam olarak yaşayan biri olmadığım için bilemem .ama anlatılanlara göre yapılan bazı şeyler ismet inönüyü din düşmanı gibi göstermeye yetmiş öyle olmasa bile ..ama ne hikmetse bunlar atatürk zamanında olmamış ismet inönü zamanında olmuş .burda da bir sorun var demektir ..


sadece para değil ..fransızların atatürke hediye ettiği tunçtan bozkurtu atatürk çalısma masasında ölene dek saklamış ama ismet inönü zamanında bu heykel yok edilmiş...aynı şekilde bozkurtlu pullar paralar ortadan kaldırılmış ...türklüğe layık davranmadıkları için nihat atsız ve alparslan türkeşin 3 mayıs 1944 olaylarınıda hatırlatmak isterim ...

birde ben ismet inönü kürtcüdür demiyorum aslen oda kürttür ondan bahsediyorum
 
türkçe ezan ve bir sürü söylenti ile cumhuriyet düşmanlarına prim verildiği görüşümü ben yineliyorum ...türkçe ezanı kastetmedim ben sadece .ben diyorum ki bu ve benzeri değişiklikler belli odaklar tarafından din düşmanlığı olarak lanse edildi .ismet inönü zamanlarında camilerde kuran okuyamazdık askerler gelip baskın yaparlardı diyen babaannem var şuanda .he ne için geliyordular orasını bilmem ama onlar geldiğince ne imam ne öğrenciler nede kuranlar hemen toplanırdı diyor ..ben artık o günlerde ne döndü tam olarak yaşayan biri olmadığım için bilemem .ama anlatılanlara göre yapılan bazı şeyler ismet inönüyü din düşmanı gibi göstermeye yetmiş öyle olmasa bile ..ama ne hikmetse bunlar atatürk zamanında olmamış ismet inönü zamanında olmuş .burda da bir sorun var demektir ..


sadece para değil ..fransızların atatürke hediye ettiği tunçtan bozkurtu atatürk çalısma masasında ölene dek saklamış ama ismet inönü zamanında bu heykel yok edilmiş...aynı şekilde bozkurtlu pullar paralar ortadan kaldırılmış ...türklüğe layık davranmadıkları için nihat atsız ve alparslan türkeşin 3 mayıs 1944 olaylarınıda hatırlatmak isterim ...

birde ben ismet inönü kürtcüdür demiyorum aslen oda kürttür ondan bahsediyorum


bu konuyu uzatmanın manası yok ancak nihal atsızın anladığı gibi türklüğe layık davranılsaydı eğer doğuda büyük katliamlar yapılması gerekirdi belkide bu gün pkk sorunu yaşamazdık.

din düşmanlığı konusuna gelince

dinciler her zaman iftira ederler din düşmanı peygamber düşmanı allah düşmanı kuran düşmanı iftiraları atarlar aklına gelen gelmeyen her türlü hikaye üzerine bir iftira yamarlar bu onların sapıklığından sapkınlığından başka bir şey değildir dindar görünümlü olması yanıltmasın.

sırf dinciler iftira ediyor diye doğru olandan sakınacak değiliz.

''dönen döner ben dönmezem yolumdan'' ne derse desinler ne iftira ederlerse etsinler , doğrularımı onların iftiralara göre değil gerçekler üzerine oturtmaya çalışırım.
 
imam cemaat durumu var biliyorsun

imam gaz kaçırırsa cemaat ne yapar

atsız kürtleri düşman ilan etmiştir ee atsızın kafadan bakılınca ........


atsıza kalırsa dünyada saf türk harici herkes bize düşman zaten ..ama 1944 de sadece atsız değil onlarca insan yargılandı ..bu olayların neden çıktığını eminim biliyorsundur ve milli şef döneminin yanlışlıkları üzerine çıktığınıda kabul etmen lazım ..bu linkteki konuyu okursak ismet inönünün yanlıslarını yine görebiliriz

http://www.turkocagi.org.tr/modules.php?name=Makale&file=print&pid=53
 
Geri
Üst