ChilekesH
Aerospace Engineer
Küçük bir zenci çocuk, şehrin lunaparkında bir satıcının elindeki balonları seyre dalmıştı. Her renk ve her biçimden balonalr ışıl ışıl parlıyordu.
Derken, birden bire kırmızı bir balon kazara bağlandığı yerden kurtularak havada uçtu uçtu ve nihayet seçilemeyecek kadar yükseldikten sonra gözden kayboldu.
Bu manzarayı seyretmek için öyle bir insan kalabalığı toplanmıştı ki, satıcı, bir tane daha bırakmanın iyi bir reklam olacağını düşünerek havaya parlak sarı renkte bir balon daha bıraktı. Arkasından bir tane de beyazını çözdü.
Küçük zenci, büyük bir hayranlık içerisinde ardı ardına uçan rengarenk balınları seyrettikten sonra “Baloncu Amca,” dedi. “Acaba bir de siyah renkte bir balon bıraksanız, ötekiler kadar yükselir mi?
Baloncu adam, anlayışlı bir bakışla çocuğa tebessüm ederek, sihay renkli bir balonu da boşluğa bıraktı ve “Yavrum,” dedi. “Bizi yükselten dışımızdaki renk değil, içimizdeki cevherdir.”
Derken, birden bire kırmızı bir balon kazara bağlandığı yerden kurtularak havada uçtu uçtu ve nihayet seçilemeyecek kadar yükseldikten sonra gözden kayboldu.
Bu manzarayı seyretmek için öyle bir insan kalabalığı toplanmıştı ki, satıcı, bir tane daha bırakmanın iyi bir reklam olacağını düşünerek havaya parlak sarı renkte bir balon daha bıraktı. Arkasından bir tane de beyazını çözdü.
Küçük zenci, büyük bir hayranlık içerisinde ardı ardına uçan rengarenk balınları seyrettikten sonra “Baloncu Amca,” dedi. “Acaba bir de siyah renkte bir balon bıraksanız, ötekiler kadar yükselir mi?
Baloncu adam, anlayışlı bir bakışla çocuğa tebessüm ederek, sihay renkli bir balonu da boşluğa bıraktı ve “Yavrum,” dedi. “Bizi yükselten dışımızdaki renk değil, içimizdeki cevherdir.”