ѕυѕкυη
Banned
Hiç kimsenin adına konuşmayacağım ve sormayacağım.
Kendi adıma soruyorum.
Biri bana anlatsın.
Diyarbakır'ı, Batman'ı, Hakkâri'yi, Şemdinli'yi biri bana anlatsın.
Ne istiyorlar, bizlerden ne bekliyorlar ve daha neyi eksik buluyorlar.
Ama delikanlıca, ama yalan söylemeden ve dürüstçe.
Anlayamıyoruz, Diyarbakır Belediye Başkanı ne demek istiyor.
Anlayamıyoruz, Hakkâri Belediye Başkanı neyi anlatmak istiyor.
Açıkça söyleyin ne istediğinizi. Dost musunuz? Düşman mısınız? Bilelim.
Çocuğum baba bunlar ne istiyor dediğinde cevap verebileyim.
Bu yıkıp dökmeler, bu isyanlar, bu düşmanlıklar niye ben çözemiyorum.
İnsan, kendi yaşadığı şehri, kendi hemşerisinin dükkânını, ekmek teknesini nasıl yakar, yıkar? Nasıl zarar verebilir kendi yaşadığı ülkeye ve şehre.
İnsan kendi insanına nasıl bu kadar acımasızca saldırabilir?
İnsan, kendine engel olmak isteyen elinde Kuran-ı Kerim taşıyan bir anneye nasıl tehditler savurur veya başka bir anneyi nasıl hırpalar.
Bu nedir? Bu nasıl bir kindir, bu neyin düşmanlığıdır?
Sizler; Bizlere karşı bu kadar düşmanlıkla doldurulurken ben ne yapıyordum, neredeydim, neden bu gerçeği anlayamadım?
Sizi buna sürükleyen süreçte benim bunu fark etmeden uyumama sebep olan nedir?
Biri bana anlatsın.
Yıllardır okuyorum, dinliyorum, izliyorum.
Ama inanın anlayamıyorum.
Çünkü sizlerin liderliğine soyunmuş insanlar, dürüst davranmıyorlar.
Açıkça ne istediklerini söylemiyorlar.
Uzatmayacağım, kırmayla, dökmeyle eğer bizi etkilemeye çalışıyorsanız, doğrudur devam edin. İstediğinize ulaşıyorsunuz.
Ama bu etkilenme, korku değil tam tersi bizim milli ve dini duygularımızı yükselten ve hatta bunlara daha sıkı sarılmamıza sebep olan bir etkilenme oluyor.
Daha cesur oluyoruz, daha duyarlı oluyoruz ve bayrağımıza daha sıkı sarılıyoruz.
Kısaca biz derin bir gafletten ve uykudan uyanıyoruz.
Bu isyanlarda önlerde yer alan, yakan, yıkan ve kendilerini tehlikeye atanlara da soruyorum. Ne elde etmeye çalışıyorsunuz.
Sizleri yazdıkları senaryolarında figüran olarak oynatanlara bir bakınız. Onlar nerelerde ve ne yapıyorlar.
Bu sinemalarda oynatılacak bir film değil, bu senaryo Yeşilçam senaryosu değil.
Bu öncelikle sizin helak olmanıza yol açacak bir senaryo.
Çünkü ALLAH vatanını, toprağını ve milletini sevenleri, koruyanları sever ve korur.
Son olarak soruyorum;
Ne istiyorsunuz açıkça söyleyin bizler de buna göre davranalım.
PROF.DR.A .BERHAN YILMAZ
ERZURUM
Kendi adıma soruyorum.
Biri bana anlatsın.
Diyarbakır'ı, Batman'ı, Hakkâri'yi, Şemdinli'yi biri bana anlatsın.
Ne istiyorlar, bizlerden ne bekliyorlar ve daha neyi eksik buluyorlar.
Ama delikanlıca, ama yalan söylemeden ve dürüstçe.
Anlayamıyoruz, Diyarbakır Belediye Başkanı ne demek istiyor.
Anlayamıyoruz, Hakkâri Belediye Başkanı neyi anlatmak istiyor.
Açıkça söyleyin ne istediğinizi. Dost musunuz? Düşman mısınız? Bilelim.
Çocuğum baba bunlar ne istiyor dediğinde cevap verebileyim.
Bu yıkıp dökmeler, bu isyanlar, bu düşmanlıklar niye ben çözemiyorum.
İnsan, kendi yaşadığı şehri, kendi hemşerisinin dükkânını, ekmek teknesini nasıl yakar, yıkar? Nasıl zarar verebilir kendi yaşadığı ülkeye ve şehre.
İnsan kendi insanına nasıl bu kadar acımasızca saldırabilir?
İnsan, kendine engel olmak isteyen elinde Kuran-ı Kerim taşıyan bir anneye nasıl tehditler savurur veya başka bir anneyi nasıl hırpalar.
Bu nedir? Bu nasıl bir kindir, bu neyin düşmanlığıdır?
Sizler; Bizlere karşı bu kadar düşmanlıkla doldurulurken ben ne yapıyordum, neredeydim, neden bu gerçeği anlayamadım?
Sizi buna sürükleyen süreçte benim bunu fark etmeden uyumama sebep olan nedir?
Biri bana anlatsın.
Yıllardır okuyorum, dinliyorum, izliyorum.
Ama inanın anlayamıyorum.
Çünkü sizlerin liderliğine soyunmuş insanlar, dürüst davranmıyorlar.
Açıkça ne istediklerini söylemiyorlar.
Uzatmayacağım, kırmayla, dökmeyle eğer bizi etkilemeye çalışıyorsanız, doğrudur devam edin. İstediğinize ulaşıyorsunuz.
Ama bu etkilenme, korku değil tam tersi bizim milli ve dini duygularımızı yükselten ve hatta bunlara daha sıkı sarılmamıza sebep olan bir etkilenme oluyor.
Daha cesur oluyoruz, daha duyarlı oluyoruz ve bayrağımıza daha sıkı sarılıyoruz.
Kısaca biz derin bir gafletten ve uykudan uyanıyoruz.
Bu isyanlarda önlerde yer alan, yakan, yıkan ve kendilerini tehlikeye atanlara da soruyorum. Ne elde etmeye çalışıyorsunuz.
Sizleri yazdıkları senaryolarında figüran olarak oynatanlara bir bakınız. Onlar nerelerde ve ne yapıyorlar.
Bu sinemalarda oynatılacak bir film değil, bu senaryo Yeşilçam senaryosu değil.
Bu öncelikle sizin helak olmanıza yol açacak bir senaryo.
Çünkü ALLAH vatanını, toprağını ve milletini sevenleri, koruyanları sever ve korur.
Son olarak soruyorum;
Ne istiyorsunuz açıkça söyleyin bizler de buna göre davranalım.
PROF.DR.A .BERHAN YILMAZ
ERZURUM