.....:::::biraz aşk:::::.....

ѕαукσмιχ

New member
............................................................Bir
..........................................................Yildiz
....................................................Var semada
...................................................Piril piril parlar
................................................Asiklara goz kirpar
..............................................Onlarin askiyla isildar
.........................................Gunduzleri gunesden kacar
...................................Gecenin mavi atlas ortusuyle cikar
...Sanki butun asiklarin yoluna isik tutar,onlarin saadetiyle gokde raks eder
.......Caglayan kalblerine sevgi olup dolar,onun isiginda mutludur asiklar
.............O asiklarin sahididir,isiklari yureklerine umit asilar sevgililerin
.................Aksami guc ederler,ask yildizini izlemek en buyuk zevktir
......................Sevgililer ask dolu gozlerle ona bakip hayal kurarlar
..........................Yildiz onlarla oyun oynar gecer bulutlarin ardina
..............................Sevgililer beklerler...nazlica buluttan siyrilir
..........................Goz kirparak kacar…....sehere kadar gelmez
.......................O asiklara hayran…………….asiklarda ona hayran
.....................Asiklarla yildiz…….………………..arasindaki baglara
..................Kimsenin akli……………….……………ermezken bir gun
................Yabanci biri………………....…………….…...ortaya cikiverdi
.............Ismini kimse……….………………………………..duymamisti ki
...........Kiskanclik……….………………………………………….girdi araya
..........Husran………………………………………………………...….kos gel
.........Dedi…………………………………………………………………...ama
.........Ask……………………………………………………………………….bir
...........................................................Yildizdir
______________________________________________________________



Sana geliyorum
Başı hep dumanlı yüce bir dağın
Zirve yakınındaki kaya dibinde
Hoyrat rüzgarların yaladığı
Kavurucu ateşlerin alazladığı
Bir yapışkanlıktan sıyrılıp, usulca
Olmuş, pişmiş, yanmış gönlümü
Ve ham bedenimi
Sana doğru sürüklüyorum
Ulaşacağım, biliyorum
Sana geliyorum

Sana geliyorum
Farkındayım, mesafe çok uzun
Geri koyacağım evvela
Kavruk çamları, ulu köknarları
Ensesi kalın kurtların uluması
Ürkek tavşanların sıçramasıyla
Zarif bir ceylan toynağı gözümü çizecek belki
Yağmurun yuvarladığı dallara tutunacağım
Bendleri yıkan, bayırları yırtan sel gibi
Ordan oraya savrulacağım
Ulaşamazsam, zaten ölüyorum
Sana geliyorum

Sana geliyorum
Kar erimiş suyun buz soğuğu olacak sırtımda
Mayıs ılığının çiçek tozu
Ekin tarlalarının bereketi dolu yüreğim
Mübarek olan ne varsa taşıyacağım
Alabildiğimce alıyorum
Sana geliyorum

Sana geliyorum
Uçsuz bucaksız bir serilmişlikte
Tek dal kımıldamaz sahra tenbelliğinden
Çarşaf çarşaf yaygın kokmuş sularda
Karabatak gagalarından kurtuluyorum
Pırıl pırıl bir berraklıkta
Işıklar oynaşır, inip söğüt dalları arasından
Cıvıl cıvıl kuş kanatlarına ritim tutarak
Ümit yüklü sevinçlerle gülüyorum
Sana geliyorum

Sana geliyorum
Medeniyetin diktiği duvar çıkar önüme
Bir yol bulur ve aşarım mutlaka,
Öte yana
Hani demişler ya;
Belanın gah altından gah üstünden
Dünya kurulalı beri sular varmış denize
Koşarak, yürüyerek, sürünerek
Varıp, kavuşacağım
Seviyorum, istiyorum, diliyorum
Sana geliyorum
_____________________________________________________________


Aklıma gelince ansızın gitmelerin
Hicran yüklenirdi bildiğim limanlardan
Düşlerim gemilerde rehin kalırdı
Susardım, gecelerime karışırdı gündüzlerim.

Şaşardım, aşk mıydı beni sana bağlayan
Ayrılıklar mıydı yoksa hesapta olmayan
Ömrümü ters yüz eden coğrafyalarda
Ve saltanatı karmaşasından zamanlarda
Sensiz şarkılar söylemeyi
Denesem de bir türlü beceremezdim.

Surlarımın dışındaydı şehirlerin
Ne subaşım vardı, ne zaptiyelerim
Çat kapı girerdin, çocuklar gibi sevinirdim
Uslandı derken, bir akşam dönmeyiverirdin
Yeni umutlar bulup buluştururdum
Kendimi terk ettiğin şehirlere tutuklayıp
İpe sapa gelmez bahaneler üretirdim.

Dillendirmesem de bilmez miydim hiç
Sen aşka aylak, yedi dünyayla barışık;
Bense yüklemsiz söz yangınlarından mürekkep
İğreti gülüşlerle sırlardım ömrümü
Pinalar gibi toprağına saplanmış
Yürek haritamı yeniden çizmeyi
Aklımın ucundan bile geçiremezdim.

Ne kadar isterdim,
Günler, haftalar dolusu sevinçlerim olsun
Bulutlar dolusu yağmurum
Çiçek tazeliğinde güneşim, kokum...
Avunurdum çocuklar gibi
Sıcak bir gülüşünle
Herkesleri oynardım deliler gibi,
Herkesler memnun
Bir kendimi oynayamazdım,
Yitiririm korkusundan büyüsünü gözlerinin.
___________________________________________________________


Hosgeldin Hayatımın Mavisi...

Geceydi seni bana taşıyan...
Sen geceye yakındın, bende sana....
Ağır aksak işleyen zamanın düşürdüğü tuzaklardan kurtulup geldin, hoş geldin.
Korkularınla, sırlarınla ve sadece gözlerine derin bakanların görebileceği acılarınla geldin, iyi ki geldin.....
Bekleyişlerimin içine hapsettiğim özlemlerim vardı.Nicedir kimseyle paylaşmadığım hüzünlerim.
Soramadığım sorularım..
Hatırladığımda yüreğimde yaratacağı o korkunç sızıyı duymaktan korktuğum için beynimin bir köşesine fırlatıp attığım
ve bir daha hiç dokunmadığım anılarım vardı....
Şimdi özgür bıraktım özlemi.
Şimdi hüzünde sevinçte doyasıya yaşanıyor bende.
Sorular cevabını buluyor,
anılar canlanıyor çünkü sen geldin.
Susmak ne çok akıllandırmış beni...
Ne çok biriktirmişim kelimelerimi....
Bir bir dökülürken dilimden sevda sözcükleri senin o tedirgin duruşun bile durduramıyor beni.
"Seni soluyan bir rüzgara kapılmış gidiyorum.",
yüreğimi bir yelken gibi açtım, seninle dolduruyorum.
Seninle olmanın,
seni yaşamanın ve zamanı sadece seninle paylaşmanın eşsiz hazzını duyumsuyorum,
ne iyi ettin de geldin.....
Bir büyüysen bozulma.
Bir hayali yaşıyorsak kaybolma.
Hep biz çözecek değiliz ya gerçeğin düğümlerini,
bırak kendi halinde kalsın.
Ruhuna talibim ben asıl gerçek bu.
Kaçışlardan bıkmış,
hep yarım kalmış ruhum da bir tek seninle doyuma ulaşacak,kendini bulacak.
Dedim ya, sen geldin.
Bir de mavi var öyle ya.....
Nereye saklamıştım maviyi ?
Kimlerden gizlemiştim de yok sansınlar istemiştim ?
Bak, güneş bile mavi mavi parlıyor görüyor musun ?
Yavaş yavaş yok oluyor yüreğimin gri katmanları.
Maviyle anılıyor görebildiğim her şey.
En çok maviye tutkunum ben,
bu yüzden mavi sen oluyorsun, çocuk gibi seviniyorum.
Sen maviyle geldin..
Sahi , çocuk olmayı ne kadar özlemişim ben...
Senin içindeki çocukla oynayacak bendeki çocuk,
Yalansız ve saf olacak.
Kumdan kaleler yapacak, içine seni koyacak.
Kaleyi yıkacak, seni kurtaracak, kahraman olacak.
Çığlıklar atacak, yorulmayacak,
sensiz hiç bir oyunda "ebe" olmayacak.
Korkma , içindeki o çocuk hep yaşayacak,
kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim.
Çünkü sen o çocukla varsın,
o çocukla geldin.
Yoktum ben , senden önce yoktum sanki.
Sen geldin varlığını bildim.
Sen geldin bir dokunuşun,
bir öpüşün nasıl da büyük bir hazza dönüştüğünü gördüm.
Sen geldin ben oldum, aşk oldum.
Sen geldin....
ama ne güzel geldin...
_____________________________________________________________


Bugün vazgeçtim...
Seninle yaşayacağım o büyük aşktan ..

Ellerinden,gözlerinden,yalan sevginden..
Bana ait hiç bir şey olmadığını gördüğüm yüreğinden..
Tüm çaresizliklerimi toplayıp,yürüyorum batan güneşe doğru..


Sensiz gideceğim yönün,varacağım hiç bir durağın önemi yok..
Ve artık gördüm ki senin bunları bilmeninde gereği yok..

Acemi şiirlerimi,kırık umutlarımı ateşe verdiğin gibi
Sevdamı,yüreğimi de elinin tersiyle itersin çünkü..

Çünkü..
Hiç bir önemi yoktur gönlünde..

İkna ettiğin masum duyguların,yarattığın aşkın ne denli büyük...
Ne denli yürekli olduğunu farketmezsin bile.

"Biliyorumki artık, senin aşk dediğin,Üç beş gün oynanan bir oyundur sadece..."

Acımı attım artık içimden.Özlemeyi de bıraktım ..
Anlıyorum artık kimin kime bir numara büyük geldiğini.
Sana ait bir tek şarkılar kalacak kulağımda belkide..

Seçim yapmaya zorlanıyordum...
"evet" ya da "hayır"ı seçmek, "iyi"yi ya da"kötü"yü seçmek,"gitmek" ya da "kalmak",
ben "vazgeçmeyi" seçiyorum ..

Beklemek, zorlaştırır...
Beklemek, bıktırır....
Beklemek bitirir....
ve tabi beklemek, unutturur...


Ve işte,Kayıp giden bir gemi daha..Yitip gitti işte..Koyverdim avucumdan..

Oysa sadece..

‘Yüreğine sıkıştırsana beni’ demişti..

Sadece bu..Koyverdim..

“Uç’tu gitti..Düş’tü gitti..”
______________________________________________________________


Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana, ama inandıramadım seni. Sen sorgularken beni kafanda, ben gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla. Bir tek sözün bağlardı beni sana, oysa sen hep susmanın koynunda..

Aşkın içine bir kez girdi mi kuşu, teslim alır bedenleri de. Sütten çıkmış at kaşık değildim ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza.
O dünya ki, bazen minicik bir odada bazen kentin ortasında şekillendi. Nasıl da güzeldi. Zaten varsın diye her şey güzeldi ama sen buna inanmadın.

Ah bu sorular... Yaşamak varken sevdayı delice, niye boğarız sorularla? Nasıl ikna edebilirdim seni? Ben "aşk" dedikçe sen "hayır" dedin. Zaten az konuşan sen, olumsuz ne kadar sözcük varsa bulup çıkardın ortaya. Ben bir şey diyemedim.

Ne kadar zarar vermişim sana meğer... Nasıl değiştirmişim seni... Oysa hiç böyle düşünmemiştim. Kimseye zarar vermek istemem ben. Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem. Ama öyle oldu işte... Demek ki gitmelerin zamanı geldi şimdi.

Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı. Ne sevişmelerimiz kalır aklında ne sevda sözlerimiz. "Rahat değilim" diyordun ya, rahat ol artık. Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı. Tedirginliğinin sebebi be kalktı ortadan.

Gidişim yürekten değil, zorunluluktan. Sanma bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım. Sanma ki benden sakladığın gülüşlerini yalancı yüzlerde ararım. Seni de götürürüm yüreğimde. Yokluğunu taşırım.

Bulup bulup kaybettim seni.. Ne yazık ki toz-duman edemedim kuşkularını, ne yazık ki kalamadın bana. Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde. Kokladıkça bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.

Ne çok tanıdığımız var ayrılığımıza...
_______________________________________________________________

Herhangi bir geminin limandan ayrılmasına bile ağlar oldum
Sonra akşamların gelişi gündüzlerin vedası üzdü beni
Sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum
Artık gerisini sen düşün
Sebepsiz hüzünlerdir benim kirpiklerim
İster istemez öpüp kaçarlar beni
Hiçbir şey olamamış gibi
Nasıl bir selama mutlu oluyorsam
Sensizliğimde bir yağmur damlası bazen kahrediyor beni
Çok genç ölücem belki
Belkide yaşayanlar kendi nefeslerine bile inanamayacaklar öldüğümde
Elbette her veda gibi hüzünle uğurlanıcam
Kimileri üzülecek kimilerinden fazla
Az yaşadı diyecekler arkamdan az yaşadı
Ama çok sevmişti...



AYRILIK GÜNÜ

Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı
Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakalarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar

Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü
Durmadan çalınır kulaklarımda
Şarkıların en hüzünlüsü

Seni alıp uzaklara giden otobüs
Benim üzerimden geçer hışımla
Devrilir, bakakalırım ardından
Bir sel gibi akan gözyaşımda...

Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni

Dolaşır birbirine yorgun ayaklarım
Ellerimi koyacak bir yer bulamam
Nereye gitsem, en koyusu acıların
Ne yana baksam, çıldırtan bir akşam

İstesem ben bu ömrü, bu talihi istemem
Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
Orada bir mezar kazılır benim için
Ayrılığın nerede başlarsa.
__________________________________________________________


RÜZGAR

Şimdi bir rüzgar geçti buradan
Koştum ama yetişemedim,
Nerelerde gezmiş tozmuş
Öğrenemedim.

Besbelli denizden çıkıp
Kıyılar boyunca gitmiştir,
Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu
Yüreğini allak bullak etmiştir.

Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru
Bulutları koyun gibi gütmüştür,
Okşayıp otları yaylalarda
Büyütmüştür.

Köylere de uğradıysa eğer
Islak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır,
Güneş altında çalışanlara
İmdat eylemiştir.

Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,
Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,
Kıraçlarda mavi dikenler..
Toz toprak gözlerine gitmiştir.

Şehirlere uğramış ki yanımdan geçti,
Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür,
Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra
Alıp gitmiştir.

Şimdi bir rüzgar geçti buradan
Koştum ama yetişemedim,
Soraydım söylerdi herhalde
Soramadım.
____________________________________________________________


"gel" desen gelirdim
gittiğin uzakta bendim
dağ gibi bir ihanetten düştüm
bu kendime son gelişim

ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
kendimi suçüstü yakalıyorum
ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz´a uyak düşüyorum
gözlerime senden düşler sürüyorum
ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor
bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
sonra bir durağa yaslanıyorum
sonra bir kente
ve sen gidiyorsun
ben kanıyorum
diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"
oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç´e biraz inat
biraz ihanet bırakıyorum
ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
aklıma düşüyorsun
düşüyorum
düşünce
üşüyorum
azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
yalanlarımla bir hiçlikteyim
beni içinden kaç

bu kentte her yağmur kendini ağlar
aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
nerde kimi üşüyorsun
artık kendini yakan bir ateşim
kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
şimdi boş duraklara yaslanıyorum
boş kentlere
oysa "gel" desen gelecektim

gün düşlerime dönüşlerimde
bakışın içiyor beni gözlerimden
gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
uzaklığına uzanıyorum
sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
yıkılıyorum şarkılara
"kimseler biliyor"
yalnızlık dostumdu
şimdi korkum oluyor
oysa "gel" desen gelecektim

artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
uysal yalnızlıklar satın alıyorum
gülüşümle ödeyerek
ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
kirli sözlerimi temize çekme
oysa "gel" desen gelecektim

gözlerim ihanete ihbar taşıyor
kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına
sözü namluna sürmelisin şimdi
en yaralı yanımdan vurmalısın beni
çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
susuşuna kan döküyor gözlerim
sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
oysa bilmelisin Araz´ım
kimsenin içi görünmez
ve hiç bulamadıklarını
asla yitiremezsin
bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
söylenecek bütün sözler

her sabah akşam oluyorsun
alnından ellerine damlıyorsun
yüzündeki yağmurla iniyorsun kente
içine dert oluyorsun kentin
dışına yağmur
yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
duvarların kan öksürüyor
ve sen
başkalarının gözlerini
yüzümde aramamayı öğreniyorsun
beni bir durağa yaslıyorsun
beni bir kente
gidiyorsun
oysa "gel" desen gelecektim

susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
en susmakta neydi öyle
sen en dinlerken
biliyorum Araz´ım
insan kendini bulmamalı, hep aramalı
gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
gece cinnetlerimi de alıp yanıma

denize bakmayı bilmeyenler
bir gün mutlaka boğulur
işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı

ben şimdi gurbetim
içimde taşıyorum
heba olsa da senlerce yılım
oysa "gel" desen gelecektim

ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
şairler ölüdür derler
inanmıyorum


en karanlık ceketimi giyiyordum
ışığa kördüm çünkü
şimdi ise güneşe ilerliyorum
dirilmek için

kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
gecenin kör gözünden utanıyorum
hadi bana en militan kelimelerle saldır
batır içime cümlelerini
beyhude bir dehşet bırak
hak ediyorum

gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
can kaybından ölüyorum
cenazemde namaz kılacağım
zan altındayım
yalanıma inanıyorum

yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
kinim kendime
susuşum sana
küsüşüm tüm dünyaya

üstü kalsın ihanetimin
"gel" desen gelecektim

yine bir tren geçiyor içimden
sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum
hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
süsle beni ey aşk
geçtiğin yerleri öpüyorum

yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
dişlerindeki nikotin tadı terkimde
sirenler ve ateş hatları içip
sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
yasadışıyım
tutukla beni gözlerimden

kalemim bitti yitirdi şiirini şuur
öldü kanımdaki mürekkep balığı
solumdaki sise intihar etti intiharlar
bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
yaşamak için geç bir zaman
ölmek için ise erken

çok davullu bir senfoni sürçüyor
dikiş tutmaz ayrılığımda
kirpiğinden yapılma bir darağacına
geceyi asıyorum
yoksun
bu yağmurlar ıslatmıyor beni
bir durağa yaslanıyorum sensiz
gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
"gel" desen gelecektim oysa

kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
şimdi herkes biraz sen biraz acı
göğsümde bir vagon
gizli sözler batıyor
fırtınalar çıkıyor üstüme

şakağımda
intihar acemisi bir şairin
delilik provaları
arkandan uluyan kapılardan
söküyorum kokunu
yokluğunu kokluyorum
yokluğunu yokluyorum

çöz gözlerimi senden hadi
ücranda yak bakışımı
gözlerine bekçi sevdam
dünden ve senden kalmayım

içine her düşen
kendi keşfi sanıyor seni
oysa sen
melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin
ve kendini acıtmak istiyorsun
ama güller kendine batamaz
bilmiyor musun
"gel" mi diyorsun

herkes kendi gördüğüne bakar
peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz
kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu
hadi en kanadığımız yerden susalım
"gel" desen gelirdim
"git" dedin ve gittin

Aşka...
Rüzgara...
Ayrılığa...
Zamana...


Alıntı
 

karizma_5

karizmatik
kardeşim şiirler çok güzel,
emeğine sağlık,
birde kime ait olduğunu yazarsan çok sevineceğim,
paylaşımlarının devamını beklerim
saygılarımla
 

ѕαукσмιχ

New member
karizma_5' Alıntı:
kardeşim şiirler çok güzel,
emeğine sağlık,
birde kime ait olduğunu yazarsan çok sevineceğim,
paylaşımlarının devamını beklerim
saygılarımla

walla abi kusura bakma,,,şairini bende bulamadım,,,bi sitede gördüm hoşuma gitti bende burda paylaştım işte....
 

karizma_5

karizmatik
güzel paylaşım,
çok emek vermişsin,
takdir edilmeyi hakediyorsun kardeşim,
paylaşımlarının devamını beklerim,
bundan sonraki çalışmalarında
kime ait olduğunu bilmiyorsanda alıntıdır yazarsan sevinirim
saygılarımla
 

d0LpHiNs™

AzraiLin GözYa$LaRı
GüseL Bir PayLA$ım oLmu$ Emegine SağLıq Dostum...
 

HTML

Üst