vahdetmadencilik1985
New member
Birand Erdoğan'ı açık açık tehdit etti!
Mehmet Ali Birand'dan Doğan Yayın Holding'e kesilen rekor vergi cezasıyla ilgili Erdoğan'a tehdit gibi sözler...
Mehmed Ali Birand'ın yazısı...
Doğan gurubuna son ceza dahil, bugüne kadar toplam.... milyar dolarlık bir ceza kesilmiş oldu. Bu Türkiye Cumhuriyeti Tarihinde şimdiye kadar görülmemiş bir cezadır. Bu ceza değil, bir gurubu yok etme operasyonudur.
Başbakan ya, iş işten geçmeden, son olarak yaydan çıkan bu oku bir şekilde durdurur veya aynı ok birgün dönüp dolaşıp onu da vurur. O zaman da çok pişman olur.
Kendi kendime sorup duruyorum... Altından bakıyorum üstüne koyuyorum, yine de anlayamıyorum.
Siz bu ülkenin Başbakanı olsanız...Ardı ardına iki seçim kazanmış olsanız...Elinizin altında son derece önemli bir çoğunluk ve başka hiçbir iktidarın sahip olamadığı bir dost medya bulundursanız...Neredeyse bir eliniz bal da, bir eliniz yağ da olsa...Üstüne üstlük, bu ülkenin kaderini değiştirecek olan iki dev açılımı başlatmış ve o açılımlar için kamu oyu desteğine büyük ihtiyacınız bulunsa... Eleştirilerine sinirlendiğiniz medya grubu ile gerilim tam azalmış ve bir modus vivendi'ye girildiği bir sırada ve genel seçimlere 1.5 yıl kala, böyle mi hareket ederdiniz ?
Başbakan Erdoğan'ın hedefini artık çok açık şekilde anlıyorum. Ancak bunun nedenini, işin arkasındaki mantığı kavrayamıyorum.
İktidar, özellikle son attığı adım ile, hedefinin ne olduğunu çok net biçimde ortaya koydu. Emrindeki Maliye Bakanlığı denetimcilerini, Doğan gurubuna yazdıkları son cezanın (3 milyar 750 milyon TL) Türkçeye tercümesi çok açıktır.
İktidar, Doğan gurubunu yok etmek istiyor.
Bu guruba kesilen yeni ceza, bırakın ödenebilmesini, dava açmaya kalksanız dahi, gereken teminatı yatırmakta zorlanacağınız ağırlıkta. Bunun altından kalkmak, eğer imkansız değilse, çok çok zor.
Bu soğukkanlı bir şekilde planlanmış bir cinayettir.
İktidar, Aydın Doğan'a pes ettirmek istiyor.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böylesine bir gözdağı veya ceza görülmemiştir. Öldürücü bir darbedir.
Doğan'ı, gazetelerini, televizyonlarını satmaya , işlerini tasfiyeye zorluyor. Piyasadan çekilmeye itiyor.
İktidar ne derse desin, istediği kadar “Biz hukuktan yanayız. Yasa ne diyorsa bunu uyguluyoruz” desin, “Doğan'ı yok etme çabası” olarak görüyor. Sorarım sizlere, Dogan gurubu dışında hangi şirkete girildi ve hangisine böylesine öldürüce bir ceza kesildi?
Lütfen, şimdi birileri kalkıp abuk sabuk açıklamalarla zekamıza hakaret etmemeli.
Bu olayın tamamen masum bir maliye denetimi olduğunu, birbirinden iyi niyetli denetimcilerin Doğan Gurubuna ait tüm şirketleri kontrole gitmişken birden bire, hiç beklemedikleri usulsüzlüklerle karşı karşıya kalıverdiklerini , Başbakan'ın bu konuyla hiçbir ilgisi olmadığını anlatmaya kalkmasın.
NEDEN BÖYLESİNE TERS TEPECEK BİR ADIM ATILIYOR ?
Peki neden ?
İşte anlayamadığım bu...
Neden?
Son genel seçimde kaybettiği puanların bir bölümünün medya ile kavgasından kaynaklandığını kabul etmesine rağmen, yeni seçimlere 1.5 yıl kala, bu defa bırakın kavgayı, aynı medyayı kalbinden vurmaya kalkmak neden ?
Ben bu yaklaşımın içinde hiçbir siyasi mantık göremiyorum.
Aydın Doğan'ın ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini bilemiyorum. Şu anda soğukkanlılığını kaybetmiyor ve hukuk mücadelesinden vazgeçmiyor.
Doğrusunu yapıyor.
Peki, yarın ne olacak ?
Başbakan istediğini elde ederse, kazanacak mı ?
Eleştirilerinden rahatsız olduğu bir medya'yı yok edince önü mü açılacak ?
Hayır, tam aksine, Başbakan işlerin bu noktaya gelmesinden çok pişman olacak.
Bürokrasiyi ayaklandırıp bu gurubun üzerine yolladığından, mekanizmayı bir defa işletmeye başlattıktan sonra belki de istese dahi durduramadığından dolayı çok pişman olacak.
Ancak artık iş işten geçti.
Ok son defa yayından çıktı.
Ya Başbakan gerçekleri görüp, ne yapıp edip bu okun hedefine varmasını engelleyecek veya o ok ileride dönüp dolaşıp onu da vuracak.
HERKESİ KORKUTUYOR, SONUNDA KENDİ KORKACAK
Başbakan bu yaklaşımıyla, belki de istemediği hayaletleri etrafına topluyor. İstemeden, onu destekleyenleri de korkutuyor.
Yabancı yatırımcıları korkutuyor.
Bundan böyle Türkiye'ye büyük yatırımla gelmek isteyenler iki defa değil, on defa düşüneceklerdir.
Hele Avrupa ve Amerika'da Erdoğan'ı yere göğe koyamayan yabancı ülkeler de, artık eski yaklaşımlarını göstermeyecekler. Erdoğan istediği kadar, yabancı güçleri umursamadığını söylesin veya öyle davransın, sonunda bunun faturasını kapısının altında bulacaktır.
Türk iş çevreleri de panik içindeler. Bugün için korkularından, Aydın Doğan'a sadece gizlice kapalı kapılar arasında destek veren ünlü iş adamları da, bu “denetimlerden” kendilerine göre önemli bir mesaj çıkardılar.
Artık kimse ters bir ses çıkaramayacak.
Ancak bu da çok uzun sürmeyecek. Günü geldiğinde, desteklerini çekecekler.
Erdoğan çok hata etti.
Eleştirilerden kurtulmak için nükleer silah kullandı. Bomba gerçekten patlarsa, nükleer bulutlar Ak Partiyi' de yok edecektir.
Kaynak
Mehmet Ali Birand'dan Doğan Yayın Holding'e kesilen rekor vergi cezasıyla ilgili Erdoğan'a tehdit gibi sözler...
Mehmed Ali Birand'ın yazısı...
Doğan gurubuna son ceza dahil, bugüne kadar toplam.... milyar dolarlık bir ceza kesilmiş oldu. Bu Türkiye Cumhuriyeti Tarihinde şimdiye kadar görülmemiş bir cezadır. Bu ceza değil, bir gurubu yok etme operasyonudur.
Başbakan ya, iş işten geçmeden, son olarak yaydan çıkan bu oku bir şekilde durdurur veya aynı ok birgün dönüp dolaşıp onu da vurur. O zaman da çok pişman olur.
Kendi kendime sorup duruyorum... Altından bakıyorum üstüne koyuyorum, yine de anlayamıyorum.
Siz bu ülkenin Başbakanı olsanız...Ardı ardına iki seçim kazanmış olsanız...Elinizin altında son derece önemli bir çoğunluk ve başka hiçbir iktidarın sahip olamadığı bir dost medya bulundursanız...Neredeyse bir eliniz bal da, bir eliniz yağ da olsa...Üstüne üstlük, bu ülkenin kaderini değiştirecek olan iki dev açılımı başlatmış ve o açılımlar için kamu oyu desteğine büyük ihtiyacınız bulunsa... Eleştirilerine sinirlendiğiniz medya grubu ile gerilim tam azalmış ve bir modus vivendi'ye girildiği bir sırada ve genel seçimlere 1.5 yıl kala, böyle mi hareket ederdiniz ?
Başbakan Erdoğan'ın hedefini artık çok açık şekilde anlıyorum. Ancak bunun nedenini, işin arkasındaki mantığı kavrayamıyorum.
İktidar, özellikle son attığı adım ile, hedefinin ne olduğunu çok net biçimde ortaya koydu. Emrindeki Maliye Bakanlığı denetimcilerini, Doğan gurubuna yazdıkları son cezanın (3 milyar 750 milyon TL) Türkçeye tercümesi çok açıktır.
İktidar, Doğan gurubunu yok etmek istiyor.
Bu guruba kesilen yeni ceza, bırakın ödenebilmesini, dava açmaya kalksanız dahi, gereken teminatı yatırmakta zorlanacağınız ağırlıkta. Bunun altından kalkmak, eğer imkansız değilse, çok çok zor.
Bu soğukkanlı bir şekilde planlanmış bir cinayettir.
İktidar, Aydın Doğan'a pes ettirmek istiyor.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böylesine bir gözdağı veya ceza görülmemiştir. Öldürücü bir darbedir.
Doğan'ı, gazetelerini, televizyonlarını satmaya , işlerini tasfiyeye zorluyor. Piyasadan çekilmeye itiyor.
İktidar ne derse desin, istediği kadar “Biz hukuktan yanayız. Yasa ne diyorsa bunu uyguluyoruz” desin, “Doğan'ı yok etme çabası” olarak görüyor. Sorarım sizlere, Dogan gurubu dışında hangi şirkete girildi ve hangisine böylesine öldürüce bir ceza kesildi?
Lütfen, şimdi birileri kalkıp abuk sabuk açıklamalarla zekamıza hakaret etmemeli.
Bu olayın tamamen masum bir maliye denetimi olduğunu, birbirinden iyi niyetli denetimcilerin Doğan Gurubuna ait tüm şirketleri kontrole gitmişken birden bire, hiç beklemedikleri usulsüzlüklerle karşı karşıya kalıverdiklerini , Başbakan'ın bu konuyla hiçbir ilgisi olmadığını anlatmaya kalkmasın.
NEDEN BÖYLESİNE TERS TEPECEK BİR ADIM ATILIYOR ?
Peki neden ?
İşte anlayamadığım bu...
Neden?
Son genel seçimde kaybettiği puanların bir bölümünün medya ile kavgasından kaynaklandığını kabul etmesine rağmen, yeni seçimlere 1.5 yıl kala, bu defa bırakın kavgayı, aynı medyayı kalbinden vurmaya kalkmak neden ?
Ben bu yaklaşımın içinde hiçbir siyasi mantık göremiyorum.
Aydın Doğan'ın ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini bilemiyorum. Şu anda soğukkanlılığını kaybetmiyor ve hukuk mücadelesinden vazgeçmiyor.
Doğrusunu yapıyor.
Peki, yarın ne olacak ?
Başbakan istediğini elde ederse, kazanacak mı ?
Eleştirilerinden rahatsız olduğu bir medya'yı yok edince önü mü açılacak ?
Hayır, tam aksine, Başbakan işlerin bu noktaya gelmesinden çok pişman olacak.
Bürokrasiyi ayaklandırıp bu gurubun üzerine yolladığından, mekanizmayı bir defa işletmeye başlattıktan sonra belki de istese dahi durduramadığından dolayı çok pişman olacak.
Ancak artık iş işten geçti.
Ok son defa yayından çıktı.
Ya Başbakan gerçekleri görüp, ne yapıp edip bu okun hedefine varmasını engelleyecek veya o ok ileride dönüp dolaşıp onu da vuracak.
HERKESİ KORKUTUYOR, SONUNDA KENDİ KORKACAK
Başbakan bu yaklaşımıyla, belki de istemediği hayaletleri etrafına topluyor. İstemeden, onu destekleyenleri de korkutuyor.
Yabancı yatırımcıları korkutuyor.
Bundan böyle Türkiye'ye büyük yatırımla gelmek isteyenler iki defa değil, on defa düşüneceklerdir.
Hele Avrupa ve Amerika'da Erdoğan'ı yere göğe koyamayan yabancı ülkeler de, artık eski yaklaşımlarını göstermeyecekler. Erdoğan istediği kadar, yabancı güçleri umursamadığını söylesin veya öyle davransın, sonunda bunun faturasını kapısının altında bulacaktır.
Türk iş çevreleri de panik içindeler. Bugün için korkularından, Aydın Doğan'a sadece gizlice kapalı kapılar arasında destek veren ünlü iş adamları da, bu “denetimlerden” kendilerine göre önemli bir mesaj çıkardılar.
Artık kimse ters bir ses çıkaramayacak.
Ancak bu da çok uzun sürmeyecek. Günü geldiğinde, desteklerini çekecekler.
Erdoğan çok hata etti.
Eleştirilerden kurtulmak için nükleer silah kullandı. Bomba gerçekten patlarsa, nükleer bulutlar Ak Partiyi' de yok edecektir.
Kaynak