Bir Yaratıcı Gereklimidir?

mtn1905

New member
Konuya bir de şöyle bakalım. Bilgi açısından. Her şey aslında bilgidir.

Bilgi daim olarak vardır. Biz bilsekte bilmesekte. O zaman mademki bilgi vardır ve sonsuzdur, hatta belli bir sistemle her şeyi yapar O zaman şuuru yani bilinci de vardır. Bilginin açığa çıkması içinde VARLIK kazanması lazım. Lazım ki bir anlamı olsun. Yoksa bilgi anlamsız olur.
Bilgi kendini gösterecek. Göstermezse mana kazanmıyor. O zaman bilgi ne yapar kendini gösterecek şeyler ortaya koyar. Her bilgi paketi içinde ortaya çıktığı bir ortam yaratır. O zaman bilgi sonsuz olduğuna göre kendine her bilgi paketi için sonsuz bir ortamda sonsuz bir devinim yaratır. Bu halde de sonsuz bilgi için sonsuz âlemler mevcuttur denebilir.
Peki, iş burada bitti mi? Hayır. Bu sefer de bilginin algılanması gerekir. Algılanmalı ki anlamlı olsun. O zaman da bilgiyi anlayabilecek yine kendi şuurundan yani bilincinden oluşan İDRAKLI BİLİNÇLER yaratır. Yani kendinde olan her bilgi paketçiği için bu bilgi paketini algılayan kendi BİLİNCİNDEN olan BİLİNÇLER.

O zaman kısaca şu olmuş olur.

Bilgi, kendinde olanı göstermek için, yani kendindeki her bilgi paketi için bir ortam, bilinçler ve İDRAKLI BİLİNÇLER ortaya koymuştur. Nerede? Yine kendinde. Çünkü ortada kendinden başka bir şey yok ki. Her İDRAKLI BİLİNÇTEN DE kendini seyir etmektedir. Çünkü var olan kendisidir. O zaman seyir edende odur, seyredilende.

Yukarıdaki yazımda;

Bilgi yerine Allahın isim ve sıfatlarını,
İDRAK BİLİNÇ yerine de insanı ve diğer sonsuz boyutlardaki yaratıkları koyun ve bir daha okuyun.

Yani bilgi=esma terkibidir. Esma-ül Hüsna da bizim boyutumuzu oluşturan bilgilerin karşılığıdır. Her şey bu isim ve sıfatlarla döner. Yani algıladığımız her şey Allahın isim ve sıfatlarının bir yansımasıdır.
Alıntıdır.
 

HTML

Üst