- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
BALYOZ Davasında 18 yıl hapis cezası alan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, 28 Şubat soruşturmsı kapsamında da tutuklandı.
Savcılığın 28 Şubat soruşturması kapsamında yürütülen operasyonlarda 5nci dalgada gözaltı kararı çıkartılan Engin Alan o dönemde yetkili olan Ankara Özel Yetkili Mahkeme tarafında serbest bırakılmıştı. Ancak, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgilinin itirazı üzerine Engin Alan hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Alan, sabah saatlerinde tutuklu bulunduğu cezaevinden Ankara Adliyesine getirildi. TMKnın 10uncu maddesiyle görevli 3 Nolu Hakimliğe çıkartılan Engin Alanın yüzüne tutuklama kararı okundu. Tutuklama kararının okunmasının ardından Engin Alan tekrar cezaevine gönderildi.
'IRAK'TA PKK İLE SAVAŞIYORDUM'
MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Bizlere yaşatılanlar, bu ülkenin gerçekten çağdaş, demokrat bir ülke olmasına hizmet edecekse helal olsun. Ben şahsen her türlü bedeli ödemeye hazırım. Ancak korkarım öyle olmayacak ifadelerini kullandı.
Alan, avukatı Yakup Akyüz aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, 28 Mayısta Silivriden Ankara Adliyesine getirildiğini, burada 28 Şubat sürecine ilişkin özel yetkili savcıya ifade verdiğini hatırlattı.
Savcıya, Batı Çalışma Grubunda görevli olmadığımı söylediğini belirten Alan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini hatırlattı.
Savcıların elinde Genelkurmay Başkanlığının gönderdiği Batı Çalışma Grubu Çalışma Şemasının bulunduğunu, bu şemada kendisinin yer almadığını ifade eden Alan, şunları kaydetti:
Bu gruptaki kişilerin çalıştıkları yere Özel Giriş Kartları var. Benim ise yok. Hiçbir toplantılarına katılmamışım ve Genelkurmayda nerede çalıştıklarını da bilmiyorum. Bu grubu ben kurdum diyen ve kuruluş şemasının altında imzası olan emekli Orgeneral Çetin Doğan da benim bu çalışma grubunda yer almadığımı söylüyor.
Bu süreçte ben Ankarada yokum. 1997 ilkbahar ve yaz aylarında icra edilen sınır ötesi Çekiç harekatında Kuzey Irakta PKK ile savaşıyorum. Bunu sağır sultan bile biliyor. Yüzlerce de tanığı var. En büyük tanığı ise o tarihte tuğgeneral rütbesiyle tugay komutanı olan, kendisi de bu harekata iştirak eden ve operasyon sırasında Kuzey Irakta sık sık karşılaştığımız şimdiki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel. O tarihte albay rütbesiyle emrimde alay komutanlarım olarak görev yapan ve benim yanımda generalliğe terfi eden şimdiki Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Atay ve 2nci Ordu Komutanı Orgeneral Galip
Mendi de benimle beraberler.
Ortada, sahteliğinden söz edilen ve savcının aleyhine en büyük delil olarak kabul ettiği bir eylem planının bulunduğunu ileri süren Alan, İmzaya, parafa gerek yok. Haberin olsun olmasın. Kim hazırlarsa hazırlasın. Bu,
Engin Alan için yeter de artar bile. Anayasa madde 38 ve TCK madde 20 Suçun Şahsiliği İlkesi Engin Alan için geçerli değil ifadesini kullandı.
Alan, 2008de Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Cemil Çiçekin, partisinin kapatma davasında Anayasa Mahkemesine verdiği yazılı savunmada Kişiler üçüncü kişilerin eylemlerinden sorumlu tutulamazlar dediğini ifade
ederek, bu evrensel ilkenin şu anda yerlerde süründüğünü iddia etti.
'GARANTİYE ALDILAR'
Özel yetkili mahkemenin duruşma sonucunda kendisini serbest bıraktığını anımsatan Alan, aynı mahkemenin, savcıların itirazı üzerine yakalama kararı çıkardığını kaydetti.
Alan, Garantiye aldılar. Ne olur ne olmaz Balyozdan çıkarsa, bundan yatmaya devam etsin. TBMMye gitmesin ifadesini kullandı.
Mahkemenin bu kararı doğrultusunda Silivri Sulh Ceza Mahkemesine çıkarıldığını ve Ankaraya gönderilmek üzere yol tutuklaması kararı alındığını anlatan Alan, şöyle devam etti:
Yasanın emri olan bu en kısa süre nedense 4,5 ay sürdü ve bu gün bir kez daha tutuklandım. Bu durumu ne yadırgadım, ne de şaşırdım. Çünkü daha önce de Balyozda, yine kimi hakimlerce serbest bırakılıp (sonra bu hakimlerin hepsi görevden alınıp sürüldü), kimilerince tekrar tutuklanmıştım. Tabii adınız Engin Alan ise hazır olmalısınız.
Aynı hukuk fakültelerini bitiren, aynı yasal mevzuatı uygulayan yargıçlar arasındaki bu karar ve yorum çelişkisi dünyanın başka hangi hukuk devletinde olabilir? Değerlendirmeyi vicdanlarınıza bırakıyorum. Sonuç olarak bizlere yaşatılanlar, bu ülkenin gerçekten çağdaş, demokrat bir ülke olmasına hizmet edecekse helal olsun. Ben şahsen her türlü bedeli ödemeye hazırım. Ancak korkarım
öyle olmayacak.
Etrafta ateş çemberi, içerisi yangın yerine dönmüş, bölücüler gemi azıya almış, her gün şehitlerin verildiği, insanların birbirlerine karşı kin ve nefretle yoğrulduğu bir ülkenin, felaketten başka gideceği bir yer yoktur. Hukuk çökerse, devlet de çöker. Ne yazık ki bugünün Türkiyesinde gidişat bu istikamettedir. Tüm bu yaşananları tarihe ve aziz milletimin vicdanına havale ediyorum.
Bir tutuklama daha! | GAZETE VATAN
Savcılığın 28 Şubat soruşturması kapsamında yürütülen operasyonlarda 5nci dalgada gözaltı kararı çıkartılan Engin Alan o dönemde yetkili olan Ankara Özel Yetkili Mahkeme tarafında serbest bırakılmıştı. Ancak, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgilinin itirazı üzerine Engin Alan hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Alan, sabah saatlerinde tutuklu bulunduğu cezaevinden Ankara Adliyesine getirildi. TMKnın 10uncu maddesiyle görevli 3 Nolu Hakimliğe çıkartılan Engin Alanın yüzüne tutuklama kararı okundu. Tutuklama kararının okunmasının ardından Engin Alan tekrar cezaevine gönderildi.
'IRAK'TA PKK İLE SAVAŞIYORDUM'
MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Bizlere yaşatılanlar, bu ülkenin gerçekten çağdaş, demokrat bir ülke olmasına hizmet edecekse helal olsun. Ben şahsen her türlü bedeli ödemeye hazırım. Ancak korkarım öyle olmayacak ifadelerini kullandı.
Alan, avukatı Yakup Akyüz aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, 28 Mayısta Silivriden Ankara Adliyesine getirildiğini, burada 28 Şubat sürecine ilişkin özel yetkili savcıya ifade verdiğini hatırlattı.
Savcıya, Batı Çalışma Grubunda görevli olmadığımı söylediğini belirten Alan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini hatırlattı.
Savcıların elinde Genelkurmay Başkanlığının gönderdiği Batı Çalışma Grubu Çalışma Şemasının bulunduğunu, bu şemada kendisinin yer almadığını ifade eden Alan, şunları kaydetti:
Bu gruptaki kişilerin çalıştıkları yere Özel Giriş Kartları var. Benim ise yok. Hiçbir toplantılarına katılmamışım ve Genelkurmayda nerede çalıştıklarını da bilmiyorum. Bu grubu ben kurdum diyen ve kuruluş şemasının altında imzası olan emekli Orgeneral Çetin Doğan da benim bu çalışma grubunda yer almadığımı söylüyor.
Bu süreçte ben Ankarada yokum. 1997 ilkbahar ve yaz aylarında icra edilen sınır ötesi Çekiç harekatında Kuzey Irakta PKK ile savaşıyorum. Bunu sağır sultan bile biliyor. Yüzlerce de tanığı var. En büyük tanığı ise o tarihte tuğgeneral rütbesiyle tugay komutanı olan, kendisi de bu harekata iştirak eden ve operasyon sırasında Kuzey Irakta sık sık karşılaştığımız şimdiki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel. O tarihte albay rütbesiyle emrimde alay komutanlarım olarak görev yapan ve benim yanımda generalliğe terfi eden şimdiki Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Atay ve 2nci Ordu Komutanı Orgeneral Galip
Mendi de benimle beraberler.
Ortada, sahteliğinden söz edilen ve savcının aleyhine en büyük delil olarak kabul ettiği bir eylem planının bulunduğunu ileri süren Alan, İmzaya, parafa gerek yok. Haberin olsun olmasın. Kim hazırlarsa hazırlasın. Bu,
Engin Alan için yeter de artar bile. Anayasa madde 38 ve TCK madde 20 Suçun Şahsiliği İlkesi Engin Alan için geçerli değil ifadesini kullandı.
Alan, 2008de Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Cemil Çiçekin, partisinin kapatma davasında Anayasa Mahkemesine verdiği yazılı savunmada Kişiler üçüncü kişilerin eylemlerinden sorumlu tutulamazlar dediğini ifade
ederek, bu evrensel ilkenin şu anda yerlerde süründüğünü iddia etti.
'GARANTİYE ALDILAR'
Özel yetkili mahkemenin duruşma sonucunda kendisini serbest bıraktığını anımsatan Alan, aynı mahkemenin, savcıların itirazı üzerine yakalama kararı çıkardığını kaydetti.
Alan, Garantiye aldılar. Ne olur ne olmaz Balyozdan çıkarsa, bundan yatmaya devam etsin. TBMMye gitmesin ifadesini kullandı.
Mahkemenin bu kararı doğrultusunda Silivri Sulh Ceza Mahkemesine çıkarıldığını ve Ankaraya gönderilmek üzere yol tutuklaması kararı alındığını anlatan Alan, şöyle devam etti:
Yasanın emri olan bu en kısa süre nedense 4,5 ay sürdü ve bu gün bir kez daha tutuklandım. Bu durumu ne yadırgadım, ne de şaşırdım. Çünkü daha önce de Balyozda, yine kimi hakimlerce serbest bırakılıp (sonra bu hakimlerin hepsi görevden alınıp sürüldü), kimilerince tekrar tutuklanmıştım. Tabii adınız Engin Alan ise hazır olmalısınız.
Aynı hukuk fakültelerini bitiren, aynı yasal mevzuatı uygulayan yargıçlar arasındaki bu karar ve yorum çelişkisi dünyanın başka hangi hukuk devletinde olabilir? Değerlendirmeyi vicdanlarınıza bırakıyorum. Sonuç olarak bizlere yaşatılanlar, bu ülkenin gerçekten çağdaş, demokrat bir ülke olmasına hizmet edecekse helal olsun. Ben şahsen her türlü bedeli ödemeye hazırım. Ancak korkarım
öyle olmayacak.
Etrafta ateş çemberi, içerisi yangın yerine dönmüş, bölücüler gemi azıya almış, her gün şehitlerin verildiği, insanların birbirlerine karşı kin ve nefretle yoğrulduğu bir ülkenin, felaketten başka gideceği bir yer yoktur. Hukuk çökerse, devlet de çöker. Ne yazık ki bugünün Türkiyesinde gidişat bu istikamettedir. Tüm bu yaşananları tarihe ve aziz milletimin vicdanına havale ediyorum.
Bir tutuklama daha! | GAZETE VATAN