ѕυѕкυη
Banned
Adını Funda Oteli Koy
Adını funda oteli koy
Aklından gelip geçen bir yazın
Ve akşam güneşlerinde orda burda
Bir deniz kıyısında, eski bir yıkıntıda
İnce ince gezinen turuncu adamların.
Adını funda oteli koy
Sevdamızın da adını
Ayakları dibinde gün batımının.
Ve ağzında binlerce güneşin tadı
Dilinin ucunda yalnızca kendi adın.
Çünkü sevdikçe beni sen kendini tanıdın.
Edip Cansever
Ah neydi benim gençliği
Nerede böyle hüzünlenmek o zaman;
İçip içip ağlamak,
Uzaklara dalıp şarkı söylemek;
Hafta sekiz ben eğlentide;
Bugün saz, yarın sinema,
Beğenmedin Aile Bahçesi;
Onu da beğenmedin, parka;
Sevdiğim dillere destan;
Sevdiğim,
Meyil verdiğim;
Ben dizinin dibinde elpençe divan,
Samanlık seyran.
Nerde,
Nerde,
Nerde böyle hüzünlenmek o zaman!
Orhan Veli
Alacakaranlıkta
Yine ikimiz, koyuyoruz ellerimizi ateşe,
sen nice zamandır yıllanmış gecenin şarabı aşkına,
ben ise sabahın hiç sıkılmamış pınarı uğruna.
Körük, güvendiğimiz ustasını beklemekte.
Keder yaydığında sıcaklığını, geliyor cam ustası.
Gidişi ortalık ışımadan, gelişi çağırmadın sen, hem de
yaşlı, aklaşmış kaşlarımızın alacakaranlıı kadar.
Yine kurşun dökmekte göz yaşlarının kazanında,
sana bir kadeh için - kutlamaktır önemli olan yitirilmişi-
bana da isli cam kırıklarım için - ateşe saçılmakta.
Ve sana kadeh kaldırıyorum, gölgeleri çınlatarak.
Anlaşılır şimdi kimin çekindiği,
ve kimin sözünü unuttuğu. Sense
ne bilirsin, ne de istersin tanımayı,
kenardan içersin, serindir diye
ve ayık kalırsın, tıpkı eskisi gibi,
üstelik belli ki, kaşların hala çıkmakta!
Bana gelince, bilincindeim yaşadığım
aşk anının, cam kırıklarım saçılıp ateşe,
yine o eski kurşuna dönüşürken. Duran
benim merminin ardında, hayal gibi,
yalnızca tek gözü açık, hedefinden emin,
ve sıkıyorum onu, sabahın ortasına.
(Çeviren: Ahmet Cemal)
Ingeborg Bachmann
Annem
Derdimin ortağı,ey başımın tacı Annem
Sensiz şu gaddar dünyaya ben nasıl katlanam.
Hakkın helal eyle,affet beni affet Annem
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem...
******
Muhtacım merhametine,şefkatli sevgine
Dua eder hayır dilerdin her bir işime
Bin yıl uyurum biran giriversen düşüme
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem...
******
Uzunca uzanıpta baş koyunca dizine
Senin o eşsiz sevgin sarar şefkat bezine
Hızır olurda yetişirdin müşkül derdime
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem..
******
Gözümde tütüyor o şark odalı evlerin
Isdar gurupda kilim dokuduğun günlerin
Ver öpeyim doya doya mübarek ellerin
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem..
******
Sırtımda kabelere götürsemde az gelir
Şol Cennet ayaklarıyın altında uz gelir
Yavrum deyişin yeter dünyalar vız gelir
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem.
Muammer Çalar
Aşktı O
Askti o! Degistiren tum gecelerimi
Askti o! Beni durup durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, doludizgin gidisime dur diyen
Bir bicakin keskin yuzunde kan lekesiydim
Askti yine beni yikayan, aritan su
Boyle ak pak olacagimi bilir miydim?
Icimde acmasaydi o sevmek duygusu
Ben bir tutsagim simdi sevgiye, gonullu
Cozmeyin ellerimi, zincirlerim kalsin
Gorsun prangalarim o dogacak gunu
Ve bu dunyaya ask dolu siirlerim kalsin
Seninle her yerde guzel, her zaman yeni
Istemem, sensiz hatirlamasinlar beni.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Adını funda oteli koy
Aklından gelip geçen bir yazın
Ve akşam güneşlerinde orda burda
Bir deniz kıyısında, eski bir yıkıntıda
İnce ince gezinen turuncu adamların.
Adını funda oteli koy
Sevdamızın da adını
Ayakları dibinde gün batımının.
Ve ağzında binlerce güneşin tadı
Dilinin ucunda yalnızca kendi adın.
Çünkü sevdikçe beni sen kendini tanıdın.
Edip Cansever
Ah neydi benim gençliği
Nerede böyle hüzünlenmek o zaman;
İçip içip ağlamak,
Uzaklara dalıp şarkı söylemek;
Hafta sekiz ben eğlentide;
Bugün saz, yarın sinema,
Beğenmedin Aile Bahçesi;
Onu da beğenmedin, parka;
Sevdiğim dillere destan;
Sevdiğim,
Meyil verdiğim;
Ben dizinin dibinde elpençe divan,
Samanlık seyran.
Nerde,
Nerde,
Nerde böyle hüzünlenmek o zaman!
Orhan Veli
Alacakaranlıkta
Yine ikimiz, koyuyoruz ellerimizi ateşe,
sen nice zamandır yıllanmış gecenin şarabı aşkına,
ben ise sabahın hiç sıkılmamış pınarı uğruna.
Körük, güvendiğimiz ustasını beklemekte.
Keder yaydığında sıcaklığını, geliyor cam ustası.
Gidişi ortalık ışımadan, gelişi çağırmadın sen, hem de
yaşlı, aklaşmış kaşlarımızın alacakaranlıı kadar.
Yine kurşun dökmekte göz yaşlarının kazanında,
sana bir kadeh için - kutlamaktır önemli olan yitirilmişi-
bana da isli cam kırıklarım için - ateşe saçılmakta.
Ve sana kadeh kaldırıyorum, gölgeleri çınlatarak.
Anlaşılır şimdi kimin çekindiği,
ve kimin sözünü unuttuğu. Sense
ne bilirsin, ne de istersin tanımayı,
kenardan içersin, serindir diye
ve ayık kalırsın, tıpkı eskisi gibi,
üstelik belli ki, kaşların hala çıkmakta!
Bana gelince, bilincindeim yaşadığım
aşk anının, cam kırıklarım saçılıp ateşe,
yine o eski kurşuna dönüşürken. Duran
benim merminin ardında, hayal gibi,
yalnızca tek gözü açık, hedefinden emin,
ve sıkıyorum onu, sabahın ortasına.
(Çeviren: Ahmet Cemal)
Ingeborg Bachmann
Annem
Derdimin ortağı,ey başımın tacı Annem
Sensiz şu gaddar dünyaya ben nasıl katlanam.
Hakkın helal eyle,affet beni affet Annem
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem...
******
Muhtacım merhametine,şefkatli sevgine
Dua eder hayır dilerdin her bir işime
Bin yıl uyurum biran giriversen düşüme
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem...
******
Uzunca uzanıpta baş koyunca dizine
Senin o eşsiz sevgin sarar şefkat bezine
Hızır olurda yetişirdin müşkül derdime
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem..
******
Gözümde tütüyor o şark odalı evlerin
Isdar gurupda kilim dokuduğun günlerin
Ver öpeyim doya doya mübarek ellerin
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem..
******
Sırtımda kabelere götürsemde az gelir
Şol Cennet ayaklarıyın altında uz gelir
Yavrum deyişin yeter dünyalar vız gelir
Bilmemki nasıl öderim senin hakkını Annem.
Muammer Çalar
Aşktı O
Askti o! Degistiren tum gecelerimi
Askti o! Beni durup durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, doludizgin gidisime dur diyen
Bir bicakin keskin yuzunde kan lekesiydim
Askti yine beni yikayan, aritan su
Boyle ak pak olacagimi bilir miydim?
Icimde acmasaydi o sevmek duygusu
Ben bir tutsagim simdi sevgiye, gonullu
Cozmeyin ellerimi, zincirlerim kalsin
Gorsun prangalarim o dogacak gunu
Ve bu dunyaya ask dolu siirlerim kalsin
Seninle her yerde guzel, her zaman yeni
Istemem, sensiz hatirlamasinlar beni.
Ümit Yaşar Oğuzcan