Aktuğ
Altın Üye
arkadaslar başka bi sitede okudum.hernekadar doğrudur bilmiorum ama kanıma çok dokandı.
11 kişilik özel eğitimli birlik operasyona gider. Yola çıkarken A.T can yoldaşına dönerek ‘Bu hava patlar’ diye söylenir. Gerçekten de öyle olur, operasyon esnasında bir yandan gökten mermi yağarken, bir yandan da kar yağar tepelerine.
Harekât başarıyla tamamlanmıştır. Şimdi istikamet, 37 kilometre uzaklaştıkları kışlalarıdır. Telsizden helikopter isterler. Ancak helikopterin onları almaya gidemeyeceği yanıtını alırlar. Bu yanıt, onlar için adeta çöküşün başlangıcı olmuştur. Mesafe tam 37 kilometredir.Nasıl gideceklerdir…
Kar tüm yolları kapamış, iz-miz kalmamıştır. Zaten tedarikli de çıkmamışlardır operasyona. Karda yürümek için kullandıkları edevat da yoktur yanlarında.
Hava kararmaktadır. Acilen karar verip ona göre bir çare uydurmak durumundadırlar.
Vakit daha geç olmadan komutan A.T, hemen kışlaya doğru yola çıkmaları gerektiğini emreder. 11 kişilik özel birlik yürümeye başlar. Bata çıka yürümeye gayret edip, santim santim ilerlemeye çabalamaktadırlar.
Hayatları, yaşadıkları, sevapları, günahları… Hemen her şeyi bir anda düşünmektedirler. Bir yandan da endişeli gözlerle çevreyi dikkatlice izlemektedirler.
Arada bir durup verdikleri molanın sonuncusunu kışladan sadece birkaç kilometre önce verirler. Artık dermanları kalmamıştır. Çoğunun bilinçleri kapandı kapanacak düzeye gelmiştir. Komutan endişelidir.
Bir son gayretle kışlaya varırlar.Halleri perişandır. Elleri ayakları tutmamaktadır… Çok ama çok üşümüşlerdir.Hemen hastaneye kaldırılırlar. 11 yiğitten oluşan özel birlik sadece birkaç saat önce omuz omuza çarpıştıkları gibi yan yana hastane koğuşunda yatmaktadırlar.
Doktor gelir ve acı kararı çekinmeden ‘pat’ diye söyler: Ayakları kesilecek!
Doktorun sesi sanki kafalarına inen birer balyoz olur. Yıkılan hayaller, tükenen umutlarla çarpışır… Ortalık duman olur…
Ameliyat hazırlıkları bir yandan yapıladursun 11 yiğitten birinin aklına hinlik gelir. Dışarıdan bir arkadaşını arayıp güvendiği bir doktor getirmesini ve kendilerini ‘ayak kesme’ teşhisi koyan doktorun da adını vererek araştırılmasını ister.
İstekler çok kısa sürede yanıtlanır. Getirilen güvenilir doktor, ayakların kesilme kararı karşısında şok yaşar. Ayakların kesilme gibi bir durumu yoktur.
Zira;
Ayak kesme teşhisi koyan doktor, HEP il yöneticisidir. Yani yakın olduğu dağlar bellidir
alıntıdır
11 kişilik özel eğitimli birlik operasyona gider. Yola çıkarken A.T can yoldaşına dönerek ‘Bu hava patlar’ diye söylenir. Gerçekten de öyle olur, operasyon esnasında bir yandan gökten mermi yağarken, bir yandan da kar yağar tepelerine.
Harekât başarıyla tamamlanmıştır. Şimdi istikamet, 37 kilometre uzaklaştıkları kışlalarıdır. Telsizden helikopter isterler. Ancak helikopterin onları almaya gidemeyeceği yanıtını alırlar. Bu yanıt, onlar için adeta çöküşün başlangıcı olmuştur. Mesafe tam 37 kilometredir.Nasıl gideceklerdir…
Kar tüm yolları kapamış, iz-miz kalmamıştır. Zaten tedarikli de çıkmamışlardır operasyona. Karda yürümek için kullandıkları edevat da yoktur yanlarında.
Hava kararmaktadır. Acilen karar verip ona göre bir çare uydurmak durumundadırlar.
Vakit daha geç olmadan komutan A.T, hemen kışlaya doğru yola çıkmaları gerektiğini emreder. 11 kişilik özel birlik yürümeye başlar. Bata çıka yürümeye gayret edip, santim santim ilerlemeye çabalamaktadırlar.
Hayatları, yaşadıkları, sevapları, günahları… Hemen her şeyi bir anda düşünmektedirler. Bir yandan da endişeli gözlerle çevreyi dikkatlice izlemektedirler.
Arada bir durup verdikleri molanın sonuncusunu kışladan sadece birkaç kilometre önce verirler. Artık dermanları kalmamıştır. Çoğunun bilinçleri kapandı kapanacak düzeye gelmiştir. Komutan endişelidir.
Bir son gayretle kışlaya varırlar.Halleri perişandır. Elleri ayakları tutmamaktadır… Çok ama çok üşümüşlerdir.Hemen hastaneye kaldırılırlar. 11 yiğitten oluşan özel birlik sadece birkaç saat önce omuz omuza çarpıştıkları gibi yan yana hastane koğuşunda yatmaktadırlar.
Doktor gelir ve acı kararı çekinmeden ‘pat’ diye söyler: Ayakları kesilecek!
Doktorun sesi sanki kafalarına inen birer balyoz olur. Yıkılan hayaller, tükenen umutlarla çarpışır… Ortalık duman olur…
Ameliyat hazırlıkları bir yandan yapıladursun 11 yiğitten birinin aklına hinlik gelir. Dışarıdan bir arkadaşını arayıp güvendiği bir doktor getirmesini ve kendilerini ‘ayak kesme’ teşhisi koyan doktorun da adını vererek araştırılmasını ister.
İstekler çok kısa sürede yanıtlanır. Getirilen güvenilir doktor, ayakların kesilme kararı karşısında şok yaşar. Ayakların kesilme gibi bir durumu yoktur.
Zira;
Ayak kesme teşhisi koyan doktor, HEP il yöneticisidir. Yani yakın olduğu dağlar bellidir
alıntıdır
