---------- Bir Fahişenin Günlüğü ----------

waterres

New member
Katılım
18 Eyl 2006
Mesajlar
48
Reaction score
0
Puanları
0
TANIDIĞIM EN BÜYÜK SÜRTÜK KADERDİ

----'Nesnel gerçekliği arıyorsan'diye kendi kendine konuşmaya başladı bay yavaş ölüm. 'işte burası tam bu işe başlanacak yer'... -- Etrafıma bakınıp, gördüklerimi içimden ona kadar saydım. Kayboldular.--


---- 'Kasvetli ve umudun ölmüş olduğu bir zamanda geldim ben' diye devam etti kaldığı yerden, 'görüyor musun---benimle katlanıyor, benimle paylaşıyorsun. Yeryüzünde ki herhangi biriyle hiç böyle bir paylaşımı gerçekleştireceğini hayal edebilir misin' .

---Sen, bu dünyanın boşluğundan yararlanarak gelip bana çarpan bir asteroidsin sadece. Farklı dünyaların insanıyız biz seninle..Belki de ilk defa bu cümle tam anlamını buldu. 'f a r k l ı d ü n y a l a r ı n i n s a n ı y ı z b i z ' evet. Kabul et; ne sen beni sevdin; ne de ben seni. Hiç oturacak yer bulamadım ki ben o boş sandalyalerin etrafında dönerken..Hep ayakta kalandım ben, hep huzursuzdum..Yol bitmiyor uzadıkça uzuyordu ve sen çarptın günün birinde bana. Ve o sendeleyen halimi fırsat bilip bana kapıldın, ben de senin rüzgarına. Hepsi bu ---


-----'Sana ilk sorduğum andan itibaren bunu biliyordum ..Sendelemedin sen wise, düştün. Ve ben de tuttum seni. O kadar güzel ve masumdun ki. Bir o kadar da çaresiz. Kendimizi kandırmaya gerek var.. ama yapmayalım olur mu...Sana bilerek ve isteyerek sordum o soruyu . Cevabından emindim. Seni tanımıştım… Hatta hatta anlamıştım o saniyeler süren düşüş anında. Şimdi bu sözler yakışıyor mu sana. Gelir misin benimle dediğimde yüzünde beliren o mutluluk ifadesi sahte miydi yani. Sen sahte diye oyuncak bebeklerle dahi oynamamıştın çocukken hatırlasana. Hep çamurdan bebekler yapardın onlar daha gerçek hiç olmazsa diye. Sahte miydi o ifaden ya da seninleyim sonsuza kadar deyişin ha ----Hep yanlış anlaşıldım ben. Sen ilk değilsin ki bay yavaş ölüm...Bazen donmuş bir zamanda ölümümü izliyorum ben ama etrafımdakiler tam aksini, ahenkle dans eden vücudumu izlediklerini iddia ediyor..Misal bir şarkı mırıldanarak dolaşiyorum ve yanımdan geçen herkes aynı şarkıyı söylemeye başlıyor. O kadar fluyum ki beni görmeyen bu insanlar kendi zihinlerinden geldiğini sanıyor şarkının´ve başlıyor söylemeye. Söylemedim hiç o şarkı benim diye. Anlatmadım da kendimi. İstedim ki birileri beni anlasın. Anlasın ve benimle yürüsün. Olmadı. O cümle ağzımdan dışarı çıkarken, görünmeyen bir kalem, hiç kurumayan mürekkebiyle vekalet veriyormuş sana meğer.


----'Hayat acımasız derdin, kaba, çirkin ve olağan dışı. Hep bir mucize bekledin ama asıl mucizeyi hep görmezden geldin sen...'Beni görmeyen bir tanrının kollarında uyanıyorum her sabah ve yaşatamadığım her kelebek için bir nefes borçlanıyorum Ona' derken hangi tanrıdan bahsettin ki sen. Seni kurtarmayan bir tanrıdan mı. Ona mı borçlanıyorsun aldığın her nefesi küçük kız... Büyü artık. Büyü ve tanrının nefret dolu bir tanrı olduğunu gör. Aç gözlerini, bak etrafına. Ne görüyorsun. Benim gördüğüm sadece açlık, sefalet, savaşlar, açgözlülük, acı, ıstırap ve nefret...Anlamadın mı hala. İyi olsaydı şayet dediğin gibi tanrı; şeytan bu kadar rahat hareket edebilir miydi dünyada. Neden var bu kadar acı ha? Savaşlar niye...Doyumsuz insanlar ve bitmeyen nefretleri neden? İnsanlar ölüyor açlıktan ve diğer insanlar o kocaman televizyonlarından canlı canlı buna göz yumuyor ama hala tanrı iyi ve bizi gözetiyor öyle mi.? Tanrı seni sevmiyor küçük kız hatta umursamıyor bile hiçbirinizi. Tekrar bak etrafına şimdi ama görmek için bak----yıkım treni yolunda ilerliyor yani öyle mi...Artık onların yalanlarıyla savaşmıyorum ki ben. Kendi yalanlarım var benim artık, her seferinde doğrularımın üstünü çizen. Zevk neden var peki öyleyse? Ya aşk? İyilik neden bu boktan dünyada yaşamaya çalışıyor peki her şeye rağmen...

---'İyi kötü tarafından düzülmek için vardır küçük kız. Kötülük hep arkasındadır iyiliğin hep kandırmaya çalışır. Sonra da bir punduna getirir ve bitirir işini. Unut o birdenbire mutlu sona dönen filmleri. Asıl film burda...Bak şu dünyaya ve bana tek bir güzel şey göster. An-ı unut, devam ettiği müddetçe güzel ve iyi kalan birşey göster ama... ------- Balık her seferinde ağa girer değil mi.. Ya da takılır oltaya. Bilmez başına gelecekleri ama. Kazanan balıkçı olur hep ve balık ölmez bir türlü. Özüne dönmek isteyen balık çırpınır. Geldiği yer gibi değildir burası, solungaçlarından anlamıştır . Çırpınır. Çırpındıkça çarpar kenarlarına o plastiğin. Can çekişir uzun uzun. Acı çeker. Ama ölmez.

---'Ah küçüğüm son sözünü söyle ve gel yanıma. Yasla başını omzuma, uyu artık. Yoruldun...' ---Başlangıç ta orada değildim. Son içinde orada olmayacağım. Ve birgün bizler hepimiz birer tanrıya dönüştüğümüzde bu sonsuz döngüde; anlayacağız neden bizi sevmediğini tanrının. Neden kurtarmadığını bizi. Anlayacağız.

*SagopaKajmer

** Wise Ass Hole **

Kılıç 14 06 2006

Yüktür diğerlerinin iltifatı bana... Seninse yüklediklerin bile övgüdür. Unutma...

Ve sizler ...

Diğerleri....

Sizler de unutmayın ki;

Ölü sülüklerin kokusudur canlı yarayı açık tutan..​
..............
 
sanırım SagopaKajmer'in söylediği parçalarda geçen bir şiir,
bunu şarkı sözlerine taşıyorum izninle
saygılarımla
 
Geri
Üst