Bir Engellinin Olağanüstü Hukuki Mücadele Öyküsü

hb1453

New member
Aşağıda sunacağım röportajı bir otobiyografi gibi düşünebilirsiniz. Röportajı kendi kedime yaptım. Yani soruları ben sordum. Cevapları da ben verdim. İnşallah bunları daha geniş olarak işe dönüp emekli olduğumda kendi hayatımı anlatan kitap cd çalışmamda yer vermeye gayret edeceğim. Şimdilik hakkımda en çok merak edilen konuları cevaplandırmaya özen göstemye çalıştım.İlginize ve bilginize sunulur:

HASAN BAŞAR RÖPORTAJI


NOT: Burada soruları soran cevapları da yazan benim. Bu röportaj 22-09-2009 tarihinde yapılmışıdır. Benden izin alınmadan kısmen dahi olma yayınlanamaz.





1-Kısaca kendinizden bahseder misiniz?



HASAN BAŞAR. Dedem, Cumhuriyet'in ilk yıllarında bölgede yaygın olarak üretilen kömür madenlerini işleterek para kazanmak üzere göç ederek Kozlu'ya gelmiştir. Anne ve baba tarafım Siirt Merkez ilçe kökenlidir. Babam burada doğmuş daha sonra görücü usulü Siirt'ten getirilen annem ile evlenmiştir. Ben 1967 yılının Eylül ayında Zonguldak Merkez ilçesine bağlı Kozlu Beldesi Kılıç mahallesinde dünyaya gelmişim. İlk ve ortaöğretimi Kozlu'da sene kaybı yaşamadan başarılı bir şekilde bitirdim. 1985 yılında İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu (şimdiki İletişim Fakültesi'ni) kazarak 1991 yılında Radyo TV Program Yapımcılığı branşından mezun olarak bitirirdim. Kekeme olmam ve yeterince girişken olamamam nedeniyle özel sektörde branşımla ilgili olarak iş bulamadım. Ağırlıklı olarak muhasebe işleri olmak üzere, editörlük, sahaflık, getir-götür işleri, simitçilik, çorapçılık gibi çeşitli işlerde çalıştım. 1999 yılında engelli memurlar kontenjanından İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrenci İşleri Bürosunda düz memur olarak işe başladım. Yüksek kira giderlerini karşılayabilecek ek iş bulamam ve olası deprem tehlikesi sebebiyle Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Zonguldak Meslek Yüksekokulu naklen geldim. Burada özlük haklarım ile ilgili taleplerimi içeren dilekçelerim nedeniyle amirlerim tarafından MAKAM ATLAMA-İDAREYİ MEŞGUL ETMEK-AMİRLERE HAKARET, İRTİCA PROPOGANDASI YAPMAK,.. gibi çeşitli suçlamalarla hakkımda disiplin cezaları verilerek sicillerim bozuldu. İki defa sürgün edilerek 2008 yılı Ocak ayında üst üste üçüncü sicilden işime son verildi. O zamandan bu yana eşim ve iki kızımla beraber herhangi bir gelirim olmadan hayata tutunma mücadelesi vermekteyim.



2-Başınıza gelen olumsuzlukları ve neden olumsuz sicil aldığınızı biraz açıklayabilir misiniz?



"Kişisel ve toplumsal haksızlıklara karşı dilekçeler yazarak tepkimi ortaya koyduğum için üst üste 3 yıl olumsuz sicilden işine son verilmiş eski bir devlet memuru olan engelli vatandaşım. Sicilimin bozulmasının görev kusurum ile bir ilgisi yoktur. Çünkü son çalıştığım yıl (2006) bana hiçbir iş vermediler. Otur şu masada akşam olunca gidersin dediler. Peşime beni izlemek için adam taktılar, izlendiğim için insanlar benden uzak durdu. Yani tam bir F TİPİ CEZAEVİ koşullarında hukuka ve insan haklarına aykırı koşullarda işyerinde psikolojik taciz uygulamalarının kurbanı olarak mağdur edildim.



Namaza gittiğim için, Cuma ya gittiğim için disiplin cezaları aldım. Bilgi edinme talebiyle ilgili dilekçe yazdığım için disiplin cezası aldım. Eşimin başörtüsü sebebiyle disiplin cezası aldım. Eşimin başörtüsü sebebiyle irtica propagandası yaptığım iddiası ile ZKÜ Rektörlüğü KAMU GÖREVİNDEN İHRAÇ istemi ile dosyamı 2005 te YÖK Disiplin Kurulu'na gönderdi. YÖK yaptığım savunmayı yeterli görerek bu talebi ret etti. Buna rağmen Sayın Bektaş Açıkgöz, bu konuya ilgili olarak bana KADEME İLERLEMESİ DURDURMA CEZASI verdi. Kredi kartları borçlarım nedeniyle icralık duruma geldiğinden mahkeme parasını veremediğimden bu cezayı iptal ettiremedim. Sendikanın avukatı benimle ilgilenmedi. Türk Eğitim Sen Zonguldak temsilciliği beni kendi kaderime terk etti. Beni kendi kaderime terk edenleri Allah da mahşer meydanında günahları ve kul haklarıyla baş başa bıraksın. "



2006 da görevime son verildikten sonra tekrar işe başlayana dek bir yıl işsiz kaldım. 4 kredi kartı, tüketici kredileri, telefon faturaları ile ilgili olarak 4 ayrı icra ile muhatap oldum. Allah kendilerinden razı olsun değerli bazı insanların ve Kimse Yokmu Derneği'nin yardımlarıyla icra borçlarımı ödeyebildim.



İki defa mahkeme kararı ile geri döndüm. En son 25 Ocakta 2008 de işime son verildi.



3-Hukuki mücadeleniz ve emeklilik durumunuz hakkında da açıklama yapar mısınız?



Hiçbir yüz kızartıcı suçum yoktur. Zaten disiplin cezaları 2006 yılında çıkan kanun ile iptal edildiği halde geriye dönük olarak 2004-2005-2006 yıllarında almış olduğum disiplin cezaları gerekçe gösterilerek amirlerimin buna dayalı olumsuz sicil notlarıyla bu üç yılın ortalaması alınarak işime son verildi. Yaklaşık üç yıldır işsizim. Engelli memur sınavlarında torpil olduğu için tekrar kadro alamıyorum. Açıktan atanma yoluyla başvurduğum kurumlarda eski kurumumun yöneticilerinin ağzına bakıp olumsuz cevap veriyorlar. Özel sektör zaten 35 yaşından yukarı kimseyi almıyor. Almak istese de kriz var.




Danıştay İkinci Hukuk Dairesi'nde sicillerimin tamamen iptali ile ilgili davam görüşülmektedir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulundan 2009 yıl 5. ayında Başbakanlık Sicil Affı Genelgesi 6.maddesi ile DMK Sicil Yönetmeliği'nin 13. ve 17. maddesi arasında hukuki illiyet bağı olduğu bu nedenle bu maddelerin iptal edilerek disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tanzim edilen 2001-2002-2004-2005-2006 yıllarına ait sicillerin iptali talebim 25 e karşı 5 hakim kararıyla uygun görülmüştür. Şimdi Karaelmas Üniversitesine ve Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığından savunma yazısı istenecektir. Adli Tatil nedeniyle dava Eylül 2009 den sora görüşülmeye devam edecektir İnşallah kazanmayı ümit ediyorum. İşe döndüğüm takdirde yaşadığım travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle maluliyet talebinde bulunacağım. Ancak işe döndükten sonra emekli olabilirim. Zira Emekli Sandığı'ndan çektiğim toplu parayı işe döndükten sonra alacağım toplu para ile ödeyebilirim. O zaman sigortam aktif olur ayrıca geçmişteki SSK primlerinin devrini geçerleştirebilirim. Bunlar olmadan raporum olsa daha emekli olamıyorum.



Ayrıca Telekom Davam ile Karaelmas Üniversitesi'ndeki yolsuzluklar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne iletilmiş olup konuyla ilgili bilgi ve belge istenmiştir. İlgili evrak Fransa'ya gönderilmiş olup, dava kabul edildiğinde konu kamuoyuna duyurulacaktır.


4-Şu anda üniversite öğrencileri tercih sorun yaşıyorlar. Onlara üniversite mezunu ve üniversitede çalışmış memur tecrübesi ile neler önerirsiniz?


Öncelikle sevmedikleri ve geleceği olmayan bölümleri yazmasınlar. Yani yetenekleri ve bilgi birikimleri ile orantılı severek çalışacakları ve geleceği olan meslekleri yazsınlar. Bu sene üniversite içi bölümler arası yatay geçiş yönetmeliği yayınlandı o yönetmeliği bulup okuyup gidecekleri üniversitede istedikleri bölüm var mı ve o üniversitenin bu yönetmeliği uygulayabilecek imkanları var mı diye araştırsınlar. Böylelikle sene kaybı olmadan ortak dersleri okuyup 2. sınıftan sonra o üniversitedeki istedikleri bölüme yerleşebilirler.



Ayrıca eğer yeteneklerini ve mesleki eğilimlerini belirleyemedilerse gerekirse para bulup masraf ederek veya İnternetken indirecekleri mesleki eğilim tespiti programları ile bunu öğrenmelidirler. Tercihlerini yaparken bunu esas alsınlar.



Üniversiteye kaydolduktan sonra kalacak yer sorunu ile beraber imkanları varsa kişisel gelişim kurusuna gitsinler. İmkânları yetersizse kişisel gelişim dergisine abone olup kişisel gelişim kitapları okusunlar. Arkadaş gruplarına dikkat etsinler, sorumsuz, küfürlü konuşan, içki-sigara-kumar-İnternet bağımlısı kişilere karşı mesafeli olsunlar. Aile bağlarına dikkat etsinler. İlk yılın sonuna doğru çalışacakları sektörün firmalarına staj türü iş başvuruları yapsınlar. İşi öğrenmek için maaş yerine yol parası ve yemek parası gibi sabit harcamalar karşılığı iş yapmak istediklerini belirtsinler. Bu önerilerime dikkat ederlerse diplomalı işsiz olup belediyede çöpçü, TTK da madenci,&8230; olmak için sınava girmek zorunda kalmazlar.



5-Devlet Memurları Sınavlarını adil olması için neler yapılması gerekir. Ayrıca devletin yeniden yapılanması sürecinde amir memur, memur vatandaş ilişkileri nasıl olmalıdır?



Tercihler yazılı sınav sırasında cevap kağıdı ile birlikte teslim edilmelidir. Cevap kağıdı ve tercih kağıdı teslim edilirken salona konulacak olan bir fotokopi cihazı ile cevap kağıdı ve tercih kağıdını fotokopileri çekilip salon başkanı tarafında aslının aynıdır kaşesi ile imzalanarak adaya verilmelidir. Cevap kağıtları ve tercih kağıdı noter ve basın huzurunda İnternetten izlenecek şekilde optik okuyucundan geçirilmelidir. Sonuçlar en kısa zamanda ÖSYM-BAŞBANKANLIK DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI VE MALİYE BAKANLIĞI NIN SİTESİNDE eş zamanlı olarak Excel formatında yayınlansın. O zaman tüm torpil ve cevap kağıdı ile oynama iddiaları son bulur.



Memurların amirleri, diğer memur arkadaşları ve vatandaşlar ile olan ilişkileri Toplam Kalite Yönetimi ilkeleri ile Avrupa Sosyal Şartı ILO sözleşmeleri vd ilgili uluslar arası sözleşmelerdeki belirtilen standartlarda olmalıdır. Devlet memurları sürekli olarak hizmeti içi eğitimden geçirilerek vatandaşlara sunulan kamu hizmetinin kalitesinin artması sağlanmalıdır. Devlet vatandaşı en alt kademe memuru gibi görme alışkanlığından vazgeçmelidir. Vatandaş devlete rica etmeli devlet vatandaşa arz etmelidir.



Ayrıca devlet memurlarına ve emeklilerine insan gibi yaşayabilecekleri bir ücret ödeyebilmelidir. Devlet buna kaynak oluşturabilmek için; kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alıp vergilemeyi basit ve adil hale getirip vergiyi gelirden servete emekçilerden sermaye sahiplerine doğru tabana yayabilmelidir. Yine askeri lojmanlar dahil olmak üzere tüm lojmanlar ve bakanlar ve kuvvet komutanları ve valiler haricinde; tüm makam arabaları satılarak bürokrat-vatandaş kopukluğu giderilmelidir. Diğer bürokratlar ve milletvekilleri de artık lütfedip personel servisleri ile gidip gelsinler. Lojmanlar satıldıktan sonra devlet evi olmayan memurlara kira yardımı yapabilir.



Görevde yükseltme sınavlarına çok kapsamlı yöneticilik yeteneği kişilik testi de bu sınava eklenerek torpile zemin hazırlayan mülakat sınavı kaldırılmalıdır. Hükümet bunlar ile ilgili yasal düzenlemeyi bir an evvel yapsın artık.





6-Bu arada nasıl geçiniyorsunuz?

HASAN BAŞAR: 8.5 yıllık emekli sandığı primlerimi içeren 22 000 TL yi çeşitli borçlarım ve mevcut ihtiyaçlarım nedeniyle çekmek zorunda kaldım. Bu para bitince akrabalarım ve arkadaşlarım yardımları ile Kimse Yok mu Derneği'nin çeşitli yardımları ile bir süre idare ettim. Ancak taşıma su ile değirmen dönmediğinden Üniversitelerin Öğrenci İşleri Yönetimi kitabımı CD olarak satışına çalışıyorum. Sesimi duyurmak için simit sattım. Üniversitelerin Öğrenci işleri Yönetimi adında alanında ilk ve tek olan bir kitap çıkarttım. Televizyonlara ve ulusal basına defalarca haberlerim çıktı. İki tane site açtım.

Ayrıca bir oda bir salon evimize kira vermiyoruz. Burası eşimin babasının evi eşim de üç ayda bir 550 TL sakatlık aylığı alıyor. Bu şekilde şartları zorlayarak geçinmeye çalışıyoruz.


7-Kekemelik için tedavi olabilme imkanlarını araştırıyor musunuz?

Evet, birçok yöntem araştırdım. En etkili olanı konuşma ritminin yeniden düzenlenmesi programı. Konuyla ilgili bir siteye ulaştım. Oradan fiyat bilgisini yazılı olarak göndermelerini istedim. Bunu valilik Sosyal Yardımlaşmaya sundum. Ancak red cevabı aldım. Yorumu ve takdiri kamuoyuna bırakmakla beraber Zonguldak Valiliği'ni ve konuyla ilgili tüm kişi ve kuruluşları mahkemeye vermeyi planlıyorum.

8-Son olarak siyasilere bir mesajınız var mı?
Başbakanımız ve Lokman Ayva'ya bile defalarca mektup e posta yazdım. Kanunu yönetmelik sözleşme çıkarmak sorunları çözmüyor. Bunları hayata geçirmek uygulamaları çok sıkı bir biçimde takip edip bütün bürokrasiye benimsetmek ve öğretmek için çaba sarf edileceğini şurada burada boy gösterip süslü laflar söyleyip göz boyamaya çalışıyorlar. Bunlar beni üzüyor. Emekli Sandığı toplu parasını almamak için çok direndim. Ancak işsizlik ve bitmeyen ihtiyaçlar beni buna mecbur etmişti. inşallah bu günlerde bitmek üzere olan; Danıştay İkinci Dairesinde sicillerin iptali ve işe dönüş ile ilgili davayı kazandıktan sonra beni dilenciliğe ve yokluklara mahkum edenlerden hesap soracağım.

9-Teşekkür eder yaşantımızda başarılar dilerim.

İlginiz için asıl ben teşekkür ederim. İyi dileklerimle
::. Esaret Cesaretle Son Bulur .:: Hasan Başar
 

HTML

Üst