Bir İNtihar Olayi

_Max_

New member
Behçet Amcamın, ahırda boynunda kalın bir

urgan, ayaklarının altında, ters dönmüş bir iskemle

dili dışına çıkmış, boşlukta sallanır görünce, korku-

dan gözlerim dışarı fırlamış, ve anneme koşmuştum

"Erol ? Oğlum, yüzün sapsarı olmuş ! Neden kork-

tun ?" dedi. Nefes nefese kalmıştım, " ana Behçet

amcam, kendini asmış !"dedim, ağlayarak. Annem

omuzumdan tutup sarstı. "Erol ! Sen ne diyorsun

oğlum ? "İnanmaz inanmaz yüzüme baktı. İşleri son

günlerde bozulmuştu, ama inthar edeceğine inanmı

yordum. Babama telefon etti annem. Babam

"müşteriyi salıyım da geliyorum !"dedi.Ahıra girdik

Annem, "Aman Allah'ım ! Ne feci !"dedi, elini yüzü

ne kapayarak ağlamaya başladı.

Babam, geldi. Annem, "Erol , görmüş ilkin o

haber verdi bana !" dedi..Babam, ahıra gitti, sonra

geldi. Ağlıyordu. "Zavallı kardeşim ! Genç yaşta

canına kıydı !" diye ağlıyordu. Ağıt, sesini duyan

komşular da bahçeye dolmuştu.

Babam, "Hiç dokunmayın cesede, Savcı Beye

ve hükümet tabibine haber verelim !" dedi.

Öğleye doğru, bir polis arabası geldi. Bir polis

Savcı Bey, Baş Komiser N...ve Hükümet Tabibi

arabadan indi. Babam, karışladı, onları. Polis

evin önünde durarak, içeri girmek isteyenlere

mani oldu.

Savcı Bey, babama, "başın sağ olsun ! Nasıl

oldu ? "dedi..Babam, "Bizim çocuk, güvercin merak

lısıdır, ahıra girmiş güvercinlere bakmak için.

Amcasını çok severdi. Asılı görünce, çok korkmuş

bizim hanıma haber vermiş, o da bana telefon

etti..işte böyle Savcı Bey !"

"Peki, intihar etmesi için bir sebep var

mıydı ? "

"Görünür de bir sebep yoktu...Yalınız ,nişanla

mıştık, bir komşu kızı ile, arada bazı tatsızlıklar oldu

ya, öyle intihar etttirecek bir sebep değildi...Ha,

unuttuğum bir şey var, rahmetli babam, tarlaları

ve bu evi taksim etmedi, ölünce, ölüm hak, miras

helal dedim, kardeşim Behçetle anlaştık, bu evi ve

doksan dönümlük tarlayı kendi üzerime tapuladım,

lakin Behçet ile iki evli kız kardeşlerim, buna yanaş

madı, beni mahkemeye verdiler...Tarlaları, evi

satışa çıkardık, Behçet, içine kapanık bir delikan-

lıydı, evlendikten sonra, kasap dükkanından ayrılıp

kendi başına bir iş yapmak istiyordu. İzaleyi şuyu

da, dükkanı ben aldım...Behçet, kendi hissesini

satmadı. Bir süre, dargın gazdik. Behçet, çok

duygusal bir delikanlı olduğu için, kız kardeşlerimle

eniştelerimizin tesirinde kalıyordu...Bu esnada sağ-

dan soldan borçlanmış, ve bana söylemiyordu ya

kumar da oynuyormuş...Kumardan ne kadar borç

takmış haberim yok ...Beni kızacak diye yengesine

söylemiş. Bizim ki, " Behçet çok borçlanmış, yardım

etsen , olmaz mı ?"dedi.."Benim işler de bozuk ha-

nım dedim. Hayvan sahipleri artık kasaplık hayvan

vermiyor bana !"


Ahıra, Savcı Bey, Hükümet Tabibi ve Başkomiser

N..girmiş, Behçet amcamın iç cebinden bir mektup

çıkmış, babam, o mektubu Savcı Beyin aldığını

söyledi..Annem, "Behçet ne yazmış mektubunda ?"

dedi.."Mektubun fotokopisini çıkardı okudu

"Sevgili abim, ve sevgili yengeciğim, ölümümden

kimse sorumlu değildir, nişanım Gülsen, nişanlımın

ailesi de sorumlu değildir, ölme nedenim, ancak

bir sır olarak ,bende kalacaktır, ve bu sırrı hiç

kimse bilemeyecektir !"

* * * *

Savcı Bey, "Behçet Beyin nişanlısının evini çocuk

biliyor mu ?"dedi.

Babam, "Oğlum, haydi arabaya bin, bu amcalara

Gülsen yengelerin evini göster !"dedi..Arabaya bin-

dim. Evlerini gösterdim. Gülsen yengenin babası ile

annesi avlu kapısında karşıladı bizi. Mahmut amca

"hoş geldiniz !"dedi
 

HTML

Üst