Bir örnek paşa...

Vtnsvr

New member
TÜM bu darbe iddialarının, gözaltıların, tutuklamaların başlama yeri, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’in (kendisi kabul etmese de) günlüğü.

Acaba birisi Paşa’nın yerine mi "günlük" tuttu?

Biz bilemeyiz.

Bildiğimiz Paşa iktidar ile iç içe.

Örnek:

Örnek Paşa’nın büyük oğlu Tolga film yapıyor, sponsoru Başbakan’ın himayesindeki bildiğiniz ünlü Çalık Grubu...

Yine örnek:

Örnek Paşa’nın küçük oğlu Burak, aynı Çalık Grubu’nun şirketi Bursa Gaz’ın yönetim kurulu üyesi.

*

Daha enteresan bir örnek:

Örnek Paşa’nın eşinin İstanbul-Gaziosmanpaşa’daki yerini belediye istimlak etti. Komisyonun takdir ettiği 85 milyarlık istimlak bedeli ödendi.

Örnek Ailesi bedeli az buldu, 75 milyar daha istedi.

Buraya kadarı normal, herkesin hakkıdır.

Şimdi dikkat:

Gölcük’te bir gemi indirme töreni... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir anda Bayan Örnek’e dönüp "Sizin belediye ile ilgili bir meseleniz varmış..." dedi.

Bayan Örnek, denize inen gemiyi bırakıp anlattı...

Birkaç gün sonra Gaziosmanpaşa Belediyesi aradı ve çağırıp komisyon kararı-mamarı demeden 75 milyar daha şakadanak ödeyiverdiler.

(.......)

Şimdi...

Büyük oğlanın filmine, Başbakan’ın damadının şirketi, ATV ve Sabah’ı alan Çalık Grubu’nun sponsor olmasını... Küçük oğlanın, demek ki çok çalışıp deneyim kazandıktan sonra Çalık şirketine yönetim kurulu üyesi olmasını hadi anladık...

Ama Başbakan’ın nereden-nasıl ve hangi amaçla öğrendiyse... Kim bilir hangi duygularla Örnek Ailesi’nin emlak işi ile ilgilenmesi...

Ve şakadanak 75 milyarın ödenmesi olacak şey mi?

*

Yoksa tüm yüce ilkeler, çağdaşlık yeminleri, cumhuriyet devrimlerine sadakat ve bağlılıklar, böyle enteresan ilişkilerle mi çöpe atılıyor?..

AKP, bu yöntemlerle mi aldı başını gidiyor, örnek?..

Ve bizler zaman zaman hiç ummadığımız ihanetlerin şoklarını yaşıyoruz da, büküyoruz boynumuzu...

Bekir COŞKUN
 

_black_sun

New member
hepsi birbiriyle içiçe olmöuş kendi kaoslarında saçma sapan işler yapan bi gurup ne yazıkkı biz onlara inandık ve yola devam (ben hiç demedim) dedik
elbet dur artık dicemiz günler yakındır millet herşeyin farkına varmaya başladı
okuldan çok cami yaptırmasının sebebide budur herhalde okumasınlar anlamasınlar
oh ne güzel hayat örnek paşam hhhooopppp yaaaa yok öle mama
insanı bi sabrı var tayyip sen artık sabrını taşırdın bu milletin yeter
 

Vtnsvr

New member
Başbakan, Paşa’nın Eşine İş Takipçisi Olursa!..
Necati DOĞRU



Yalanlanmadı. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek önceki gece Star TV’de katıldığı programda, doğruladı. Oğullarının atv ile Sabah Gazetesi’nin yeni sahibi Ahmet Çalık’la ve kendisinin de Başbakan Tayyip Erdoğan ile “gizli hiçbir ilişkisi olmadığını” söyledi.

İlişkiler açık.
Her şey belgeli.

Emekli oramiralin anlattığına göre, Başbakan Tayyip Erdoğan 2003 yılında; durumdan iş çıkartmaya çalışan “iş takipçisi” refleksiyle hareket etmiş. Bir gemiyi denize indirme töreni sırasında yüksek protokol üyeleri arasında bulunan Donanma Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in eşi Sevil Örnek’in yanına yaklaşmış.

Ve zarfı atmış.
Ben de yeni öğrendim.

Başbakan’ın yaptığına “zarf atma” yani küllenmiş olan talebi kışkırtma diyorlar. Başbakan Tayyip Erdoğan bu törende komutanın eşine; “Sizin bir istimlak sorununuz varmış” diye laf açınca; iş dünyasının deyimiyle “zarf atmış” yani devletle düğümlenmiş alacak işini çözmek peşinde koşmuş koşmuş da yorulmuş kişinin küllenmiş umudunu yeniden canlandırmış oluyor.

İşte bu noktada başlıyor.
Başbakan zarf atınca.

Komutan eşinin; “istimlak edilmiş handaki 2 odalı mülkünün mahkeme kararıyla 75 milyar liraya bağlanan alacağını Belediye Başkanı’ndan tahsil etme umudu” yeniden canlanıyor.

Başbakan telefon ediyor.

Belediye Başkanı’nın “hayır şimdi ödeyemem sayın Başbakanım” deme şansı var mı? Dediği an o belediye başkanının iktidar partisinde siyasi hayatı biter. Sadece kendisinin değil, yedi sülalesinin siyasi geleceği kararır. Ülkemizin “parti içi demokraside ulaştığı” bu en üst noktadan ötürü, Başbakanımız “komutan eşlerinin iş takipçisi” konumuna düşmek zorunda kalır. Bu yüzden; ülkemizde demokrasinin her alanda, dibine kadar, sonuna kadar, gidebildiği en geniş alana kadar yayılıp gelişmesi gerekir. Sadece darbeci generalleri değil, “olmamış darbelerin hatıra defterini tutan oramirallerin eşlerinin belediyeden istimlak parası alacaklarının iş takibini yaparak vatandaşların kanun, hukuk karşısındaki eşitliğini bozan başbakanların” da Ergenekon türü davalarla yargılanması gerekir.

Evet ben de katılıyorum.

“Darbecilik geriletilmelidir ve kökü kazınmalıdır” diye haykıran demokrat yazar-çizer arkadaşlarımızın asil çağrılarının; rafine bir yargılama süreci, lekesiz bir karar prosesi ve parlak bir hukuki sonuçla karşılık bulmasını ben de bütün kalbimle istiyorum. Ne var ki “düşünce olarak kalmış, yapılamamış darbe fikirlerinin sahibi generalleri, askeri savcıya bildirmek yerine hatıra defterlerini tutan” orgenerallerin eşlerinin “istimlak parasını tahsilat işine ağırlık verenlerin” de yargılanması, delilleri karartmasın diye tutuklanıp Kandıra F Tipi Cezaevi’ne konulması gerekir.

Demokrat arkadaşlar!
Demokrasi bir bütündür.
Kışlada demokrasi...
Partide lider sultası...
Birlikte, bir arada olmaz.

Bir başbakanın “paşa hanımının iş bitiricisi gibi davranması” demokrasinin “D” siyle bile bağdaşamaz. Emekli Oramiral Özden Örnek’in kendisi olayı doğruladı. Başbakan iş bitiricilik yapmış. Milyonlarca kişi devletten ve belediyelerden alacağını beklerken; lider sultasına dayalı anti-demokratik siyasi yapıdan gücünü alarak, Belediye Başkanı’nı korkutmuş ve “komutan eşine imtiyaz” yaratmış. Kayırmacı, kollamacı, eş-dost düzeninin (crony kapitalizmi) değirmenine su taşımış.

Acaba niye taşımış?
Niçin imtiyaz yaratmış?
Bunu demokrasi gelişsin, kökleşsin diye mi yapmış?
Demokratsanız...
Bunu da sorsanıza!..
 

Vtnsvr

New member
Alengirli İşler
Basında neredeyse tefrika edilen “Darbe Günlükleri” için emekli Oramiral Özden Örnek diyor ki: “Böyle bir günlük yok, bunlar benim bilgisayarımdan çıkmadı..” Raporda Ayışığı, Sarıkız vb. gibi darbe plan kodları var...

Fethullahçı ve dinci gazeteci ekiple iç içe, “Günlük”ün basıcısı Görmüş, “ispat hakkı” istiyor. Ayrıca ortalıkta, Günlük’ün Özden Amiralın bilgisayarına ait olduğunu ileri süren, ama nereden, kimden alındığı bilinmeyen bir “emniyet uzman raporu” var... Günlük’te, kendilerine ilişkin bazı olayların örtüştüğünü Hurşit Tolon ve Hilmi Özkök paşalar söylüyor...

Günlük’ler doğru mu? Gazetecilerin bir kısmının inancı “doğru olabilir”. Özden Amiralin “bana ait değil” demesi, bu günlüklerin ona ait olmadığını göstermez. Ama ona ait olduğunu da! Bunun tarafsız uzmanlarca incelenmesi gerekir. Özden Paşa, mahkemeye verdiği bir dilekçede “bilgisayarda tutulan randevu defterimi ele geçirdiler ve bu tarihler ve kişiler dikkate alınarak senaryolar yazıldı”; ayrıca “bilgisayarımdaki bilgiler hukuk dışı yollarla ele geçirildi” diyor!

Günlük, basında yer almadan önce de “Günlük”teki “darbe planları”ndan, Gül ve Erdoğan’ın haberdar olduğu da açıklandı!

***

“Günlük”ün basına sızdırılma tarihini anımsayalım: Mart 2007. Örnek Amiral, 2001’de oramiralliğe ve Donanma Komutanlığı’na atandı. 2003’te iki yıllık Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevinden sonra, 2005’te emekli oldu. Bu günlükler, ona aitse, demek ki, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı dönemini kapsıyor. Bu günlükler onunsa, neden tutmuş, niye tutmuş bilmiyoruz.

Ama Özden Amiral, anılarını yazıyor, 1957- 1978 dönemini yazmış bitirmiş, “1981’e kadarki bölümlerini de bitirmek üzereyim” demişti. Anı yazmak birtakım notlara, belgelere dayanır. Acaba, 2003-2005 yıllarına ait notlar da bu yazma alışkanlığı ile ilgili olabilir mi, eğer varsalar?

***

Şimdi bir dizi soru; ama bunlar Amiral’e değil (veya ona da):

• “Günlük”ün tutulmasının, bilgisayarda ilk başlangıç tarihi?

• Günlük, Özden Paşa DKK iken mi tutulmaya başlanmış? Yoksa, 2005’te emekliliğinden sonra mı?

• Günlük, hangi bilgisayardan “indirilmiş”? DKK iken kullandığı bilgisayardan mı? Yoksa evindeki özel bilgisayarından mı?

• Eğer evindeki bilgisayardan indirildiyse, bu bilgisayarı başka kimler kullanıyordu?

• Özden Örnek Amiral’in çocukları, AKP’nin en çok kayırmaya mazhar şirketlerden Çalık Grubu ile iç içe. Küçük oğlu Bursa Gaz’ın yönetim kurulu üyesi, büyük oğlu da yaptığı filme Çalık’tan sponsorluk almış…

Acaba derim… Acaba ne demek isterim?! Eğer varsalar, Özden Paşa’nın Günlük’leriyle ilgili, bir şeyler olmuş olabilir mi?

• Özden Örnek Paşa, emekli olduktan sonra “bilgisayarının harddiskini bile” sildiğini ileri sürdü. Bir örneğini evindeki bilgisayarına taşıdı mı?

Paşa’nın oğullarının “dünya görüşleri”ni merak eder misiniz? Yok yok, çocuklarıyla ilgili herhangi bir şey ima etmiyorum! Sadece, bu gibi durumlarda akla gelebilecek her şeye ilişkin bir fikir jimnastiği! Günlük’te, Özden Paşa’nın darbeye karşı çıkan görüşleri, acaba sonradan monte edilmiş olabilir mi? Bir şeyler yayılacaksa, sahibini kurtarmak gerekebilir düşüncesi… Bugün şeytan var çevremde!

• Ayrıca Paşa’nın eşi Sevil Örnek Hanım’ın, Gaziosmanpaşa Belediyesi’nce kamulaştırılan binasından dolayı uğradığı “zararın”, Başbakan Erdoğan’ın devreye girmesiyle telafi edilmesi. Yıl 2003; Gölcük’te bir gemi indirme töreninde Başbakan, Sevil Örnek’e “Sizin belediye ile ilgili bir meseleniz varmış...” diyor.

Sevil Hanım da Başbakan’ı bilgilendiriyor ve Gaziosmanpaşa Belediyesi de 75 milyarlık farkı, bu sohbetin hemen arkasından ödüyor. Paşa: “Tabii biz o zaman anladık Başbakan’ın ilgilendiğini ve sonra ilk karşılaşmamızda da kendisine teşekkür ettik.”

• Teşekkür tarihi?

• Soru: Ailenin önemli bir parasal sorununu halletmek (hukuken haklı bile olsalar..) acaba, Başbakan ve partisine karşı duygularda önemli değişiklikler yaratır mı? Empati, haksızlığa uğruyor vb. gibi?

• Acaba, bilgisayarındaki “randevu notları” üzerinde kaç kez oynanmış?

• Nasıl ve hangi “hukuki olmayan” yollarla bilgisayarına girilmiş? Eklemeler, kurgular ne zaman yapılmış?

• Özden Örnek Paşa’nın o günkü ve bugünkü siyasi görüşleri nedir? Hükümeti nasıl buluyor?

Madem Pandora’nın Kutusu açıldı, her şeye yanıt aranmalı!

Günlük bugünkü davayı da besleyen ana damar. Ama Özden Paşa hakkında savcıdan tık yok! Zaten Erdoğan’ın, Ergenekon davasını emniyetçe pişirip kotardıklarını ve “işi belli bir bölümünde savcılığa devrettik” dediğini anımsatıyor, Oktay Ekşi.

Acaba Özden Paşa’nın davaya dahil edilmemesinin, bütün bu ailesel ilişkilerde payı var mı? Savcı Öz, bu konuda talimatlı mı?

***

Neyse bu konuyu bitirelim ve başka bir konu ile yazıyı noktalayalım:

Önceki gün “kötü ruh”lu bir arkadaşım sohbete geldi ve onca işim arasında meşgul edip yazıları geciktirdi! Dedi ki: Mahir Kaynak’ı anımsar mısın!

Kel alaka! Mustafa da dedi ki “Mahirini bilmem, ama Kaynak kaynaktır her zaman!”

İyi pazarlar…
Orhan Bursalı
 

64general1

New member
’Altın askerime çamur atıyorlar’

Günlüklerinde ’Sarıkız’ ve ’Ayışığı’ isimleri altında darbe planları bulunduğu iddia edilen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in eşi Sevil Örnek, eşinin ’iftiralarla öldürülmek istendiğini’ ileri sürdü. İddiaların gündeme gelmesinin ardından Özden Paşa’nın ’hayata küstüğünü’ söyleyen Sevil Örnek, "Deniz Kuvvetleri’nde altın asker, elektronik beyin olan eşime çamur atıyorlar; ama bu kadarı da olmaz" dedi.

DARBE günlüğü tuttuğu ileri sürülen Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in eşi Sevil Örnek, "16 aydır dünyaya küsen eşimi, iftiralarla öldürmek istiyorlar. Emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un tutuklanmasına da ailece içimiz kan ağlıyor" dedi. Eşinin "darbe günlükleri"yle ilgili açıklama yaptığını, iddiayı ortaya atanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Sevil Örnek, bu olayların gündeme getirilmesinden sonra kendisinin de şeker hastası olduğunu, doktorları tarafından üzülmemesi gerektiğinin sık sık hatırlatıldığını kaydetti. Bayan Örnek, belediyeyle arasındaki bir arsa davasının sonuçlandırılmasıyla ilgili iddialar da dahil, Hürriyet’e şunları anlattı:

Başbakan kendisi sordu "O işi oldu sayın" dedi

"İnsanların mahkeme kararı olsa bile hakkını alamadığı bir ülkede yaşıyoruz. Belediye tarafından 13 yıl önce istimlak edilen arsam için o dönem dava açtım. Paranın yarısını alabildim. 75 milyar lirayı alabilmek için açtığım davayı da kazandım. Mahkeme kararının yerine getirilmesi ve ödemenin yapılmasını istiyordum. Ancak belediye, parasının olmadığını öne sürüyordu. Ödemenin yapılması için önüme gelen herkese, bir vatandaş olarak uğradığım mağduriyeti anlatıyordum. Deniz Kuvvetleri’ndeki tören sırasında Başbakan Erdoğan, belediye ile bir sorunum olduğunu öğrendiğini söyledi. ’Mahkeme kararıyla hakkım olan parayı ödemiyorlar’ diye yakınınca, ’O işi, oldu bilin’ dedi. Mahkeme kararının uygulanması için çaba göstermiş, yardım istemişim. Bunun arkasında başka hesaplar arayanların Allah korkusu yok.

Çocuklarımı ülkemizden kaçırtmak istiyorlar

Yalnız eşim ve ben değil, çocuklarımız da hedef alındı. Büyük oğlumu ülkemizden kaçırtmak istiyorlar. Ben ve eşim, gitmelerine asla izin vermiyoruz. Çocuklarım yaptığı işlerde başarılı oldu. Tolga, yaptığı filmlerden dolayı madalyalar aldı, yeni film projeleri var. Çocukların sürekli gündeme getirilmesinin amacı onları da ülkeden uzaklaştırmaya yönelik. Çocuklarımın bu ülkede çalışmaya hakları yok mu? Oğlumun çektiği filmler için sponsorların şimdi gündeme getirilmesi ve başka şeyler aranmasını da anlayamıyoruz.

Eşim perişan halde bütün dünyaya küstü

Eşim, okulunu ve katıldığı kursları hep birinciliklerle bitirmiş, Deniz Kuvvetleri’nin altın çocuğu, elektronik beyni diye nitelendirilen Özden Örnek, yazılanlar, söylenenler karşısında bugün perişan durumda. Atılan iftiralarla bizi delirtmek, eşimi üzüntüden öldürtmek istiyorlar. Bunları hak etmiyoruz. Özden, üzüntüden dışarı çıkmıyor, insanlarla konuşmuyor, 16 aydır dünyaya küsmüş bir durumda. Denizi çok sevmesine, yaşamı denizlerde geçmesine rağmen mütevazı yazlığımızda denize bile girmiyor. Onun nasıl bir asker ve insan olduğunu bilen binlerce kişi bizleri teselli etmeye çalışıyor. Çamur atılır da bu kadar çamur atılır mı? Bizim üzerimizden ne yapmak istiyorlar anlamıyoruz. Her gün televizyonlarda, gazetelerde bizden bahsediliyor. Ne yapmamız isteniyor. Eşim açıklamasını yapıyor, günlüklerin olmadığına ilişkin suç duyurusunda bulunuyor. Daha ne yapsın?

Artık kim bu ülke için kolunu oynatır

Jandarma eski Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur paşa ile 1. Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon Paşa gibi 14 yaşından beri ülkeye hizmet etmiş komutanların başına bunlar gelirse, cezaevine konulursa bu memleket için kim kolunu oynatır? Kendi durumumuzu unutup, Tolon Paşa, Şener Paşa’nın başına gelenler için üzülüyoruz. Onların başına gelen olaya nasıl üzülmeyiz? Eşimin de, benim de içimiz kan ağlıyor. Tolon Paşa, Şener Paşa üzerinden bu ülkeye hizmet edenleri sindirmek isteyenler var."

14 Temmuz 2008


Saygı ÖZTÜRK / ANKARA
 

Vtnsvr

New member
Özden Örnek Paşa’nın yapması gereken 5 şey

BİR: Eğer "Darbe Günlükleri", gerçekten de kendisinin kaleminden çıkmamış ise... "Kim ulan benim adıma günlük tutan müptezel?" diyerek ortalığı ayağa kaldıracak bir çıkış yapmalıdır.

İKİ: Bazen susmak gerekir, bazen de konuşmak... "Bahriye’nin altın çocuğu"na yakışan ise bunun stratejisini çizmektir... Aksi takdirde aynı zamanda hem laikler, hem de demokratlar tarafından kuşatılmış olacaktır.

ÜÇ: Bazı durumlarda "eşlerin gözyaşlarıyla açıklama yapmaları"nda yarar olabilir... Ama bundan önce düşmanların sayısını azaltmak için çaba sarf etmek gerekir. Bunca düşman varken eşin gözü yaşlı açıklaması aleyhte kampanyayı azdırabilir.

DÖRT: Madem olay, daha düne kadar herkesin alkışladığı "Paşa oğlunun paşa belgeseli"ne bulaşmaya kadar vardı... O zaman acaba "artık adam olmuş" oğulun, bu suçlamalara karşı mukavemet göstermesi gerekmez mi?

BEŞ: "Hem Tayyip’le iş tut / Hem de Tayyip’i devirmenin günlüğünü tut" imajı biraz haksız biçimde üzerine yapıştı kaldı... Bu tür yerleşmiş imajları devirmek için bazen çok sarsıcı hareketler yapmak gerekir ki sanırım Özden Paşa için böyle bir dönem geldi de geçiyor bile...


A.HAKAN
 

HTML

Üst