Bir ölüm binbir ibret

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
BİR ÖLÜM BİNBİR İBRET

ŞOFÖR baba, Bursa’da kargo şirketinde işten çıkarıldı. Doğubayazıt’ta askerdeki oğlu telefonda paraya ihtiyacı olduğunu söyledi.

Baba işsiz kaldığını söyleyemedi. Üzüntü ve öfkeyle pencereye yumruk attı; cam damarını kesti, kan kaybetti, can verdi.

İlçe Osmangazi, mahalle Fatih Sultan Mehmet, oğlu Fatih idi.

Bu kısacık haberi kısacık okuyup bitirebilir, istediğinizi düşünebilir; upuzun okuyarak istemediğiniz kadar da düşünebilirsiniz. Yoksulluk, işsizlik, çaresizlik, umutsuzluk, öfke diye de okuyabilirsiniz; başka sayfalara da geçebilirsiniz. Mesela tam “bedelli askerlik” gündeme gelmişken.

EŞİT Mİ!
İlk bakışta şunu diyebiliriz mesela:

Bedelli askerlik olsa; Fatih’in babası o bedeli ödeyebilecek miydi ki!

Parası olmayan yararlanamayacak, eşitsizlik ortaya çıkacaktı. Oğluna kısa askerlik için para bulamamış her baba belki daha çok yanacaktı. Bu “ilk bakış” yorumuna katılırım. Fakat, var olan sistemin zaten adil, eşitlikçi olduğunu ispatlamanız lazım.

Oysa hiç değil. Rahmetli Seyfettin Bey’in oğlu Fatih Doğubayazıt’a giderken, bir başka Fatih’in abasının torpil ayarlamadığı, para, iktidar, rütbe gücü ve ilişkilerini kullanmadığı bir sistem mi bu! Gittikleri yerde, görevlerde Fatihler’in eşit olduğu bir sistem mi!

Aylarca askerlik yapan onca Fatih’in, Mehmet’in hakikaten askerlik mi yaptığı, yoksa bin türlü angaryaya, kanunen yasak ve esasta hapis cezasına tabi “hizmetçiliğe”, “posta” adı altında ayak işine koşulduğu... Kimi kayrılanın da benzeri işlerle fiili askerlikten kaçırıldığı sistem mi!

YARALI
“Eşitsiz”, hem de çok eşitsiz bir sistemi “eşitlik” adına savunmaya kalkmak palavra.

Türkiye’de askerlik; ordu yapısı, hem profesyoneller arasındaki “rütbe ve görev, emir ve komuta ötesi” ayrımcılık, hem askere alınan gençlere farklı muamele, yoksulları daha fazla hırpalayan, ezen ve daha kolay ölüme yollayabilen düzen zaten “imtiyaz ve eşitsizlik” üstünde yamuk duruyor. Yara açıyor, kanatıyor...

Sadece insani sorunla da kalmıyor; bir ordunun teknik, askeri işleyişine muhtemelen ciddi darbeler vuruyor.

REFORM
Yurtdışındakiler ve sözde orada çalışırmış gibi ayarlayana “bedelli” zaten var. 30 yaşını aşmış, iş ve aile sahibi olmuşlara bir düzenleme, belki kapsamlı reform fırsatı olur.

Kaynak yaratmak, askerlik süresini kısaltmak, profesyonel askerleri biraz mutlu edebilmek ve insan yerine koyabilmek, orduyu hantallıktan çıkarmak, binlerce skeri hizmetçilik ve angaryadan kurtarmak, profesyonelleşmeyi teşvik etmek, vicdani reddi hak olarak kabul etmek, daha verimli bir ordu yönetimi sağlamak için.

“Onurlu görev” denirken, insan haysiyetiyle oynayabilen alışkanlıkları da yok etmek için.


ŞİKÂYET
Bakın, çok sayıda mesaj geliyor:

Vakıflarda, generaller yönetimindeki OYAK’ta onca para var ama uygulamaya bakın: “Sivil memur, uzman çavuş, astsubayve subaylardan, sıralı amirlerce zorla para toplanıyor. Gerekçesi tutuklu subay ve emeklilere yardım. Tutuklu yarım maaş alabiliyor. Ama çoğunun yarımı benim tam maaşım. Bu parayı vermeyi düşünmüyorum ama uydurulmuş bir disiplin suçuyla sorgusuz sualsiz oda hapsini göze alıyorum. Nizamiyede para veren, vermeyen listeleriyle kontrol nasılsa böyle tecelli edecek.”

İYİ HABER
Bir de iyi haber: “Askeri okuldan ayrılanların tazminatının düşeceğini duydum. 17 yaşındayım ve babam emekli maaşı alırken ağabeyimin tazminatı çok düşündürüyordu. Size teşekkür etmek istedim. Sesimizi duyurduğunuz,desteklediğiniz, yanımızda olduğunuz için.”



Umur Talu, ezberleri bozdu

umurtalu.jpg


CNNTürk ekranlarında bedelli askerlik tartışıldı. Konuya ilişkin görüşü sorulan Umur Talu bakın neler söyledi...

VİDEO


Başbakan'ın sözleriyle yeniden alevlenen bedelli askerlik konusu Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, HABERTÜRK yazarı Umur Talu, ve MHP Milletvekili Erdal Sipahi'nin katıldığı beşN birK'da tartışıldı.

Konuyla ilgili konuşan gazeteci Umur Talu, parayla, güçle satın alınan her şeye karşı olduğunu belirterek, "Bizde çok fazla balon var. Mesela biraz önce Anayasa'daki hak ve görev olduğu söylendi. Her Türk vatandaşı diye bir kere Türk vatandaşlarının yarısı olan kadınlar bu hak ve görevlere bir türlü kavuşamıyorlar. Hadi bu bir kısmı ikincisi Anayasa'da başka haklarda var. Eğitim hakkı, sağlık hakkı, barınma hakkı, güvenlik hakkı açıkca herkesin kendine şu soruyu sorması lazım; Parası olan daha iyi eğitim alıyor mu bu ülkede? Parası olan daha iyi barınma koşullarına sahip mi? Parası olan daha iyi sağlık koşullarına sahip mi? Parası olan daha iyi hukuki savunma koşullarına sahip olabiliyor mu? Bir kere bu para meselesi iki yüzlülük" diye konuştu.

Ardından sözü eşitlik meselesine getiren Talu, "Askerlik zaten eşitlik üstüne kurulan bir sistem değildir. Ben bir askeri uzman değilim ama askerlikte eşitlik bir işin doğasında yok, iki Türkiye'de özellikle bir takım imtiyazlar fiili uygulamalarla fazla, fazla yok. Burda çok açık şu soruyla yüzleşmemiz lazım ama bana söyleyin peki nerede zengin şehitlerin cenazeleri?" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de torpil olayının bir müessese haline geldiğini kaydeden Talu, "Sadece torpil paraya ilişkin bir şey de değil. Bazen statüye, bazen rütbeye, bazen iktidarda olup olmamaya dair de bir şey. Bir takım güç sahiplerinin, rütbe sahiplerinin, varlık sahiplerinin nerede nasıl askerlik yaptığını sorgulayın bununla yüzleşin. Demek ki bu eşitlik meselesi de ciddi biçimde balon" şeklinde konuştu.

Ayrıca hep yoksulluk ve yoksul çocukların moralleri üstünden konuşulduğunu ifade eden yazar, "Bence en hassas mesele bu ama burada da şu var yoksul çocukların cenazeleri kaldırıldığında gördüğünüz insanlar özellikle anneleri başlarında örtüleriyle yahut kız kardeşleri başlarında örtüleriyle ki benim hayat tarzımda bu yok. Başkalarının hayat tarzına saygımdan bunları söylüyorum. Onlar ömür boyu bir çok şeyden yasaklı olup, bir çok şeyde zaten hayal kırıklığına ve eşitsizliğe maruz kalıyorlar, sadece cenazelerde bayrağa sarıldığı zaman tabutları insan yerine, kutsal bir varlık yerine ve orada yaşayan bir vatandaş yerine koyuluyorlar. Bu zaten toplumda hayat boyu süren bir eşitsizlik" dedi.

Bugün konuşulan bedelli askerlik meselesinin 18-20 yaş arası insanları değil daha ziyade 30 yaş üzerini ilgilendirdiğini vurgulayan Talu, "Bu üstünden düşünülebilecek, tartışılabilecek bir şey iş gücü açısından. Bir başka yine argüman onu da hızla söyleyeyim asker açığı meselesi; stüdyoda da dile getilrildi. Genelkurmay Başkanı da çok sık söylüyor bunu. Elbette bunu ben hesaplayamam ama burada şunu düşünmek lazım Türkiye'de askere alınan her genç özellikle fiilen askerlik mi yapılıyor yoska bunların bir bölümü askeri kanunlarla da yasak olan hapis cezası olan bir takım uygulamalarda askeriyede adı da bunun erlere hizmetçiliktir. Hizmetçi gibi mi çalıştırılıyor? Ayak işlerinde mi çalıştırılıyor? Askerlikle ilgilisi olmayan bir takım işlerde mi çalıştırılıyor? Evet bende eşitlikten yanayım oradaki belki bir çok kişiden başka. Evet bende paranın bir şeyleri satın alamamasından yanayım belki bir çok kişiden başka ama söylenen şeylerin çoğu fiilen balon Türkiye'de" diyerek sözlerini noktaladı.

 
Geri
Üst