Bilinmeyenler ( Mugayyebat-i Hamse )

Uzunefe

Altın Üye
Katılım
22 Haz 2005
Mesajlar
13,353
Reaction score
0
Puanları
0
Hâris b. Ömer Resullulah (s.a.v.) hazretlerine gelir ve şu suali sorar:
- Ya Muhammed! Kıyametin kopması ne zaman? Beldelerimiz kuraklıktan sıkıldı, bolluk ne zaman? Karımı gebe bıraktım, ne doğuracak? Bugün kazandığımı biliyorum, yarın ne kazanacağım? Nerede doğduğumu biliyorum, fakat nerede öleceğim?" (3)

Bu soru üzerine yukarıdaki ayet-i kerime iner. Âyet, sorulan bir sorunun cevabıdır, aynı zamanda önceki âyetlere göre de gizli bir sorunun cevabıdır. Rûm,/55 suresinde buyurulduğu gibi burada da "Bir günden korkun ki, baba çocuğuna hiçbir fayda veremez." buyurulması üzerine şüphesiz ki o gün, o saat ne zaman? diye bir soru hatıra gelebileceğinden bununla, ona cevap verilmiş oluyor.

* O saat ne zaman? denilirse Şüphesiz Allah ki, kıyamet saatinin bilgisi ancak O'nun yanındadır.
* Ve yağmuru o indirir. O halde ne zaman, nereye, ne kadar ve ne şekilde yağdıracağını da tam olarak o bilir. O halde öldükten sonra dirilmenin ne zaman olacağını da ancak O bilir.
* Bütün rahimlerdekini de O bilir. Erkek mi, dişi mi? beyaz mı, kırmızı mı? tam mı, eksik mi? Her birinin özellikleri nedir? Bütün rahimlerdekinin tafsilâtını O bilir. Dolayısıyla kabirlerdekinin de tafsilâtını O bilir. O yaratan, diriltir.
* Ve hiçbir kimse yarın ne kazanacağını kestiremez. Yani ileride başına ne geleceğini, eline ne geçeceğini, iyilik mi kötülük mü kazanacağını kendi gayretiyle bilemez.
* Yine hiçbir kimse; gerek iyi, gerek kötü kim olursa olsun hangi yerde öleceğini kestiremez. Küçük kıyameti bilemez, büyük kıyameti nerede bilecek? Fakat Allah'a gelince Şüphe yok ki Allah, her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. Olmuşu, olacağı, görüleni, görülmeyeni, açığı, gizliyi hepsini bilir, hepsinden haberdardır. (2)

Allah Teâlâ'nın, bazı ileri gelen kullarına, hatta bu beşten bazı gayıb şeyleri bildirmesine ters olmaz. Çünkü o sınırlı parçalardandır.

Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurmuştur ki:

"Allah Teâlâ rahime bir melek görevlendirmiştir. Ya Rab! Bir damla su, ya Rab! Yapışkan bir parça, ya Rab! Bir çiğnem et der. Allah Teâlâ da yaratma işini yerine getirmeyi dilediği zaman erkek mi, dişi mi, azgın mı, itaatkâr mı? Rızkı ne, eceli ne? söyler, anası karnında bunlar yazılır. O zaman onu, o melek ve Allah Teâlâ'nın kullarından dilediği kimseler de bilir." (4)

Demek ki bazılarının bu şekilde bile bilmesi onları bilmenin Allah'a mahsus olduğuna aykırı değildir. Çünkü Allah'a mahsus olan ilim, gaybda iken her birinin durumlarına geniş ve teferruat


Alıntıdır
 
tesekkurker bunlara daha fazla yer vermelıyız. bılmelıyızkı yarın uyanabılecekmıyız..gercekten ben sahsen cok korkuyorum olmek!saolasın uzunefe
 
ewet, sakin gelecekten haber werdigini soyleyen sarlatanlara inanmayin, onlar bundan acizdirler
 
Geri
Üst