lapianista
New member
- Katılım
- 19 Mar 2008
- Mesajlar
- 21
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bilinçaltı ve İnançlar
Güneşli bir bahar gününde biraz koştun, biraz top oynadın ve terledin. Sonra dinlenmek üzere eve gittin. Evde bir kaç pencerenin açık olduğunu gördün. "İyi bari, serinlerim biraz" diyerek pencerenin önünde oturdun. O anda ferahladın ama aynı zamanda da biraz rahatsızlık hissettin; çünkü, bir yerlerden "Cereyanda kalmanın soğuk algınlığına neden olduğunu" duymuştun. Sonraki bir kaç gün içinde burnun akmaya, boğazın tahriş olmaya başladı. Hapşırıklar da cabası... Cereyanda kalmanın soğuk algınlığına neden olacağı inancı nezle olmanı garantiledi ve sonunda nezle oldun. (Dikkat! Düşün bakalım; böyle bir inancın olmasaydı yine de nezle olur muydun?)
O günden sonra bir kural geliştirdin: Cereyanda kalmak soğuk algınlığına neden olur. Cereyan hastalığa neden olur! Cereyanda kaldım. Öyleyse kesin hasta olacağım. İşte bilinçaltın tam burada devreye girdi ve bunu hemen kaydetti.
Cereyanda kaldığını gören bilinçaltı, beden normal seyrindeyken bile görevini sürdürür ve soğuğu sana hissetirir.
Aslında hastalığının nedeni cereyanda kalmak değil, cereyanda kalınca hasta olacağına inanmandır. Bilinçaltın kayıtlardan bu inancı bulur ve gerekeni yapar. Amacı seni incitmek değildir, yalnızca verilen emirler doğrultusunda hareket eder.
Bilinçaltın genel kurallardan yola çıkarak yargıda bulunacağı için , sen bilinçli olarak emir değiştirene kadar, o beklemek zorundadır. Rusya'da insanlarçıplak şekilde karlarda yuvarlanıyor ve hastalanmıyorlar. Sence de ilginç değil mi bu? Sen buluttan nem kaparken, başka insanların kaya gibi sağlam bir bünyeye sahip olması seni şaşırtmadı mı? Kendini yöneterek verilen emiri değiştirebilir ve soğuktan rahatsız olmamayı öğrenebilirsin.
Cereyanda oturan, kışın banyo yaptıktan sonra ıslak saçlarla dışarı çıkan, sıcakta kalıp terledikten sonra gecenin soğunda yürüyüşe çıkan, soğuk alma korkusu duymadan canının çektiğini yapan ve yıllardır soğuk algınlığına yakalanmayan insanlar da var, haberin olsun.
Soğuğa karşı özgürlüğünü elde edebileceğine ikna olursan yapman gereken şey, daha önce verdiğin emri değiştirmektir. Bilinçaltı gerekeni yapar ve sonsuza kadar soğuğa karşı bağışıklık kazanmış olursun.
Ben bunu başarmış insanlardan biriyim. Ben de 2 yıl öncesine kadar cereyandan etkilenen, sürekli nezle ve grip olan biriydim. Sonra her şeyin farkına varınca, bilinçaltımdaki bu zararlı inancı değiştirdim. Cereyanda oturmaktan artık büyük keyif alıyorum ve cereyanın bana yapabileceği tek şeyin, beni serinletmek olduğunu biliyorum.
Zehra Teylik
Güneşli bir bahar gününde biraz koştun, biraz top oynadın ve terledin. Sonra dinlenmek üzere eve gittin. Evde bir kaç pencerenin açık olduğunu gördün. "İyi bari, serinlerim biraz" diyerek pencerenin önünde oturdun. O anda ferahladın ama aynı zamanda da biraz rahatsızlık hissettin; çünkü, bir yerlerden "Cereyanda kalmanın soğuk algınlığına neden olduğunu" duymuştun. Sonraki bir kaç gün içinde burnun akmaya, boğazın tahriş olmaya başladı. Hapşırıklar da cabası... Cereyanda kalmanın soğuk algınlığına neden olacağı inancı nezle olmanı garantiledi ve sonunda nezle oldun. (Dikkat! Düşün bakalım; böyle bir inancın olmasaydı yine de nezle olur muydun?)
O günden sonra bir kural geliştirdin: Cereyanda kalmak soğuk algınlığına neden olur. Cereyan hastalığa neden olur! Cereyanda kaldım. Öyleyse kesin hasta olacağım. İşte bilinçaltın tam burada devreye girdi ve bunu hemen kaydetti.
Cereyanda kaldığını gören bilinçaltı, beden normal seyrindeyken bile görevini sürdürür ve soğuğu sana hissetirir.
Aslında hastalığının nedeni cereyanda kalmak değil, cereyanda kalınca hasta olacağına inanmandır. Bilinçaltın kayıtlardan bu inancı bulur ve gerekeni yapar. Amacı seni incitmek değildir, yalnızca verilen emirler doğrultusunda hareket eder.
Bilinçaltın genel kurallardan yola çıkarak yargıda bulunacağı için , sen bilinçli olarak emir değiştirene kadar, o beklemek zorundadır. Rusya'da insanlarçıplak şekilde karlarda yuvarlanıyor ve hastalanmıyorlar. Sence de ilginç değil mi bu? Sen buluttan nem kaparken, başka insanların kaya gibi sağlam bir bünyeye sahip olması seni şaşırtmadı mı? Kendini yöneterek verilen emiri değiştirebilir ve soğuktan rahatsız olmamayı öğrenebilirsin.
Cereyanda oturan, kışın banyo yaptıktan sonra ıslak saçlarla dışarı çıkan, sıcakta kalıp terledikten sonra gecenin soğunda yürüyüşe çıkan, soğuk alma korkusu duymadan canının çektiğini yapan ve yıllardır soğuk algınlığına yakalanmayan insanlar da var, haberin olsun.
Soğuğa karşı özgürlüğünü elde edebileceğine ikna olursan yapman gereken şey, daha önce verdiğin emri değiştirmektir. Bilinçaltı gerekeni yapar ve sonsuza kadar soğuğa karşı bağışıklık kazanmış olursun.
Ben bunu başarmış insanlardan biriyim. Ben de 2 yıl öncesine kadar cereyandan etkilenen, sürekli nezle ve grip olan biriydim. Sonra her şeyin farkına varınca, bilinçaltımdaki bu zararlı inancı değiştirdim. Cereyanda oturmaktan artık büyük keyif alıyorum ve cereyanın bana yapabileceği tek şeyin, beni serinletmek olduğunu biliyorum.
Zehra Teylik