Bilimsel Verilere Göre Hz.İsa Suda Değil Buzda Yürüdü

chuckies

_-€X-_
Katılım
17 Ocak 2006
Mesajlar
3,610
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Adios Amigos...
isa0604h.jpg


Yeni Ahit, Hz. İsa'nın su üzerinde yürüdüğünü söylüyor, ama bilim bu olayın daha az mucizevi bir açıklaması olduğuna inanıyor: Hz. İsa yüzen bir buz tabakasının üzerinde yürümüş olabilir.

Florida Üniversitesi'nden oşinografi profesörü Doron Nof, 1990'ların başında, Hz. Musa'nın Kızıldeniz'i ikiye ayırması rivayetini de bilimle açıklamıştı.

Nof araştırmasında, atmosferik koşullar ve soğuk su kombinasyonunun, kuzey İsrail'de hava sıcaklığının düşmüş ve Galilee Denizi'nde buzullar oluşturmuş olabileceğine dikkat çekti.

2 bin yıl önce soğuktu

Nof, günümüzde İsrail'de Kinneret Gölü olarak adlandırılan Galilee Denizi'nin dinamiklerini test etmek için Akdeniz'in yüzey sıcaklığı ve istatistik verilerini kullandı.

Araştırma, Hz. İsa'nın yaşadığı dönemi de kapsayan günümüzden bin 500 ve 2 bin 600 yıl önce, bölgede ani sıcaklık düşüşü dönemlerinin yaşandığını gösterdi.

Uzaklardan farklı görüntü

Nof'a göre bölgede sıcaklıkların eksi derecelere düşmesi, Gelilee Denizi'nin batı sahilinde tatlı suyu, bir insanı taşıyabilecek kadar kalın buz tabakalarıyla kapladı.

Tatlı su, buzul tabakalarını denizin yüzeyine kadar kaldıramayacağı için de uzaktan bakanlar için suda yürüme gibi mucizevi bir olay gerçekleşti.

'Olası bir açıklama'

Nof teorisini, 'Journal of Paleolimnology' dergisinin nisan sayısında, Hz. İsa'nın su üzerinde mucizevi yürüyüşüne 'olası bir açıklama' olarak yayımladı.

"Bir insanın su üzerinde yürümesine inanıp inanmadığımı soruyorsanız, hayır, inanmıyorum" diyor Doron Nof: "Belki buzda yürümüş olabilir. Sadece bu olayın doğal bir açıklaması olduğuna inanıyorum."

Tehditler aldı, alıyor

Nof, Kızıldeniz'in Hz. Musa tarafından ikiye ayrılmasına rüzgar koşullarıyla açıklama getirdiği teorisini ortaya attığında, teorisinin kutsal kitaplardaki metinleri doğrulayabileceğini söylemesine rağmen tehdit mesajları aldı.

Ve şimdi, Hz. İsa'nın su üzerinde yürümesine getirdiği açıklamayla yeniden tehdit mesajları gelmeye başladı. Nof, "gelecek işimin yaradılışı açıklamak olup olmayacağını soruyor ve tehdit ediyorlar" diyor.
 
yaradan peygamber yapmış daha ne olsun

Doron Nof biraz kof


cLinique' Alıntı:
yürüyemez yürüse yürüse bzm Peysamberimiz. S.A.V yürür.:D

hepsi bizim peygamberimiz
 
evet , hepsi bizim peygamberimiz... arkadaş çok doğru söylemiş
 
herşey olabilir..:)
 
Herşeye bilimsel yaklaşanlar ve kendini maddeye ve onun gerçeklerine adayan insanlar böyle düşünebilir. Bu ya onların inkarından yada imanlarındaki eksiklikten kaynaklanır! Allah'a ve ahiret gününe inananlar; kendilerine Allah'tan ve Resul s.a.v den bir açıklama geldiğinde hemen; "işittik ve itaat ettik" demeleri gerekir.


Gerçekten Musa'ya şöyle vahyettik: "Kullarımla geceleyin yürü (Mısır'dan çık) de (asânı vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artık firavun tarafından) yetişilmekten korkmazsın ve (boğulmaktan) endişe de etmezsin."

Firavun ordularıyla hemen onları takip etti, denizden kendilerini sarıveren (korkunç boğulma) sarıverdi (Taha 77-78)

Ve sonra İsrailoğulları'nı denizden aşırdık. Firavun, düşmanca saldırmak için derhal adamlarını ve askerlerini arkalarına düşürdü. Ta ki, suda boğulmaya başlayınca "İnandım, gerçekten de İsrailoğulları'nın iman ettiğinden başka tanrı yoktur. Ben de ona teslim olanlardanım." dedi. (yunus-90)

Derken Firavun, Musa'yı ve İsrailoğullarını Mısır'dan sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk (isra-103)



ve şu da var. müslüman imanın şartları gereği bütün peygamberlere iman etmiştir. ve aralarında ayırım yapılmaz. Allah c.c bunu ayetinde şöyle bildiriyor:

Peygamber, Rabbi'nden kendisine ne indirildiyse ona iman etti. Müminlerin de hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler. "Biz Allah'ın peygamberleri arasında ayırım yapmayız, duyduk ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş ancak sanadır." dediler. (Bakara-285)
 
LifeForRent sana katılıyorum

"Herşeye bilimsel yaklaşanlar ve kendini maddeye ve onun gerçeklerine adayan insanlar böyle düşünebilir"


bunun başlangıcına bakıldıgı zaman evrim deniyor buna yani cansız bi maddeden canlı bi maddenin türmesi :) enterasan bunada biz inanmıyoruz mantık bunu kabul etmiyor

olmayan dan olan türeyemez
bi sistem var ve her sistemin bi yaratıcısı vardır
 
Peygamberin nübüvvet davasını ispat ve doğrulamak amacıyla gösterilirler. Herhangi bir olayın mucize olabilmesi için onun nübüvvet görevi verilmiş kişilerin elinde ortaya çıkması gerekir. Mucize gerçekte Allah’ın fiilidir, “peygamber mucizesi” denilmesi mecazîdir. Mucizenin, tabiat kanunlarının çok üstünde ve onlara aykırı olması, iddiaya uygun olarak ortaya konulması, bir yalanlama ya da inkârdan sonra meydana gelmesi ve insanoğlunun aciz kaldığı bir olay türünden gerçekleşmesi gerekir.

Peygambere verilen mucizeler, bir yönüyle imanın temel esaslarından olan nübüvvetle, diğer yönüyle de vahiy ile alâkalıdır. Dolayısıyla mucizeye inanmak gerekir: “Dediler ki: 'Ona, Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!'. De ki: 'Mucizeler ancak Allah katındadır ve ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.” (Ankebut, 29/50) Muceze akıl bakımından da imkansız değildir. Çünkü her an insanın çevresinde meydana gelen olaylar ve hayatın her alanı mucizelerle doludur. Varlıkların yaratılmaları, ömürleri tamamlanınca yok olmaları ve hayatın kesintisiz olarak devam etmesi bunun en güzel örneğidir. Sürekli müşahede ettiğimiz ve bu nedenle değişmez sandığımız tabiat kanunlarını var eden Allâh’tır. Allâh bu kanunları dilediği zaman, peygamberlerinin peygamberliklerini ispat için değiştirebilir. Bu durumda mucizenin vukuu için aklî bir engel yoktur.
 
Yaaa adamlar neyii ıspatlayıp neyii yalanlicaklarını şaşırdılar...Kzıl denizin ikiye yarılmasını da açıklamış mış...EE niye şimdii yarılmıyo daa Hz. Musa isteyince yarılıyo...

Komedii yaaawww....gülerim ben böle profesörleree....hahahahaaaa
 
su üzerinde yürümek akıl almaz bişe demi...
peki akıl alacak bişe olasaydı adı mucize olur muydu? insan herşeyin mantyıklı bir acıklaması olduğunu düşünüyor...haklı da...am bu mantığı anlamak için HERŞEYİ bilmek gerekmez mi...kıt aklımızla çıkarımlar yapıyoruz ve mucizeyi sıradan bir olay gibi görüyoruz....peki bu mucizeyi görenlerde hiç mi akıl yokmuş...buzu görmemişler mi...Hz. Musa nın denizi yarışını rüzgarla acıklıyorlar. e olabilir....insanın emrinde olmayan rüzgar gelin görün ki tam Hz. Musa nın kavmi gecerken esmeye başlıyor, onlar sahile cıkında arkadakilere aldırmadan duruyoır deniz kapanıyor....biz de diyoruz ki esene değil estirene bak....
Peygamberimiz ayı ikiye bölmüş hadi açıklasınlar, daha saymakla bitmez ama adamların niyeti başka....
ruhu meleği şeytanı enerji olarak tanımlayan bilim neyi ne kadar ispatlayabilir. anlatılmaya açıklanmaya calışılsın bu cok iyi ama kesin bişe söylenmesine karşıyım...daha neyi ne kadar bilmediğimizi bile bilmiyoruz. haddimizi bilmemiz lazım bence.
 
Geri
Üst