- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Rahmi Koç.
Hayatı, kırmızı karanfil gibi yakasına takan adam.
***
Saçma sapan boykot çağrıları yapılan memleketimde, pek çok işadamı ticari açıdan zarar görmemek için rengini gizleyip, milli takımı tuttuğunu söylerken... Delikanlı gibi, gönül verdiği takımı destekleyen, Beşiktaş şapkasıyla tribünde oturma cesaretini gösteren patron.
***
Hiç unutmam... Çalışma hayatındaki 50nci yıldönümü kutlaması yapılmış, seçkin davetli topluluğunun katıldığı geceye dair anekdotlar gazetelere yansımıştı... Ve, o gece hasta Beşiktaşlı Rahmi Koç, büyük oğlu Mustafa Koçun nasıl Fenerbahçeli olduğunu anlatmıştı.
***
Evimizdeki garson arkadaş, Mustafayı ve Aliyi gizli gizli Fenerbahçeli yaptı.
***
Hemen ardından, Mustafa Koç anlatmaya başlamıştı: Evet, evimizdeki garson beni Fenerbahçeli yaptı. Aliyi ise, ben Fenerbahçeli yaptım. Oğlum başka seçeneğin yok, sen de Fenerbahçeli olacaksın diye bastırdım... O zamanlar 5 yaşında olan Ali de Feneri seçti.
***
Ya ortanca birader?
Rahmi Koç bakmış ki, iki oğlan Fenerbahçeli oldu, geri dönüşü yok, derhal devreye girmiş, zararın neresinden dönerse kâr, hiç olmazsa Ömer Koçu Beşiktaşlı yapmayı başarmış.
***
Galatasaray ise, anca damatlar sayesinde dahil olabilmiş Koç Ailesi tribününe...
***
Ve, enteresan bir anekdot daha... Gene Rahmi Koç anlatıyor: Rahmetli halası Sevgi Gönül yaşasaydı, Aliye Fenerbahçe Stadında düğün yapacaktı. Bütün bayilerimizi, eşimizi dostumuzu çağıracak, stadı dolduracak ve Ali orada evlenecekti. Ama maalesef, ne Ali halasının zamanına yetişebildi, ne de halasının ömrü Alinin evlendiğini görmeye yetebildi.
***
Öyle böyle değil yani, Ali Koçun Fenerbahçe tutkusu... Peki, nasıl oldu da, taraftar tribününden, yönetici koltuğuna geçti? Onu da Güneri Cıvaoğlu yazdı geçenlerde...
HHH
Galatasarayı şampiyon yapan Denizlispor-Fenerbahçe maçının akşamıydı. Bir mekanda, Ali Koç ve arkadaşları ilerdeki masalardan birindeydi. Bizim gruptan Fenerbahçe tutkunu arkadaşımızla gittik, o günlerde baba olan Ali Koçu kucaklayıp, tebrik ettik. Ali Koç çok üzgündü. Konuşurken gözleri doluyordu. Yeni doğan bebeğinin verdiği sevinci bile doyasıya yaşayamadığını görüyorduk. Bugün, bu kulübü çok sevdiğimi daha derinden hissettim, karar verdim, Fenerbahçeye daha fazla ve daha yakından hizmet edeceğim dedi. Çok geçmedi. Bu kararını uygulamaya koydu. Fenerbahçe yönetimine girdi.
***
Ve, yazısını şu cümlelerle bağlamıştı Güneri Cıvaoğlu: Şike krizi yol haritasında, bütün trafik levhaları Ali Koçu Fenerbahçe başkanlığına götürecek işaretleri veriyor. O, duygusal nedenlerle, Aziz Yıldırımın koltuğuna oturmayı etik bulmayacak, önerileri kabul etmeyecektir. Ancak, çok sevdiği Fenerbahçe, Aziz Yıldırımın da isteğiyle, bu duygu yüklü direnişi kırabilir. Fenerbahçede bembeyaz bir sayfa açılması için en uygun, en moral yükseltici, en güven veren isimdir.
Kaynak ve devamı
Hayatı, kırmızı karanfil gibi yakasına takan adam.
***
Saçma sapan boykot çağrıları yapılan memleketimde, pek çok işadamı ticari açıdan zarar görmemek için rengini gizleyip, milli takımı tuttuğunu söylerken... Delikanlı gibi, gönül verdiği takımı destekleyen, Beşiktaş şapkasıyla tribünde oturma cesaretini gösteren patron.
***
Hiç unutmam... Çalışma hayatındaki 50nci yıldönümü kutlaması yapılmış, seçkin davetli topluluğunun katıldığı geceye dair anekdotlar gazetelere yansımıştı... Ve, o gece hasta Beşiktaşlı Rahmi Koç, büyük oğlu Mustafa Koçun nasıl Fenerbahçeli olduğunu anlatmıştı.
***
Evimizdeki garson arkadaş, Mustafayı ve Aliyi gizli gizli Fenerbahçeli yaptı.
***
Hemen ardından, Mustafa Koç anlatmaya başlamıştı: Evet, evimizdeki garson beni Fenerbahçeli yaptı. Aliyi ise, ben Fenerbahçeli yaptım. Oğlum başka seçeneğin yok, sen de Fenerbahçeli olacaksın diye bastırdım... O zamanlar 5 yaşında olan Ali de Feneri seçti.
***
Ya ortanca birader?
Rahmi Koç bakmış ki, iki oğlan Fenerbahçeli oldu, geri dönüşü yok, derhal devreye girmiş, zararın neresinden dönerse kâr, hiç olmazsa Ömer Koçu Beşiktaşlı yapmayı başarmış.
***
Galatasaray ise, anca damatlar sayesinde dahil olabilmiş Koç Ailesi tribününe...
***
Ve, enteresan bir anekdot daha... Gene Rahmi Koç anlatıyor: Rahmetli halası Sevgi Gönül yaşasaydı, Aliye Fenerbahçe Stadında düğün yapacaktı. Bütün bayilerimizi, eşimizi dostumuzu çağıracak, stadı dolduracak ve Ali orada evlenecekti. Ama maalesef, ne Ali halasının zamanına yetişebildi, ne de halasının ömrü Alinin evlendiğini görmeye yetebildi.
***
Öyle böyle değil yani, Ali Koçun Fenerbahçe tutkusu... Peki, nasıl oldu da, taraftar tribününden, yönetici koltuğuna geçti? Onu da Güneri Cıvaoğlu yazdı geçenlerde...
HHH
Galatasarayı şampiyon yapan Denizlispor-Fenerbahçe maçının akşamıydı. Bir mekanda, Ali Koç ve arkadaşları ilerdeki masalardan birindeydi. Bizim gruptan Fenerbahçe tutkunu arkadaşımızla gittik, o günlerde baba olan Ali Koçu kucaklayıp, tebrik ettik. Ali Koç çok üzgündü. Konuşurken gözleri doluyordu. Yeni doğan bebeğinin verdiği sevinci bile doyasıya yaşayamadığını görüyorduk. Bugün, bu kulübü çok sevdiğimi daha derinden hissettim, karar verdim, Fenerbahçeye daha fazla ve daha yakından hizmet edeceğim dedi. Çok geçmedi. Bu kararını uygulamaya koydu. Fenerbahçe yönetimine girdi.
***
Ve, yazısını şu cümlelerle bağlamıştı Güneri Cıvaoğlu: Şike krizi yol haritasında, bütün trafik levhaları Ali Koçu Fenerbahçe başkanlığına götürecek işaretleri veriyor. O, duygusal nedenlerle, Aziz Yıldırımın koltuğuna oturmayı etik bulmayacak, önerileri kabul etmeyecektir. Ancak, çok sevdiği Fenerbahçe, Aziz Yıldırımın da isteğiyle, bu duygu yüklü direnişi kırabilir. Fenerbahçede bembeyaz bir sayfa açılması için en uygun, en moral yükseltici, en güven veren isimdir.
Kaynak ve devamı