bi kac tane fıkra gülemk isteyen baksın derimm:)

komando11

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
78
Reaction score
0
Puanları
0
aptal sarısınn :D:D
Bir sarısın, bir kızıl ve bir esmer kız yanmakta olan bir binanın çatısında mahsur kalmışlar. itfaiye hemen olay mahalline gelmiş, gerekli cihazları cıkarmışlar.Catıdan atlayanları tutmak icin yanlarında getirdikleri carşafı tuttuktan sonra, çatıya doğru seslenmişler;
"Atla. Bu tek sanşımız".
Esmer olan kız çatının kenarına kadar gelmiş ve kendisini aşağıya bırakmış. Tam çarşafa gelirken, itfaiyeciler birden çarşafı kenara çekmişler. Esmer kız domates salçası gibi yere yapışmış.
Itfaiyeciler tekrar catıya seslenmişler;
"Hadi atla. Yoksa kurtulamayacaksın." Kızıl saçlı aşağıya bağırmış;
"Atlamam. Biraz once yaptığınız gibi çarşafı çekersiniz siz".
İtfaiyeciler; "Hayır, çekmeyiz. Biz sadece esmerler icin bunu yaparız". Boyle söylenince, kızıl saçlı da kendisini çatıdan aşagıya bırakmış. Itfaiyeciler esmer kızda oldugu gibi yine aniden çarşafı kenara çekince, kızıl saclı da elmalı kek gibi yere serilmiş.
Çatıda sadece sarışın kalmış. itfaiyeciler daha once de yaptıkları gibi;
"Atla, atla. Yoksa yanarak oleceksin".
Sarışın; "Kesinlikle atlamam. İki arkadaşım atladığında çarşafı çektiniz. Ben atlarken de çekersiniz".
itfaiyeciler; "Kesinlikle cekmeyecegiz. Söz veriyoruz".
Sarışın kız; "Bakın, sizin çarşafı çekmeyeceğinize güvenemiyorum. şimdi çarşafı yere bırakın ve etrafından çekilin...



ingiltere gercegii (F.U.C.K )

Ingiltere tarihinin en kanli ve dramatik zamanlarindan biri kral VIII. Henri zamanidir...Veba, katliam, savaslar, uzak diyarlarda somurgelere gidenler, orada kaybedilenler ve buna benzer sebeplerle ülkenin nüfusu neredeyse yari yariya dusmus, Kral ulkesinin geleceginden ciddi bir bicimde endiselenmeye baslamistir. Ama yaptirdigi arastirmalar sonucunda ulke hapisanelerinde cok sayida serseri, hirsiz katil vs. ve cok sayida fahise oldugunu tesbit etmis ve nufus artisini saglayabilmek amaciyla kral kontrolünde hapisanelerde ciftlesmeler organize etmistir. Dunyaya getirilen cocuklari da Ingiliz Kraliyeti, yetistirme ve topluma katma isini ustlenmistir. Bu nufus arttirma islemine "Fornication Under Control of the King" yani "Kral kontrolünde zina" denmis ve F.U.C.K. olarak kisaltilmistir. Bu F.u.c.k. islemleriyle Ingiltere nufusu 10 yil icersinde 2 ye katlanmistir."Fuck" kelimesi de ingilizceye buradan girmistir. Bu olayin Tarih kitaplariyla sabiti dogrudur. Buradan bizim anladigimiz da Ingiliz halkinin yarisi **** dur



meyhaneci...
________________________________________
Of'lu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu: "Paranızı sokağa atıyorsunuz. Kazanan kim? Meyhaneci... En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin... En güzel ev kimin? Meyhanecinin... Ya en güzel araba? Meyhanecinin... Bu paraları veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar..."
Aradan 2 hafta geçer, Temel koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek: "Allah razı olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu.." Hoca memnun: "Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatlarını ahirette de göreceksin oğlum." der. Temel düzeltir: "İçkiyi bırakmadım hocam, meyhane açtım!"




KISMETSIZ BABA

- Babam öldü, demis Temel.
Ilyas sormus:
- Neden öldü?
- Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü.
- Eyvah parçalandi mi?
- Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip
karsi apartmana yöneldi.
- Apartmana mi çarpti, nasil oldu?
- Yok, karsi apartmanın balkonunda çamasirlar asili idi.
Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düstü.
- Orada mi öldü?
- Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine
düsüp havalandi yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk oni.
 
bende eklemek ıstıorum :D bi fıkrada benden olsun

Kadın Zekası
John işten çıkmadan önce karısını evden arar;
Tatlım , patron bir kaç arkadasıyla beraber komşu eyaletteki
büyük gölde balık avlamaya gidecek,benim de gelmemi istiyor. Bu
hafta sonunu orada geçirecegiz. Bu benim terfi almam icin iyi
bir firsat.

Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı
hazırlar mısın? Direk ofisten çıkacağız ve geçerken evden
çantaları alırım. Ha, yeni ipek mavi pijamamı da koymayi unutma.


Karsı biraz işkillenir. Fakat kocasının istediklerini yapar.


Hafta başında adam eve gelir,biraz yorgundur ama iyi gözükmektedir.
Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.


John: Ha, evet epey balık tuttuk. . Fakat sana söylediğim
pijamayi cantaya koymamıssın.


Karisi: Olta takım çantasına koymustum.!!!
bende eklemek ıstıorum :D bi fıkrada benden olsun
 
teşekkürler elinize sağlık
 
süperrrrrrrrrrr koptum ya sper ne dicemi bilmiom
 
Bir çocuk varmış defterine bir çizik bile atmazmış bir gün öğretmen defterleri kontrol ederken çocuğun defterine bakmışmış yazı resim hiç birşey yokmuş öğretmen sinirli bir şekilde
-Bu akşam ailendekilerin ne konuştuklarını yazacaksın.Yarın bana okuyacaksın demiş.
Çocuk eve gittiğinde ilk olarak babasının yanına gitmiş babası maç izliyormuş maçta kaybettikleri için çok kızgınmış çocuk
-Baba bana bir kelime söyler misin? demiş babası o anki kızgınlıkla
-Git başımdan beeeeeee demiş.
Çocuk bunu yazmış.Daha sonra annesinin yanına gitmiş annesi yemek yapıyormuş.Birden elindeki sana yağını düşürmüş.Çocuk
-Anne bana bir kelime söyler misin?demiş.Annesi
-Sana sana demiş.
Çocuk bunuda yazmış.Bu seferde ablasının yanına gitmiş.Ablası telefonla konuşuyormuş.Çocuk
-Abla bana bir kelime söyler misin? demiş.Ablası duymamış telefonla konuşurken
-Gelemem şekerim akşama randevum var demiş.Çocuk bunuda yazmış.
Çocuk sabah okula gittiğinde öğretmeni yanına çağırmış
-Yazdın mı demiş.Çoçuk
-Evet demiş.Öğretmen okumasını söylemiş çocuk başlamış okumaya ilk olarak
-Git başımdan beeeeeee demiş.Öğretmen
-Bana mı?
-Sana sana
-Gel bakıyım sen benim yanıma
-Gelemem şekerim randevum var demiş.öğretmen yanına giderek çocuğu bir güzel pataklamış.:hhdil :Sopa :Sopa :Sopa :mad: :mad: :mad: :hhsopa :hhsopa :hhsopa
 
Güzel Fıkralardı..Tşkler..:D
 
sayfanın sonundaki güzel:D
 
ingilizler güzelmiş
biliyosunuz ingilizlerin beşi bir araya geldimi olimpiyat bayragı oluyo :D:D:D
 
bnde yazmak istiyorm.

Deliler Hastanesinde 2 deli konuşurlar
ŞaBaN:Biz Akıllandık bizi niye hala burda tutuyorlar .
HüSSaM:BilMeM deliler heralde sen git başhekime söle bizi çıkarsınlar.
ŞaBaN:Sen Söle Ben sölemem der.
HüSSaM:tmm o zamn bi test yapalım akıllılık testi olsn kim daha akıllıysa o gitsn sölesin .( HüSSaM yerden eline bir taş alır ve ŞaBaNa sorar elimde ne var die )
ŞaBaN tramvay var der .
HüSSaM aCıLı bakışlar içinde sorar - Nasıl bildin diye?
ŞaBaN: Seni alIRKeN gördüm . :)

Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."

Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."
 
Geri
Üst