Heart_Lover
Golden Rose



Kızım Berfin’e
Berfinim,
içimin güler yüzü,
yaşanılası iklimim hoş geldin.
(adımın çapraz yazılması kimin
umrunda..
denize düşen yılana öykünü
biraz da...)
bir aralık sızıverdin işte
ömrümüzün en gevrek zamanı...
çıt diyor kırılıyoruz,
öfke kadar saydamız o zamanlar
ve kırılgan
bıçak kadar!
kızım demeyi öğrettiğin için
o tanrısal kokun
ve gülüşündeki baban için
ki hâlâ zilleri çalıp kaçmak istiyorduk
yarım yamalak aşk kırıntıları
tabakta bırakılmış, yazık atılacak bir sevda
haritası,
hatta el değmemiş delilikler istiyorduk..
çocuktuk daha
büyümeye direniyorduk,
iş toplantılarında lolipop zamanlar düşlüyorduk

ama sızıverdin işte...
bir avuç yeşil gevrek rokaydık,
mayışmamıza bir limon yetecekti..
bir garsonu bekliyorduk,
sen çıkageldin...
hoş geldin berfinim..
kızım kızgınlığım.
bilmiyorduk daha,
objektiflerin objektif olmadığını,
ikimize yeter sanıyorduk ikimizin toplamını,
meğer doyurmak çok zormuş
içimizdeki hayvanı..
habersiz geldin, kusura bakma
ortalık biraz dağınıktı...
şimdi hemen toparlarız sanıyorduk,
olmamıştık daha...
işin zor kızım,
hem büyüyecek
hem bizi büyüteceksin..
baban var mı, derdin var kızım..
hoş geldin kızım,
içimin gülen yüzü, hoş geldin...
Yılmaz ERDOĞAN


