Siara
| . Uzαkтαn Seуiяci .
- Katılım
- 11 Ağu 2010
- Mesajlar
- 3,253
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Yine zayii olmuş bir günün içerisindeyim… Ellerinden başka hiçbir şeye dokunmak gelmiyor iç’imden…
Alıntı
Yokluğunda üstüme bulaşan kederden olsa gerek...
Hani Şehr-i Yâr derdim ya İstanbul’a
yokluğunda öğrendim ki zalimmiş kentim…
Öğrendim; yedi tepe değil İstanbul… İstanbul
dört duvar…
Bir avuç içi sıcaklığında yaşamayı umarken
duvarların soğukluğu düşüyor üstüme…
Karanlıkta çaldığım ıslık yetmiyor korkumu yenmeme… Cân’ım çıkmaya çalışıyor ben tutmaya çırpındıkça…
Öyle ya
se(si)ni yaşam bildim ben sevgili… Kulağına fısıldadım düşlerimi nice gecelerde…
Düş'lerim dedim de
düş'tü dilime yine hangi kelime ile ifade edersem edeyim tam eşitliğini bulamadığını bir kelâm... "Özledim Se(si)ni"
Derin kuyulara mı atıldın ki ses vermiyorsun… ? Eşkıyalar mı kesiyor bana gelecek cümlelerinin önünü… Yık geç bu ablukayı
izin verme işgale sevgili...
Yokluğunda
bir tek gecenin matemi konuşur benimle... An gelince duyacağım
o söylemediğin cümlelerini duyana kadar kapadım ellerimle kulaklarımı...
Masalımı yüreğinde saklayan yâr ! Sûret sarayı inşa edip adını İstanbul’mu koydun yoksa…
Ne yana baksam sen… Ve ben Hz. İdris’in iğnesi ile yamalar yapıyorum yıpranan umuduma…
Bir cebimde umut bir cebimde korkular
tufana direniyorum tüm gücümle…
Ne yapmalı söyle Yâr… ? Ne yapmalı… ? Nuh’un gemisine saklamaya çalışsam sığar mı bu sevda… ?
Davud’un zırhını giysem yokluğun yine yaralar açabilir mi bende…
Umutlar yıpranırken
korkular büyüyor inadına… Sürgünüm sürüyor… Ayazda kalıyor bir düş…
Bilinsin Sevgili; Gelişine dek dondurdum yaşamı… Ben aşamıyorum sensiz hiçbir şeyi…
Bir… İki… Üç…
“Tıp”
"Ağladı bulutlar
tutuştu yağmurlar
bir adam sustu…"
Hani Şehr-i Yâr derdim ya İstanbul’a
Öğrendim; yedi tepe değil İstanbul… İstanbul
Bir avuç içi sıcaklığında yaşamayı umarken
Karanlıkta çaldığım ıslık yetmiyor korkumu yenmeme… Cân’ım çıkmaya çalışıyor ben tutmaya çırpındıkça…
Öyle ya
Düş'lerim dedim de
Derin kuyulara mı atıldın ki ses vermiyorsun… ? Eşkıyalar mı kesiyor bana gelecek cümlelerinin önünü… Yık geç bu ablukayı
Yokluğunda
Masalımı yüreğinde saklayan yâr ! Sûret sarayı inşa edip adını İstanbul’mu koydun yoksa…
Ne yana baksam sen… Ve ben Hz. İdris’in iğnesi ile yamalar yapıyorum yıpranan umuduma…
Bir cebimde umut bir cebimde korkular
Ne yapmalı söyle Yâr… ? Ne yapmalı… ? Nuh’un gemisine saklamaya çalışsam sığar mı bu sevda… ?
Davud’un zırhını giysem yokluğun yine yaralar açabilir mi bende…
Umutlar yıpranırken
Bilinsin Sevgili; Gelişine dek dondurdum yaşamı… Ben aşamıyorum sensiz hiçbir şeyi…
Bir… İki… Üç…
“Tıp”
"Ağladı bulutlar
Alıntı