MARCUSX
New member
Ben sizi AKP'ye isyana çağırıyorum
Kılıçdaroğlu, Sındırgı'da esti, gürledi
Erdoğan'ın çocukları için yapılan villa, inşaat halinde...
Erdoğan'ın çocukları için yapılan villanın tamamlanmış hali...
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Balıkesir'in Sındırgı İlçesi'nde bu yıl 11'nci kez düzenlenen Yağcıbedir Halı Festivaline katılırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti, yeni bir dosyası olduğunu açıkladı.
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'le Sındırgı'ya gelen Kılıçdaroğlu, Belediye Başkanı Özgür Ertuğrul'la halı standlarını gezip, esnafla sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Meydan Çay Bahçesi'nde vatandaşlarla söyleşirken birbirinden önemli açıklamalar yaptı. Başbakan Erdoğan'ın Kürt açılımını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Başbakan çıktı, `Kürt açılımı' dedi, dışarıya çıktı `demokratik açılım' dedi, öteye geçti `milli birlik açılımı' dedi. Beyefendi ABD'ye gitti. `Demokratik açılımı, hazmettire hazmettire kabul ettireceğiz' dedi. Sen kimsin de Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına hazmettiriyorsun? Başbakansan başbakanlığını bil. Kimse Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına zorla hazmettiremez. Bakın, biz bu başbakanın demokrasi anlayışını hazmedemedik. Biz bu başbakanın medya üzerine baskı kurma anlayışını hazmedemedik. Biz Başbakan'ın köylüyü çiftçiyi ezmesini hazmedemedik. Şimdi `Domates 5 kuruş' diyorsunuz, eğer bu Başbakanı hazmederseniz, seneye 1 kuruş olur. Sizden istirham ediyorum. Dürüst ve namuslu politikacılara oy verin. Kul hakkı yemeyen politikacılara oy verin. Bunlara bakın, hepsi köşeyi döndü" diye konuştu.
`EN ZENGİN BAŞBAKANA HADİ CANIM SENDE!'
Başbakan Erdoğan'ın ABD'de yine biri soru üzerine Rize'deki çocukluğunu hatırladığını aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Başbakan, `Rize'de küçükken ayakkabılarım yırtıktı, altları delikti. Okula gider gelirken ayaklarımız kızarırdı' diyor. Sayın Başbakanın söyledikleri doğrudur. Sayın Başbakan, onu anlattığı zaman ben kendi çocukluğumu hatırlıyorum. Belki benim kuşağımda olan herkes de kendi çocukluğunu hatırladı. Hiç birimizin doğru dürüst ayakkabısı yoktu. Türkiye fakir bir ülkeydi. Şimdi, Sayın Başbakana, Sındırgı'dan soruyorum. Sayın Başbakan, `Rize'den çıkarken doğru dürüst ayakkabın yoktu. Kasımpaşa'da oynarken ayağına futbol ayakkabısı alacak paran yoktu' Peki sen nasıl oldu da dünyanın en zengin başbakanlarından birisi oldun?' Sormayacak mıyız biz bunu? Bunu sormazsak, bu ülkede demokrasi yoktur demektir. Demokrasi halkın sorgulama hakkını sonuna kadar kullandığı rejimdir. Aksi halde sorgulamazsak, aklımızı birisine kiraya vermişiz demektir. Biz aklımızı kiraya veren insanlar değiliz. Sen kardeşim kalkacaksın geleceksin Rize'den 1 milyon dolarlık villada oturacaksın. Sayın Başbakan iş hayatına atıldığında ben de devlet memuru oldum. Onun maaşından en az iki kat daha fazla aldım. Benim mal varlığım internet sitemde yayınlanmış durumda. Benim çocuklarımın da milyon dolarlık villaları yok. Kısıklı'da 5 tane villanın etrafını çift duvarla öreceksin, sonra da `Fakir fukara, garip gureba dostuyum' diyeceksin. Hadi canım sen de"
İŞÇİ EMEKLİLERİNE İSYAN ÇAĞRISI
Bu ülkede, AKP hükümetinin sayesinde 7 milyon emekli açlık sınırının altında kaldığını ileri süren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP geldi geçen yasama döneminde hükümet oldu. 5510 sayılı SGK yasasını çıkardı. O yasada bir madde var. Diyor ki, `Emekliye milli gelir artışından pay verilmez. Refahtan emekliye pay verilmez' diyor. Bu yasa görüşüldüğünde parti olarak parlamentoyu terk ettik. İşçi Emeklileri Derneği'ne kart gönderdim. Karta düştüğüm notta `biraz sesinizi yükseltin' dedim. Bir baktım yandaş medyadan beni arıyorlar. `Efendim sizin kartınız elimize geçti. İşçi emeklileri derneği başkanına bunu demişsiniz'. Eee ne olmuş. `Emeklileri isyana çağırıyorsunuz.' Daha sonra İşçi Emeklileri Derneği Başkanını ziyaret ettim. Başkan dedi ki, `Biz bu kartı almadık.' Benim gönderdiğim kartı alıyorlar demek ki, hepsini kontrol ediyorlar ve bunu gazetelerinde yayınlıyorlar. Televizyonlarında söylüyorlar. Emeklilere yüzde 1.83 zam yaptılar. Elektriğe, gübreye, huzurevi ücretlerine yapılan zam size verilen zamlardan çok çok fazla. En hafifi yüzde 8, bazıları yüzde yüze çıkıyor. Başkana sesinizi çıkarın demekle eksik söylemişim. Ben sizi AKP'ye isyana çağırıyorum, mazlumun ahını almaya çağırıyorum. Kendi yandaşlarının cebini dolduracak, benim emeklim perişan olacak. Dokuz milyon emekli var eşleriyle birlikte 15 milyon yapar. 15 milyon emekli isterse bir partiyi tek başına iktidara getirir. Biz sizin hakkınızı savunuyoruz, siz diyorsunuz ki hayır bizi mağdur eden partiye oy vereceğiz. Buna akıl tutulması denir. Akıl tutulmasını reddedin"
İŞTE YENİ DOSYA
Esnaf ziyaretleri sırasında AKP Sındırgı İlçe Başkanı Danyal Eroğlu'nun eczanesine bilmeden girdiğini, başkanın kendisine neden seçim sırasında dosya çıkarıp, daha sonra çıkarmadığını sorduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Sındırgı'da yeni bir dosya açtı. Kılıçdaroğlu, "Hazine müsteşarlığının önünde bir dosya var. Bu dosyayı hazine müsteşarı niye imzalamıyor. Medya duysun, sorsunlar. Bu raporu bekliyorum ben. O raporda hangi bakanın dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. O raporda 1.3 milyar liralık yani eski rakamla 1.3 katrilyon liralık bir hortum var arkadaşlar. O arkadaş sormasaydı, Sındırgı'da bunu söylemeyecektim. Başbakan cevabını versin, Ali Babacan cevabını versin. Yoksulun sırtından doyan doyana. Bunlar yoksulun sırtından doydular. Bu dosya onunla ilgili. Bu dosya çıktığı zaman o yoksulluğun nasıl sömürüldüğünü, kömür dağıtarak nasıl birilerine katrilyonların aktarıldığını hep beraber göreceğiz. Yürekleri yetiyorsa imzalasınlar. Bekliyorum" dedi.
`TÜRKİYE'DE ADALET VAR MI?'
CHP'li Kılıçdaroğlu, Sındırgı'daki söyleşisini yine bir fıkra anlatarak bitirdi. İşte o fıkra:
"Başbakan İsviçre'ye gidiyor. İsviçre Başbakanı ona bakanları tanıtıyor. İşte Dışişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız, Denizcilik Bakanımız. Başbakan `Bir dakika diyor. İsviçre'de deniz yok ki, Denizcilik Bakanlığınız var' diyor. İsviçre Başbakanı da `Haklısınız Sayın Başbakan. Ama sizde de adalet yok ama adalet bakanlığı var' yanıtını veriyor. Kılıçdaroğlu, bu fıkrayı emeklinin hakkını yiyerek, emekliye milli gelir artışından pay vermeyerek, emekliyi açlık sınırının altına düşürerek, çiftçinin alın terini sömürerek, çiftçinin alın terini birilerine peşkeş çekerek, ekonomiyi borsa ve faiz kıskacında tutarak adaletsizliğe yol açan hükümeti eleştirmek için ağlattığını söyledi.
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/Ben_sizi_AKPye_isyana_cagiriyorum/261248/1/Gundem
Kılıçdaroğlu, Sındırgı'da esti, gürledi
Erdoğan'ın çocukları için yapılan villa, inşaat halinde...
Erdoğan'ın çocukları için yapılan villanın tamamlanmış hali...
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Balıkesir'in Sındırgı İlçesi'nde bu yıl 11'nci kez düzenlenen Yağcıbedir Halı Festivaline katılırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti, yeni bir dosyası olduğunu açıkladı.
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'le Sındırgı'ya gelen Kılıçdaroğlu, Belediye Başkanı Özgür Ertuğrul'la halı standlarını gezip, esnafla sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Meydan Çay Bahçesi'nde vatandaşlarla söyleşirken birbirinden önemli açıklamalar yaptı. Başbakan Erdoğan'ın Kürt açılımını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Başbakan çıktı, `Kürt açılımı' dedi, dışarıya çıktı `demokratik açılım' dedi, öteye geçti `milli birlik açılımı' dedi. Beyefendi ABD'ye gitti. `Demokratik açılımı, hazmettire hazmettire kabul ettireceğiz' dedi. Sen kimsin de Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına hazmettiriyorsun? Başbakansan başbakanlığını bil. Kimse Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına zorla hazmettiremez. Bakın, biz bu başbakanın demokrasi anlayışını hazmedemedik. Biz bu başbakanın medya üzerine baskı kurma anlayışını hazmedemedik. Biz Başbakan'ın köylüyü çiftçiyi ezmesini hazmedemedik. Şimdi `Domates 5 kuruş' diyorsunuz, eğer bu Başbakanı hazmederseniz, seneye 1 kuruş olur. Sizden istirham ediyorum. Dürüst ve namuslu politikacılara oy verin. Kul hakkı yemeyen politikacılara oy verin. Bunlara bakın, hepsi köşeyi döndü" diye konuştu.
`EN ZENGİN BAŞBAKANA HADİ CANIM SENDE!'
Başbakan Erdoğan'ın ABD'de yine biri soru üzerine Rize'deki çocukluğunu hatırladığını aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Başbakan, `Rize'de küçükken ayakkabılarım yırtıktı, altları delikti. Okula gider gelirken ayaklarımız kızarırdı' diyor. Sayın Başbakanın söyledikleri doğrudur. Sayın Başbakan, onu anlattığı zaman ben kendi çocukluğumu hatırlıyorum. Belki benim kuşağımda olan herkes de kendi çocukluğunu hatırladı. Hiç birimizin doğru dürüst ayakkabısı yoktu. Türkiye fakir bir ülkeydi. Şimdi, Sayın Başbakana, Sındırgı'dan soruyorum. Sayın Başbakan, `Rize'den çıkarken doğru dürüst ayakkabın yoktu. Kasımpaşa'da oynarken ayağına futbol ayakkabısı alacak paran yoktu' Peki sen nasıl oldu da dünyanın en zengin başbakanlarından birisi oldun?' Sormayacak mıyız biz bunu? Bunu sormazsak, bu ülkede demokrasi yoktur demektir. Demokrasi halkın sorgulama hakkını sonuna kadar kullandığı rejimdir. Aksi halde sorgulamazsak, aklımızı birisine kiraya vermişiz demektir. Biz aklımızı kiraya veren insanlar değiliz. Sen kardeşim kalkacaksın geleceksin Rize'den 1 milyon dolarlık villada oturacaksın. Sayın Başbakan iş hayatına atıldığında ben de devlet memuru oldum. Onun maaşından en az iki kat daha fazla aldım. Benim mal varlığım internet sitemde yayınlanmış durumda. Benim çocuklarımın da milyon dolarlık villaları yok. Kısıklı'da 5 tane villanın etrafını çift duvarla öreceksin, sonra da `Fakir fukara, garip gureba dostuyum' diyeceksin. Hadi canım sen de"
İŞÇİ EMEKLİLERİNE İSYAN ÇAĞRISI
Bu ülkede, AKP hükümetinin sayesinde 7 milyon emekli açlık sınırının altında kaldığını ileri süren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP geldi geçen yasama döneminde hükümet oldu. 5510 sayılı SGK yasasını çıkardı. O yasada bir madde var. Diyor ki, `Emekliye milli gelir artışından pay verilmez. Refahtan emekliye pay verilmez' diyor. Bu yasa görüşüldüğünde parti olarak parlamentoyu terk ettik. İşçi Emeklileri Derneği'ne kart gönderdim. Karta düştüğüm notta `biraz sesinizi yükseltin' dedim. Bir baktım yandaş medyadan beni arıyorlar. `Efendim sizin kartınız elimize geçti. İşçi emeklileri derneği başkanına bunu demişsiniz'. Eee ne olmuş. `Emeklileri isyana çağırıyorsunuz.' Daha sonra İşçi Emeklileri Derneği Başkanını ziyaret ettim. Başkan dedi ki, `Biz bu kartı almadık.' Benim gönderdiğim kartı alıyorlar demek ki, hepsini kontrol ediyorlar ve bunu gazetelerinde yayınlıyorlar. Televizyonlarında söylüyorlar. Emeklilere yüzde 1.83 zam yaptılar. Elektriğe, gübreye, huzurevi ücretlerine yapılan zam size verilen zamlardan çok çok fazla. En hafifi yüzde 8, bazıları yüzde yüze çıkıyor. Başkana sesinizi çıkarın demekle eksik söylemişim. Ben sizi AKP'ye isyana çağırıyorum, mazlumun ahını almaya çağırıyorum. Kendi yandaşlarının cebini dolduracak, benim emeklim perişan olacak. Dokuz milyon emekli var eşleriyle birlikte 15 milyon yapar. 15 milyon emekli isterse bir partiyi tek başına iktidara getirir. Biz sizin hakkınızı savunuyoruz, siz diyorsunuz ki hayır bizi mağdur eden partiye oy vereceğiz. Buna akıl tutulması denir. Akıl tutulmasını reddedin"
İŞTE YENİ DOSYA
Esnaf ziyaretleri sırasında AKP Sındırgı İlçe Başkanı Danyal Eroğlu'nun eczanesine bilmeden girdiğini, başkanın kendisine neden seçim sırasında dosya çıkarıp, daha sonra çıkarmadığını sorduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Sındırgı'da yeni bir dosya açtı. Kılıçdaroğlu, "Hazine müsteşarlığının önünde bir dosya var. Bu dosyayı hazine müsteşarı niye imzalamıyor. Medya duysun, sorsunlar. Bu raporu bekliyorum ben. O raporda hangi bakanın dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. O raporda 1.3 milyar liralık yani eski rakamla 1.3 katrilyon liralık bir hortum var arkadaşlar. O arkadaş sormasaydı, Sındırgı'da bunu söylemeyecektim. Başbakan cevabını versin, Ali Babacan cevabını versin. Yoksulun sırtından doyan doyana. Bunlar yoksulun sırtından doydular. Bu dosya onunla ilgili. Bu dosya çıktığı zaman o yoksulluğun nasıl sömürüldüğünü, kömür dağıtarak nasıl birilerine katrilyonların aktarıldığını hep beraber göreceğiz. Yürekleri yetiyorsa imzalasınlar. Bekliyorum" dedi.
`TÜRKİYE'DE ADALET VAR MI?'
CHP'li Kılıçdaroğlu, Sındırgı'daki söyleşisini yine bir fıkra anlatarak bitirdi. İşte o fıkra:
"Başbakan İsviçre'ye gidiyor. İsviçre Başbakanı ona bakanları tanıtıyor. İşte Dışişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız, Denizcilik Bakanımız. Başbakan `Bir dakika diyor. İsviçre'de deniz yok ki, Denizcilik Bakanlığınız var' diyor. İsviçre Başbakanı da `Haklısınız Sayın Başbakan. Ama sizde de adalet yok ama adalet bakanlığı var' yanıtını veriyor. Kılıçdaroğlu, bu fıkrayı emeklinin hakkını yiyerek, emekliye milli gelir artışından pay vermeyerek, emekliyi açlık sınırının altına düşürerek, çiftçinin alın terini sömürerek, çiftçinin alın terini birilerine peşkeş çekerek, ekonomiyi borsa ve faiz kıskacında tutarak adaletsizliğe yol açan hükümeti eleştirmek için ağlattığını söyledi.
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/Ben_sizi_AKPye_isyana_cagiriyorum/261248/1/Gundem
