HeLLSPoRT
нα¢кнєℓℓ ѕρσя ѕσяυмℓυѕυ
İSTİKRAR!
Beklenen basın toplantısı Asbaşkanlarımız Şekip Mosturoğlu ve Ali Koç'un katılımıyla yapıldı
Gözler Faruk Ilgaz Tesisleri'ne kilitlendi. Sıkıntılı dönemin ardından çok eleştirilen yönetimimiz medya karşısında ve çok önemli açıklamalarda bulundu. Bu toplantı ile bir süredir stres içine giren taraftarlarımız da aydınlatılmaya çalışıldı. Asbaşkanlarımız Şekip Mosturoğlu ve Ali Koç bu toplantıda yönetimimizi temsil ederken önümüzdek dönemde medya ile ilişkilerin daha iyi olacağı vurgulandı. İstikrar konusunda da önemli açıklamalar yapan yöneticilerimiz oluşan sıkıntılı ortam karşısında önlemlerin de alındığını ama bunların kendi içlerinde kalacağını söyledi.
Sözü ilk olarak alan Ali Koç açıklamalarına şöyle başladı:
"Cumartesi günü divan kongresinde bir değerlendirme yaptık ve bugün de merak edilen soruları cevaplandırmak üzere buradayız. Buradaki amacımız, basınla yeni iletişim stratejimizi paylaşmak ve ileriye dönük daha özverili nasıl çalışabiliriz bunu belirlemek. Böyle bir durumda iletişim yapmamanın bizim için olumsuz sonuçlar doğurduğunu gördük. Basın ile görüştüğümüz zaman da bu sıkıntıları dile getirdiler. Fenerbahçe gibi büyük bir markanın iletişim konusunda biraz daha kurumsallaşması gerektiğini söyleyerek bugün ki toplantımızı başlatıyoruz."
"FUTBOL KAYGAN BİR ZEMİN"
Koç, F.Bahçe'nin yanlış yaptığı noktalarla ilgili soruya, "Bu konuda cumartesi günü bir nebze değindik. Şampiyon olduğumuz senelerde de yanlışlarımız olduğuna inanıyoruz. Bizler kendi aramızda öz eleştirilerimizi yapıyoruz. Bunları taraftar duyamadığı için rahatsız oluyordu, taraftarın rahatsızlığının kaynağında da Fenerbahçe'nin kötü gidişatının basında abartılması ve taraftarın bölünmüş gösterilmeye çalışılması var. Futbol kaygan bir zemin, iki hafta önce liderin 11 puan gerisindeyken, iki hafta sonra liderin 6 pun gerisinde, ezeli rakibimi Galatasaray'ın yalınzca iki puan arkasındayız. Çok şey kaybedilmemişti demişti, bugün de bunu görüyoruz.
"İSTİKRAR HER ZAMAN YARAR GETİRİR"
Gelişmeleri kısa vadede değerlendirmek istemiyoruz. Kendimizi eleştirdiğimiz zaman en çok öne çıkan nokta, kendi iletişim stratejimiz, çıkıp konuşmamız sorun oluyordu. Hangi futbolcu gidecek, hoca alınmalı mıydı gibi sorulara odaklandığınızı görüyorum. Üzülerek söylüyorum sizi aydınlatacak çok fazla birşey söyleyemeyeceğim. Panik içinde iki üç isim belirleyip bunları alacak değiliz. Unutmayın teknik kadro takımın performansından sorumlu. Kararlaştırılan oyun sistemi yanlış olsa da futbolcuların performanslarına bakmak lazım. Hangi hocayı getirirseniz getirin, takımın durumu böyle olurdu. Sezon başında hocamızın imza attığı dönemdeki duygularımızı şimdi de taşıyoruz. Hocayı ve bir kaç futbolcuyu göndermek işin kolay tarafı. Bunların çok büyük neticeler vermediğini gördük, istikrar her zaman yarar getirir.
Şu aşamada gerek hoca gerekse de herhangibir futbolcu için görüş belirtmek çok erken. Kaybedilmiş çok birşey yok, Galatasaray'ın iki, liderin altı puan gerisindeyiz. Rakiplerimize nazaran Fenerbahçe'nin istikrarlı yönetimler yakaladığını ve bu istikrarın ne gibi sonuçlar verdiğini gördük. Biz istikrara inanıyoruz, vereceğimiz kararların da arkasındayız. Tabii ki hatalarımız olmuştur. Sevindiğimiz bir nokta var ki, futbol takımımız eski günlerine dönmeye, tribünler eskisi gibi birlik içinde olmaya başladı." şeklinde yanıt verdi.
"BAŞARISIZ İLAN ETMEK HAKSIZLIK OLUR"
Daha sonra sözü alan Şekip Mosturoğlu ise, "Fenerbahçe spor kulübü yalnızca futbol kulübü değildir. Futbol dışında bir çok branşımız var ve bunlara da büyük önem veriyoruz. Bu branşlarla ilgili bir çok tasarruflarda bulunuyoruz, bunlardan olumlu olanlar da olabliri, olumsuz olanlar da olabilir. Yalnızca futboldaki bir kaç karar nedeniyle yönetimi başarısız ilan etmek haksızlık olur. Bu nedenle verdiğimiz kararları uzun süreli değerlendirmeliyiz.
Bizim hakemlerle ilgili sert açıklamalarımız yok. Biz kulüp olarak sekiz haftada hiç bir hakem hatasını söylemedik, bunun çeşitli sebepleri var. Yenildiğimiz maçlardan sonra bunları söyleyip bahane oluşturmaya çalışmadık. Galatasaray maçının hakemini de MHK tarafından doğru bir şekilde belirleneceğini düşünüyorum. Bursaspor maçının ardından hakemi eliştirmemizin nedeni kazandığımız maçtan sonra bahane olmaması için bunları söyledik." ifadelerini kullandı.
"HAKEMLERİMİZ DÜŞÜK PERFORMANS GÖSTERİYOR"
Tekrar sözü alan Ali Koç, "Bizim hakem konusundaki hassasiyetimiz, iki sene önce dile getirdiğimiz gibi bize yönelik bir hakem hataları silsilesi olmuştu. Bizim arzumuz, Türkiye'de futbolun geliştiği kadar hakemlerin de performansının gelişmesini istiyoruz. Hakemlerimizin uluslararası arenada daha çok hakemimizin olması gerek, bunun olmaması nedeni hakemlerimizin düşük performans göstermesi. Biz hakem hatalarından art niyet aramak istemiyoruz ancak hakem hatalarının azalması için konunun daha dikkatli takip edilmesi gerekir. Yoksa tabii ki hakem hataları olacaktır." dedi.
"UYUM SÜRECİ AŞILDI"
Açıklamalarına devam eden Mosturoğlu, "Yeni bir hoca ile yeni bir sistemle sezona başladık. Futolcuların alıştığı bir sistem ve bir hoca vardı. Ne hoca sezon başında futbolcuları yeterince tanıyordu, ne de futbolcular hocayı tanıyordu. Şu an takımımız da bu uyum süreci aşıldı. Bugün futbolcular ile teknik ekibin anlayış noktasının daha iyi olduğunu görüyorum. Bir yönetici arkadaşımız zaten sürekli bu konularla ilgileniyor. Takımdaşlık ve dayanışmanın üst düzeye çıkması için son derece yoğun bir çaba sarfediyoruz. Kocaelispor maçının son dakikada kazanılması, Bursaspor maçının farklı olması bu çalışmalarımızın başarılı sonuçlar doğuracağını gösteriyor." şeklinde konuştu.
"ARAGONES'İ ELEŞTİRMEK HADDİM DEĞİL"
Koç, Aragones ile ilgili olarak, "Hocanın ismi ne olursa olsun yedi haftada değerlendirme yapmak çok kısa vadede olur. Biz henüz böyle bir değerlendirme yapmadık. Bazen futbolcularla konuştuğumuz zaman onlarda kendilerini tanıyamaz halde görüyorlar. Burada yapılan müdahaleler takım ruhunun, daha fazla kuvvetlenmesi içindi. Aragones, bu işin altından kalkabilir mi sorusunu cevaplamak benim haddime değil. Kariyerine baktığımız zaman ne gibi sıkıntılar ve başarılar kazandığını düşündüğünüz zaman hocamız bu sıkıntılı dönemi atlatamaz demek biraz amatörce olurdu. Yönetimimiz, hocamız gerekli müdahaleleri yapıyor, futbolcular da performanslarını arttırdıkları zaman bugünki duruma geliyoruz." ifadelerini kullandı.
"TARAFTARDAN ŞİKAYET ALDIK"
Koç taraftarlarla ilgili olarak, "Fenerbahçe tribünlerinde bir grup taraftarın yarattığı ve bunu da genele yaratmaya çalıştığı bir durum söz konusu. Bu konunun buraya nasıl geldiğini anlatmak istiyorum, maraton üst tarafta kombine biletler satılıyor, buralara taraftarlarımız ciddi paralar veriyorlar. Bizim inancımız Fenerbahçe Stadı'nda maç seyretmeye gelen herkes rahat bir ortamda, kendi biletinni yazdığı yerde maçı seyretmesini sağlamak. Bu atmosferin bu sezon başında ciddi bir tehlikeye uğradığını gördük. Senelerce aynı yerde oturan insanlar, artık kendi yerlerinde oturamadıklarını bize ilettiler. Bu şikayetler doğrultsunda çözüm üretmek için bazı uygulamalar geliştirdik. Esas kavga burdan kaynaklanıyor. Bir takım muhalefetin de desteğini alan bu grup, Kocaeli'de attığımız son dakika golüne bile üzüldü.
"BU ZİHNİYETİN SONUNA KADAR KARŞISINDA DURACAĞIZ"
Bu grup bir adım bile geriye atmadan, Fenerbahçe'nin iç huzurunu bozmaya yönelik girişimlerde bulundu. Tekrar ediyorum, grup kim olursa olsun huzuru sağlayabilmek için yönetim olarak bu zihniyetin sonuna kadar karşısında duracağız. Basını da burada ikaz etmek istiyorum, bazı arkadaşlar çok ağır yazılar yazıyorlar. Bu tavır, bu zihniyete ve kaos ortamına hizmet etmektir, bunu yapmamanızı rica ediyorum. Konu hiç basit değil, burada bizim de hatamız var, konunun ciddiyetini çıkap anlatmadık. Fenerbahçe Spor Kulübü'nü samimi ve saf duygularla seyretmeye gelen taraftarın başımızın üstünde yeri var. Tribünde kaos ortamının hakim olmaması için elimizden gelen herşeyi yapacağız. Bu seneye yönelik olarak maratonda yapılan sıkı güvenlik aramalarından dolayı taraftarlarımız stada geç girdiklerini söylüyorlar, maratona ek olarak beş kapı daha koyacağız. Bağıran grubu, rakip taraftarın sağına ve soluna koyacağız. Bunun gibi bazı çalışmalarımız var. Tribün problemlerini en kısa sürede gidereceğimize inanıyorum." şeklinde konuştu.
"F.BAHÇE'NİN AVUKATLIĞINI YAPMIYORUM"
Şekip Mosturoğlu Güiza ve Aurelio ile ilgili sorulara, "Güiza ile ilgili kısımdan başlıyorum. Güiza'nın toplam maliyeti 35 milyon Euro'dur, biraz daha üzerine para konulursa Mallorca'nın satın alınacağı söylendi. Ben Mallorca'nın kaça satılacağını bilmiyorum ama borcunu biliyorum, 250 milyon Euro'luk bir borcu var. Bu kulübü Güiza'nın parasına alan 215 milyon Euro'luk bir borca girer. Bu kulübü almak isteyen vereceği paranın kat be kat fazlası yükümlülüğüne girer. Fenerbahçe'nin ben asbaşkanıyım, dolayısıyla sözleşmeleri ben yapmıyorum. Fenerbahçe'nin profesyonelleri var. Fenerbahçe'nin hiç bir zaman avukatlığını yapmıyorum. Güiza'nın Mallarco'ya ödenen tazminatın 14 milyo Euro olduğunu biliyorum. Aurelio'nun opsiyon hakkı tüm dünya için geçerliydi. UEFA tek taraftlı opsiyon hakkının daha sonra geçersiz olacağı kararını verdi, ancak TFF tek taraflı opsiyon hakkını geçerli saymaktadır. TFF'ye göre Aurelio bizim oyuncumuzdur, bizim oyuncumuz olan biri Real Sociedad'a bizden izinsiz gitmiştir. Bunun üzerine kulübümüz Aurelio aleyhine 5.250 bin dolarlık bir tazminat davası açmıştır. Dünyada tek taraflı opsiyon hakkı çok tartışılıyor. Bu süreç tamamlanınca, dünyada da tek taraflı opsiyon hakkı daha da iyi anlaşılacaktır. Aurelio geçici lisanla çıktığı için TFF hala elindeki kaydı değiştirmedi. Aurelio'nun geri gelmesi için Real Betis ile hiç bir görüşmemiz olmadı." şeklinde cevap verdi.
Koç basında çıkan haberlerle ilgili, "Burak, Emre ve Güiza formalarının satmadığı yönünde bir haber yaptınız, Fenerium bu kadar kötü bir ekonomik ortamda sadece yüzde on gerilemiştir. Ayrıca Güiza forması diye bir forma yok, taraftar formasını alıyor arkasına istediği ismi yazdırıyor. TFF kurullarının tamamen Fenerbahçeli kişilerden oluştuğunu söyledi, bu konuyla da ilgili Şekip Bey daha ayrıntılı bir bilgi verecek." dedi.
"FİGER VE PASALİC'İN GELİŞİ TRANSFERLE ALAKALI DEĞİL"
Mosturoğlu Figer ve Pasalic ile ilgili soruya, "Figer'le olan toplantının sebebi Alex ve Lugano'dur. Pasalic'in gelmesinin sebebi benim bilgim dahilinde değil, zaman zaman geliyor ve kendi futbolcularıyla ilgili bire bir ilişkilerini yönetiyor. Bu isimlerin gelişi, transferle alakalı değil." şeklinde yanıt verdi.
"VOLKAN BABACAN VE MERT İLE SÖZLEŞME YENİLEDİK"
Mosturoğlu, "Sezon sonunda sözleşmesi bitecek oyuncularız ile ilgili çalışmalarımız başladı. Tabii ki sözleşmesi biten futbolculardan devam edeceklerle görüşmeler yapıyoruz. Şu an için Volkan Babacan ve Mert ile sözleşme yeniledik." dedi.
"ÜLKER'E TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ"
Koç, "Son yıllarda bilhassa Batı'da sporun büyük kitlelere ulaşması, özel sektörün ilgisini çekmiştir. Kitlelere ulaşmak isteyen şirketler, futbolu kitlelere ulaşmak için kullanıyorlar. Spora sponsorluk yapan her şirkete şapka çıkartmak lazım, büyük başarıları elde etmek için ekonomik güce sahip olmak lazım. Sponsor, ekonomik gücü büyütüyor, ekonomik güç başarıyı getiriyor. Stadın o hale gelmesi takımımızın bu hale gelmesini sağladı. Dolayısıyla sponsorluk konusunda Türkiye'nin son yıllarda sağladığı atılımı mutlulukla karşılıyoruz. Ülker-Fenerbahçe konuları gündeme sıkça geliyor, ben bir Fenerbahçe yöneticisi olarak böyle bir endişenin söz konusu olmadığını düşünüyorum. Fenerbahçe olarak ve Ülker'e teşekkür borçlu olduğumuzu söyleyebilirim.
Bu sponsorların sağladığı faydayı dile getirmek gerekir. Tesislerimizden söz edersek, iki sene içinde mükemmel bir tesise kavuşacağız. Mükemmel bir basketbol salonuna sahip olacağız ve bu çok kısa bir zamanda olacak. Uzun bir süreçte bu tesisin sahibi Fenerbahçe olacak. Fenerbahçe gayrimenkul konusunda rakiplerimizin gerisindeydi ancak şu an Başkanımızın yaptığı yatırımlarla çok iyi noktalara geldik. Fenerbahçe ciddi bir büyüme gösterdi. Tesislerin ismi konusunda ben bir bilgi sahibi değilim." dedi.
"ARAGONES EVE GİTMİYOR"
Koç Aragones ile ilgili olarak, "Hocamız son derece disiplinli, çalışkan, özverimli ve inanılmayacak derecede futbol ile yatıp kalkan biri. Hatta başarı yakalamadığımız için evine dahi gitmeyen, Samandıra'da 24 saat çalışan biri. Kolay değil, İspanya ile Avrupa Şampiyonu olduktan 4 gün sonra görev yapmak. Tatil yapmadan çalışmamak. Hocamız evet sert. Tek kusuru da bu olsun (Gülerek). Bir Akdeniz insanı olarak ben de isterdim biraz daha yumuşak olmasını ama böyle biri. Güiza çok kaliteli biri. Emre konusunda ise kararımızın arkasındaydız. Kayserispor maçında çok talihsiz bir sakatlık yaşadı. Tam anlamıyla hazırlanmadan çalışmalara başladı. Belki biraz daha süreye ihtiyacı vardı. Emre evet şu ana kadar yararlı olmadı. Olacağına inanıyorum. Burak Yılmaz da aynı şekilde çok kaliteli ve takıma katkı yapacak biri. Önemli olan uzun vadeli düşünmek. Şu an işler yerine oturuyor. Ama her şey tozpembe değil. Burak şu an iyi maçlar çıkarmadı, kötü maçlar da çıkarmadı. Ama bu değerlendirmeleri yapmak için erken diye düşünüyoruz." açıklamlarında bulundu.
"OYUNCULAR BİRBİRLERİNİ TANIDIKÇA DAHA İYİ OLACAK"
Şekip Mosturoğlu futbolcu transferleriyle ilgili olarak, "Çok kısa bir dönemli değerlendirme yaparsak evet tam anlamıyla yararlı olmadıklarını söyleyebilirim. Deivid, Lugano'nun gönderilmesi isteniyordu. 6+2'nin oyuncuları Maldonado ve Josico'nun yeterince yeterli olmadıkları değerlendirmesi yapılıyor ki Josico La Liga'da 500'ün üzerine maça çıkmış bir oyuncu. Yeni bir hoca, yeni bir sosyal ortam var. Oyuncular birbirlerini tanıdıkça daha iyi olacak. Dönem dönem böyle aksaklıklar olacak. Aragones de İspanya'da görev yaparken en az sizler kadar etkin bir medya ile birlikteydi. Eğer uzun vadede futbolcularda memnun kalmazsak tabi onun yerine başka isimler düşünülür ama henüz erken." şeklinde konuştu.
Ali Koç futbolcuların iletişimi konusu ile ilgili, "İş şok, skandal ve sansasyonel üzerine kurulduğunda çok basitleşiyor. Hepimiz basitleşiyoruz. Hem siz hem biz el ele vererek biraz bu seviyeyi yükseltmek gerekiyor. Bence omuz omuza verip özgüveni aramıza kattığımızda, bunları beraber aşmaya başladıkça bu seviyeyi yükseltebiliriz. Önümüzdeki dönemde de futbolcular kulübün markasına yakışır bir şekilde iletişim yapacaktır." ifadelerini kullandı.
"İSPANYA VE TÜRKİYE ARASINDA VERGİ FARKLARI VAR"
Mosturoğlu, "Artık 'hocamızın arkasındayız', 'hocamızla devam ediyoruz' gibi söylemlerin olduğu ortamları aşmamız gerekiyor. İki yıllık bir kontrat yapıyorsak bu süreyi görerek soru sormanız gerekiyor. Bugün hangi teknik direktörün sözleşmesini zamanında bitirmek istemezseniz bu tip şeylerle karşılaşırsınız. Bu problem de çalışmadığı dönemdeki ücretini almasıdır. Söylenen bir şey var ilk dört ay içinde sözleşme feshedilirse tazminat ödenmeyecek. O arkadaş yanlış duymuş sanırsam. İspanya ve Türkiye arasında vergi farkları var. Orada dört ay olmazsanız vergi değişik tabi olunuyor. Bunun dışında hocamızla ilgili değişik bir durum yok." dedi.
"AZİZ YILDIRIM'IN DEVAM ETMESİNİ İSTİYORUM"
Ali Koç başkanlığa adaylıkla ilgili bir soruya, "Biz istikrardan yanayız. Aramızda kongreyi hiç konuşmuyoruz. Şu an sonuçların iyi olması, durumu iyiye getirmek istiyoruz. Başka düşündüğümüz bir şey yok. Başkanımız ile ilgili ise bir Fenerbahçe taraftarı olarak söylüyorum ki Aziz Yıldırım'ın devam etmesini istiyorum. Başkanlığım konusunda ise ilgili bir şeyler söylemek istemiyorum, durumlar çok değişebilir, ama bunları şu an konuşmuyoruz." şeklinde yanıt verdi.
"STAT TAPUSU İÇİN TÜM FEDAKARLIĞI YAPACAĞIZ"
Mosturoğlu stat tapusuyla ilgili olarak, "Stadın tapusunun alınması konusunda atılımlarımız var ama önce yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor. Değişik aralıklarla TBMM'nin gündemine geldi ama yoğunluktan çözüme kavuşturulamadı. Taraftarımızın gücüyle yarattığımız bu stadın tapusunun alınması için tüm fedakarlığı yapacağız. Global ekonomik kriz futbol kulüplerini etkilemeye başladı. Önümüzdeki günlerde bunun Türkiye'ye de yansımasını görebiliriz. Gelirler YTL cinsinden, borçlar ise dolar. Bu kurun bu kadar hareketli olmasından dolayı kulüplerin etkilenmemesi mümkün değil, fakat aldığımız önlemlerle en az Fenerbahçe'nin etkileneceğini düşünüyorum. Öte yandan bu kriz gelecek sezon planlarını da etkileyebilir, bu konuda çalışmalarımız var." ifadelerini kullandı.
"SARACOĞLU'NDA UEFA FİNALİNİN OYNANMASI SADECE BİZE GURUR VERİR"
Mosturoğlu UEFA Kupası Finali'nin Saracoğlu'nda oynanacak olmasıyla ilgili olarak, "Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu'nda UEFA finalinin oynanması sadece bize gurur verir. Bu konuyu düzelteyim. Taraftarımızın gücüyle yapılan bu statta oynanacak final bizi mutlu eder. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yapı yok, taraftarın gücüyle yapılan özellikle. Eğer rakiplerimiz bu statta final oynamaktan dolayı gurur duyuyorsa yine mutluyuz ki ne kadar güzel bir stat yapmışız. En büyük mutluluk ise bizim için burada kupa kaldırmak olur." açıklamalarında bulundu.
"BİRDEN ÇOK ADAY OLSUN"
Mosturoğlu, "Josico'yu iki maçta aldığımız konusunda yapılan eleştiriler karşısında ise en dürüst ve en az bir biçimde şunu söyleyebilirim ki; Bize hakaret ediyor. Bizi hafife alıyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. Aday olma cesareti olan insanlar bütün demokratik ortamlarda çıkarlar ve açıklarlar. Sonra gerekli olanları yaparlar. Biz iyi yapıyorsan bu bayrak bize verilecektir. Biz arzu ederiz ki birden çok aday olsun. Şimdiden çıksınlar ortaya, projelerini açıklasınlar. Perde arkasında fısıldamasınlar." dedi.
Kaynak: Fenerbahce.com
27.10.2008
Beklenen basın toplantısı Asbaşkanlarımız Şekip Mosturoğlu ve Ali Koç'un katılımıyla yapıldı
Gözler Faruk Ilgaz Tesisleri'ne kilitlendi. Sıkıntılı dönemin ardından çok eleştirilen yönetimimiz medya karşısında ve çok önemli açıklamalarda bulundu. Bu toplantı ile bir süredir stres içine giren taraftarlarımız da aydınlatılmaya çalışıldı. Asbaşkanlarımız Şekip Mosturoğlu ve Ali Koç bu toplantıda yönetimimizi temsil ederken önümüzdek dönemde medya ile ilişkilerin daha iyi olacağı vurgulandı. İstikrar konusunda da önemli açıklamalar yapan yöneticilerimiz oluşan sıkıntılı ortam karşısında önlemlerin de alındığını ama bunların kendi içlerinde kalacağını söyledi.
Sözü ilk olarak alan Ali Koç açıklamalarına şöyle başladı:
"Cumartesi günü divan kongresinde bir değerlendirme yaptık ve bugün de merak edilen soruları cevaplandırmak üzere buradayız. Buradaki amacımız, basınla yeni iletişim stratejimizi paylaşmak ve ileriye dönük daha özverili nasıl çalışabiliriz bunu belirlemek. Böyle bir durumda iletişim yapmamanın bizim için olumsuz sonuçlar doğurduğunu gördük. Basın ile görüştüğümüz zaman da bu sıkıntıları dile getirdiler. Fenerbahçe gibi büyük bir markanın iletişim konusunda biraz daha kurumsallaşması gerektiğini söyleyerek bugün ki toplantımızı başlatıyoruz."
"FUTBOL KAYGAN BİR ZEMİN"
Koç, F.Bahçe'nin yanlış yaptığı noktalarla ilgili soruya, "Bu konuda cumartesi günü bir nebze değindik. Şampiyon olduğumuz senelerde de yanlışlarımız olduğuna inanıyoruz. Bizler kendi aramızda öz eleştirilerimizi yapıyoruz. Bunları taraftar duyamadığı için rahatsız oluyordu, taraftarın rahatsızlığının kaynağında da Fenerbahçe'nin kötü gidişatının basında abartılması ve taraftarın bölünmüş gösterilmeye çalışılması var. Futbol kaygan bir zemin, iki hafta önce liderin 11 puan gerisindeyken, iki hafta sonra liderin 6 pun gerisinde, ezeli rakibimi Galatasaray'ın yalınzca iki puan arkasındayız. Çok şey kaybedilmemişti demişti, bugün de bunu görüyoruz.
"İSTİKRAR HER ZAMAN YARAR GETİRİR"
Gelişmeleri kısa vadede değerlendirmek istemiyoruz. Kendimizi eleştirdiğimiz zaman en çok öne çıkan nokta, kendi iletişim stratejimiz, çıkıp konuşmamız sorun oluyordu. Hangi futbolcu gidecek, hoca alınmalı mıydı gibi sorulara odaklandığınızı görüyorum. Üzülerek söylüyorum sizi aydınlatacak çok fazla birşey söyleyemeyeceğim. Panik içinde iki üç isim belirleyip bunları alacak değiliz. Unutmayın teknik kadro takımın performansından sorumlu. Kararlaştırılan oyun sistemi yanlış olsa da futbolcuların performanslarına bakmak lazım. Hangi hocayı getirirseniz getirin, takımın durumu böyle olurdu. Sezon başında hocamızın imza attığı dönemdeki duygularımızı şimdi de taşıyoruz. Hocayı ve bir kaç futbolcuyu göndermek işin kolay tarafı. Bunların çok büyük neticeler vermediğini gördük, istikrar her zaman yarar getirir.
Şu aşamada gerek hoca gerekse de herhangibir futbolcu için görüş belirtmek çok erken. Kaybedilmiş çok birşey yok, Galatasaray'ın iki, liderin altı puan gerisindeyiz. Rakiplerimize nazaran Fenerbahçe'nin istikrarlı yönetimler yakaladığını ve bu istikrarın ne gibi sonuçlar verdiğini gördük. Biz istikrara inanıyoruz, vereceğimiz kararların da arkasındayız. Tabii ki hatalarımız olmuştur. Sevindiğimiz bir nokta var ki, futbol takımımız eski günlerine dönmeye, tribünler eskisi gibi birlik içinde olmaya başladı." şeklinde yanıt verdi.
"BAŞARISIZ İLAN ETMEK HAKSIZLIK OLUR"
Daha sonra sözü alan Şekip Mosturoğlu ise, "Fenerbahçe spor kulübü yalnızca futbol kulübü değildir. Futbol dışında bir çok branşımız var ve bunlara da büyük önem veriyoruz. Bu branşlarla ilgili bir çok tasarruflarda bulunuyoruz, bunlardan olumlu olanlar da olabliri, olumsuz olanlar da olabilir. Yalnızca futboldaki bir kaç karar nedeniyle yönetimi başarısız ilan etmek haksızlık olur. Bu nedenle verdiğimiz kararları uzun süreli değerlendirmeliyiz.
Bizim hakemlerle ilgili sert açıklamalarımız yok. Biz kulüp olarak sekiz haftada hiç bir hakem hatasını söylemedik, bunun çeşitli sebepleri var. Yenildiğimiz maçlardan sonra bunları söyleyip bahane oluşturmaya çalışmadık. Galatasaray maçının hakemini de MHK tarafından doğru bir şekilde belirleneceğini düşünüyorum. Bursaspor maçının ardından hakemi eliştirmemizin nedeni kazandığımız maçtan sonra bahane olmaması için bunları söyledik." ifadelerini kullandı.
"HAKEMLERİMİZ DÜŞÜK PERFORMANS GÖSTERİYOR"
Tekrar sözü alan Ali Koç, "Bizim hakem konusundaki hassasiyetimiz, iki sene önce dile getirdiğimiz gibi bize yönelik bir hakem hataları silsilesi olmuştu. Bizim arzumuz, Türkiye'de futbolun geliştiği kadar hakemlerin de performansının gelişmesini istiyoruz. Hakemlerimizin uluslararası arenada daha çok hakemimizin olması gerek, bunun olmaması nedeni hakemlerimizin düşük performans göstermesi. Biz hakem hatalarından art niyet aramak istemiyoruz ancak hakem hatalarının azalması için konunun daha dikkatli takip edilmesi gerekir. Yoksa tabii ki hakem hataları olacaktır." dedi.
"UYUM SÜRECİ AŞILDI"
Açıklamalarına devam eden Mosturoğlu, "Yeni bir hoca ile yeni bir sistemle sezona başladık. Futolcuların alıştığı bir sistem ve bir hoca vardı. Ne hoca sezon başında futbolcuları yeterince tanıyordu, ne de futbolcular hocayı tanıyordu. Şu an takımımız da bu uyum süreci aşıldı. Bugün futbolcular ile teknik ekibin anlayış noktasının daha iyi olduğunu görüyorum. Bir yönetici arkadaşımız zaten sürekli bu konularla ilgileniyor. Takımdaşlık ve dayanışmanın üst düzeye çıkması için son derece yoğun bir çaba sarfediyoruz. Kocaelispor maçının son dakikada kazanılması, Bursaspor maçının farklı olması bu çalışmalarımızın başarılı sonuçlar doğuracağını gösteriyor." şeklinde konuştu.
"ARAGONES'İ ELEŞTİRMEK HADDİM DEĞİL"
Koç, Aragones ile ilgili olarak, "Hocanın ismi ne olursa olsun yedi haftada değerlendirme yapmak çok kısa vadede olur. Biz henüz böyle bir değerlendirme yapmadık. Bazen futbolcularla konuştuğumuz zaman onlarda kendilerini tanıyamaz halde görüyorlar. Burada yapılan müdahaleler takım ruhunun, daha fazla kuvvetlenmesi içindi. Aragones, bu işin altından kalkabilir mi sorusunu cevaplamak benim haddime değil. Kariyerine baktığımız zaman ne gibi sıkıntılar ve başarılar kazandığını düşündüğünüz zaman hocamız bu sıkıntılı dönemi atlatamaz demek biraz amatörce olurdu. Yönetimimiz, hocamız gerekli müdahaleleri yapıyor, futbolcular da performanslarını arttırdıkları zaman bugünki duruma geliyoruz." ifadelerini kullandı.
"TARAFTARDAN ŞİKAYET ALDIK"
Koç taraftarlarla ilgili olarak, "Fenerbahçe tribünlerinde bir grup taraftarın yarattığı ve bunu da genele yaratmaya çalıştığı bir durum söz konusu. Bu konunun buraya nasıl geldiğini anlatmak istiyorum, maraton üst tarafta kombine biletler satılıyor, buralara taraftarlarımız ciddi paralar veriyorlar. Bizim inancımız Fenerbahçe Stadı'nda maç seyretmeye gelen herkes rahat bir ortamda, kendi biletinni yazdığı yerde maçı seyretmesini sağlamak. Bu atmosferin bu sezon başında ciddi bir tehlikeye uğradığını gördük. Senelerce aynı yerde oturan insanlar, artık kendi yerlerinde oturamadıklarını bize ilettiler. Bu şikayetler doğrultsunda çözüm üretmek için bazı uygulamalar geliştirdik. Esas kavga burdan kaynaklanıyor. Bir takım muhalefetin de desteğini alan bu grup, Kocaeli'de attığımız son dakika golüne bile üzüldü.
"BU ZİHNİYETİN SONUNA KADAR KARŞISINDA DURACAĞIZ"
Bu grup bir adım bile geriye atmadan, Fenerbahçe'nin iç huzurunu bozmaya yönelik girişimlerde bulundu. Tekrar ediyorum, grup kim olursa olsun huzuru sağlayabilmek için yönetim olarak bu zihniyetin sonuna kadar karşısında duracağız. Basını da burada ikaz etmek istiyorum, bazı arkadaşlar çok ağır yazılar yazıyorlar. Bu tavır, bu zihniyete ve kaos ortamına hizmet etmektir, bunu yapmamanızı rica ediyorum. Konu hiç basit değil, burada bizim de hatamız var, konunun ciddiyetini çıkap anlatmadık. Fenerbahçe Spor Kulübü'nü samimi ve saf duygularla seyretmeye gelen taraftarın başımızın üstünde yeri var. Tribünde kaos ortamının hakim olmaması için elimizden gelen herşeyi yapacağız. Bu seneye yönelik olarak maratonda yapılan sıkı güvenlik aramalarından dolayı taraftarlarımız stada geç girdiklerini söylüyorlar, maratona ek olarak beş kapı daha koyacağız. Bağıran grubu, rakip taraftarın sağına ve soluna koyacağız. Bunun gibi bazı çalışmalarımız var. Tribün problemlerini en kısa sürede gidereceğimize inanıyorum." şeklinde konuştu.
"F.BAHÇE'NİN AVUKATLIĞINI YAPMIYORUM"
Şekip Mosturoğlu Güiza ve Aurelio ile ilgili sorulara, "Güiza ile ilgili kısımdan başlıyorum. Güiza'nın toplam maliyeti 35 milyon Euro'dur, biraz daha üzerine para konulursa Mallorca'nın satın alınacağı söylendi. Ben Mallorca'nın kaça satılacağını bilmiyorum ama borcunu biliyorum, 250 milyon Euro'luk bir borcu var. Bu kulübü Güiza'nın parasına alan 215 milyon Euro'luk bir borca girer. Bu kulübü almak isteyen vereceği paranın kat be kat fazlası yükümlülüğüne girer. Fenerbahçe'nin ben asbaşkanıyım, dolayısıyla sözleşmeleri ben yapmıyorum. Fenerbahçe'nin profesyonelleri var. Fenerbahçe'nin hiç bir zaman avukatlığını yapmıyorum. Güiza'nın Mallarco'ya ödenen tazminatın 14 milyo Euro olduğunu biliyorum. Aurelio'nun opsiyon hakkı tüm dünya için geçerliydi. UEFA tek taraftlı opsiyon hakkının daha sonra geçersiz olacağı kararını verdi, ancak TFF tek taraflı opsiyon hakkını geçerli saymaktadır. TFF'ye göre Aurelio bizim oyuncumuzdur, bizim oyuncumuz olan biri Real Sociedad'a bizden izinsiz gitmiştir. Bunun üzerine kulübümüz Aurelio aleyhine 5.250 bin dolarlık bir tazminat davası açmıştır. Dünyada tek taraflı opsiyon hakkı çok tartışılıyor. Bu süreç tamamlanınca, dünyada da tek taraflı opsiyon hakkı daha da iyi anlaşılacaktır. Aurelio geçici lisanla çıktığı için TFF hala elindeki kaydı değiştirmedi. Aurelio'nun geri gelmesi için Real Betis ile hiç bir görüşmemiz olmadı." şeklinde cevap verdi.
Koç basında çıkan haberlerle ilgili, "Burak, Emre ve Güiza formalarının satmadığı yönünde bir haber yaptınız, Fenerium bu kadar kötü bir ekonomik ortamda sadece yüzde on gerilemiştir. Ayrıca Güiza forması diye bir forma yok, taraftar formasını alıyor arkasına istediği ismi yazdırıyor. TFF kurullarının tamamen Fenerbahçeli kişilerden oluştuğunu söyledi, bu konuyla da ilgili Şekip Bey daha ayrıntılı bir bilgi verecek." dedi.
"FİGER VE PASALİC'İN GELİŞİ TRANSFERLE ALAKALI DEĞİL"
Mosturoğlu Figer ve Pasalic ile ilgili soruya, "Figer'le olan toplantının sebebi Alex ve Lugano'dur. Pasalic'in gelmesinin sebebi benim bilgim dahilinde değil, zaman zaman geliyor ve kendi futbolcularıyla ilgili bire bir ilişkilerini yönetiyor. Bu isimlerin gelişi, transferle alakalı değil." şeklinde yanıt verdi.
"VOLKAN BABACAN VE MERT İLE SÖZLEŞME YENİLEDİK"
Mosturoğlu, "Sezon sonunda sözleşmesi bitecek oyuncularız ile ilgili çalışmalarımız başladı. Tabii ki sözleşmesi biten futbolculardan devam edeceklerle görüşmeler yapıyoruz. Şu an için Volkan Babacan ve Mert ile sözleşme yeniledik." dedi.
"ÜLKER'E TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ"
Koç, "Son yıllarda bilhassa Batı'da sporun büyük kitlelere ulaşması, özel sektörün ilgisini çekmiştir. Kitlelere ulaşmak isteyen şirketler, futbolu kitlelere ulaşmak için kullanıyorlar. Spora sponsorluk yapan her şirkete şapka çıkartmak lazım, büyük başarıları elde etmek için ekonomik güce sahip olmak lazım. Sponsor, ekonomik gücü büyütüyor, ekonomik güç başarıyı getiriyor. Stadın o hale gelmesi takımımızın bu hale gelmesini sağladı. Dolayısıyla sponsorluk konusunda Türkiye'nin son yıllarda sağladığı atılımı mutlulukla karşılıyoruz. Ülker-Fenerbahçe konuları gündeme sıkça geliyor, ben bir Fenerbahçe yöneticisi olarak böyle bir endişenin söz konusu olmadığını düşünüyorum. Fenerbahçe olarak ve Ülker'e teşekkür borçlu olduğumuzu söyleyebilirim.
Bu sponsorların sağladığı faydayı dile getirmek gerekir. Tesislerimizden söz edersek, iki sene içinde mükemmel bir tesise kavuşacağız. Mükemmel bir basketbol salonuna sahip olacağız ve bu çok kısa bir zamanda olacak. Uzun bir süreçte bu tesisin sahibi Fenerbahçe olacak. Fenerbahçe gayrimenkul konusunda rakiplerimizin gerisindeydi ancak şu an Başkanımızın yaptığı yatırımlarla çok iyi noktalara geldik. Fenerbahçe ciddi bir büyüme gösterdi. Tesislerin ismi konusunda ben bir bilgi sahibi değilim." dedi.
"ARAGONES EVE GİTMİYOR"
Koç Aragones ile ilgili olarak, "Hocamız son derece disiplinli, çalışkan, özverimli ve inanılmayacak derecede futbol ile yatıp kalkan biri. Hatta başarı yakalamadığımız için evine dahi gitmeyen, Samandıra'da 24 saat çalışan biri. Kolay değil, İspanya ile Avrupa Şampiyonu olduktan 4 gün sonra görev yapmak. Tatil yapmadan çalışmamak. Hocamız evet sert. Tek kusuru da bu olsun (Gülerek). Bir Akdeniz insanı olarak ben de isterdim biraz daha yumuşak olmasını ama böyle biri. Güiza çok kaliteli biri. Emre konusunda ise kararımızın arkasındaydız. Kayserispor maçında çok talihsiz bir sakatlık yaşadı. Tam anlamıyla hazırlanmadan çalışmalara başladı. Belki biraz daha süreye ihtiyacı vardı. Emre evet şu ana kadar yararlı olmadı. Olacağına inanıyorum. Burak Yılmaz da aynı şekilde çok kaliteli ve takıma katkı yapacak biri. Önemli olan uzun vadeli düşünmek. Şu an işler yerine oturuyor. Ama her şey tozpembe değil. Burak şu an iyi maçlar çıkarmadı, kötü maçlar da çıkarmadı. Ama bu değerlendirmeleri yapmak için erken diye düşünüyoruz." açıklamlarında bulundu.
"OYUNCULAR BİRBİRLERİNİ TANIDIKÇA DAHA İYİ OLACAK"
Şekip Mosturoğlu futbolcu transferleriyle ilgili olarak, "Çok kısa bir dönemli değerlendirme yaparsak evet tam anlamıyla yararlı olmadıklarını söyleyebilirim. Deivid, Lugano'nun gönderilmesi isteniyordu. 6+2'nin oyuncuları Maldonado ve Josico'nun yeterince yeterli olmadıkları değerlendirmesi yapılıyor ki Josico La Liga'da 500'ün üzerine maça çıkmış bir oyuncu. Yeni bir hoca, yeni bir sosyal ortam var. Oyuncular birbirlerini tanıdıkça daha iyi olacak. Dönem dönem böyle aksaklıklar olacak. Aragones de İspanya'da görev yaparken en az sizler kadar etkin bir medya ile birlikteydi. Eğer uzun vadede futbolcularda memnun kalmazsak tabi onun yerine başka isimler düşünülür ama henüz erken." şeklinde konuştu.
Ali Koç futbolcuların iletişimi konusu ile ilgili, "İş şok, skandal ve sansasyonel üzerine kurulduğunda çok basitleşiyor. Hepimiz basitleşiyoruz. Hem siz hem biz el ele vererek biraz bu seviyeyi yükseltmek gerekiyor. Bence omuz omuza verip özgüveni aramıza kattığımızda, bunları beraber aşmaya başladıkça bu seviyeyi yükseltebiliriz. Önümüzdeki dönemde de futbolcular kulübün markasına yakışır bir şekilde iletişim yapacaktır." ifadelerini kullandı.
"İSPANYA VE TÜRKİYE ARASINDA VERGİ FARKLARI VAR"
Mosturoğlu, "Artık 'hocamızın arkasındayız', 'hocamızla devam ediyoruz' gibi söylemlerin olduğu ortamları aşmamız gerekiyor. İki yıllık bir kontrat yapıyorsak bu süreyi görerek soru sormanız gerekiyor. Bugün hangi teknik direktörün sözleşmesini zamanında bitirmek istemezseniz bu tip şeylerle karşılaşırsınız. Bu problem de çalışmadığı dönemdeki ücretini almasıdır. Söylenen bir şey var ilk dört ay içinde sözleşme feshedilirse tazminat ödenmeyecek. O arkadaş yanlış duymuş sanırsam. İspanya ve Türkiye arasında vergi farkları var. Orada dört ay olmazsanız vergi değişik tabi olunuyor. Bunun dışında hocamızla ilgili değişik bir durum yok." dedi.
"AZİZ YILDIRIM'IN DEVAM ETMESİNİ İSTİYORUM"
Ali Koç başkanlığa adaylıkla ilgili bir soruya, "Biz istikrardan yanayız. Aramızda kongreyi hiç konuşmuyoruz. Şu an sonuçların iyi olması, durumu iyiye getirmek istiyoruz. Başka düşündüğümüz bir şey yok. Başkanımız ile ilgili ise bir Fenerbahçe taraftarı olarak söylüyorum ki Aziz Yıldırım'ın devam etmesini istiyorum. Başkanlığım konusunda ise ilgili bir şeyler söylemek istemiyorum, durumlar çok değişebilir, ama bunları şu an konuşmuyoruz." şeklinde yanıt verdi.
"STAT TAPUSU İÇİN TÜM FEDAKARLIĞI YAPACAĞIZ"
Mosturoğlu stat tapusuyla ilgili olarak, "Stadın tapusunun alınması konusunda atılımlarımız var ama önce yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor. Değişik aralıklarla TBMM'nin gündemine geldi ama yoğunluktan çözüme kavuşturulamadı. Taraftarımızın gücüyle yarattığımız bu stadın tapusunun alınması için tüm fedakarlığı yapacağız. Global ekonomik kriz futbol kulüplerini etkilemeye başladı. Önümüzdeki günlerde bunun Türkiye'ye de yansımasını görebiliriz. Gelirler YTL cinsinden, borçlar ise dolar. Bu kurun bu kadar hareketli olmasından dolayı kulüplerin etkilenmemesi mümkün değil, fakat aldığımız önlemlerle en az Fenerbahçe'nin etkileneceğini düşünüyorum. Öte yandan bu kriz gelecek sezon planlarını da etkileyebilir, bu konuda çalışmalarımız var." ifadelerini kullandı.
"SARACOĞLU'NDA UEFA FİNALİNİN OYNANMASI SADECE BİZE GURUR VERİR"
Mosturoğlu UEFA Kupası Finali'nin Saracoğlu'nda oynanacak olmasıyla ilgili olarak, "Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu'nda UEFA finalinin oynanması sadece bize gurur verir. Bu konuyu düzelteyim. Taraftarımızın gücüyle yapılan bu statta oynanacak final bizi mutlu eder. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yapı yok, taraftarın gücüyle yapılan özellikle. Eğer rakiplerimiz bu statta final oynamaktan dolayı gurur duyuyorsa yine mutluyuz ki ne kadar güzel bir stat yapmışız. En büyük mutluluk ise bizim için burada kupa kaldırmak olur." açıklamalarında bulundu.
"BİRDEN ÇOK ADAY OLSUN"
Mosturoğlu, "Josico'yu iki maçta aldığımız konusunda yapılan eleştiriler karşısında ise en dürüst ve en az bir biçimde şunu söyleyebilirim ki; Bize hakaret ediyor. Bizi hafife alıyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. Aday olma cesareti olan insanlar bütün demokratik ortamlarda çıkarlar ve açıklarlar. Sonra gerekli olanları yaparlar. Biz iyi yapıyorsan bu bayrak bize verilecektir. Biz arzu ederiz ki birden çok aday olsun. Şimdiden çıksınlar ortaya, projelerini açıklasınlar. Perde arkasında fısıldamasınlar." dedi.
Kaynak: Fenerbahce.com
27.10.2008