HeLLFire!
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Yeni transferimiz Ferrari, "Beşiktaş'tan teklif geldiği zaman da fazla düşünmedim. Hem çifte şampiyon olmuş, hem Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak bir takım. Ayrıca İstanbul da çok güzel bir şehir. Verilen para da tatmin edici olunca imzayı attım'' dedi
Beşiktaşımız'ın İtalya'dan transfer ettiği tecrübeli futbolcu Matteo Ferrari, siyah-beyazlı takımın geçen sezon kazandığı kupalarla büyük iş başardığını, ancak futbolcular için Avrupa Şampiyonlar Ligi'nin daha önemli olduğunu söyledi.
Deneyimli futbolcu, siyah-beyazlı kulübümüzün aylık resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin Ağustos sayısında yer alan röportajında, takımın geçen sezon iki kupa kazanarak çok iyi işler başardığını belirterek, ''Ancak bir futbolcu için en önemli arena Şampiyonlar Ligi ve orada önemli işler yapmaktır. Bizim şu anki hedefimiz, grupları geçip bir üst tura çıkmak, aynı zamanda geçen sezon kazanılan kupaları tekrar kazanıp yolumuza devam etmek'' dedi.
Ferrari, Beşiktaş'a geliş nedeni de şöyle açıkladı:
'İtalya'da çok uzun zaman geçirdim. Giovanni Trapattoni zamanında milli takımda yer aldım. Geçen sene İtalya'nın en iyi 5 oyuncusundan biri seçildim. Bütün bunların dışında yeni bir deneyim yaşamak için arayışlara girmiştim. Beşiktaş'tan teklif geldiği zaman da fazla düşünmedim. Hem çifte şampiyon olmuş, hem Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak bir takım. Ayrıca İstanbul da çok güzel bir şehir. Verilen para da tatmin edici olunca imzayı attım.''
Daha önce İngiltere'nin Everton takımında forma giyen İtalyan oyuncu, Beşiktaş deneyiminde sıkıntı yaşayıp yaşamayacağı sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Tabii ki ilk geldiğimiz zamanlar biraz zorluk oluyor. İngiltere'de de böyle olmuştu. Ama sonuçta buraya çalışmaya geliyorsunuz. Bu nedenle fazla sıkıntı yapacak bir şey yok ortada. Şu ana kadar Türkiye'de gördüklerimden çok etkilendim. Hem takım arkadaşlarım, hem buranın atmosferi, hem şehrin güzelliğinden çok etkilendim. Açıkça bir şey de söylemek istiyorum, ailemi fazla özlemiyorum, çünkü burada da çok güzel bir ailem oldu.''
-''SORUMLULUK ALMAYI SEVERİM''-
Siyah-beyazlı oyuncumuz, önemli bir tecrübeye sahip olduğunu da vurgulayarak, ''12 sene boyunca Seria A'da oynadım. Farklı takımlarda forma giydim ve birçok değişik tecrübe yaşadım. Bütün bunlarla beraber Beşiktaş'a geldim. Açıkçası Türkiye Ligi'ni pek tanımıyorum. Oynadıkça tanıyacağım, ama tecrübemi sahaya yansıtacağım konusunda söz verebilirim'' ifadelerini kullandı.
Defans bölgesinde çok iyi bir organizatör olduğunu anlatan Ferrari, ''Arkadaşlarımla devamlı konuşurum. Bunun dışında iyi ya da kötü anlarda sorumluluk almayı çok severim'' diye görüş belirtti.
Ferrari, agresif olup olmadığı sorusunu ise, ''Maça ve karşımdaki oyuncuya göre değişir. Eğer ki teknik bir futbolcuyla mücadele ediyorsam agresif oynarım. Ama teknik değil de hızlı bir futbolcu varsa karşımda, daha dikkatli oynarım. Onun yapacağı hareketi ondan önce düşünüp, ona göre pozisyonumu alırım'' diye yanıtladı.
Agresif olmanın her pozisyona girme anlamına gelmediğine dikkati çeken tecrübeli oyuncu, ''Nerede ne yapmanız gerektiğini bilmelisiniz. Ben de topla oynamayı, onu alıp dağıtmayı seven bir oyuncuyum. Agresif olmam gereken yerde de olurum. Her şeyin bir zamanı var'' dedi.
Beşiktaşımız'ın şampiyonluk balosuna katılmasının sorulması üzerine de Ferrari, şu değerlendirmeyi yaptı:
''Gerçekten çok güzel bir geceydi. Çok iyi vakit geçirdim. Aslında dışarıdan gelen biriydim, ama takım arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı. Hepsi ben de şampiyon olmuşum gibi davrandılar. İstanbul'da böyle bir gece yaşamak güzeldi. Gelecek sene o kupayı kazanmış biri olarak orada olmayı istiyorum.''
Karakartal.com
Beşiktaşımız'ın İtalya'dan transfer ettiği tecrübeli futbolcu Matteo Ferrari, siyah-beyazlı takımın geçen sezon kazandığı kupalarla büyük iş başardığını, ancak futbolcular için Avrupa Şampiyonlar Ligi'nin daha önemli olduğunu söyledi.
Deneyimli futbolcu, siyah-beyazlı kulübümüzün aylık resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin Ağustos sayısında yer alan röportajında, takımın geçen sezon iki kupa kazanarak çok iyi işler başardığını belirterek, ''Ancak bir futbolcu için en önemli arena Şampiyonlar Ligi ve orada önemli işler yapmaktır. Bizim şu anki hedefimiz, grupları geçip bir üst tura çıkmak, aynı zamanda geçen sezon kazanılan kupaları tekrar kazanıp yolumuza devam etmek'' dedi.
Ferrari, Beşiktaş'a geliş nedeni de şöyle açıkladı:
'İtalya'da çok uzun zaman geçirdim. Giovanni Trapattoni zamanında milli takımda yer aldım. Geçen sene İtalya'nın en iyi 5 oyuncusundan biri seçildim. Bütün bunların dışında yeni bir deneyim yaşamak için arayışlara girmiştim. Beşiktaş'tan teklif geldiği zaman da fazla düşünmedim. Hem çifte şampiyon olmuş, hem Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak bir takım. Ayrıca İstanbul da çok güzel bir şehir. Verilen para da tatmin edici olunca imzayı attım.''
Daha önce İngiltere'nin Everton takımında forma giyen İtalyan oyuncu, Beşiktaş deneyiminde sıkıntı yaşayıp yaşamayacağı sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Tabii ki ilk geldiğimiz zamanlar biraz zorluk oluyor. İngiltere'de de böyle olmuştu. Ama sonuçta buraya çalışmaya geliyorsunuz. Bu nedenle fazla sıkıntı yapacak bir şey yok ortada. Şu ana kadar Türkiye'de gördüklerimden çok etkilendim. Hem takım arkadaşlarım, hem buranın atmosferi, hem şehrin güzelliğinden çok etkilendim. Açıkça bir şey de söylemek istiyorum, ailemi fazla özlemiyorum, çünkü burada da çok güzel bir ailem oldu.''
-''SORUMLULUK ALMAYI SEVERİM''-
Siyah-beyazlı oyuncumuz, önemli bir tecrübeye sahip olduğunu da vurgulayarak, ''12 sene boyunca Seria A'da oynadım. Farklı takımlarda forma giydim ve birçok değişik tecrübe yaşadım. Bütün bunlarla beraber Beşiktaş'a geldim. Açıkçası Türkiye Ligi'ni pek tanımıyorum. Oynadıkça tanıyacağım, ama tecrübemi sahaya yansıtacağım konusunda söz verebilirim'' ifadelerini kullandı.
Defans bölgesinde çok iyi bir organizatör olduğunu anlatan Ferrari, ''Arkadaşlarımla devamlı konuşurum. Bunun dışında iyi ya da kötü anlarda sorumluluk almayı çok severim'' diye görüş belirtti.
Ferrari, agresif olup olmadığı sorusunu ise, ''Maça ve karşımdaki oyuncuya göre değişir. Eğer ki teknik bir futbolcuyla mücadele ediyorsam agresif oynarım. Ama teknik değil de hızlı bir futbolcu varsa karşımda, daha dikkatli oynarım. Onun yapacağı hareketi ondan önce düşünüp, ona göre pozisyonumu alırım'' diye yanıtladı.
Agresif olmanın her pozisyona girme anlamına gelmediğine dikkati çeken tecrübeli oyuncu, ''Nerede ne yapmanız gerektiğini bilmelisiniz. Ben de topla oynamayı, onu alıp dağıtmayı seven bir oyuncuyum. Agresif olmam gereken yerde de olurum. Her şeyin bir zamanı var'' dedi.
Beşiktaşımız'ın şampiyonluk balosuna katılmasının sorulması üzerine de Ferrari, şu değerlendirmeyi yaptı:
''Gerçekten çok güzel bir geceydi. Çok iyi vakit geçirdim. Aslında dışarıdan gelen biriydim, ama takım arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı. Hepsi ben de şampiyon olmuşum gibi davrandılar. İstanbul'da böyle bir gece yaşamak güzeldi. Gelecek sene o kupayı kazanmış biri olarak orada olmayı istiyorum.''
Karakartal.com