MozoLe Miяach
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
- Katılım
- 25 Eki 2006
- Mesajlar
- 12,862
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 121
Beşiktaş ile uğraşan hepinizin başına Beşiktaş kadar TAŞ düşsün..
Basında Beşiktaş’ın ne kadar seveni varmış da bizim haberimiz yokmuş. Sürekli eleştirdiğimiz basınımız bu günlerde ilginç bir şekilde Beşiktaş’ın çıkarlarını korumak için varını yoğunu ortaya koyuyor. Tüm basın söz birliği yapmışçasına Beşiktaş’ın muhasebesi veya avukatı olmuş harıl harıl çalışıyor.
Beşiktaş 10 numara transferine doğru adım adım yaklaşırken yaşananlar ilginçti. Önce tüm büyük gazetelerin internet sayfasına şöyle bir haber düştü; “Delgado sözleşmesini dondurmayı kabul etti, ama şimdi de Beşiktaş yönetimi çark etti. Mali sorunlar yaşayan Beşiktaş yönetimi Delgado’nun sözleşmesini dondurmama kararı aldı.” İşin komik ve trajik kısmı, eskilerin deyimi ile daha haberin mürekkebi kurumadan aynı gün içinde aynı gazetelerin internet sayfalarına Beşiktaş’ın Tabata’nın transferini bitirdiği haberlerinin düşmesiydi. Aslında sadece bu iki habere bakarak bile basında Beşiktaş’ı yıpratmak için yapılan çalışmaları anlayabilirsiniz.
Beşiktaş Tabata’nın transferini bitirince basının üzerine düşen görev aynen geçen sene Yusuf’un transferinde yapıldığı gibi bu transferi küçültmek ve kulübümüzü karıştırmak oldu. Tabata’nın geçen seneki istatistiklerinden bir yere varamayacaklarını anlayınca bu sefer “Vay efendim Beşiktaş’ın parasına yazık değil miymiş” haberleri sardı dört bir yanı. Yıllardır her türlü platformda Beşiktaş’ın hakkı açık ve net bir şekilde yenilirken ellerine kalem alamayanların hepsi bir anda Beşiktaş’ın sözde avukatı oldular.
Bu yönlendirme haberleri okuyan çoğu Beşiktaş seyircisinin de aklı karışmış durumda. Transferin netleşmesi ile birlikte e-mail adresime “yok efendim dünya starı sözü verilmiş, Tabata’da kimmiş” cümlesi ile başlayan yüzlerce eleştiri e-mail’i ulaştı. Evet, temel olarak bu e-mail’lerin hepsinde doğruluk payı var. Genel olarak sürekli eleştirdiğim Beşiktaş yönetimi yine dilini tutmayı başaramadı ve bol keseden yıldız sözleri verip durdu. Quaresma ile başlayan, Van der Vaart ile devam eden, Deco ile son bulan uzun bir liste elden ele dolaştı durdu ve bu isimlerin sonunda Tabata ile anlaşılınca Beşiktaş seyircisinin de tadı haklı olarak biraz kaçtı, AMA…
Gelelim AMAsına... Son olarak adı geçen Deco’yu ele alalım. Her şeyden önce şunu bilelim ki; Deco Türkiye’ye gelmek istememiş, ama bir an için onun ikna edildiğini ve transferin gerçekleştiğini varsayalım. Evet, Deco bir dünya yıldızı ve ne kariyeri ne de futbolculuk seviyesini Tabata ile kıyaslayamazsınız bile, ama Beşiktaşlı Deco mu , Beşiktaşlı Tabata mı diye kendinize soracak olursanız bu sorunun net bir cevabını bulamazsınız. Ligin ilk dört haftasının geride kaldığı, Şampiyonlar Ligi’nin başlamasına günler Beşiktaş’a imza atacak bir Deco sezon boyunca Beşiktaş’a Hagi örneğinde olduğu gibi 10 üzerinde 10 puanlık bir katkı sağlayabilir. Ortega, Anelka, Lincoln gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz oyuncular da yaşananlar gibi 10 üzerinde 1 ya da 2 puanlık da bir katlı sağlayabilir. Sürekli Avrupa’nın önde gelen liglerinde oynamış bir Deco’nun Diyarbakır, Sivas, Trabzon gibi deplasmanları görünce takıma ne katkı sağlayacağını kimse kolay kolay kestiremez. Diğer taraftan Türkiye’ye uyum sağlamış ve geçen sene bir Anadolu takımında olmasına rağmen takımına skor olarak ciddi yararları olmuş bir Tabata’nın Beşiktaş’a katkısı 10 üzerinden ya 7 olur ya da 8. Şimdi elinde şampiyonluk apoleti olan ve Şampiyonlar Ligi’nin arifesinde Beşiktaş’ın böyle bir riski alacak lüksü yoktur. Evet, yönetim geç kalmıştır ve sezon öncesi bitirmesi gereken transferi bitirmemiş ve işi bu ana bırakmıştır, bu affedilemez bir hatadır ama şu an için yapılabilecek en doğru ve nokta transfer yapılmıştır.
Biraz sakin düşünce, Tabata’nın hem geçen sene Antep’te gösterdiği hem de Brezilya’dan geldiği Santos kulübünde gösterdiği performansa bakınca (orta saha - 127 maç ve 72 gol) transferin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu söylemek aslında çok da zor değil. Yusuf hatta Ernst’in transferinde olduğu gibi Beşiktaş’ın mutlak işine yarayacak her transferde, ben bu tip ortalığı karıştırıcı söylemlere artık alıştım ve kulağımı tıkamasını öğrendim. Tabata şu an ki Beşiktaş’ın ilacıdır ve takımımızı hem Süper Lig’de hem de Şampiyonlar Ligi’nde arzu ettiği yerlere getirecek güçtedir.
Sevgili Beşiktaşlılar, lütfen bu tip Beşiktaş’ı karıştırmaya yönelik söylemlere kulak asmayın. Hatta ne zaman bu tip söylemler duyarsanız anlayınız ki bu iş denilenin tam aksine Beşiktaş’ın yararına olacaktır. Şimdi geçen sene ilk yarıyı 6. sırada bitirdiğimiz zaman söylediğim gibi koltuğunuza yaslanın ve Beşiktaş’ın keyfini çıkartın. Şimdiden şampiyon ilan edilen takımlara da gülüp geçin. Unutmayın aynı takımlar geçen sene de sezona bu tip janjanlı transferler ile başlayıp, ligi kaç puan fark ile bitireceklerini hesaplar iken kuyruklarını sıkıştıra sıkıştıra ligi 4. ve 5. bitirebildiler. Benden hatırlatması…
Siyah Beyaz Aydınlık Günlerde Görüşmek Üzere
KaraKartaL.Com
Basında Beşiktaş’ın ne kadar seveni varmış da bizim haberimiz yokmuş. Sürekli eleştirdiğimiz basınımız bu günlerde ilginç bir şekilde Beşiktaş’ın çıkarlarını korumak için varını yoğunu ortaya koyuyor. Tüm basın söz birliği yapmışçasına Beşiktaş’ın muhasebesi veya avukatı olmuş harıl harıl çalışıyor.
Beşiktaş 10 numara transferine doğru adım adım yaklaşırken yaşananlar ilginçti. Önce tüm büyük gazetelerin internet sayfasına şöyle bir haber düştü; “Delgado sözleşmesini dondurmayı kabul etti, ama şimdi de Beşiktaş yönetimi çark etti. Mali sorunlar yaşayan Beşiktaş yönetimi Delgado’nun sözleşmesini dondurmama kararı aldı.” İşin komik ve trajik kısmı, eskilerin deyimi ile daha haberin mürekkebi kurumadan aynı gün içinde aynı gazetelerin internet sayfalarına Beşiktaş’ın Tabata’nın transferini bitirdiği haberlerinin düşmesiydi. Aslında sadece bu iki habere bakarak bile basında Beşiktaş’ı yıpratmak için yapılan çalışmaları anlayabilirsiniz.
Beşiktaş Tabata’nın transferini bitirince basının üzerine düşen görev aynen geçen sene Yusuf’un transferinde yapıldığı gibi bu transferi küçültmek ve kulübümüzü karıştırmak oldu. Tabata’nın geçen seneki istatistiklerinden bir yere varamayacaklarını anlayınca bu sefer “Vay efendim Beşiktaş’ın parasına yazık değil miymiş” haberleri sardı dört bir yanı. Yıllardır her türlü platformda Beşiktaş’ın hakkı açık ve net bir şekilde yenilirken ellerine kalem alamayanların hepsi bir anda Beşiktaş’ın sözde avukatı oldular.
Bu yönlendirme haberleri okuyan çoğu Beşiktaş seyircisinin de aklı karışmış durumda. Transferin netleşmesi ile birlikte e-mail adresime “yok efendim dünya starı sözü verilmiş, Tabata’da kimmiş” cümlesi ile başlayan yüzlerce eleştiri e-mail’i ulaştı. Evet, temel olarak bu e-mail’lerin hepsinde doğruluk payı var. Genel olarak sürekli eleştirdiğim Beşiktaş yönetimi yine dilini tutmayı başaramadı ve bol keseden yıldız sözleri verip durdu. Quaresma ile başlayan, Van der Vaart ile devam eden, Deco ile son bulan uzun bir liste elden ele dolaştı durdu ve bu isimlerin sonunda Tabata ile anlaşılınca Beşiktaş seyircisinin de tadı haklı olarak biraz kaçtı, AMA…
Gelelim AMAsına... Son olarak adı geçen Deco’yu ele alalım. Her şeyden önce şunu bilelim ki; Deco Türkiye’ye gelmek istememiş, ama bir an için onun ikna edildiğini ve transferin gerçekleştiğini varsayalım. Evet, Deco bir dünya yıldızı ve ne kariyeri ne de futbolculuk seviyesini Tabata ile kıyaslayamazsınız bile, ama Beşiktaşlı Deco mu , Beşiktaşlı Tabata mı diye kendinize soracak olursanız bu sorunun net bir cevabını bulamazsınız. Ligin ilk dört haftasının geride kaldığı, Şampiyonlar Ligi’nin başlamasına günler Beşiktaş’a imza atacak bir Deco sezon boyunca Beşiktaş’a Hagi örneğinde olduğu gibi 10 üzerinde 10 puanlık bir katkı sağlayabilir. Ortega, Anelka, Lincoln gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz oyuncular da yaşananlar gibi 10 üzerinde 1 ya da 2 puanlık da bir katlı sağlayabilir. Sürekli Avrupa’nın önde gelen liglerinde oynamış bir Deco’nun Diyarbakır, Sivas, Trabzon gibi deplasmanları görünce takıma ne katkı sağlayacağını kimse kolay kolay kestiremez. Diğer taraftan Türkiye’ye uyum sağlamış ve geçen sene bir Anadolu takımında olmasına rağmen takımına skor olarak ciddi yararları olmuş bir Tabata’nın Beşiktaş’a katkısı 10 üzerinden ya 7 olur ya da 8. Şimdi elinde şampiyonluk apoleti olan ve Şampiyonlar Ligi’nin arifesinde Beşiktaş’ın böyle bir riski alacak lüksü yoktur. Evet, yönetim geç kalmıştır ve sezon öncesi bitirmesi gereken transferi bitirmemiş ve işi bu ana bırakmıştır, bu affedilemez bir hatadır ama şu an için yapılabilecek en doğru ve nokta transfer yapılmıştır.
Biraz sakin düşünce, Tabata’nın hem geçen sene Antep’te gösterdiği hem de Brezilya’dan geldiği Santos kulübünde gösterdiği performansa bakınca (orta saha - 127 maç ve 72 gol) transferin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu söylemek aslında çok da zor değil. Yusuf hatta Ernst’in transferinde olduğu gibi Beşiktaş’ın mutlak işine yarayacak her transferde, ben bu tip ortalığı karıştırıcı söylemlere artık alıştım ve kulağımı tıkamasını öğrendim. Tabata şu an ki Beşiktaş’ın ilacıdır ve takımımızı hem Süper Lig’de hem de Şampiyonlar Ligi’nde arzu ettiği yerlere getirecek güçtedir.
Sevgili Beşiktaşlılar, lütfen bu tip Beşiktaş’ı karıştırmaya yönelik söylemlere kulak asmayın. Hatta ne zaman bu tip söylemler duyarsanız anlayınız ki bu iş denilenin tam aksine Beşiktaş’ın yararına olacaktır. Şimdi geçen sene ilk yarıyı 6. sırada bitirdiğimiz zaman söylediğim gibi koltuğunuza yaslanın ve Beşiktaş’ın keyfini çıkartın. Şimdiden şampiyon ilan edilen takımlara da gülüp geçin. Unutmayın aynı takımlar geçen sene de sezona bu tip janjanlı transferler ile başlayıp, ligi kaç puan fark ile bitireceklerini hesaplar iken kuyruklarını sıkıştıra sıkıştıra ligi 4. ve 5. bitirebildiler. Benden hatırlatması…
Siyah Beyaz Aydınlık Günlerde Görüşmek Üzere
KaraKartaL.Com