BDP'nin Yıkamadığı Tabuları

zor-bey

New member
DTP, Dehap, Hadep gibi her defasında kapatılan bu partilerde sorgulanmayan ve düzelmeyen bir şeyler vardı.

Hepside teker teker teröre bulaşmış bir parti olarak tescillendi.

Kürtlerin %20-25'ini temsil eden bir partiye mensup birkaç milyon insan, bu partilerin neden kapatıldığını hiç mi araştırmaz? Hiç mi bu partilerin "körü körüne bağlı ideolojik tabuları"na itiraz etmez?

Eşit ve demokratik haklar, jakoben, halka rağmen halkçı, hatta halksız devrimci, otoriter ve totaliter bir apoist partiyle savunarak mı gerçekleştirilecek? Bunun "öteki devlet olan bürokrasi devleti" ile arasında ne fark var?

Bu iki ortak ideolojinin ürettikleri suni gündemler ve olaylar, Türküyle ve Kürdüyle bu ülkeye ne kadar acı yaşattı?

Bu "çift taraflı şer odaklı siyaset" tek bir merkezden yürütülmektedir. Bunu daha öncede anlattım. BDP-PKK-MİT-ERGENEKON-TSK. Bu kadar basit...

Şimdi gelelim BDP'nin Tabularına...

1. BDP'nin PKK'ya Terör Örgütü Diyememesi

Hiçbir BDP yetkilisi PKK için bir terör örgütüdür diyemiyor. Artin Agopyan'ın (Öcalan'ın) aldığı kararlara göre hareket ediliyor.

Kararlara itiraz edenler hain olarak görülüyor ve örgütçe infaz edilme durumuyla karşı karşıya kalıyor. Herkes "hain" yaftası yemekten veya öldürülmekten korktuğu için hiçbir karara itiraz edemiyor.

Bunun içinde hiçbir partili "PKK terör örgütü" diyemez ve diyemiyor.

2. PKK ile Meşrulaşmış Organik Bağ

BDP veya daha önce kurdukları partiler, PKK ile direk ya da indirek olarak bağlantılılar. Böylece meşru bir organik bağdan söz etmek yanlış olmaz. Parti kapatmaları da her zaman buna dayanılarak yapılıyor.

3. Artin Agopyan (Öcalan) tarafından Alınan Kararların Sorgulan(a)maması

Öcalanın kararları partililer tarafından sorgulan(a)mıyor. Hainlik yaftası ve jakoben infazcı yaklaşımla ölüm korkusu hissettiriliyor. Böylece parti delegeleri ve vekiller bütün yanlışlara da evet demek zorunda kalıyorlar.

Zaten cahil, araştırma özürlü ya da önderlik (PKK) her şeyi iyi bilir veya vekiller (BDP) doğru kararı verebilecek düzeydedir gibi mantıksal olmayan düşünceler içerisinde olan %20-25 olan halksa bu kararların hiçbirini sorgulamadan körü körüne bir destek veriyor. Bazıları da bu desteği BDP'nin bir alternatifi olmadığı için vermekte.

4. Artin Agopyan'nın (Öcalan'ın) Lider olarak Görülmesi

Kürtlerin %20-25 oranında BDP destekçisi var. Apoist felsefe cahil olan halka sadece savaşmayı öğütlüyor. Aslında bunun yanlış olduğunu kabul eden büyük bir kesim var ama hainlik ve ölüm korkusuyla bunun önüne geçilemiyor. Hiç kimse Öcalan Kürtlerin en büyük düşmanıdır diyemiyor. Böylece Öcalan'ın aldığı kararlar uygulanıyor ve liderliği devam ediyor.

5. BDP'nin Ademokratik Tutumu

Bir parti düşününki kendisini milletten soyutlayacak ve sadece "ben sol kesime hitap ediyorum." Diyebilecek...

BDP'den önceki parti olan DTP'nin web sitesinde kendilerini bu şekilde tanımlamışlar.

Lafa gelince biz Kürtlerin tamamını temsil ediyoruz derler ama sadece Kürt soluna ve Öcalan kararlarına hizmet ettikleri için Kürt milleti ile de çelişirler. Bunu göremeyecek kadar cahil olduklarını düşünmüyorum dersem yalan söylemiş olurum.

Kendi içinde milli bir birliktelik sağlanamamasında bu ademokratik tutum devam ederken farklı arayışlara girmek ne kadar doğru? Sanırım Stalinin "bütün işçiler birleşin" tezine göre hareket ediyorlar.

Kürtlerin %75-80 gibi büyük bir potansiyel beklerken "çatı parti olma sevdası" çok komik. :)

6. PKK'yı Tartışamamaları

Cumhuriyetin ilk yıllarından 1978 yılına kadar olan süreçte Kürtlere uygulanan yasaklar, baskılar, katliamlar, sürgünler gibi birçok infial yaratan olayların PKK'yı ortaya çıkardığı düşünülüyor. Böylelikle PKK bir kurtarıcı örgütmüş gibi görünmekle kalmıyor tartışılamayacak derecede de kutsallaştırılıyor.

PKK politikalarını tartışabilen insanlara farklı gözle yani hain gözüyle bakılıyor. Bu yüzden hiç kimse PKK'yı tartışamıyor. Oysa PKK-MİT-TSK(GLADİO-ÖZEL KUVVETLER) ERGENEKON bağlantılı bir örgüt.

Kuruluş amacı Kürt bölgelerinin geri kalmasını sağlamak. Kürtleri terörist olarak damgalamak ve öldürmek. Olağan üstü hal bölgeleri oluşturarak halkı baskı altında tutmak gibi birçok amacı bulunmakta.

7. Ermeni Kökenli Kürtler

Kürtlerin içerisinde birkaç Ermeni kökenli Kürt aşireti bulunmakta. Bunu maalesef Kürtler göremiyor. En büyük ihaneti de bunlar yapmaktadır. En başta Abdullah Öcalan diye tanıdığımız kişi mesela bir Ermeni Artin Agopyandır.

Abdülkadir Aygan diye tanıdığımız kişi Öcalanın akrabasıdır. Dedeleri kardeştir. Bakın Agopyan ve Aygan arasındaki benzerliğe... Aygan'ın Jitem itirafçısı olduğu dönemde sayısız faili meçhul cinayet işlenmiştir. Herkes Aygan'ı bir Kürt olarak bilir ama aslı Ermenidir.

Bir rivayete göre Öcalan soyismini alan Apo, tarihte öldürülen Ermenilerin intikamını önce Kürtlerden sonra Türklerden alabilmek için bu soy ismi almıştır. Basılan kürt köyleri ve beşikteki çocuğa kadar öldürülen insanlar buna delalettir.

Yine dönemin MİT müsteşarı Ali Yıldırım, "Biz Apoyu kullanmaya çalışırken o bizi kullanmıştır." Demiştir.

(Ermeni kökenli Türkleri de unutmamak gerekir. Bu Ermenilerde Ergenekon Terör örgütü içinde faaliyet göstermiştir. Örnek Doğu Perinçek gibi.)

Eğer BDP bu tabuları yıkamazsa aynı şekilde bir azınlık olarak kalmaya devam edecektir. Ne zaman bu ademokratik tutumlarını bir kenara bırakıp gerçek siyaset yapmaya başladı... işte o zaman hem Kürt hem de Türk insanı gözünde değer kazanmaya başlayan bir parti olacaktır.

Kaynak: Yazarport - Muhammed Mustafa İslamoğlu - BDP'nin Yıkamadığı Tabuları
 

HTML

Üst