türk ocağı
serdengeçti
VAKIFLAR YASASI GEÇMEMELİ
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Sekreteri Yalçın Topçu, TBMM Genel Kurulu’nda en çok tartışılan Vakıflar Yasası’nın geçmemesi için TBMM’deki tüm milletvekillerine mektup yazdı.
Yasayla ilgili endişelerini ve tespitlerini kaleme alan Topçu, “Batılı ülkelerin hepsinde vakıfların mal ve mülk edinmeleri tümüyle hükümetlerinin denetimine tabi olmasına rağmen, Büyük Türk Milletine ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne dayatılan bu kanunla gayrimüslim azınlık vakıflarının denetim dışında tutulması ne ile izah edilebilir? Bağımsızlığımızı tehditle birlikte egemenlik haklarımızı ve ulusal onurumuzu zedelemeyecek midir?” sorusunu yöneltti.
BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu’nun milletvekillerine gönderdiği mektubun tam metni
Sayın Milletvekilim,
22. dönemde yasalaşan, ancak 10. Cumhurbaşkanınca 9. maddesi tekraren görüşülmesi gereği ile TBMM’ye iade edilen “Vakıflar Kanunu” malumlarınız üzere 60. hükümet tarafından yeniden TBMM’ye sunuldu.
Görüşeceğiniz bu kanunla ilgili endişelerimi ve tespitlerimi her türlü siyasi mülahazadan uzak, Büyük Türk Milletinin hissiyatlarına tercüman olabilme niyetiyle zat-ı âlilerinize arz etmek için bu mektubu kaleme aldım.
Sayın Milletvekilim,
Yüce Meclisimizde görüşülecek “Vakıflar Kanunu”nun birçok maddesinin Devlet’imizin kuruluş sözleşmesi olan “Lozan”ı yaralayacak, hükümranlığımızı tartıştıracak hükümler içerdiği kanaatindeyim. Aynı zamanda misyonerlik faaliyetleri şiddetle artacak, bizi başkalaştırma ve yabancılaştırma zeminine çekecektir.
Diğer yandan; kamuoyumuzdaki yaygın bir kanaat de bu kanunun AB ve ABD dayatmasıyla yapılıyor olarak bilinmesidir.
Sayın Milletvekilim,
Bilindiği gibi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine; vakıfların mal ve mülk edinme esasları 1936 yılında kanunlaşmış, 1974 yılında da Yargıtay kararı ile vakıfnameler onaylanmıştır. Tam bağımsız devletlerin gelecek ve güvenlikleri ile ilgili kararlar ve tedbirler alması en tabii hak ve esastandır. Batılı ülkelerin hepsinde vakıfların mal ve mülk edinmeleri tümüyle hükümetlerinin denetimine tabi olmasına rağmen, Büyük Türk Milletine ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne dayatılan bu kanunla gayrimüslim azınlık vakıflarının denetim dışında tutulması ne ile izah edilebilir? Bağımsızlığımızı tehditle birlikte egemenlik haklarımızı ve ulusal onurumuzu zedelemeyecek midir?
Sayın Milletvekilim,
Yok denecek durumda cemaati olmayan gayrimüslim cemaat vakıflarının Lozan’daki kıstaslara rağmen, mülk edinme hırsları ve iştahları anlamlı değil midir?
Tam bu sırada gündeme “başörtüsü” meselesinin oturtulması da ayrıca takdirlerinizedir.
Sayın Milletvekilim,
Bu kanun, Allah muhafaza Yüce Meclisimizce onanırsa, büyük ihtimaldir ki ülkemizde vakıf kurmak isteyen yabancıların pek çoğu belki de hepsi küresel sermayenin önde gelenleri olacaktır. Bu kanun görüşülürken Batı Trakya’da ve Bulgaristan’daki soydaşlarımızı ve diğer yerlerdeki vakıflarımızı lütfen hatırlayınız. Hali hazırdaki yasada; vakıfların yurt dışı ilişkileri Dışişleri Bakanlığı’nın uygun görüşü ile İçişleri Bakanlığı’nın iznine tabi idi. Ama görüşülecek kanunda bu şartlar kaldırıldığı gibi bildirim şartı bile aranmamaktadır.
AB ve ABD’nin azınlık hakları ile ilgili “Sevr” dosyasını açma girişimleri ve dayatmalarına karşın, Batı Trakya, Bosna, Kosova, Irak, Filistin, Keşmir, Afganistan ve Doğu Türkistan’da milyonlarca insana yapılan zulüm ve katliama kayıtsız kalması nasıl bir “yüze” sahip olduklarının ispatı değil midir?
Bu yasa ile Ayasofya, Gökçeada, Bozcaada, Ekümenik gibi hak ve ilhaklar mı amaçlanmaktadır? Türkiye Devleti “gaspçı” olarak mı tescillenmek istenmektedir?
Sayın Milletvekilim,
Büyük Türk Milletinin hiçbir ferdi bu kanuna rıza göstermez ve kabul edemez. Ecdadının kanı canı pahasına yırtıp attığı Sevr’i hatırlatacak hiçbir teşebbüse evet demez. Bu esastan hareketle zat-ı âlinizden Devletimizin ve ülkemizin, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için bu yasaya engel olmanızı izah etmeye çalıştığım tespit ve endişelerimle takdirlerinize saygı ve sevgi ile arz ediyorum.