Baykal kendini ve partisini yalanladı!

alex_1907

New member
Salı günkü grup toplantısında yeni anayasa çalışmalaranın tehlikeli olduğunu belirtip 12 Eylül Anayasasını savunan Deniz Baykal'ın önceki sözleri inanılır gibi değil...

CHP PARTİ PROGRAMI: Yeni bir Anayasa toplumsal barışın ön koşulu 1982 Anayasası, eskimiş değerleri ve yasakları temel alan bir Anayasa.

DENİZ BAYKAL- 4 Mayıs 2004: Anayasa değişikliklerinin yapılması doğaldır. Bu, Anayasamızın çok ciddi şekilde demokratik bir anlayışla değiştirilmesi gerektiği çok açık bir şekilde ortadadır.

DENİZ BAYKAL- 24 Haziran 2008: 1982 Anayasası cumhuriyetin temellerini yansıtıyor

Parti tüzüğünde yeni bir Anayasa'nın "toplumsal barışın ön koşulu" olduğu ibaresi yer almasına rağmen, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dün, günün ihtiyaçlarına cevap vermediğini söyleyerek değiştirilmesini istediği 1982 Anayasası'nı bugün Cumhuriyet'in temellerini yansıttığı iddiası ile savunması, siyasi münâfıklık olarak değerlendiriliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykalın Anayasa değişikliği konusundaki sözleri, kendi kendini yalanlıyor. Önceki günkü partisinin grup toplantısında Anayasa değişikliğine karşı çıkan Deniz Baykalın, şu anki parti programında yeni bir Anayasa toplumsal barışın ön koşulu olarak kabul ediliyor. Deniz Baykal, partisinin 4 Mayıs 2004 tarihinde TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada da, Anayasa değişikliklerinin yapılması doğaldır. Bu, Anayasamızın çok ciddi şekilde demokratik bir anlayışla değiştirilmesi gerektiği çok açık bir şekilde ortadadır demiş.

YENİ ANAYASA, TOPLUMSAL DENGE VE BARIŞIN ÖN KOŞULU

CHPnin, parti programında yeni bir Anayasa toplumsal barışın ön koşulu olarak kabul ediliyor. Raporun, Demokratik Devlet başlıklı bölümünde, şu ifadeler yer alıyor.

a) Yeni Bir Anayasa

1982 Anayasası, bir uzlaşma Anayasası değildir; seçeneksizlik yaratarak topluma dayatılmış, eskimiş değerleri ve yasakları temel alan bir Anayasa'dır.

Türkiyenin özgürlükçü, çoğulcu, laik ve demokratik sosyal hukuk devleti anlayışı bütün kurum ve kurallarıyla oluşturulacak. Yeni bir Anayasa'ya gereksinim vardır. Bu aynı zamanda toplumsal denge ve barışın ön koşuludur. Yeni Anayasa, ara rejimlerin hukuksal kalıntılarını tasfiye edecek, toplumdaki özgürleşme ve demokratikleşme beklentilerini karşılayacak nitelikleri taşımalıdır.
Bireyin hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi; sivil toplumun güçlendirilmesi temel anlayışını içermelidir.

Yeni Anayasa, siyasi rejimimizde Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri arasındaki iş bölümü ve dayanışmayı pekiştirecek; bu 3 erkin yetki alanlarını açıklıkla belirlemelidir. TBMMnin yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesi özenle korunmalıdır.

Yeni Anayasa; çerçeve nitelikte olmalı, özgürlükleri temel alarak özgürleşme sürecini sürekli kılmalı; özgürlüklerin sınırlanacağı ayrık durumları da bu anlayışla açıkça belirlemelidir. Başta düşünme ve düşünceyi açıklama, inanç, siyaset, iletişim ve örgütlenme özgürlükleri olmak üzere, tüm toplumsal ve sendikal hakları güvence altına almalıdır.

Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, savunma hakkı, sivil otoritenin mutlak üstünlüğü ilkeleri, yeni Anayasa'da titizlikle gözetilmelidir. Bu anlayış çerçevesinde Milli Güvenlik Kurulu'nun anayasal bir kurum olma özelliğine ve sivil otorite üzerindeki demokrasi ile bağdaşmayan üstün konumuna son verilecek, bu kurumun işlevleri ve yapısı yeniden düzenlenmelidir.

Cumhuriyet Halk Partisi, yeni Anayasa'nın, toplumsal katılımla, siyasal partiler ve tüm kurumlar arasında olabildiğince geniş bir uzlaşma sürecinde hazırlanmasını öngörmektedir.

ANAYASAMIZ, ÇOK CİDDİ ŞEKİLDE DEMOKRATİK ANLAYIŞLA DEĞİŞTİRİLMELİ

Deniz Baykal, partisinin 4 Mayıs 2004 tarihli TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada da, Anayasa değişikliğine destek vermiş ve aynen şunları söylemişti:

Geride bıraktığımız günlerde Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak bir çalışma başlatıldı. Biliyorsunuz, son dönemde son Anayasamızda, 1982 Anayasamızda 8 ayrı paket halinde değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerin yapılması doğaldır. Bu, Anayasamızın çok ciddi şekilde demokratik bir anlayışla değiştirilmesi gerektiği çok açık bir şekilde ortadadır. Yapılış tarzıyla, yapıldığı dönemin zihniyetiyle, anlayışıyla günümüzün ihtiyaçlarına bu Anayasa'nın cevap vermediği net bir gerçektir. Bunun ciddi şekilde değiştirilmesini sağlamak hepimizin önündeki görevdir. Bu doğrultuda, gelmiş geçmiş bütün parlamentolar birtakım girişimler yapmışlardır, 8 Anayasa değişikliği paketi yürürlüğe konulmuştur.

BU ADIMLAR, GAYET GÜZEL, ÇOK SEVİNDİRİCİ

Şimdi, yeni bir Anayasa değişikliği paketiyle karşı karşıyayız. Aslında, bu paketin çok köklü, çok önemli bir anayasal değişim öngördüğünü söylemek olanağı yoktur; çok doğal, kaçınılmaz hale gelmiş değişikliklerdir. () Türkiyede demokratikleşme doğrultusunda, sivilleşme doğrultusunda, uluslararası hukukla iç hukukumuzun ilişkisinin oluşturulması konusunda atılması gereken adımlar vardır. Bu adımlar, bu değişiklik paketiyle atılmaktadır. Bunların hepsi gayet güzel, çok sevindirici.

ŞİMDİ 1982 ANAYASASINI SAVUNUYOR

CHP Lideri Deniz Baykal, önceki gün partisinin grup toplantısında, 1982 Anayasası'nı savunmuştu. Anayasa'nın Cumhuriyet'in temellerini yansıttığını belirten Baykal, Anayasa değişikliği talebinde bulunan bazı çevrelerin bilinçli hareket ettiğini, bazılarının ise kullanıldığını öne sürdü ve Yeni bir Anayasa yapılırsa bu ortamda laikliği ve yargı bağımsızlığını güvence altına alacağını, Türkiye'yi çağdaş toplum yolunda ilerleteceğini umut etmek hiçbir şekilde inandırıcı değil ifadelerini kullandı.


Nasıl bir adamdır anlamadım...:saskin

kaynak
 

VolkaN

Altın Üye
kaynak eklermisin
 

M_Ce

New member
siyaseti bu ve bunun gibiler yapıyor işte ondan sonra siyaset ahlaksızlık dolandırıcılıkla anılıyor. Şu anda siyaset yapan herkes aynı davranıyor. Aslında siyaset yapmıyorlar müthiş bir çıkar çatışması hatta savaşı var. bunlara hiçbir şekilde seçilmemiş olan bürokratlar da dahil.
 

degazor35

TÜRK oğlu TÜRK
Demirel amcasınıdan öğrendiği tecrübeler bunlar
''Dün dündür,bu gün bu gündür''
taktiği.
 

HTML

Üst