Baykal'ın göremediği gerçek

biosx

New member
Katılım
15 Eki 2009
Mesajlar
2,332
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
kürre-i arz
95523.jpg


Baykal'ın göremediği gerçek


Türkiye'de siyaseti yakından takip eden herkesin üzerinde ittifak ettiği bir konu var: Muhalefetin politika üretememesi.
İşsizliğin yüksek, ekonomik göstergelerin istikrarsız olduğu; sistemik sorunlarını çözememiş bir ülkede muhalefet etmek daha kolaydır. En azından siyaset bilimi onu söylüyor.
Türkiye'de ise muhalefet proje üretmek yerine iktidar partisinin her dediğine karşı çıkmayı politika olarak belirliyor. Neredeyse birinci parti konumuna yükselmiş kararsızları alıp götürecek, dengeleri değiştirecek bir politika ya da söylem geliştirebilmiş değiller.
Dün Meclis'te muhalefet partilerinin haftalık grup konuşmaları vardı. Bir bütün olarak baktığınızda Türk siyasetenin nerede tıkandığını bütün çıplaklığı ile görmeniz mümkün.
CHP lideri Baykal'ın grup konuşmasını ise ayrıca değerlendirmek şart. Normal şartlarda bir muhalefet partisinden, hele hele de sol tandanslı ise; özgürlüklerin önünü açan, statükoyu yıkan açılımlar beklenirken Baykal adeta statükonun temsilciliğine soyunmuş durumda; Diyor ki Baykal "Ermenistan ile normalleşmenin yollarını arama, anayasaya dokunma, darbecileri yargılama, özelleştirme yapma vs."
Genelkurmay'ın bile kabul ettiği 'ıslak imza skandalı'nı 'komplo' olarak tanımlayan Baykal hâlâ Dursun Çiçek'i savunmaya devam ediyor. Ergenekon'da olduğu gibi Erzincan'ın da avukatlığına soyunuyor.
Baykal o iddianameden sadece 'bir numaralı sanık' Org. Saldıray Berk'in Alevi köylerine yardım etmesini bulmuş. Bu yüzden de 'yazıklar olsun' diyor.
Oysa 61 sayfalık iddianameyi okusaydı Berk'in Alevi köylerine yardım ettiği için değil organize bir komplonun üyesi olduğu için yargılanacağını görürdü.
Hatırlatalım: İddialara göre bir ordu komutanı, bir başsavcı, bir alay komutanı, istihbarat örgütünün yöneticileri ve birtakım üst düzey kamu görevlileri el ele verip yüzyılın komplosuna soyunmuşlar.
Masum insanların evine bomba ve silah koymaktan kendilerine ters gelen savcıyı kazara vurmaya kadar çeşitli planlar üzerinde çalışılmış.
Seminer adı altında darbe toplantısı yapılmış, bakanlıktan ve bağlı oldukları başsavcılıktan habersiz iki yıl boyunca yüzlerce kişiyi sahte verilerle dinlemişler.
Okuldaki çocukları, ailelerini fişlemişler. Silahlar dağıtılmış, planlar yapılmış. Bu iddiaları destekleyen maddi deliller var, gizli tanık ifadeleri var. Mahkeme delilleri güçlü buldu ki sanıkları tutukladı, tahliye yönündeki tüm başvuruları reddetti. Üstelik HSYK sürece doğrudan müdahale de etti. Yargıyı zan altında bıraktı.
Bütün bunları görmeyip sadece 'Org. Berk'in Alevi köylerine yardım yaptığı için yargılandığını' iddia etmek için Baykal olmak gerekir herhalde.




Kaynak
 
Geri
Üst