Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sevip kavuşmaksa mutluluk,bu acı niye?
Uzaklara inat Seviyorum...
Gözlerim kapalı...
Dinliyorum...
Dalga sesleri var yüreğimde...
Her vakit kıyılarıma sen vuruyorsun...
Çok canım acıyor...
Nefes almak yaşamın en ağır yükü şu anda benim için...
Hep aklımdasın...
Gözlerim beklemekte yolunu...
Belki gelirsin diye...
Özlemin aşkınla sürekli alevlenen bir kor yüreğimde gözlerin,
Her vakit bekci gecelerime...
Ve sen hep sessizce dalıp gittiğim o düşlerde...
Tek avuntum rüzgarın uğultusu kulaklarımda...
"Seni Seviyorum" der gibi...
Bir tek sen kaldın özlemlerimde...
Bir tek sana kavuşamadım ben düşlerde...
Seni Sevmeye doyamadım...
Seni düşünmekten usanmadım...
Seni hep yüreğimde taşıdım...
Gözlerini gözlerimde ıslattım...
Yaş oldun gözlerimden hüzünlere aktın...
Sesinle kulaklarımda çınladın...
Seni Sevdim ben güzel sevgilim...
Seni çok Sevdim...
Ve inan hep Sevmeye devam edeceğim...
Uzaklara inat Seviyorum..!
Belki de sen hiç fark etmedin; katrana kesmiş gecelerin kayıp zamanlarında, yolunu şaşırmış bir minik yıldızı arar gibi gözlerinde ışık aradığımı...
.....
Ve hiç fark etmedin belki;
Umuda koktuğunu!..
Yoo, bilmen gerekmiyordu aslında...
Belki güzelliği de işte buydu geçen zamanın!..
.....
Belki bilseydin veya ben söyleseydim; bozulacaktı bişeyler...
Eğer bilinseydi; bu ufka batmış en sivri tepenin karşı ufuktaki tepelere doğru “niye sızlandığı” anlaşılacaktı!..
“Yeni doğduğu zannedilen” bebeklere isimler konulacaktı!..
.....
Umut yeni doğmadı ki aslında;
Ümitlerim hep vardı...
Sen, bana; okunmamış bütün şarkıların bir gün okunacağını hissettirdin...
Sen bana anlatılmamış bütün masalların anlatılacağını...
Yazılmamış bütün şiirlerin yazılacağını...
Söylenmemiş bütüüün ninnilerin bir gün söyleneceğini hissettirdin...
.....
Sen, benim için hiçbir şey yapmadığını mı zannediyorsun?..
.....
Veya şöyle de söyleyebilirim;
Senin bu “yapmayışların” yani hissettirişlerin olmasaydı, benim ne halde olacağımı bilmiyorsun!..
‘Belki’si yok, hiç fark etmedin...
Üstelik, katrana kesmiş gecelerimde, “senin de bazı gecelerinin zifte boyanmış olduğunu” görebiliyordum...
Ama sen varken de, görünürken de, karanlığa düştüğünde de zihnimdeydi ışığın ve ben hep gidiyordum ardından!..
.....
Çünkü sen umuda kokuyordun...
Bütün ümitleri “hayalin” fısıldıyordu kulağıma.
Ve şimdi;
Teşekkürlerimin ifadesi olarak sevgini ekiyorum bütün saksılara...
Bahçelerim sen kokuyor!..
Ve hayalin hep “umuda” kokuyor.
Koştum...
Delicesine,yetişircesine,
Dişimi tırnağıma takıp,tüm engelleri aşıp,sana gelircesine
Sana koştum...
Oysa taşlar bile durup durup önüme çıkıyordu.Her köşede biri ket vurmak için beni bekliyordu.
İnanırmısın...rüzgar bile esmiyordu!
Koştum...
Sonuç?...yok
Sebep?...hiç bilinmedi
Zaten aşk delilik değil miydi?
Bunca sene yanlış mı öğretildim?
Gözünü karartıp saçma bi cesaret katmaktı hayata,durup dururken gülmekti,ağlamaktı,sabahlara kadar uyur-uyanır dolanmak evin içinde,her şarkıdan satırlar ezberlemek,uygun sözleri benimsemek...ve bitmez sanmak herşeyi,gitmez sanmak sevdiğini...
Yine de koştum...
Dur desem ne farkederdi?
Gitmezmiydi?
Gözleri birdaha bedenimin herhangi ücra bir köşesine değmezmiydi?
Peki bu gidiş,onca gözyaşıma değer miydi?
Ardınsıra takılıkaldı gözlerim
Çekemedim önce..
Alışık değildim vedasız gidişlere
Dağıldım,parçalandım hücrelerime
Yaş döktüm,kan döktüm gözlerimden...içimden!
Neye,kime hiç düşünmeden
Belki ben sana hiç koşmadım
Belki ben sana hiç ağlamadım
Ne bileyim...
Belki sen bana hiç aşık olmadın
Sen giderken bir elvedaya razıyken
Artık tüm gelişlerine yabancıyım...