Batı'nın Gündeminde Sevr Var...

Thorpedo

New member
Katılım
23 Ağu 2005
Mesajlar
923
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
lane # 4 !
Kimse kimseyi aldatmaya kalkmasın; Batı, Türkiye'nin gözüne kaşına âşık değil; tersine bir "durum vaziyeti" var...

Batı, Türkiye'nin Kemalizmine düşman...

Lord Curzon Lozan'da İsmet Paşa 'ya ne demişti?..

Curzon'un İnönü'ye dediğini açarak yazıyorum:

- Şimdi benden aldıklarının hepsini yarın sana ödeteceğim...

Batı'nın bugün yaptıklarına ve söylediklerine bakarsanız, ödemenin vakti saati geldi gibi...

*

Sevr'de Türkiye, daha başka deyişle Anadolu, Batı'nın sultası altında paylaşılıyordu...

Kimler arasında?..

* Yunanlılar - Rumlar..

* Ermeniler..

* Kürtler..

* Türklere de Anadolu'nun kıraç bölgelerinden bir pay veriliyordu..

Bugün durum ne?..

Sevr güncelleşti...

*

"Osmanlı İmparatorluğu'nun Çöküş Belgeleri" adlı kitap ( Seha L. Meray - Osman Olcay ) Sevr'in ne kapsamlı ve ayrıntılı bir antlaşma olduğunu gözler önüne sergileyen bir belgedir...

Şu günlerde yeniden okunması gerekir...

Sevr'in oyuncuları, bugün de, Türkiye'yi Batı'nın desteğiyle kuşatmışlardır..

Yunanlılar ve Rumlar Kıbrıs ve Ege'de..

Ermeniler kuzeydoğuda..

Kürtler güneydoğudadır..

Arkalarında, Amerika ve İngiltere vaziyet almışlardır..

Sevr 10 Ağustos 1920 tarihlidir; antlaşmayı açıp okuduğunuz zaman dünkü aktörlerle bugünkülerin bir olduklarını açık seçik görürsünüz...

* Yunanlı - Rum Kıbrıs'a tümüyle el koymak, Ege'yi bir Yunan gölüne çevirmek istiyorlar..

* Kuzey Irak'taki Kürtler Diyarbakır'ı başkent sayan bir konuşlanmaya doğru terör aracını kullanıyorlar..

* Ermeniler 1915 olayları üzerine kurdukları tezlerini tüm Batı'ya benimsetmiş gibidirler; soykırım savının ardından tazminat ve Kuzeydoğu Anadolu'da toprak talepleri gündeme girecektir..

Amerika bu ortak siyasetin strateji ve taktiklerine uygun biçimde Türkiye'nin tepesine binmiştir..

Sevr hortlatılıyor...

*

Bir başka çok çarpıcı ve önemli benzerlik daha var...

Sevr, halife ve padişahlı Osmanlı'nın dinci devleti tarafından kabul görüyordu...

Bugünkü dinci iktidar da, Amerika'ya bağlı olduğundan, olan bitenlere karşı yıllardır sesini soluğunu çıkaramıyordu...

Sonunda olumsuz gelişmeler şehit üstüne şehit bir kanlı süreci öngörünce, asker-sivil ulusalcıların dayatmasıyla dinci iktidar kımıldamak zorunda kaldı...

Ne var ki bu zoraki kımıldanış çarpıcı gerçeği değiştirecek bir içerikte değildir...

*

Her şeyden önce ulusça çıplak gerçeğin saptanması önemlidir...

Batı'nın Türkiye için öngördüğü model Sevr'dir..

'Ilımlı İslam Devleti' bu model için birebirdir...

Avrupa Birliği ile yarım yamalak müzakereler, Anadolu'da Sevr tasarımını engelleyecek bir içerik taşımıyor; tersine daha ilk adımda Kıbrıs Rum Devleti'ne dönük AB talepleri yeni Sevr'in gereğini anımsatıyor...

*

Sovyetler yıkıldıktan sonra, Batı, Lord Curzon'un ruhuna şad edecek bir sürece girmiş bulunuyor...

Güneydoğu sınırımızdaki ABD - PKK ittifakı bu gidişatın en çarpıcı göstergesi değil mi!..


İLHAN SELÇUK-18.10.2007
CUMHURİYET
 
Batı nın Kemalizm e büyük düşmanlığını bilmeyen yoktur.
Hadi onlar Mustafa Kemal in büyüklüğünü sindiremiyorlar...
Ya Türkiye deki Mustafa Kemal düşmanları ne olacak onlar neyi sindiremiyorlar bilmiyorum.
 
sevrin sadece adı değişik şimdi..büyük orta doğu projesi oldu..avrupa birliği oldu..bilmem ne oldu..sevr aynı sevr..israil aynı israill...........
 
4 Eylül 2006 da Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu tarafından kabul edilen Türkiye raporu AB nin Sevr özlemini açıklıyor:
Avrupa Parlamentosu'nun bu raporunun içerdiği koşulları bir daha anımsatmakta yarar var:
1- Türkiye, Rum Yönetimi'ni tanımalı.
2- Türkiye, komşuları ile ilgili sorunlarını çözmeli, Yunanistan ile Ege'de olan sorunları Lahey'e götürmeli....
3- Türk limanları Kıbrıs Rum bandıralı gemi ve uçaklara açılmalı
6- Türkiye'deki azınlık faaliyetleri kısıtlanmamalı. Kürt "azınlığa" her türlü ayrıcalık verilmeli..
7- Heybeliada Ruhban Okulu açılmalı. Patriğin Ekümenik sıfatı kabul edilmeli, kamusal alanda kullanılması benimsenmeli, yabancıların mülk edinmesindeki kısıtlamalar kaldırılmalı
8- Alevilik ayrı bir din olarak tanınmalı, Cem Evleri dini merkez kabul edilmeli, din eğitimi gönüllü olmalı...
9- Güneydoğu'daki koruculuk sistemi kalkmalı.
10- Ermenistan sınırı açılmalı, Ermeni "soykırımı" tanınmalı.
11- Türk ordusunun rolü azaltılmalı


Bu koşullar, Türkiye'yi bölüp parçalamayı amaçlayan 2. bir SEVR dayatmasıdır.Türkiye'ye husumeti olan, Türkiye ile Lozan'dan hesabı bulunan Türkiye ile hesaplaşmak isteyip de bunca zamandır kendine güveni olmadığı için sinen, Türkiye'yi, Yugoslavya gibi bölüp parçalamak isteyen tüm dış ve iç güçlerle işbirlikçileri, hatta cüce Rum yönetimi bile, AB'ı bir sopa gibi kullanarak istediklerini elde etmek için sıraya girmişlerdir...
AKP hükümetinin tek yanlı AB sevdası ve politik geleceğini AB'ye bağlamış olması, onları cesaretlendiren tek unsurdur...
 
Geri
Üst