Sahilim
New member
Financial Times, "Arap ayaklanmaları zinciri, Türkiye'nin iddialı dış politikasını en sıkı realite testine tabii tutuyor.
Financial Times, "Arap ayaklanmaları zinciri, Türkiye'nin iddialı dış politikasını en sıkı realite testine tabii tutuyor. Erdoğan hükümetinin aşırı övülen "komşuları ile sıfır sorun' politikasının testi geçtiği hiç de belli değil" yorumu yaptığı analizinde Suriye'nin Türkiye'nin "mesajını aldığı yönünde herhangi bir işaret olmadığı"nı da yazdı.
-New York Times ise, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun beyanlarının, "diplomatik muğlaklığa son semantik ilave" oluşturduğunu öne sürerken "Şiddetteki tırmanışın, sadece geçen hafta Sayın Esad'ın harekete geçip geçmeyeceğini görmek için biraz sabır isteyen Türk yetkililerini mahçup ettiği" iddiasında bulundu.
LONDRA/NEW YORK/ANKA) - Türkiye'nin Suriye konusunda izlediği politikaya bazı büyük Batılı gazetelerden eleştiri geldi. Financial Times, "Arap ayaklanmaları zinciri, Türkiye'nin iddialı dış politikasını en sıkı realite testine tabii tutuyor. Erdoğan hükümetinin "komşuları ile sıfır sorun' politikasının testi geçtiği hiç de belli değil" yorumu yaptı. New York Times ise, şiddetteki tırmanışın Türk yetkilileri "mahçup ettiği"ni savundu.
-FT: "TÜRKİYE'NİN İDDİALI DIŞ POLİTİKASINA EN SIKI REALİTE TESTİ"-
İngiliz Financial Times gazetesi "Türkiye'nin Son Zamanlarda Bocalayan Dış Maceraları" başlığı ile yer verdiği analizinde geçen yılın bu günlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın filo baskını olayında İsrail'e misilleme uygulayıp dik durması ile "Arap kitleleri için yeni kahraman" haline geldiğine dikkat çekti.
David Gardner imzasını taşıyan analizde "Alarm hisseden Batılı yetkililer ve bazı Türkiyeli gözlemcilerin, Erdoğan'ın Fransa ve Almanya'nın Ankara'nın AB'ye katılımına duvar örmeye başlamasıyla bir neo Osmanlıcılık canlanmasına girişerek doğuya yöneldiğini söyledikleri" anımsatıldı. Analizde "doğuya yöneliş" çıkarımının "o zaman da, şimdi de hatalı" olduğunu belirtilerek şöyle denildi:
"Ancak bu yılki Arap ayaklanmaları zinciri, Türkiye'nin iddialı dış politikasını en sıkı realite testine tabii tutuyor. Erdoğan hükümetinin aşırı övülen "komşuları ile sıfır sorun' politikasının testi geçtiği hiç de belli değil. "
FT, AKP Haziran ayındaki seçimleri yeniden kazandığında Erdoğan'ın "İstanbul kadar Bosna da, İzmir kadar Beyrut da kazanmıştır" yönündeki sözlerinden kısa süre sonra binlerce Suriyeli'nin sınırı geçtiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Esad rejimine "birinci ultimatomu" iletmek üzere Şam'ı ziyaret ettiğini ifade eden gazete, Türk hükümetinin Suriye'ye "büyük bir yatırım" yaptığını ancak Erdoğan'ın sabrının adeta tükendiğini, Suriye'deki sert operasyonların da AKP'nin içinden eylem taleplerin artırdığını kaydetti.
-"ERDOĞAN'IN SIFIR TOLERANSI"-
David Gardner, analizinde "Sayın Erdoğan'ın, politikalarının kamuoyu önünde derinlikten yoksun olarak ifşa edilmesine sıfır toleransı var. Hâlbuki en büyük yarışma, Esad ile muhalifleri arasındaki güç testi, Türkiye ile İran arasında yaşanıyor" sözlerini de kullandı.
Bu bağlamda Türkiye'nin İran'a yaklaşımına da değinen gazete, İran'ın nükleer programına ilişkin politikası nedeniyle Erdoğan hükümetine Batı'dan yöneltilen eleştirileri anımsattı.
Türkiye'nin, şimdi Ortadoğu çapında İran'ın "rakibi" hale geldiği görüşünü de dile getiren Gardner, "AKP'nin post İslamist, Hristiyan demokrasisine denk gelen bir parti yaratmadaki başarısının Tunus ve Mısır'daki İslamcılarca incelendiğini de belirtti.
Gardner analizine son verirken, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun geçen Haziran ayında FT ile yaptığı bir mülakat sırasında üç lider türü olduğunu ancak sadece "Değişimi bir gereklilik olarak görüp değişime liderlik etmek ve yönetmek isteyenler"in ayakta kalabileceğini söylediğini anımsattı.
Davutoğlu'nun "Bölgedeki dostlarımıza onların bu ilk kategori içinde olmalarını istediğimizi söylüyoruz" ifadelerini yansıtan Gardner, "Maalesef, Esad ailesinin yönetimindeki Suriye'nin Türkiye'nin mesajını aldığı yönünde herhangi bir işaret yok" diye yazdı.
-Nyt: ŞİDDETTEKİ TIRMANIŞ TÜRK YETKİLİLERİ MAHÇUP ETTİ"-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye'ye yaptığı son uyarıya vurgu yapan New York Times gazetesi ise, "Bakanın beyanları, ABD, Avrupa ülkeleri, Türkiye ve Suriye'nin Arap komşuları; Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a reform başlatma şansını verirken şiddeti kınamayı amaçlarken diplomatik muğlaklığa son semantik ilaveyi oluşturdu" yorumunu yaptı.
Ancak Suriye yönetiminin şimdiye kadar kınamaları görmezlikten geldiğini belirten gazete Davutoğlu'nun ziyaretinden birkaç gün sonra Lazkiye limanına saldırıların düzenlendiğine dikkat çekti.
Nyt, diplomatların, Davutoğlu'nun Şam ziyareti sırasında Suriye yönetimine kapsamlı reformlar yapması için iki hafta mühlet verdiği inancında olduklarını belirterek "Ancak bu değişikliklerin niteliğinin tam ne olduğu hala belirsiz" dedi. Buna karşın gazete Esad'a sürenin, Başkan Obama, Başbakan Erdoğan ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah arasındaki görüşmeler arasında ortaya çıktığı iddiasını ortaya attı. Davutoğlu'nun Şam ziyaretine yönelik eleştirilere de değinen gazete şöyle dedi:
"Bazı analistler, Davutoğlu'nun Suriye ziyaretini, ABD, Avrupa ülkeleri ve başkalarının Esad'ın liderliğini tecrit etmeye çalıştığı bir arada sadece Suriye yönetiminin kredibilitesini güçlendirdiği argümanı ile eleştirdi. Şiddetteki tırmanışın, sadece geçen hafta Sayın Esad'ın harekete geçip geçmeyeceğini görmek için en az biraz sabır isteyen Türk yetkilileri mahcup ettiği gibi görülüyor. "
-"DAVUTOĞLU'YU ŞAM'A GÖNDERMEK YAPABİLECEKLERİ EN KÖTÜ ŞEY"-
ABD'li gazete, Uluslar arası Kriz Grubu'nun Suriye analisti Peter Harling'in değerlendirmelerine de yer verdi. Harling "Rejimin baskıları önemli ölçüde hızlandırdığı bir sırada görüşmek, angajman önerisini yapmak veya şimdiye kadar yeterince teklarlanan bir mesajı bir kez daha tekrarlamak üzere Şam'a kadar gitme zamanını olmadığını düşünüyorum. Davutoğlu'nu bu sırada (Şam'a) göndermek, yapabilecekleri en kötü şey. Rejime meşruluk, teminat sağlıyor" savlarını öne sürdü.
Financial Times, "Arap ayaklanmaları zinciri, Türkiye'nin iddialı dış politikasını en sıkı realite testine tabii tutuyor. Erdoğan hükümetinin aşırı övülen "komşuları ile sıfır sorun' politikasının testi geçtiği hiç de belli değil" yorumu yaptığı analizinde Suriye'nin Türkiye'nin "mesajını aldığı yönünde herhangi bir işaret olmadığı"nı da yazdı.
-New York Times ise, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun beyanlarının, "diplomatik muğlaklığa son semantik ilave" oluşturduğunu öne sürerken "Şiddetteki tırmanışın, sadece geçen hafta Sayın Esad'ın harekete geçip geçmeyeceğini görmek için biraz sabır isteyen Türk yetkililerini mahçup ettiği" iddiasında bulundu.
LONDRA/NEW YORK/ANKA) - Türkiye'nin Suriye konusunda izlediği politikaya bazı büyük Batılı gazetelerden eleştiri geldi. Financial Times, "Arap ayaklanmaları zinciri, Türkiye'nin iddialı dış politikasını en sıkı realite testine tabii tutuyor. Erdoğan hükümetinin "komşuları ile sıfır sorun' politikasının testi geçtiği hiç de belli değil" yorumu yaptı. New York Times ise, şiddetteki tırmanışın Türk yetkilileri "mahçup ettiği"ni savundu.
-FT: "TÜRKİYE'NİN İDDİALI DIŞ POLİTİKASINA EN SIKI REALİTE TESTİ"-
İngiliz Financial Times gazetesi "Türkiye'nin Son Zamanlarda Bocalayan Dış Maceraları" başlığı ile yer verdiği analizinde geçen yılın bu günlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın filo baskını olayında İsrail'e misilleme uygulayıp dik durması ile "Arap kitleleri için yeni kahraman" haline geldiğine dikkat çekti.
David Gardner imzasını taşıyan analizde "Alarm hisseden Batılı yetkililer ve bazı Türkiyeli gözlemcilerin, Erdoğan'ın Fransa ve Almanya'nın Ankara'nın AB'ye katılımına duvar örmeye başlamasıyla bir neo Osmanlıcılık canlanmasına girişerek doğuya yöneldiğini söyledikleri" anımsatıldı. Analizde "doğuya yöneliş" çıkarımının "o zaman da, şimdi de hatalı" olduğunu belirtilerek şöyle denildi:
"Ancak bu yılki Arap ayaklanmaları zinciri, Türkiye'nin iddialı dış politikasını en sıkı realite testine tabii tutuyor. Erdoğan hükümetinin aşırı övülen "komşuları ile sıfır sorun' politikasının testi geçtiği hiç de belli değil. "
FT, AKP Haziran ayındaki seçimleri yeniden kazandığında Erdoğan'ın "İstanbul kadar Bosna da, İzmir kadar Beyrut da kazanmıştır" yönündeki sözlerinden kısa süre sonra binlerce Suriyeli'nin sınırı geçtiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Esad rejimine "birinci ultimatomu" iletmek üzere Şam'ı ziyaret ettiğini ifade eden gazete, Türk hükümetinin Suriye'ye "büyük bir yatırım" yaptığını ancak Erdoğan'ın sabrının adeta tükendiğini, Suriye'deki sert operasyonların da AKP'nin içinden eylem taleplerin artırdığını kaydetti.
-"ERDOĞAN'IN SIFIR TOLERANSI"-
David Gardner, analizinde "Sayın Erdoğan'ın, politikalarının kamuoyu önünde derinlikten yoksun olarak ifşa edilmesine sıfır toleransı var. Hâlbuki en büyük yarışma, Esad ile muhalifleri arasındaki güç testi, Türkiye ile İran arasında yaşanıyor" sözlerini de kullandı.
Bu bağlamda Türkiye'nin İran'a yaklaşımına da değinen gazete, İran'ın nükleer programına ilişkin politikası nedeniyle Erdoğan hükümetine Batı'dan yöneltilen eleştirileri anımsattı.
Türkiye'nin, şimdi Ortadoğu çapında İran'ın "rakibi" hale geldiği görüşünü de dile getiren Gardner, "AKP'nin post İslamist, Hristiyan demokrasisine denk gelen bir parti yaratmadaki başarısının Tunus ve Mısır'daki İslamcılarca incelendiğini de belirtti.
Gardner analizine son verirken, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun geçen Haziran ayında FT ile yaptığı bir mülakat sırasında üç lider türü olduğunu ancak sadece "Değişimi bir gereklilik olarak görüp değişime liderlik etmek ve yönetmek isteyenler"in ayakta kalabileceğini söylediğini anımsattı.
Davutoğlu'nun "Bölgedeki dostlarımıza onların bu ilk kategori içinde olmalarını istediğimizi söylüyoruz" ifadelerini yansıtan Gardner, "Maalesef, Esad ailesinin yönetimindeki Suriye'nin Türkiye'nin mesajını aldığı yönünde herhangi bir işaret yok" diye yazdı.
-Nyt: ŞİDDETTEKİ TIRMANIŞ TÜRK YETKİLİLERİ MAHÇUP ETTİ"-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye'ye yaptığı son uyarıya vurgu yapan New York Times gazetesi ise, "Bakanın beyanları, ABD, Avrupa ülkeleri, Türkiye ve Suriye'nin Arap komşuları; Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a reform başlatma şansını verirken şiddeti kınamayı amaçlarken diplomatik muğlaklığa son semantik ilaveyi oluşturdu" yorumunu yaptı.
Ancak Suriye yönetiminin şimdiye kadar kınamaları görmezlikten geldiğini belirten gazete Davutoğlu'nun ziyaretinden birkaç gün sonra Lazkiye limanına saldırıların düzenlendiğine dikkat çekti.
Nyt, diplomatların, Davutoğlu'nun Şam ziyareti sırasında Suriye yönetimine kapsamlı reformlar yapması için iki hafta mühlet verdiği inancında olduklarını belirterek "Ancak bu değişikliklerin niteliğinin tam ne olduğu hala belirsiz" dedi. Buna karşın gazete Esad'a sürenin, Başkan Obama, Başbakan Erdoğan ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah arasındaki görüşmeler arasında ortaya çıktığı iddiasını ortaya attı. Davutoğlu'nun Şam ziyaretine yönelik eleştirilere de değinen gazete şöyle dedi:
"Bazı analistler, Davutoğlu'nun Suriye ziyaretini, ABD, Avrupa ülkeleri ve başkalarının Esad'ın liderliğini tecrit etmeye çalıştığı bir arada sadece Suriye yönetiminin kredibilitesini güçlendirdiği argümanı ile eleştirdi. Şiddetteki tırmanışın, sadece geçen hafta Sayın Esad'ın harekete geçip geçmeyeceğini görmek için en az biraz sabır isteyen Türk yetkilileri mahcup ettiği gibi görülüyor. "
-"DAVUTOĞLU'YU ŞAM'A GÖNDERMEK YAPABİLECEKLERİ EN KÖTÜ ŞEY"-
ABD'li gazete, Uluslar arası Kriz Grubu'nun Suriye analisti Peter Harling'in değerlendirmelerine de yer verdi. Harling "Rejimin baskıları önemli ölçüde hızlandırdığı bir sırada görüşmek, angajman önerisini yapmak veya şimdiye kadar yeterince teklarlanan bir mesajı bir kez daha tekrarlamak üzere Şam'a kadar gitme zamanını olmadığını düşünüyorum. Davutoğlu'nu bu sırada (Şam'a) göndermek, yapabilecekleri en kötü şey. Rejime meşruluk, teminat sağlıyor" savlarını öne sürdü.
(Ankara Haber Ajansı)