BASININ YAPISI ve TSK:

ramo46

New member
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
1,913
Reaction score
0
Puanları
0
(Eski sağlık ve devlet bakanı)
Sayın Rifat Serdaroğlundan bir yazı........

BASININ YAPISI ve TSK:

İletişim Sektörünün inanılmaz bir hızla geliştiği çağımızda, Türkiye’de
yayımlanan yazılı ve görsel medya ürünlerini yayın politikaları ve sahiplikleri
ile açık bir şekilde bilmemiz gerek.

Genel bir gruplama yapmak gerekirse;


BİRİNCİ GRUP,


1) Fethullah Gülen Tarikatına mensup yayın organları;
Zaman Gazetesi, Bugün Gazetesi, Aksiyon Dergisi, Sızıntı Dergisi,
Samanyolu TV

2) Taraf Gazetesi; Çetin Altan’ın büyük oğlanı ve eşi CIA çalışanı olan
Yasemin Çongar’ın müştereken çıkardıkları gazete. En önemli işleri, dış
istihbarat teşkilâtlarının bu ikiliye verdikleri çoğu yönlendirilmiş belgeleri
yayınlamak. Maddi destek almadan yaşaması mümkün değil. Aldıkları
para desteğinin kaynağı belli değil.

3) Akraba Basını; Sabah Gazetesi (Damat), Yeni Şafak Gazetesi (Dünür),
Star Gazetesi (Emine Hn. Akrabası), ATV (Damat), Kanal 7 (Oğlandan Bacanak),
Ülke TV, Kanal 24,

4) Devlet Basını, TRT’nin tüm kanalları. Devlet Televizyonu olan TRT, tam bir
AKP yayın organı gibi kullanılmaktadır.

5) Tetikçi Basın; Vakit Gazetesi (Başbakan’ın Gazetesi)

6) Med TV, ROJ TV; Bölücü yayın yapan TV ve Gazete- Dergiler,

Bu grubun gerçek hedefleri, “Lâik Cumhuriyeti” öncelikle yıkmak, TSK’ni yıpratarak
felç haline getirmek ve sonunda İslam- Kürt Cumhuriyetini kurmaktır.


Başbakanın

“ Demokrasi benim için amaç değil, araçtır, tren gibidir.
Gideceğim yere kadar biner, istediğim yere gelince inerim”

demesinin gerçeği budur. Anayasa Mahkemesi’nin

“ AKP Lâiklik karşıtı eylemlerin odağıdır”

kararı bunun en önemli işaretidir. Bunlardan tarikat basınının davranışlarını
belirleyen eylem planları şudur. “

NİHAİ HEDEFE ULAŞANA KADAR, HER YÖNTEM VE YOL MÜBAHTIR.
BUNUN İÇİNE YALAN SÖYLEMEK VE İNSANLARI ALDATMAK DA GİRER..
YETER Kİ HİZMET KESİNTİYE UĞRAMASIN. HİZMET DENİLEN ÇALIŞMANIN
EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ, SESSİZ VE DERİNDEN OLMASIDIR.
BU GİZLİLİK DE GÜÇLÜ OLUNCAYA KADAR DEVAM EDECEKTİR.
CEMAATIN TEMEL FELSEFESİ BUDUR”


İKİNCİ GRUP;

1) Doğan Medya Grubu; AKP Hükümetinin uyguladığı baskılar sayesinde,
diz çökmüş durumdalar. Hükümetin uygulamalarına sessiz kalarak bu
sıkıntıdan çıkabileceklerini sanıyorlar, yanılıyorlar. Hedefi gerçek demokrasi
olamayan bir yönetimle uzlaştığınızı düşünürseniz, en önce varlığınızın sebebi
demokrasiye ihanet edersiniz. Sonra sizin işinizi bitirirler.

2) Ciner Medya Grubu; Başta Nükleer Santral ihalesi olmak üzere, enerji
santralleri ve madencilik işleri sebebiyle, Hükümetle işleri devamlı ve çok olan
grubun, “ gücü özgürlüğünde” sloganı lafta kalmıştır. Genç yaşında fırıldak
gibi dönmeye başlayan Yiğit Bulut ve Atatürkçü olduğu için gruptan kovulan
Prof. Yaşar Nuri Öztürk bunun en önemli kanıtıdır.

3) Karamehmet Medya Grubu; TMSF canı sıkıldıkça bu gruba vurmakta ve
doğrulmasına imkân vermemektedir

Bu gruptaki medya organları, baskı altındadırlar. Dünyanın hiçbir demokratik
ülkesinde bir hükümet, devletin güvenlik güçlerini ve vergi sistemini kullanarak,
basına yok etme operasyonu yapmaz, yapamaz.

4) Doğuş Medya Grubu; Sn. Ferit Şahenk, AKP ile mükemmel bir uyum
içinde çalışıyor. Zaman bulup rahmetli babasının kendisine verdiği nasihatleri
hatırlarsa, yayın organlarında karşıt seslere de yer vermesi gerektiğini hatırlar.



ÜÇÜNCÜ GRUP;

Öncelikle Batırılacak Medya ve Susturulacak Yazarlar ve Madalyalılar;

1) Batırma işlemine kaldığı yerden devam edilecek ve Biz TV’den sonra ART ve
Kanal B batırılıncaya kadar her türlü baskıya devam edilecektir.

2) Emin Çölaşan’ın işini bitirdikten sonra, sıra Bekir Coşkun’a geldi.
Onu Fatih Altaylının şefkatli kollarına bıraktık, haftanın 3 günü çiçek, böcek yazıyor.
Fakat o Yılmaz Özdil yok mu? 6- 7 satırda AKP’nin aylarca yaptığı propagandayı
yerle bir ediyor. Öncelikle susturulması gerek. Genel Yayın Yönetmeni ve İzmir’in
Kahramanlar semtinin “Kahraman” adamı ne yapacak, bekleyelim, görelim.

3)Madalya verilmesi gereken, AKP’nin çizgisini aynen takip eden yazarlarımız var.
Hasan Cemal, Cengiz Candar, Mehmet Barlas, Fehmi Koru gibi.
Sayı çok olduğu için, belirleme işini Akif Beki’ye verilmesi uygun olur.


DÖRDÜNCÜ GRUP;

Milletin Medyası,

1)Yeniçağ, Cumhuriyet, Sözcü gibi gazeteler. Kıt ekonomik olanaklarına
rağmen bu ve benzeri medya organları direnmeye, Atatürk’ü ve Lâik
Cumhuriyeti korumaya devam ediyorlar.

2) Internet Medyası; Muhteşem bir güç. Olağanüstü haberleşme ve
dayanışma sistemi. Milleti Uyarmada tarihi bir görev yapıyorlar.

3) Anadolu Medyası; Ülkenin gerçek sahipleri. Anadolu’nun riyasız,
samimi sesini tüm Türkiye’ye duyuruyorlar.



Birinci grup devamlı olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine onun şerefli
komutanlarına hakaret etmekte, psikolojik baskı uygulamakta ve
ellerindeki medya gücünü haysiyetsizce kullanarak TSK’ni felç etmek
istemektedirler. Bunu yaparken en önemli araçları; Demokrasi ve
Demokrat olmak saptırmasını kullanmalarıdır.
Burada iddia ederek söylüyorum.



BUNLAR ASLA DEMOKRAT DEĞİLDİR:

Biat (itaat etmek- şartsız kabul etmek-tartışmadan kabul etmek)
kültürü ile yetişen insanlar demokrat olabilirler mi? Ömürleri emir
almak ve düşünmeden yerine getirmekle geçen insanlar demokrat olabilir mi?


Maddi olanakları, malvarlıkları, cemaat yapıları tamamen saklı olan insanlar
demokrat olabilirler mi?

OLAMAZLAR, OLAMAZLAR, OLAMAZLAR.

Hedeflerine giden yolda en büyük engel olarak TSK’ni görmekteler ve onu
yıpratmak için her türlü yalanı, yöntemi kullanmaktalar. Bakın, İrtica belgesini
TSK dört kez istediği halde göndermemişlerdir.

Albay Çiçek savcılığa çağırılmadığı halde, bir haftadır “ gelmedi” diye yazıyorlar.
Yazıklar olsun.

İkinci gruptakiler de yanlışın içindeler. Erzurum’da Ermenilerin Türk köyünde,
bizim saf köylüyü kandırması gibi teker teker yok edilmeyi bekliyorlar. Beklesinler.

Bizler, milletin medyasını ve yazarlarını okuyanlar, interneti kullananlar, milyonlarca kişiyiz.

Bizler Atatürk’üz, Bizler Misak-ı Milli’yiz, Bizler Lâik Cumhuriyetiz, Bizler Anadolu’yuz.
Biz ayağa kalktığımızda, irtica kaçacaktır. Biz Türkiye’mizi aydınlattığımızda bu kara
cübbeli, kara ruhlu tarikat kalıntıları kaçacak delik arayacaktır. 7 seneleri gitti, çok azı kaldı.
Bizler yani Türk Milleti demokratik seçimle bunları, çok istedikleri ortaçağa göndereceğiz.
Bu arada ordumuza ve şerefli mensuplarına sahip çıkacağız.

Sağlık ve başarı dileklerimle. 07. Kasım. 2009



Rifat Serdaroğlu Eski Sağlık ve Devlet Bakanı

[email protected]
Bozok.org - Bozok Yayın Grubu 2003-2009 - BASININ YAPISI ve TSK:
 
TRT: Fethullahçı örgütün yayın üssü
spacer.gif


Bir cumhuriyet kurumu olması gereken TRT; bugün geldiğimiz noktada; bırakın görece tarafsızlığı; cumhuriyet düşmanlarının doluştuğu ve para kazandığı antilaik bir kurum haline gelmiştir. Genel Müdür İbrahim Şahin'in yarattığı son TRT; artık hükümet yandaşı olmayı bile geride bırakarak bir tarikatin (Nurcular) propaganda üssüne çevrilmiştir. TRT kanallarında görev yapanlara bir bakın; gerçeği göreceksiniz...



Kadrolaşmadan bir sonuç çıkaramadıysanız; TRT'nin haberlerine dikkat edin. Bu devlet kanalları; Fethullahçı örgütün yayınlarını tekrardan başka şey yapmıyorlar. Bilinen son örneği yeniden hatırlatalım:
Zaman Gazetesi, Fethullahçı örgütün ana yayın gazetesidir. Bu gazetede 10 Aralık tarihli haberde şöyle deniliyordu:
'Terör saldırısına hedef olan Tokat'ın Reşadiye ilçesinin adı, Ergenekon soruşturması belgelerinde ilginç bağlantı ve buluşmalarda geçiyor.


İlçe, Ergenekon davası tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in memleketi. Tutuklu sanıklardan Jandarma Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı da söz konusu ilçede görev yapmış. Kırmızı'nın, tutuklu sanıklardan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'le bağlantıları da gündeme gelmişti. Muzaffer Tekin'in, Veli Küçük'ün yanı sıra Ergenekon örgütünün planladığı kanlı eylemleri organize eden isimlerden biri olduğu ileri sürülüyor.'
TRT 1; örgütün gazetesinden bu haberi alıyor; biraz değiştirerek ve işin içine Albay Dursun Çiçek'in Reşadiyeli olduğunuda sokarak ekranlardan milletin kafasına vuruyor. TRT; yönetimi bu tutumuyla Reşadiye eylemini PKK'nın değil de Ergenekon örgütünün yaptığı yolunda bir kanaat oluşturmaya çabalıyor. Böylece de kanlı PKK terörünü aklayarak Reşadiye insanını açıkça karalıyor.
Ve elbette ki TRT 1 haberinde, Türk ordusu, halkın gözünde şüpheli, hatta suikastçi gibi göstermek isteniyor. İşte devletin TRT'si, devletin ordusuna bu yolla tuzak kurmaya çabalıyor.

AKP İÇİNDE BİLE TARAF
TRT'nin İbrahim Şahin'e teslim edilmesi sonucunda bu kurum öyle bir militanlaştırıldı ki artık TRT; AKP içindeki çatışmada bile taraf haline geldi.



Bu iddiamın kanıtı da TRT'nin haber ve tartışma programlarında söylenen sözlerdir.
AKP içinde; yurtsever bir kanat var. Bunlar; 2003 Mart Tezkeresi'nde de tavır takınmışlardı. Açılım nedeniyle Kürtçü/Kürdistancı çizginin ülkemizi parçalayacak eylemlere kalkışması; AKP'deki bu dürüst kanadı rahatsız etti. Bunlar; kamuoyuna olmasa bile parti içindeki birilerine rahatsızlıklarını aktardılar.



İşte TRT; daha doğrusu Genel Müdür Şahin, bu zıtlaşmada, yurtsever AKP'lilere karşı savaş açtı. Bu kanadı; 'İttihatçı' göstererek parti tepe yönetimini etkilemeye çabaladı. Bu iş için de Berat Özipek denilen kişiyi kullandı. Akademisyen havasında konuşturulan Berat Özipek; AKP'deki yurtseverlerin partiden atılması için çığlıklar attı.
Peki kim bu Berat Özipek? Yandaş gazete Star'da köşe verilen bu adam; Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunmuş, 'Özal olsa Genelkurmay Başkanı'nı görevden alırdı!' demiştir. Elbette ki Berat Özipek, Fethullahçı örgütün uzaktan kumanda ettiği yerlerde çalışıyor.
***
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ nisan ayında İstanbul'da gazetecilere verdiği brifingde, adını vermeden Fethullahçı örgütlenmeden söz etmiş ve bu yapının demokratik sistemde olmaması gerektiğini dile getirmişti. İşte bu konuşmayı varlığı için tehdit kabul eden F Tipi örgüt; Türk ordusunu Ergenekoncu gösterecek atılımlarına hız vermişti. Ne ilginçtir ki Ergenekon soruşturması da bu tarihten sonra Türk ordusunu bugün bile darbeci gösterecek bir biçimde yürütülmeye başlandı. Aynı ekibe TRT de bütün gücüyle haberleri ve yorumlarıyla destek veriyor.

DEVŞİRİLMİŞ GAZETECİLERLE
TRT'yi sözde tarafsız göstermek için kurumda program yaptırılan birkaç gazeteci de artık Fethullahçılar tarafından kontrol edilmektedir. TRT yönetimi; laik, çağdaş kafalı, modern yaşam tarzını savunan yazarları kara listeye almıştır. Kürtçülerle dirsek teması içinde olmayı açılımla bağlantılayan TRT yönetimi; örneğin Alevileri yok saymaya devam etmektedir.



İş bu kadarla kalsa iyi... Güya muhafazakar olan bu kadro, Türk Sanat Müziği'ni ve Halk Müziği'ni de TRT'de iyice kısıtlayarak ulusal kültürü kozmopolit kültüre boğduran bir anlayışı da insafsızca uygulamaktadır.



Şimdi kararı siz verin: Bu TRT, Türkiye Cumhuriyeti'nin yoksa Fethullahçı örgütün mü TRT'si?


Rıza Zelyut | TRT: Fethullahçı örgütün yayın üssü
 
mükemmel....çağın en önemli psikolojik savaş aracı basının Türkiyedeki durumunu gözler önüne serebilecek, daha iyi bir yazı olamaz...yazıyı buraya taşıdığın için teşekkürler ramo....
 
akraba basın da ilginç haaaa....tam bir hanedan...helal olsun tayyibe....boşuna padişah demiyolar adama....kurmuş imparatorluğu.nerden geliyorsa bu değirmenin suyu?
 
Milletin Medyası,

Yeniçağ, Cumhuriyet, Sözcü gibi gazeteler.

hangi milletin medyası :mad: tirajları ne bunların ? milletin medyası ise herkes alır okur sahiplenir.
 
Geri
Üst