Basın Toplantısı: Yiğit Şardan – Faruk Bil - Haldun Üstünel

D4gg3Я

ultrAslan
Katılım
24 Kas 2007
Mesajlar
936
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Geldik Nereye Gidiyoruz
Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan ile Yönetim Kurulu üyeleri Faruk Bil ve Haldun Üstünel, bugün Florya Metin Oktay Tesisleri’nde bir basın toplantısı düzenledi. Turgar Vardar Basın Odası’nda gerçekleşen toplantıda Şardan, Bil ve Üstünel; gündemdeki konuları değerlendirirken medya mensuplarının sorularını yanıtladı.

İlk olarak söz alan Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan, göreve geldiklerinden beri ikinci kez böyle bir toplantı düzenlediklerini hatırlatırken, öncelikle yarın itibariyle (30 Nisan 2008 Çarşamba) kombine kart satışlarının başlayacağını açıkladı.

Bu sene 6 maçın seyircisiz oynandığını, buna karşılık vefakar Galatasaray taraftarının kendilerini yalnız bırakmadığını vurgulayan Şardan, “Biz de onlara bir jest yapmak istedik ve Kapalı ile Açık Tribün kombine kartlarına hiç zam yapmadık” dedi.

Bir tek Numaralı Tribün’de yüzde 5’lik bir fiyat artışı olduğunu belirten Şardan, “Taraftarımızın önümüzdeki sezon da bizimle beraber olmasını bekliyoruz. Ali Sami Yen Cehennemi’nde yerlerini ayırtmaları için de onlara çağrıda bulunuyoruz. Çünkü gelecek sene inşalah Avrupa’da da Türkiye’de de daha büyük başarıların peşinden koşuyor olacağız” diye konuştu. Şardan, kombine satışlarında öncelik haklarının 14 Mayıs’a kadar geçerli olacağını da açıkladı.

Ardından gündemdeki bir diğer konuya geçen Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan, yalan haberlerle ilgili yaptıkları uyarıyı dikkate alan medya kuruluşlarına teşekkür ederken, şunları söyledi:

“İstisnalar kaideyi bozmaz. Ama bunun istisnaları da var. Bir istisnayı da maalesef dün yaşadık. Hürriyet Gazetesi’nde Ercan Saatçi’nin kendi köşesinde yazdığı çok çirkin ve yakışıksız bir yorum yer aldı.

Sarı kırmızı renklerin yanında yeşile mana veremediğini yazmış Ercan Saatçi. Öncelikle şunu bilmenizi isterim ki 103 yıl önce, Galatasaray Futbol Takımı ilk kez yeşil sahalara indiğinde, sarı – kırmızı ve yeşil renkler zaten bir araya gelmişti. 103 yıldır da bu üç renk bir arada. Şimdi kalkıp da bu üç rengin bir araya gelmesinden başka manalar çıkarmak sadece gaflet ve dalalettir.

Ve kendisine gayet kesin dille kınama yazısı gönderdik. Aynı şekilde, çalıştığı müesseseye de... Böyle bir yorum veya haberin tekrarı halinde kendilerine Galatasaray’ın kapılarını kapatacağımızı net bir şekilde ifade ettik.

Bu bir yorum olduğu için, gazetenin spor servisinin hazırladığı bir haber olmadığı için bu kez sadece kınamayla yetindik. Ama böyle bir şeyin tekrarı halinde tavrımız daha kesin ve sert olacaktır. Böyle bir yorumu kabul etmemize imkan yoktur. Bu üç renkle Galatasaray’ı özdeşleşmek, gerçekten ayıbın ötesine geçmektedir”.

Yiğit Şardan son olarak 1-0 kazandığımız Fenerbahçe derbisine değinirken, sözlerine şöyle devam etti: “Pazar günü çok güzel bir maç sonrası önemli bir galibiyet kazandık. Ama hepinizin ve tüm camiamızın bilmesini istiyoruz ki Başkan’ından sporcusuna, yöneticisinden teknik adamına kadar hepimiz, Pazartesi saat 09:00 itibariyle mesaimizin başındayız. Ve zafer sarhoşluğundan tamamiyle uyanmış durumdayız.

Bu haftaki maçımızın en az Fenerbahçe maçı kadar zor bir maç olduğunun hepimiz farkındayız. Ve bu maça da aynı ciddiyetle ve tek bir yürek olarak hazırlanıyoruz.

Geçen hafta Galatasaray-Fenerbahçe maçında, camiamızın tek bir yürek halinde hareket etmesinin çok büyük faydasını gördük. Maça tüm camia konsantre olmuştuk. Başkanlarımız, eski antrenörlerimiz, taraftarlarımız, hep beraber takımımızın arkasındaydık.

Takımımız da mükemmel bir mücadele koydu sahaya. Sonucunda da Fenerbahçe’ye karşı haklı bir galibiyet aldık. Ama hiçbir şekilde lig bitmedi. Hiçbir şekilde şampiyon olmadık. Bunun çok net olarak bilincindeyiz. Ve aynı ciddiyetle 11 Mayıs’a kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

11 Mayıs, bildiğiniz gibi Anneler Günü... İnşallah biz aynı günü Galatasaray’ın Çıldırma Günü olarak kutlarız. Son marşımızda biliyorsunuz “Çıldırın Çıldırın” diye sözler var. 11 Mayıs inşallah çıldırma günümüz olur. Şampiyonluğumuza çılgınca seviniyor oluruz. Ama onun dışında daha 15 gün, çalışmalarımızı ciddiyetle sürdüreceğiz.”

Yiğit Şardan’ın sözlerini tamamlamasıyla medya mensuplarının sorularına geçildi...



- Lincoln’le ilgili son durum nedir?

Haldun Üstünel: Lincoln’ü medyatik bir malzemeden ayrı tutmak istiyoruz. Çünkü Lincoln bizim en değerli oyuncularımızdan biri. Lincoln gibi tüm arkadaşlarımızla hedefe ilerliyoruz. Takım ruhu ve ortaya koyduğumuz futbolla anılmak istiyoruz. Oyuncularımızı yaratılan medyatik malzeme durumundan uzak tutmak istiyoruz. Lincoln’ün geçirdiği sakatlığın bilgisi, sağlık ekibimiz tarafından verilmiştir. Başka bir konunun speküle edilmemesi gerekiyor.

- Oyuncuları Sivasspor maçına nasıl motive etmeyi düşünüyorsunuz?

Haldun Üstünel: Onlar da bu karşılaşmanın önemini biliyorlar. Biz sadece bir avantaj elde ettik. Medyanın bizi bugünden şampiyon ilan etmesini kesinlikle tasvip etmiyoruz. Oyuncularımız da bunun bilincinde. Onlar da son iki maçın final niteliğinde olduğunu biliyorlar. Bu iki maçı da kazanıp resmi olarak şampiyonluğumuzu ilan edeceğiz.

- Avrupa’da başarı ile Fenerbahçe galibiyetinin verdiği mutluluğu kıyaslar mısınız?

Haldun Üstünel: İki kulvarda mücadele etmek zor. Bunu senelerce biz yaşadık. Şimdi rakibimiz Fenerbahçe yaşadı. Onlar da hayli zorluk çektiler. Genç bir kadro kurduk. Çok fazla speküle edildik. Çok fazla eleştiriye maruz kaldık. Ama bir gerçek var ortada. Avrupa’daki başarılarından dolayı sezon başından beri alkışlanan Fenerbahçe kulübüydü. Ama bu gencecik çocuklarımızın da takdiri hak ettiğine inanıyorum. Ve basının da onları sonuna kadar desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.

- Sayın Şardan, derbiden sonra Yönetim Kurulu soyunma odasına indi ama siz yoktunuz...

Yiğit Şardan: Maçı Şeref Tribünü’nde izlemediğim için, Numaralı Tribün’den çıkıp da soyunma odasına inmem pek mümkün olmadı. Başka bir mana çıkartmayın. Fiziksel bir sebepten, tribün bağlantısı olmadığı için inemedim. Yoksa ben de gitmek isterdim. Şeref Tribünü’nde maç seyretmeyi sevmiyorum. Aşağıda iki maç seyrettim, birinde Gaziantep ile berabere kaldık, birinde Gençlerbirliği’ne yenildik. Ondan sonra uğursuz geldiğine inandırdım kendimi, inmiyorum.

- Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in stattan ayrılmasına ne diyorsunuz?

Yiğit Şardan: Hepiniz biliyorsunuz. Şeref Tribünü’ndeki yer düzenlemesi, tamamen Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün yaptığı bir şey. Galatasaray Spor Kulübü ile hiçbir alakası yok. Gerekli açıklama da yapılmış.

- Yeni teknik direktör arayışlarınızda bir gelişme var mı?

Haldun Üstünel: Çalışmalarımız devam ediyor ama şu anda gündeme getirip takımın havasını bozma taraftarı değiliz. Tabii ki bire bir görüştüğümüz üç dört hoca oldu. Ama nihai kararı Yönetim Kurulu ve Başkan’ımızla verip sizi de bilgilendiririz. Şu anda netleşen bir isim yok.

- Görüştüğünüz hocaların “Şampiyonlar Ligi’ne kalma” gibi bir şartları oluyor mu? Van Gaal’de böyle bir konu gündeme gelmişti.

Haldun Üstünel: Sizin dediğiniz gibi kesinlikle olmadı. Hiçbir zaman da gündeme gelmedi. Böyle bir şartı zaten biz kabul etmeyiz. Seçeceğimiz hoca doğrultusunda, onlardan gelecek şartı kabul etmemiz mümkün değil. Bizim hoca tercihimiz, başka kriterler gerektiriyor.

- Cevat Güler ve ekibiniz, yeni hocayla da birlikte çalışacaklar mı?

Haldun Üstünel: Tabii ki bizler de onlarla çalışmak istiyoruz. Senelerdir kulübümüzün içindeler. O yapılanmayı biz organize edeceğiz. Onlarla beraber çalışma niyetindeyiz.

- Şampiyonluk yolunda 3 puan öne geçtiniz ve Fenerbahçe tesislerinde istenmeyen olaylar meydana geldi. Yenilseydiniz aynı şeyi siz de yaşar mıydınız?

Yiğit Şardan: Yaşar mıydık yaşamaz mıydık? Yaşamamayı tabii ki arzu ederdik. Kimsenin de yaşamamasını arzu ederiz. Böyle bir şeyi tasvip etmemize imkan yok. Çok üzülerek seyrettim. Bir futbolcuyu tesislerden ayrılırken durdurmak, anlamadığım bir dille sözcükler sarfetti ama belli ki kötü sözlerdi, bu çok ayıp. Çok üzüldüm. Bütün bunlar önümüzdeki senelerde tüm takımların, dünya çapındaki futbolcuları getirmesini zorlaştıran görüntüler. Türk futboluna tümüyle zarar veren görüntüler. O yüzden de çok talihsiz ama maalesef oluyor bazen. Bu taşkınlığı yapan insanlar, emniyet tarafından gerekli sorgulamaya alınacaktır diye umut ediyorum. Aslında Fenerbahçeli futbolcular, özellikle de Kezman, ilkeli bir duruş sergiledi. Durdu, açtı penceresini. Söylemek istediği bir şey varsa önce duymak istedi. Ama sanırım duymak istediği şeyleri duymadı.

- Sivasspor maçı için neler diyeceksiniz?

Haldun Üstünel: Gerçekten özellikle ligin ikinci yarısında iyi performans sergilediler. Ama bizim sahada 11 oyuncumuz var. Onların sahaya yansıtacağı ruh, bizi oradan galip çıkarak inancındayız.

- Sivasspor maçı öncesi sakatların durumu nedir? Lincoln yetişecek mi?

Haldun Üstünel: Lincoln bu maçta yer alamadı diye son derece üzgün, bildiğiniz gibi. O da büyük bir çaba içinde. Kendisinin bu takıma bir şeyler vermesi gerektiğini düşünüyor. Bizim ona inancımız ilk günden beri devam ediyor. İleriki yıllarda da devam edecek. Bizim en değerli oyuncularımızdan biri. Sakatlarımız hakkındaki durumu sağlık ekibimiz düzenli olarak açıklıyor zaten, biz de internet sitemizde yayınlıyoruz.

Faruk Bil: Bakarsanız, ligde en az kart almış takımız. Bu çocuklar hakikaten olağanüstü bir şey yaptılar. Yani insanlara, gençlere örnek olacak bir profesyonelliği ve spor ahlakını ortaya koydular. Başkalarına da örnek olması için bu çocukların alkışa ihtiyacı var. Onları desteklememiz lazım. İleride inceleyenler olacaktır, çok büyük bir başarı bu. Bu performansı göstermeleri, sonuna getirmeleri çok müthiş, şapka çıkartılacak bir olaydır.

- Seneye Şampiyonlar Ligi’ne kaldığınızda maçları nerede oynayacaksınız?

Yiğit Şardan: Ali Sami Yen’i Şampiyonlar Ligi’ne hazır hale getiriyoruz. Projemiz zaten geçen seneden hazırdı. Lig biter bitmez bu çalışmalar başlayacak ve Şampiyonlar Ligi’ne kadar hazır olacağız.

- Sportif AŞ ile Futbol AŞ’nin birleşmesi konusunda gelişme var mı?

Yiğit Şardan: Gayet olumlu bir şekilde yürüyor. Şu anda bir tarih vermem zor ama olabildiğince süratli şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz. Her şey şu anda çok olumlu yürüyor. Ama bu işler son noktaya gelene kadar belli olmaz. Çok hummalı biçimde, hafta sonu da dahil yurt içi ve yurtdışıyla görüşmeler devam ediyor.

- Kalli’nin istifası, takımın yükselişinde etkili oldu mu?

Yiğit Şardan: Bilmiyorum. Hala bazı insanlar Kalli’yi bizim gönderdiğimizi yazıp çiziyorlar. Bir defa bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Kalli istifa etti, biz kendisini göndermedik. “Takıma daha fazla yararım olamayacak” dedi. Biz de istifasını kabul ettik. Zorla saha kenarına itecek halimiz yoktu. Dolayısıyla sonra da durum değerlendirmesi yapıp son 6 haftaya mevcut teknik kadromuzla devam etme kararı aldık. Bu teknik kadroya da sonuna kadar destek veriyoruz. Galatasaray – Konyaspor maçı ile düşüşe geçmiştik, bir kıvılcım etkisi yarattı mı derseniz bence yarattı. Şahsi görüşüm bu. İnşallah o kıvılcım 11 Mayıs’a kadar devam eder.

- Galatasaray’da yönetimler ilk 6 ay bir sinerjiyle hareket ediyorlar, sonra bu ahenk bozuluyor. Sizin yönetiminiz de beklentileri karşılayacak bir canlılık – sinerji ve anlayışla başladı. Bunu sürdürebilecek misiniz sonuna kadar?

Yiğit Şardan: Ben daha önce de bir dönem görevde bulundum. O zaman da fena değildik ama bu dönemdeki sinerji bence çok daha enteresan. Birbirini çok tanımayan insanlar bir araya geldi belki. Bir tek başkanımız Adnan Polat hepimizi tanıyordu. Fakat herkes birbirine çok destek oluyor. Sağlam dostlukların kurulmaya başladığını görüyorum. Çok da mutlu oluyorum çünkü gerçekten Galatasaray’ın bu birlikteliğe çok ihtiyacı var. Bizim en büyük gücümüz bu birliktelik. Bunun bozulmaması için de azami özeni gösteriyoruz. Umarım bu şekilde devam ederiz. Ben çok ümitliyim. Tabii başarılar olduğu zaman bu birlikteliği sağlamak daha kolaydır. Biz de şu ana kadar belli bir başarı çizgisinde gidiyoruz. Ama kötü günümüzde de birbirimize dayanarak yola devam edeceğimizi ümit ediyorum.

- Lincoln Fenerbahçe maçına gelmedi. Sakatlığı gelmesini engelleyecek ölçüde miydi?

Haldun Üstünel: Bir moral bozukluğu yaşadı, bu bir gerçek. Çok oynamak istiyordu. Kendini bütün hafta boyunca bu maça hazırladı. Son antrenmanda yaşadığı sakatlıktan dolayı büyük bir üzüntü içine girdi. Oynamak amacındaydı. Kadronun dışında kaldığını kendisine belirtince, tabii büyük bir üzüntü yaşadı. O yüzden gelmeyi pek tercih etmedi. Pazar sabahı tekrar denendi. Bazı deparlar atması istendi. Hafif ağrıları olduğu gözlenince kadronun dışında kalması tercih edildi.
 
Geri
Üst