Balyoz Planı iddialarına ilişkin davanın 44. duruşması dün yapıldı. Komutanlarını eleştiren Kurmay Albay Önsel, “Saçma Nisan bildirisi yayımlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım. Biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun?” dedi.
Balyoz duruşmasında albayın Büyükanıt isyanı
Albay Önsel, “Durup dururken saçma ‘Nisan Bildirisi’ yayımlayarak siyasete şekil vermeye çalışan komutanım, biz cezaevindeyken zırhlı aracınla gezmekten mutlu musun?” dedi.
“Balyoz Planı” iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 44. duruşması dün yapıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda yapılan duruşmada, İkinci Balyoz Davası’nın Balyoz Davası ile birleşmesinin ardından tutuksuz sanıklardan 8 kişi için sanık bölümünde oturacak yer kalmayınca, bu sanıkların, basın mensuplarının da bulunduğu müdahil avukat bölümünde oturmalarına izin verildi. Duruşmada tutuklu sanık Kurmay Albay Mustafa Önsel, savunma yaptı. “Post modern darbe diye yakın tarihin kayıtlarına giren 28 Şubat süreci ile ilgili dava açılsın bakalım” diyen Önsel, “Bu hiç gündeme getirilmez. O dönemin en namlı generalini yandaş ticari kuruluşlarda danışman olarak çalıştıracaksın, onunla ABD’lerde JINSA denilen Yahudi kuruluşunda sarmaş dolaş olacaksın, beni de darbeci olarak yargılatacaksın. Bu durumu şiddetle kınıyorum” şeklinde konuştu. Bir ihtilal mahkemesinde yargılandığı düşüncesine hakim olduğunu ifade eden Önsel, “Henüz doğmadığım 1960 ihtilalinin, öğrenci olduğum 12 Eylül’ün, uygulamalarının çoğunu yanlış bulduğum 28 Şubat’ın hıncı bizden çıkartılıyormuş gibi hissediyorum. Şu anda aslında demokrasi görünümlü bir darbe, bir dikta rejimi yaşıyoruz. 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta neler olduysa bugün de benzer, hatta daha da kötü şeyler oluyor. 12 Eylül ve 28 Şubat’ın arkasında kim varsa bugünkünün arkasında da aynı güç var” dedi. Önsel, “İhanet odaklarıyla işbirliği yaparak, tarafımıza bu iftiraların atılmasına ve geleceğimizin haksız yere karartılmasına, hürriyetimizin gasp edilmesine sebep oldular. Onları lanetliyorum. Bu ihanetleri unutulmayacak. Gelecekleri için geçmişlerini satan bu çakalları suçluyorum. En büyük kinimiz onlaradır. Lanetimiz gelecek kuşaklarını da kucaklayacaktır” diye konuştu.
Eski komutanlarına eleştiri
İsim vermeden Yaşar Büyükanıt’a seslenen Önsel, şöyle devam etti: “Asker lafı eğmeden, bükmeden söyler. Sorulduğunda ‘Var da diyemem, yok da diyemem’ diyen sevgili komutanım şimdi rahat uyuyabiliyor musun? Ya sen, durup dururken saçma Nisan bildirisi yayımlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım. Biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun? Sahi şu Dolmabahçe’de baş yetkili ile sen ne konuştun? Hangi konuda ikna edildin? Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin? Sana da mı kaset gönderdiler yoksa? Yıllarca görev nedeniyle ayrı kaldığım eşimden ve çocuklarımdan hukuksuzca ayrı bırakılırken siz torunlarınızı gönül rahatlığıyla sevebiliyor musunuz?” Görevde olan komutanlarına seslenen Önsel, “(Çok üzülüyoruz. Hukuki süreç, sabır) diyenlere, silah arkadaşlığı ölmüş diyorum. Yönetiyorum zannettiğiniz ordunun sahte CD’lerle beli kırılmış siz kime komutanlık yaptığınızı sanıyorsunuz?” dedi.
Balyoz duruşmasında albayın Büyükanıt isyanı
Albay Önsel, “Durup dururken saçma ‘Nisan Bildirisi’ yayımlayarak siyasete şekil vermeye çalışan komutanım, biz cezaevindeyken zırhlı aracınla gezmekten mutlu musun?” dedi.
“Balyoz Planı” iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 44. duruşması dün yapıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda yapılan duruşmada, İkinci Balyoz Davası’nın Balyoz Davası ile birleşmesinin ardından tutuksuz sanıklardan 8 kişi için sanık bölümünde oturacak yer kalmayınca, bu sanıkların, basın mensuplarının da bulunduğu müdahil avukat bölümünde oturmalarına izin verildi. Duruşmada tutuklu sanık Kurmay Albay Mustafa Önsel, savunma yaptı. “Post modern darbe diye yakın tarihin kayıtlarına giren 28 Şubat süreci ile ilgili dava açılsın bakalım” diyen Önsel, “Bu hiç gündeme getirilmez. O dönemin en namlı generalini yandaş ticari kuruluşlarda danışman olarak çalıştıracaksın, onunla ABD’lerde JINSA denilen Yahudi kuruluşunda sarmaş dolaş olacaksın, beni de darbeci olarak yargılatacaksın. Bu durumu şiddetle kınıyorum” şeklinde konuştu. Bir ihtilal mahkemesinde yargılandığı düşüncesine hakim olduğunu ifade eden Önsel, “Henüz doğmadığım 1960 ihtilalinin, öğrenci olduğum 12 Eylül’ün, uygulamalarının çoğunu yanlış bulduğum 28 Şubat’ın hıncı bizden çıkartılıyormuş gibi hissediyorum. Şu anda aslında demokrasi görünümlü bir darbe, bir dikta rejimi yaşıyoruz. 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta neler olduysa bugün de benzer, hatta daha da kötü şeyler oluyor. 12 Eylül ve 28 Şubat’ın arkasında kim varsa bugünkünün arkasında da aynı güç var” dedi. Önsel, “İhanet odaklarıyla işbirliği yaparak, tarafımıza bu iftiraların atılmasına ve geleceğimizin haksız yere karartılmasına, hürriyetimizin gasp edilmesine sebep oldular. Onları lanetliyorum. Bu ihanetleri unutulmayacak. Gelecekleri için geçmişlerini satan bu çakalları suçluyorum. En büyük kinimiz onlaradır. Lanetimiz gelecek kuşaklarını da kucaklayacaktır” diye konuştu.
Eski komutanlarına eleştiri
İsim vermeden Yaşar Büyükanıt’a seslenen Önsel, şöyle devam etti: “Asker lafı eğmeden, bükmeden söyler. Sorulduğunda ‘Var da diyemem, yok da diyemem’ diyen sevgili komutanım şimdi rahat uyuyabiliyor musun? Ya sen, durup dururken saçma Nisan bildirisi yayımlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım. Biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun? Sahi şu Dolmabahçe’de baş yetkili ile sen ne konuştun? Hangi konuda ikna edildin? Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin? Sana da mı kaset gönderdiler yoksa? Yıllarca görev nedeniyle ayrı kaldığım eşimden ve çocuklarımdan hukuksuzca ayrı bırakılırken siz torunlarınızı gönül rahatlığıyla sevebiliyor musunuz?” Görevde olan komutanlarına seslenen Önsel, “(Çok üzülüyoruz. Hukuki süreç, sabır) diyenlere, silah arkadaşlığı ölmüş diyorum. Yönetiyorum zannettiğiniz ordunun sahte CD’lerle beli kırılmış siz kime komutanlık yaptığınızı sanıyorsunuz?” dedi.