Balta

T.Bag

Banned
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
210
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Türkoğlusun gör hayini Giymiş din elbisesini Beş v
İSLAM âleminin son halife adayı Fatih Sultan Recep’in birincil savcısı olduğu Ergenekon dalgalarının ikincil savcısı Zekeriya Öz adliye önünde bekleyen gazetecilere sinirlenmiş.

Anlaşılan bulaşıcı bir durum var; sultan hazretleri de sinirleniyor!

Eskiler “silsileyi meratip” derdi, birincil savcı sultan hazretlerinden sonra ikincil savcının sinirliliği hiç kuşkusuz operasyonlarda kullanılan polislere de yansıyor.

Çünkü Çağdaş Yaşam’ın güzel insanlarına gözaltında hiç de insanca davranılmadığı anlaşılıyor.

Yerin iki kat altında izbe bir ortamda, uyuşturucu krizi geçiren şüphelilerin çığlıkları arasında, kirli bir gazete kâğıdına sarılmış yumruk kadar bayat bir ekmekle günde iki öğün karınlarını doyurması ve pislikten sararmış suları içmesi istenen güzel insanlara bir de eli tespihli polislerin “Kadın başınıza bundan sonra artık evinizde oturursunuz” nasihatleri etmesi “silsileyi meratip”in sinir krizine dönüşmekte olduğunun işaretini veriyor!

İkincil savcı Öz ve öteki savcı arkadaşları ile polis ekipleri bu kez baltayı taşa vurmuşa benziyor. İktidarın sayın Cumhurbaşkanı yaptığı sultanın kardeşi Abdullah Gül’ün favori gazetesi Vakit, Çağdaş Yaşam’ın başkanı, Türkiye’nin en güzel insanı Türkan Saylan hakkında iğrenç yayınlarına “özgürce” devam etse de… İktidarın Meclis Başkanı yaptığı Köksal Toptan savcılık ve polis marifeti ile yürütülen gözaltı operasyonlarını “yargının bağımsızlığı”na bağlayarak kafasının ne denli karışık olduğunu gösterse de… Ortada bir panik havası estiği görülüyor.

Bu arada Ergenekon için özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı’nın da tedirgin olduğu anlaşılıyor. Çolakkadı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yetkililerinin başvurması durumunda polisin bilgisayarlarda el koyduğu öğrenci burs kayıtlarını hemen vereceklerini söylüyor.

Pardon başsavcı vekili… Polisin el koyarken bilgisayar belleklerinden birer kopyayı şüpheliye zaten verilmesi yasa gereği değil miydi? Acaba başsavcı vekili, elemanlarına yasadışı işler yaptıran İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında işlem başlatmayı düşünür mü?

Baltayı taşa vurursan sapı elinde kalır!

Gençay Gürsoy ve yaftalama

ERGENEKON dalgalarında savcıları ve polisleri destekleyen Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy son dalgada Türkan Saylan’ın evinin basılması üzerine konuştu ve “Türkan Saylan’ın temsil ettiği kimlik bizim hekim kimliğimizin kutsalıdır ve bugün hepimiz Türkan Saylan’ız” dedi.

Gençay Gürsoy’un Ergenekon savcılarına ve polislerine karşı bir tavır sergilemesi çok önemli bir gelişme ve gerçekten şaşırtıcı bir durumdu.

Güzel insan Türkan Saylan’ın sadece hekimler arasında değil Gençay Gürsoy’un iyi gözle bakmadığı ve kimilerini “faşist”likle suçladığı yurtsever cumhuriyetçiler arasında da çok özel bir yeri vardı. Ve yurtseverler, Ergenekon’da evleri basılan, gözaltına alınan, tutuklanan tüm yurtseverlere hep aynı şekilde aynı değerde, aynı kutsallıkta sahip çıktı.

Şimdi bir grup hekim soruyor: “Birer hekim olan Kemal Alemdaroğlu, Serhan Bolluk, Gürbüz Çapan, Mehmet Haberal, Ferit Bernay, Fatih Hilmioğlu, Mustafa Yurtkuran neden Gürsoy’un kutsalı değil; neden bu meslektaşlarımıza yapılan tertipler ve haksızlıklar Gürsoy’u rencide etmiyor; büyük bir tertibin mağduru olan meslektaşlarımızı Gürsoy nasıl oluyor da darbecilikle yaftalayabiliyor?”

Nereye?

Avni Kurtuldu: “İlker Başbuğ ‘Bu cemaatlerle nereye gideceğiz’ diye sormuş. Bir yere gitmiyoruz, zaten geldik geleceğimiz yere!”

Yağmur Deniz

İşsizlikte rekor artış:

Hükümetin en büyük işi!

Sürek

T. Doğan Özdinç: “Suyun taşı delmesi damlaların sürekliliğindendir. Ergenekon dalgalarındaki süreklik de Cumhuriyeti delmek içindir!”

13. dalga

Kemal Öncü: “Sanatçılar Ergenekon’daki devlet terörünü kınamış. 13. dalga çok sanatkârane olacak demektir!”

Nazi Almanyası’nda papaz Martin Niemöller’in günlüğünden: “Önce sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü Yahudi değildim. Sonra beni almaya geldiler; benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”

http://www.ilk-kursun.com/2009/04/balta/
 
Geri
Üst