piken
New member
- Katılım
- 5 Eki 2005
- Mesajlar
- 2,622
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
biraz uzun ama ben çok sevdim
Zamanlardan neydi hatırlamıyorum bir bahar olduğu kesin mutluluklarla geldiğine göre ilkbahar olsa gerek… bal rengiydi gözleri bakınca insanın içinden kaybolacağı kadar derin… ilk defa erkek arkadaşımın işlettiği bir cafede görmüştüm onu. Ev arkadaşımın okul arkadaşıydı. Ne kadar hoş bir çocuk demiştim. Muhabbetti de çok iyi. Ertesi gün olmuştu arkadaşım yanına geldi ne olduğuna inanmazsın demişti heyecanlı heyecanlı. Gülümseyerek ne oldu demiştim. O bal gözlü çok hoşlanmış benden. Sevgilimin olduğunu duyunca yıkılmış. Yine de bir umut konuşur musun benim yerime demiş. Ve konuşmuştu arkadaşım benimle. Olmaz demiştim bunu diyorken ne garip içim sızlamıştı. Bana yaşattığı ilk sızıydı onun. İlk erkek arkadaşımdı onunla başlamama engel olan kişi. Ve ben üniversiteye gelene kadar hep bir hayal kurmuştum tek kişiyle beraber olacağım ve o da evleneceğim insan olacak derdim. Ailemden uzak da bir şehirdeydim ve artık hayatımın sonuna kadar yaşayacağım insanı da bulmuştum. Ne yazık ki bu o değildi. Başkasıydı ve ben onunla bir yola çıkmıştım. Onu bal gözlü biri için bırakamazdım. Bırakmadım da. İzin vermedim hayatıma girmesine.
Aylar geçti sevgilimle çok mutlu değildim. Onun bana olan deli sevgisiydi ve benimde bu sevgiye olan tutkumdu bu ilişkiye devam etmeme sebep. Ve hayalimdi ilk ve son olmasını istiyordum. Bir gün o bal gözlünün bana duygularının haberini getiren kardeşim dediğim insan geldi yanıma. Aşık oldum dedi ama bir burukluk vardı gözlerinde. Ne güzel işte dediğimde başımdan aşağı kaynar sular dökülmesine sebep olan cevabı almıştım. Bal gözlüye aşık olmuştu. Çekinerek sordum peki o ya dedim kızgınlıkla baktı gözlerime. Sana aşık olduğunu ve sevgilin olsa bile seni bekleyeceğini söyledi bana dedi. Utandım bakamadım yüzüne arkadaşım acı çekiyordu ve bunun sebebi olarak da beni görüyordu. Beni beklemesin benden yana hiçbir umut yok ona dedim. Faydasızdı bal gözlü onu istemiyordu. Ve o an kendimden nefret ettiren bir duygu hissettim içimde rahatlamıştım bal gözlünün ona verdiği cevaba. Ne kadar kimseye hatta kendime bile söylemesem de bal gözlü kalmıştı aklımda…
Üzerinden oldukça uzun zaman geçti arkadaşım artık ondan hiç bahsetmiyordu. Umudu kesmişti iyice. Ve bende artık ilişkimi bitirme kararı almıştım. İstediğim insan değildi o. Sadece sevgi vardı bizi birbirimize bağlayan. Her beş cümleden sonra yaptığımız kavgalar aşırı kıskançlıkları bunaltmıştı beni. Ve artık ben hayalimi de yıkıp bu ilişkiyi de yarım bırakıp yalnızlığı seçiyordum. Etrafımda duygusal olarak dolanan herkesten uzak durdum içimden gelmedi hiç.
Bal gözlüyü görmüştüm aylar sonra. O kadar sıcak bir şekilde bakmıştı ki bana. İçimi 2. kez sızlattı. Sevgilisi olduğunu duymuştum arkadaşımdan. Bir yerde otursak ya dedi. Tamam dedim bende. Oturduk konuşamıyordu fark ediyordum. Seni çok bekledim bir haberini duymayı çok istedim dedi. Biliyorsun başkasıyla birlikteydim dedim. Evet biliyordum dualar ettim bitsin diye dedi. Kabul oldu ama çok zaman geçti üstünden çok yıprandım ben dedi. Gülümsedim sanırım biriyle birlikteymişsin dedim. Evet ama aslında hayır dedi. Nasıl dedim. Senin ayrıldığını duyduğum gün tlf açtım, eğer seni bırakırsam kızma hayat bana belki bir şans daha sundu ve ben onu kaybetmemek için her şeyi yapacağım demiş kız arkadaşına. Böyle bir şeyi nasıl söyleyebildin dedim. Bizim aşkımız zaten hep üç kişilikti. Ben o ve sen dedi. Ne o ne ben sensiz bir gün geçirmedik. Ve artık böyle mutlu olmayı kabullenmiştik dedi. Bir şans versen bana hayat seni bak bir daha önüme çıkardı dedi. Okulunun bitmesine 1 ay vardı. Sonra gidecekti bu şehirden. Bense daha uzun zaman buradaydım. Lütfen bu şehrin bana ömür boyu sunacağı en büyük armağanım sen ol dedi. Yalvarır gibi baktı. Bir sürü engel vardı oysa. Ev arkadaşım onu karşılıksız seviyordu ve gidecekti o benden yüzlerce km uzağa gidecekti başka birine bağlıydı. Sorun değildi onların hiçbiri. Beni ve bu sevgiyi yaşa diyordu. Dilim hayır diyordu gözlerim evet. Çok mücadele etti benle sabahlara kadar ikna etmeye çalıştı. İki genç kızın hayallerini yıkacaktık. Arkadaşımın ve sevgilisinin. Kıyamadım ikisine de. Ev arkadaşım olanları duymuş bal gözlüye gidip benim hakkımda yalanlar söylemiş iftiralar atmış inanmadım ilk başta. yaptın mı diye sordum evet dedi ben onla birlikte olamıyorsam sen de olmayacaksın dedi. Oysa ben kaderin yönünü ikinci defa değiştirmeye çalışıyordum sırf o kırılmasın diye. Değmezmiş dedim kendime aradım bal gözlüyü. Sen haklıymışsın dedim kimse bizden de sevgimizden de değerli değilmiş dedim. Bal gözlü artık bal gözlüm olmuştu. Benim olmuştu bende onun. Çok mutluyduk ama çevremizdeki hiç kimse onay vermedi bu ilişkiye çünkü arkadaşım devamlı farklı şekilde anlatıyordu herkese. Ben sanki sevgilisini elinden alan kız olmuştum bal gözlümse aldatan sevgili. 1 hafta da o kadar çok yıprandık ki. Okulun bitmesine 3 hafta kalmıştı. Herkese ayrıldık dedik. O gidince her şey yoluna girecekti. Kimse görmeyecekti bizi. O 3 hafta içinde hiç dışarı çıkamadık biri görecek diye. Onun evinde buluşurduk hep camdan dışarı bakar şimdi dışarıda olmak vardı der gülüşürdük. İnsanın en mutlu olacağı bir hapishaneydi bu ama. Sevdiğin insanın dizleri yastıktı burada. Hep yalan söyledim nerdesin diye arayanlara. O 3 hafta geçti ve o gitti. Hem üzüldüm hem çok rahatladım. Artık ilişkimizi mesafeler sınayacaktı çevremiz değil.
Sabahlara kadar süren tlf konuşmaları özlem hepsi iç içeydi. Ve bal gözlümün hayatında çok fazla sorun oldu o ara. Beni aramıyor sormuyordu. Ben arayınca ses tonu hep kötüydü. Ne oluyor bize dedim çok sıkıntıdayım ve aşka ayıracak vaktim yok ne olur beni anla dedi. Peki dedim neden diye sormadım hiç. Aşka soru sorulmaz çünkü. Sormadım bende. Çok acı çektim çok yıprandım üzerinden 2 ay geçti. Dönsün diye ettiğim dualar kabul olmuştu. Dönmüştü benim olmuştu yine.
Seni bir daha bırakmak mı beni bırakmana izin vermek mi bunu unut derdi hep. Gerçekten bunu unutacak kadar güzel şeyler yaşadık. O varken yanımda her şey boştu. Ailesiyle çok iyi anlaştık. Hep bu çocuğu yola getirdin ya böyle aşık ettin ya kendine dile benden ne dilerse derdi annesi. Sandıklarını açar bak bunlar çeyizine derdi. Utanırdı kız. Her şey rüya gibiydi ve bozulacak diye ödüm kopardı. Gözlerinde kaybolurdum aşk bu işte derdim. Dünya şeyden vazgeçmiştim onun için. Çok üzülmüştüm ama hep iyi ki bunlar oldu derdi kendi kendime. Hele bal gözlüm öpmeye koklamaya doyamazdı beni. Hele o özlem yok mu ayrı şehirlerde olmanın verdiği özlem. Dokunmak isteyipte dokunamamak sesiyle yetinmek. Elinde resimleriyle uyumak. Çok özlüyorduk ama aşkımız büyüktü dayanacaktık.
Sonra her güzel şeyin bir sonu olur misali aşkımıza nazar değmeye başladı. Kurtarmaya çalışsak da elimizden bir şey gelmiyordu. İçim acıyordu sevdiğim erkeği kaybediyordum ama hiçbir şey yapamıyordum. Yapmaya çalıştıkça bir şey yapamamanın hırsıyla her şey daha çok bozuluyordu. Bir yandan da onun düzeltmesini beklerken onun yıktıklarını toplama görevi de bana düşmüştü. Hayatımız da çok sorun vardı. Biliyordum o gidecekti yine. Her şeyi düzgün olunca ben vardım onun için. hayatında bir şey ters gidince bende gitmeliydim kalmamalıydım. Ve bir gün ansızın gitti yine. Geçen sefer ki gibi sessiz olmadım ama bu kez. Ağladım yalvardım gitme diye. Gitmem lazım dedi. Artık eskisi gibi değilim dedi sadece. Neden dedim gidiyorum dedi. Ve gitti..
Şimdi nerde ne yapıyor bilmiyorum. Tlf numarasını sileli aylar oldu rehberimden. Kalbimden silmekse zor hatta bazen insafsız uzadıkça uzayan gecelerde imkansız bile diyorum kendi kendime. Aşka inanmıyorum. Hele ben hep varım diyene hiç. Aylarca bekledi beni ve sonra sadece gitmem lazım diyerek gitti. Gerideyse kırık bir kalp korku dolu bir insan yarım kalmış hayaller ve bir aşk bıraktı. Kaybeden ben miyim yoksa o mu? Bilmiyorum. Hayatta mutluluğunuzu asla başka bir insana bağlamayın. Çünkü bağlayınca kendinize ben niye yaşıyorum diye soruyorsunuz…
alıntı
Zamanlardan neydi hatırlamıyorum bir bahar olduğu kesin mutluluklarla geldiğine göre ilkbahar olsa gerek… bal rengiydi gözleri bakınca insanın içinden kaybolacağı kadar derin… ilk defa erkek arkadaşımın işlettiği bir cafede görmüştüm onu. Ev arkadaşımın okul arkadaşıydı. Ne kadar hoş bir çocuk demiştim. Muhabbetti de çok iyi. Ertesi gün olmuştu arkadaşım yanına geldi ne olduğuna inanmazsın demişti heyecanlı heyecanlı. Gülümseyerek ne oldu demiştim. O bal gözlü çok hoşlanmış benden. Sevgilimin olduğunu duyunca yıkılmış. Yine de bir umut konuşur musun benim yerime demiş. Ve konuşmuştu arkadaşım benimle. Olmaz demiştim bunu diyorken ne garip içim sızlamıştı. Bana yaşattığı ilk sızıydı onun. İlk erkek arkadaşımdı onunla başlamama engel olan kişi. Ve ben üniversiteye gelene kadar hep bir hayal kurmuştum tek kişiyle beraber olacağım ve o da evleneceğim insan olacak derdim. Ailemden uzak da bir şehirdeydim ve artık hayatımın sonuna kadar yaşayacağım insanı da bulmuştum. Ne yazık ki bu o değildi. Başkasıydı ve ben onunla bir yola çıkmıştım. Onu bal gözlü biri için bırakamazdım. Bırakmadım da. İzin vermedim hayatıma girmesine.
Aylar geçti sevgilimle çok mutlu değildim. Onun bana olan deli sevgisiydi ve benimde bu sevgiye olan tutkumdu bu ilişkiye devam etmeme sebep. Ve hayalimdi ilk ve son olmasını istiyordum. Bir gün o bal gözlünün bana duygularının haberini getiren kardeşim dediğim insan geldi yanıma. Aşık oldum dedi ama bir burukluk vardı gözlerinde. Ne güzel işte dediğimde başımdan aşağı kaynar sular dökülmesine sebep olan cevabı almıştım. Bal gözlüye aşık olmuştu. Çekinerek sordum peki o ya dedim kızgınlıkla baktı gözlerime. Sana aşık olduğunu ve sevgilin olsa bile seni bekleyeceğini söyledi bana dedi. Utandım bakamadım yüzüne arkadaşım acı çekiyordu ve bunun sebebi olarak da beni görüyordu. Beni beklemesin benden yana hiçbir umut yok ona dedim. Faydasızdı bal gözlü onu istemiyordu. Ve o an kendimden nefret ettiren bir duygu hissettim içimde rahatlamıştım bal gözlünün ona verdiği cevaba. Ne kadar kimseye hatta kendime bile söylemesem de bal gözlü kalmıştı aklımda…
Üzerinden oldukça uzun zaman geçti arkadaşım artık ondan hiç bahsetmiyordu. Umudu kesmişti iyice. Ve bende artık ilişkimi bitirme kararı almıştım. İstediğim insan değildi o. Sadece sevgi vardı bizi birbirimize bağlayan. Her beş cümleden sonra yaptığımız kavgalar aşırı kıskançlıkları bunaltmıştı beni. Ve artık ben hayalimi de yıkıp bu ilişkiyi de yarım bırakıp yalnızlığı seçiyordum. Etrafımda duygusal olarak dolanan herkesten uzak durdum içimden gelmedi hiç.
Bal gözlüyü görmüştüm aylar sonra. O kadar sıcak bir şekilde bakmıştı ki bana. İçimi 2. kez sızlattı. Sevgilisi olduğunu duymuştum arkadaşımdan. Bir yerde otursak ya dedi. Tamam dedim bende. Oturduk konuşamıyordu fark ediyordum. Seni çok bekledim bir haberini duymayı çok istedim dedi. Biliyorsun başkasıyla birlikteydim dedim. Evet biliyordum dualar ettim bitsin diye dedi. Kabul oldu ama çok zaman geçti üstünden çok yıprandım ben dedi. Gülümsedim sanırım biriyle birlikteymişsin dedim. Evet ama aslında hayır dedi. Nasıl dedim. Senin ayrıldığını duyduğum gün tlf açtım, eğer seni bırakırsam kızma hayat bana belki bir şans daha sundu ve ben onu kaybetmemek için her şeyi yapacağım demiş kız arkadaşına. Böyle bir şeyi nasıl söyleyebildin dedim. Bizim aşkımız zaten hep üç kişilikti. Ben o ve sen dedi. Ne o ne ben sensiz bir gün geçirmedik. Ve artık böyle mutlu olmayı kabullenmiştik dedi. Bir şans versen bana hayat seni bak bir daha önüme çıkardı dedi. Okulunun bitmesine 1 ay vardı. Sonra gidecekti bu şehirden. Bense daha uzun zaman buradaydım. Lütfen bu şehrin bana ömür boyu sunacağı en büyük armağanım sen ol dedi. Yalvarır gibi baktı. Bir sürü engel vardı oysa. Ev arkadaşım onu karşılıksız seviyordu ve gidecekti o benden yüzlerce km uzağa gidecekti başka birine bağlıydı. Sorun değildi onların hiçbiri. Beni ve bu sevgiyi yaşa diyordu. Dilim hayır diyordu gözlerim evet. Çok mücadele etti benle sabahlara kadar ikna etmeye çalıştı. İki genç kızın hayallerini yıkacaktık. Arkadaşımın ve sevgilisinin. Kıyamadım ikisine de. Ev arkadaşım olanları duymuş bal gözlüye gidip benim hakkımda yalanlar söylemiş iftiralar atmış inanmadım ilk başta. yaptın mı diye sordum evet dedi ben onla birlikte olamıyorsam sen de olmayacaksın dedi. Oysa ben kaderin yönünü ikinci defa değiştirmeye çalışıyordum sırf o kırılmasın diye. Değmezmiş dedim kendime aradım bal gözlüyü. Sen haklıymışsın dedim kimse bizden de sevgimizden de değerli değilmiş dedim. Bal gözlü artık bal gözlüm olmuştu. Benim olmuştu bende onun. Çok mutluyduk ama çevremizdeki hiç kimse onay vermedi bu ilişkiye çünkü arkadaşım devamlı farklı şekilde anlatıyordu herkese. Ben sanki sevgilisini elinden alan kız olmuştum bal gözlümse aldatan sevgili. 1 hafta da o kadar çok yıprandık ki. Okulun bitmesine 3 hafta kalmıştı. Herkese ayrıldık dedik. O gidince her şey yoluna girecekti. Kimse görmeyecekti bizi. O 3 hafta içinde hiç dışarı çıkamadık biri görecek diye. Onun evinde buluşurduk hep camdan dışarı bakar şimdi dışarıda olmak vardı der gülüşürdük. İnsanın en mutlu olacağı bir hapishaneydi bu ama. Sevdiğin insanın dizleri yastıktı burada. Hep yalan söyledim nerdesin diye arayanlara. O 3 hafta geçti ve o gitti. Hem üzüldüm hem çok rahatladım. Artık ilişkimizi mesafeler sınayacaktı çevremiz değil.
Sabahlara kadar süren tlf konuşmaları özlem hepsi iç içeydi. Ve bal gözlümün hayatında çok fazla sorun oldu o ara. Beni aramıyor sormuyordu. Ben arayınca ses tonu hep kötüydü. Ne oluyor bize dedim çok sıkıntıdayım ve aşka ayıracak vaktim yok ne olur beni anla dedi. Peki dedim neden diye sormadım hiç. Aşka soru sorulmaz çünkü. Sormadım bende. Çok acı çektim çok yıprandım üzerinden 2 ay geçti. Dönsün diye ettiğim dualar kabul olmuştu. Dönmüştü benim olmuştu yine.
Seni bir daha bırakmak mı beni bırakmana izin vermek mi bunu unut derdi hep. Gerçekten bunu unutacak kadar güzel şeyler yaşadık. O varken yanımda her şey boştu. Ailesiyle çok iyi anlaştık. Hep bu çocuğu yola getirdin ya böyle aşık ettin ya kendine dile benden ne dilerse derdi annesi. Sandıklarını açar bak bunlar çeyizine derdi. Utanırdı kız. Her şey rüya gibiydi ve bozulacak diye ödüm kopardı. Gözlerinde kaybolurdum aşk bu işte derdim. Dünya şeyden vazgeçmiştim onun için. Çok üzülmüştüm ama hep iyi ki bunlar oldu derdi kendi kendime. Hele bal gözlüm öpmeye koklamaya doyamazdı beni. Hele o özlem yok mu ayrı şehirlerde olmanın verdiği özlem. Dokunmak isteyipte dokunamamak sesiyle yetinmek. Elinde resimleriyle uyumak. Çok özlüyorduk ama aşkımız büyüktü dayanacaktık.
Sonra her güzel şeyin bir sonu olur misali aşkımıza nazar değmeye başladı. Kurtarmaya çalışsak da elimizden bir şey gelmiyordu. İçim acıyordu sevdiğim erkeği kaybediyordum ama hiçbir şey yapamıyordum. Yapmaya çalıştıkça bir şey yapamamanın hırsıyla her şey daha çok bozuluyordu. Bir yandan da onun düzeltmesini beklerken onun yıktıklarını toplama görevi de bana düşmüştü. Hayatımız da çok sorun vardı. Biliyordum o gidecekti yine. Her şeyi düzgün olunca ben vardım onun için. hayatında bir şey ters gidince bende gitmeliydim kalmamalıydım. Ve bir gün ansızın gitti yine. Geçen sefer ki gibi sessiz olmadım ama bu kez. Ağladım yalvardım gitme diye. Gitmem lazım dedi. Artık eskisi gibi değilim dedi sadece. Neden dedim gidiyorum dedi. Ve gitti..
Şimdi nerde ne yapıyor bilmiyorum. Tlf numarasını sileli aylar oldu rehberimden. Kalbimden silmekse zor hatta bazen insafsız uzadıkça uzayan gecelerde imkansız bile diyorum kendi kendime. Aşka inanmıyorum. Hele ben hep varım diyene hiç. Aylarca bekledi beni ve sonra sadece gitmem lazım diyerek gitti. Gerideyse kırık bir kalp korku dolu bir insan yarım kalmış hayaller ve bir aşk bıraktı. Kaybeden ben miyim yoksa o mu? Bilmiyorum. Hayatta mutluluğunuzu asla başka bir insana bağlamayın. Çünkü bağlayınca kendinize ben niye yaşıyorum diye soruyorsunuz…
alıntı