Bakan Mehmet Şimşek İSTİFA Etmelidir!!!

bytan

LinuX GeeK
Moderatör
Katılım
17 Tem 2006
Mesajlar
1,866
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
41° 0' 0 N, 27° 30' 0 E Amor en el exilio...
NOT:Konu biraz uzun ve bir hayli de derindir.Okuma zahmetine giren arkadaşlara faydalı olacağı kanaatindeyim...


Bakan Mehmet Şimşek İSTİFA Etmelidir!!!

İngiliz Exeter(1) Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan, 1993-1997 yılları arasında ABD Ankara Büyükelçiliği’nde CIA ajanı personele danışmanlık görevinde bulunan, 2000-2007 yılları arasında yönettiği portföy değeri 1.8 trilyon Dolar olan Merrill Lynch(2) şirketinin Türkiye, Yunanistan, Mısır, İsrail, yani Akdeniz Bölge Sorumlusu iken 2001 krizinin çıkması için 10 Milyar Dolar sıcak paranın Türkiye’yi bir gecede terk etmesi işlemini yürüten, Batman’da bilgisayar bayiliği yapan amcasının torununu Bakanlık’a danışman yapan, İngiliz(3) ve maalesef Türk yurttaşı olan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ivedilikle görevinden istifa etmelidir.

Türk halkının tarifsiz acılar çekmesine, yüzbinlerce yurttaşın bir gecede işsiz kalmasına, bir gecede yarı yarıya yoksullaşmamıza neden olan bu kişi, istifa edene kadar savaşımı sürdürmek Türk gençliğinin birinci görevidir.



(1) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bu okulda yüksek lisans yapmıştır. Okul gelişmekte olan ülkelere ılımlı muhafazakar yöneticiler yetiştirmesi ve İngiliz Haberalma Teşkilatı tarafından kontrol edilmesiyle tanınır.
(2) http://www.mehmetsimsek.gen.tr adresinde kendi kaleminden doğrulanabilir.
http://www.ml.com adresinin “About Us” bölümünden portföy büyüklüğü görülebilir.
(3) İngiliz yurtaşı olmak için Kraliçe’ye sadakatle bağlı kalınacağına yemin etmek gerekmektedir.
(4) http://www.ilk-kursun.com/2008/04/15/mehmet-simsekin-bakanligi-kabul-edilemez-erol-bilbilik/

Barış Özel


Erol BİLBİLİK'in İlgili Yazısı:

Mehmet Şimşek; 1 Ocak 1967’de, Batman iline bağlı Ercüş İlçesi’nin Arıca Köyü’nde doğdu. Ercüş Lisesi mezunu. 20 Ocak 1990’da, ABD uyruklu Annalise Granwald ile evlendi. Granwald, 1971’de ABD Wisconsin Eyaleti’nde doğmuş. Finans eğitimi almış. Şikago’da bir buçuk yıl kadar finansal analistlik yapmış.

Şimşek, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi SBF’de yaptı, İktisat Bölümü’nü 1983’te en yüksek ikinci ortalamayla bitirdi. Etibank bursuyla gittiği İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nde Finans ve Ekonomi dallarında yüksek lisans (master) yaptı.

1993’te Türkiye’ye döndü ve Etibank’ta işe başladı. Kısa süre sonra ABD Büyükelçiliği’nde Türkiye ekonomisi üzerine analizler yapılan bölümde ekonomi danışmanlığına başladı. Bu göreve binlerce kişi arasından seçilerek geldi ve 1997 yılına kadar 4 yıl süreyle çalıştı. Nisan 1997’de ABD’den oturma izni alarak New York’a yerleşti. UBS Bank’ın Hisse Senetleri Analiz Kısmı’nda çalıştı.

Bu işten ayrılan Şimşek, 1998 başında İstanbul’a döndü ve Bender ve Deutsche Menkul Değerler Şirketi’nde 2 yıl kadar çalıştı. 2000 yılı başında Merrill Lynch’ten gelen teklifi kabul ederek Londra’ya yerleşti. Sorumluluk alanları Türkiye, Yunanistan, Mısır ve İsrail’i kapsayan Akdeniz bölgesi, ve 2001 yılı ortasından itibaren eklenen Rusya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti olmak üzere, uluslararası Merrill Lynch yatırım şirketinin makro analizler yapan bölümünde çalışmaya başladı. 2005’te Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgeleri Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığı’na getirildi.

* * *

Mehmet Şimşek, AKP’nin kurulduğu günden itibaren kendisi gibi Exeter Üniversitesi’nde master yapmış olan Abdullah Gül ve onun aracılığıyla da Ali Babacan, Nazım Ekren ve Şaban Dişli ile yakınlık sağladı. Şimşek, Recep Tayyip Erdoğan ile ilk defa 2005’te Londra’daki bir Avrupa Birliği zirvesinde karşılaştı. 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce Gül, Babacan, Ekren ve Dişli Şimşek’i milletvekili adayı olarak R.T. Erdoğan’a teklif etti. Gaziantep listesinden 1. sırada aday gösterilen Şimşek 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Milletvekili seçildi. 29 Ağustos 2007’de Başbakan R.T. Erdoğan tarafından açıklanan 60. Hükümet’te Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanlığı’na getirildi.

* * *

Mehmet Şimşek, 9 Ağustos 2006 tarihinde onaylanan Bakanlar Kurulu kararında “403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 2383 sayılı kanunla değişik 22. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı’nın 26.7.2006 gün ve 2422 sayılı kararıyla Türk Vatandaşlığı’nı korumasına izin verilmiş olup aynı zamanda Birleşik Krallık vatandaşıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.

Şimşek’in eşi Annalise Şimşek (Granwald), 2 Temmuz 2007 tarihinde onaylanan Bakanlar Kurulu kararında “403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 2383 sayılı kanunla değişik 22. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı’nın 26.6.2007 gün ve 9985 sayılı kararıyla Türk Vatandaşlığı’nı korumasına izin verilmiş olup aynı zamanda Birleşik Krallık vatandaşıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.

Böylece Annalise Şimşek, eşinden 1 yıl sonra ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinden 20 gün önce Türk Vatandaşı yapıldı, ve Amerikan, İngiliz ve Türk olmak üzere 3 ülke vatandaşlığına sahip oldu.

* * *

Şimşek’in 1993’te master yaptığı Exeter Üniversitesi’nin bilinen 4 temel özelliği vardır:

Birinci özelliği; İngiltere’deki tek Kürdistan Araştırmaları Merkezi’ne sahip olması, ikinci özelliği; İngiliz İstihbaratı’nın desteğinde olması, üçüncü özelliği; yetkin bir Arap ve İslam Araştırmaları Bölümü’nü bünyesinde barındırması, ve dördüncü özelliği de; Harvard Üniversitesi J.F. Kennedy School of Government Bölümü ve Dr. Henry Kissinger’ın 1950’de Harvard’da faaliyete geçirdiği Yaz Seminerleri Programları ile 3. Dünya ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelere “İslamcı-Modernleştirici” liderler yetiştiren bir üniversite olmasıdır. Aynı zamanda Şimşek’i Başbakan R.T. Erdoğan’a öneren Abdullah Gül de Exeter Üniversitesi’nde master yapmıştır.

Şimşek, Exeter Üniversitesi’ni bitirip 1993’te Ankara’ya dödükten kısa bir süre sonra ABD Ankara Büyükelçiliği’nin Türkiye ekonomisi üzerine analizler yapılan Ekonomi Bölümü’nde danışman olarak çalışmaya başladı. Şimşek’i bu göreve getiren irade şüphesiz ki o zamanki ABD Ankara Büyükelçisi, Türkiye uzmanı deneyimli diplomat Marc Grossman’ın iradesiydi.

Şimşek, büyükelçilikte 1993-1997 tarihleri arasında yaklaşık olarak 4 yıl süreyle görev yaptı. Bu süreçte ABD Ankara Büyükelçisi olan Marc Grossman, kendisinden önceki Büyükelçi Morton Abramovitz’in müsteşarıydı ve Türkiye’yi çok iyi tanıyordu. Her iki büyükelçi de bulundukları ülkeleri ABD’nin uydusu yapmak ve ABD’ye bağlı kadrolar devşirmekle ün yapmış diplomatlardı. İkisi de Türkiye’deki görevleri süresince siyasi partilerden, sivil kuruluşlardan, öğrenci guruplarından, işçi ve işveren sendikalarından, medyadan ve hükümetten kadroları değiştirmiş ve dönüştürmüşlerdir.

Marc Grossman’ın Büyükelçilik döneminde, Büyükelçilik, İstanbul Başkonsolosluğu ve Adana Konsolosluğu’nun Ekonomik, Politik ve Askeri Bölümleri içinde gizlenmiş, CIA ve Savunma Koordinasyon bölümleri çok deneyimli ajanlara sahipti ve çok yoğun faaliyetler içindeydiler. Bu dönemin çekirdek kadroları yıllar itibariyle şöyleydi:

1994 Sonbaharı

ABD Ankara Büyükelçiliği:

Marc Grossman; Büyükelçi

Joan E. Bebick; Büyükelçi Sekreteri

John L. Brady; Politik Bölüm Başkanı, gerçekte CIA İstasyon Şefi, göreve 1993′te başladı

Richard K. McKee; Politik Bölüm

C. Eugene Dorris; Ekonomi Bölümü

Tümgeneral John Welde; Savunma Koordinasyon Merkezi Başkanı

ABD İstanbul Başkonsolosluğu:

Jerrold Mark Dion; Başkonsolos, gerçekte CIA İstasyon Şefi

James B. Bond; Politik Bölüm

Oscar W. Clyatt Jr.; Ekonomi Bölümü

James K. Konnell; Politik-Askeri Bölüm

ABD Adana Konsolosluğu:

Elizabeth Shelton; Konsolos

Olaf North Otto III; Politik-Ekonomik Bölüm, gerçekte CIA İstasyon Şefi



1995 Yılı

ABD Ankara Büyükelçiliği:

Marc Grossman; Büyükelçi

Hülya Kilgore; Büyükelçi Sekreteri

Richard K. McKee; Politik Bölüm

C. Eugene Dorris; Ekonomi Bölümü

James L. Clunan; Politik-Askeri Bölüm

John L. Brady; Politik Bölüm Başkanı, gerçekte CIA İstasyon Şefi

Tümgeneral John Welde; Savunma Koordinasyon Merkezi Başkanı

ABD İstanbul Başkonsolosluğu:

Jerrold Mark Dion; Başkonsolos, gerçekte CIA İstasyon Şefi

James B. Bond; Politik Bölüm

Oscar W. Clyatt Jr.; Ekonomi Bölümü

ABD Adana Konsolosluğu:

Elizabeth Shelton; Konsolos

Olaf North Otto III; Politik-Ekonomik Bölüm, gerçekte CIA İstasyon Şefi



1996 Yılı

ABD Ankara Büyükelçiliği:

Marc Grossman; Büyükelçi

Hülya Kilgore; Büyükelçi Sekreteri

Richard K. McKee; Politik Bölüm

C. Eugene Dorris; Ekonomi Bölümü

John L. Brady; Politik Bölüm Başkanı, gerçekte CIA İstasyon Şefi,

Tümgeneral John Welde; Savunma Koordinasyon Merkezi Başkanı

ABD İstanbul Başkonsolosluğu:

Jerrold Mark Dion; Başkonsolos, gerçekte CIA İstasyon Şefi

Stephen C. Kimmel; Politik Bölüm

ABD Adana Konsolosluğu:

Elizabeth Shelton; Konsolos

Joseph S. Pennington; Politik-Ekonomik Bölüm

Olaf North Otto III; Politik-Ekonomik Bölüm, gerçekte CIA İstasyon Şefi



Marc Grossman dönemi; 1. Körfez Savaşı’yla Saddam Hüseyin’in gücünün yıkıma uğratıldığı, Kuzey Irak’ta Saddam’ın gücünün sıfırlandığı, ABD’nin Barzani-Talabani güçleri ve CIA peşmergeleriyle Saddam’ı devirme planlarını devreye soktuğu, İncirlik Üssü’nden Kuzeyden Keşif Gücü uçaklarının Kuzey Irak’a silah, cephane, ilaç ve gıda maddeleri attığı, Jandarma Genelkomutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in ABD’nce tertiplenen suikastle öldürüldüğü, ekonominin çökmekte olduğu ve 1995 devalüasyon programlarının gündeme girdiği, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı, Necmettin Erbakan’ın Refahyol İktidarının Başbakanı, Tansu Çiller’in Dışişleri Bakanı, ve Abdullah Gül’ün Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olduğu çok kritik bir dönemdir.

Böylesine önemli bir döneme rastlayan 1996 yılında, CIA Kuzey Irak İstasyon Şefi Robert (Bob) Baer, Erbil’e giren Saddam Hüseyin birliklerine saldırmak ve Saddam’a muhalif askeri birliklerle, eşgüdümlü bir darbe ile Saddam’ı devirmek amacıyla örgütlediği CIA peşmergelerinin eyleme geçişlerini son anda durdurmak zorunda kalmıştır. 2500’e yakın CIA peşmergesi, Türkiye üzerinden önce Pasifik’teki Guam Adası’na, sonra da ABD’ye tahliye edilmeye başlanmıştır. Daha sonra, 1996 sonu ve 1997’de bunların Türkiye üzerinden tekrar Kuzey Irak’a sokulması gündeme gelmiştir. İşte böylesine kritik bir süreçte ABD Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Bölümü’nde görev yapmakta olan Mehmet Şimşek’e, Büyükelçilik kadrosundaki gizli görevi CIA İstasyon Şefliği olan John L. Brady, Türkiye üzerinden Guam Adası’na tahliye edilecek CIA peşmergeleri ile ilgili olarak yapılan çok gizli görüşmelerde tercümanlık yapma görevi vermiştir. Daha sonra da, bu CIA peşmergelerinin tekrar Kuzey Irak’a dönmeleri için yapılan görüşmelerde de Şimşek yine tercüman olarak görev yapmıştır.

* * *

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Marc Grossman’ın öngördüğü misyonları tamamlayan Şimşek, 1997 Nisan’ında New York’a yerleşerek UBS Bank’ta, ve 1998 başında da İstanbul’a dönerek 2000 yılına kadar Bender Menkul Değerler Şirketi’nde çalışmıştır. 2000 yılında New York merkezli uluslararası yatırım şirketi Merrill Lynch’in Londra Merkezi’nde çalışmaya başlamıştır. Merrill Lynch’te, küresel sermaye hareketinin önemli bir bölümü olan sıcak para hareketlerini, ve Türk piyasasındaki spekülasyon ve manipülasyonları yönlendiren Şimşek, 2 Temmuz 2007 tarihli Radikal gazetesindeki söyleşisinde Merrill Lynch’e ve kendi misyonuna yönelik şu açıklamaları yapmıştır:

“Benim AKP’den önceki hükümetle de diyaloğum vardı. Yedi yıldır çalıştığım Merrill Lynch, Türkiye’nin milli gelirinin 4 katı (1,6 trilyon dolar) büyüklüğünde portföyü olan uluslararası bir kuruluş. Ben Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik Araştırmalar Bölümü Başkanı’ydım.”

Güngör Uras, 16 Temmuz 2007 tarihli Milliyet gazetesinde Merrill Lynch ve Şimşek’in görevleri hakkında şunları yazmıştır:

“Bizim piyasaların ipi Londra’daki bankerlerin elinde. Şimdi ipi o kadar sağlam ele geçirmiş durumdalar ki 2. Kemal Derviş olarak anılan Mehmet Şimşek’i ekonomi yönetiminin başına gönderdiler. O Londra bankerleri ki, küresel sermaye hareketinin bir bölümüne yön veriyorlar.”


Uras, Londra bankerlerinin Türk piyasasındaki spekülasyonları ve manipülasyonlarını da yürüten gençlerden birinin Şimşek hakkındaki yorumunu da şöyle aktarıyor:

“O arkadaşımız Londra bankerleriyle, daha doğrusu küresel piyasalarla AKP arasında köprü olacak. Türk ekonomisinin gelişmesi, iktidarda kim olursa olsun uluslararası piyasalarla iyi ilişkiler içinde olmasına bağlıdır. İşte bu nedenle, o çevrelerin söylediklerini AKP iktidarına ’iyi tercüme edecek’, o çevrelerden gelen bir gencin yararı küçümsenemez.”

Uras, Londra bankerlerinin yetiştirdiği Şimşek’in yol arkadaşı olan bu gencin “Piyasaların AKP’yi desteklediğini, AB ülkelerinin seçimler öncesinde eleştiriyi kestiğini, ABD yönetiminin de AKP iktidarına açıkça destek verdiğini, Batı dünyasının Türkiye’nin demokratik bir ülke olmasını; Kemalizm’in, ulusalcılığın ve de ordunun önlediğine inanmış durumda. Alınmayalım, gücenmeyelim, kızmayalım ama gerçeği bilelim. Yabancılar için ulusalcılık Türklerin kurtulması gereken bir hastalık ve de yabancılar inanıyor ki Türkleri ulusalcılıktan kurtaracak ilaç AKP’dir. Eğer AKP gücünü kaybederse, Türkiye’de milliyetçilik, ulusalcılık ve hatta faşizm güçlenecek. Ordu her konuda öne çıkacak. Türkiye, bölgesinde sorunlu bir ülke olacak. Yabancılar bunu istemiyor. AKP’yi kurtaracak olan yabancı sermayedir. Dışarıdan döviz gelince dolar ucuzlar, borsa şahlanır, faiz düşer, piyasaların çalışması AKP’nin oyunu arttırır.”

Nitekim Merrill Lynch’in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanı Şimşek, Başbakan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Genel Müdür olduğu Çalık Holding’e Euro Bond ihracı ve danışmanlığını yapmak üzere 2007’de, dünyadaki 38’inci ofisini Türkiye’de açmış ve Çalık Holding’e uzun vadeli krediler vermiştir.

AKP hükümetinin devamı için Türkiye’ye sıcak para sokan Merrill Lynch, parayı Arap sermayesini yöneten fonlar aracılığıyla Türkiye’ye göndermektedir. 3 Haziran 2007 tarihli Akşam gazetesinde, Serdar Akinan “Savaşta Taraf Olmak” başlıklı yazısının bir bölümünde sıcak para ve varlık ihaleleri ile ilgili şu açıklamaları yapmıştır:

“Londra borsasında bir manipülasyon yapılıyor ve bir günde 10 milyar dolar bu ülkeden çıkıyorsa, ve bu operasyonun ardında T.C. kimliği taşıyan biri varsa… Bu isim yakında bu ülkenin yönetim kadrolarından birine adaysa… Türkiye’de 1 milyar dolar üzerindeki belli ihaleler, piyasa değerinin yüzde 30 altında birilerine peşkeş çekiliyorsa ve bu şahıslar T.C. kimliği taşıyorsa… Bu ülkede bir medya gurubu el değiştiriyor ve karar mekanizmalarında çalışanların şahsında veya birinci derece akrabalarında tek bir etnik köken şartı aranıyorsa, ve tüm bu operasyonun asıl sahibi T.C. kimliği taşıyorsa… Ülkenin en etkili isimlerinden birini gelişmelerden haberdar edip ona pozisyon aldıran ekip de T.C. kimliği taşıyorsa… O kollektif; karanlık savaşta taraftır.”

“Siyaset aygıtında kilit dişliyi aldığını sanan o kollektif direniyor. Ama beyhude… Ordu 12 Nisan’da aslında savaş ilan etti. 27 Nisan’da ve önceki gün yapılan konuşmanın satır aralarında bu ilanın nedenlerini bulmak pekala mümkün. Bu savaş konvansiyonel bir üslup içinde olmayacak zira karşı taraf bu metodu terk etti…”

Yatırım uzmanı Murathan Uğur, 2 Eylül 2007 tarihli Aydınlık dergisinde yayınlanan Ruhsar Şenoğlu röportajında Merrill Lynch’in para akışları hakkında şunları söylüyor:

“Hükümeti destekleyen dış odaklar tarafından destekleniyor borsa. Krizin ertelenmesi ve hükümetin devamı için sıcak para sokuluyor ülkemize. Paralar Londra merkezli, Arap sermayesini yöneten fonlar tarafından Türkiye’ye sokuluyor. Şimdi o para akışını sağlayan kişi, Türkiye’nin bütün ekonomi politikalarının oluşturulduğu merkezi yönetecek. 2002-2007 döneminde sıcak para akışı bu kişiler tarafından yönlendirildi. Bu yönlendirmenin Londra menşeili olan bölümü hem siyasi destek oldu, hem de şu anda Türkiye’den çok ciddi şekilde nemalanıyor. Nemalanmanın ötesinde kendi görüşünü değerlendirecek, kendi parasını yönlendirecek kişiyi de Ekonomi Bakanı olarak Türkiye’ye empoze edecek noktaya gelmiş bulunuyor.”

Sabahattin Önkibar, 27 Eylül 2007 tarihli Yeniçağ gazetesinde Sabah-ATV ihalesi ile ilgili olarak şunların altını çiziyor:

“Zapsu ve Bağış gibi Erdoğan’ın en yakını olan iki isimle bu denli içiçe olan Murdock, önceki gün New York’ta açıkladığına göre Sabah-ATV’ye talipmiş. İlginçtir yine dün öğrendiğime göre Murdock’a partnerlik edecek yerli konsorsiyum da şekillenmiş. Konsorsiyum; Ramsey, Çalık, Atasay, Taşyapı ve Rios gibi Tayyip Bey’e çok yakın guruplardan oluşuyormuş. Dinlediğime göre ihale sonrasında Sabah Gurubunun reklam, pazarlama ve Dışişleri boyutu Murdock’a, yayını ise konsorsiyuma ya da onların atayacağı yayın müdürüne bırakılacakmış.”

“Gelelim ihalede şans tanınan ikinci ayağa? Bu konsorsiyumun başında da ünlü İngiliz finans devi Merrill Lynch var. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün oğlu burada çalışıyor. Merrill Lynch yetkilileri bu ihale için Cumhurbaşkanı Gül’ün yalanlamadığı iddiaya göre Çankaya Köşkü’nde ağırlanmıştır ve de destek sözü almışlar. İngiliz finans devinin de yerli partner olarak yine Cumhurbaşkanı Gül’e yakın olan guruplarla teması varmış.”

“Görüldüğü gibi Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan, Sabah-ATV ihalesi öncesinde endirekt olarak abartısız çekişiyorlar. Ne dersiniz bu güç savaşında kim galip gelir? Benim favorim Erdoğan’dır. Fox (TGRT) operasyonu ortadadır. Tayyip Bey bu işlerde daha deneyimli görünüyor.”


* * *

İşte böylesine boyutlu bir sıcak para transferi ve ekonomik varlıkların manipülatif ihalelerle elden çıkarılmasını gerçekleştiren uluslararası dev yatırım tekeli Merrill Lynch’te kilit bir misyon için görevlendirilmiş olan Mehmet Şimşek şimdi de Türkiyenin temel ekonomik politikalarını oluşturan Ekonomi’den Sorumlu Devlet Bakanlığı’na getirilmiştir. Bugün 100 milyar dolara yakın olan sıcak para ile ekonomiyi devralmış olan Şimşek’in bu politikaya devam ederek bunu daha da arttıracağı, böylece AKP’yi ayakta tutarak Türkiye’yi uluslararası dev tekellerin uydusu yapmaya çalışacağı çok açıktır.

Şimşek, Exeter Üniversitesi’nde İngiliz İstihbaratı tarafından eğitilmiştir. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Marc Grossman tarafından Büyükelçilik Ekonomi Bölümü’ne alınmıştır. Burada CIA İstasyon Şefi ile birlikte CIA peşmergelerinin Türkiye üzerinden tahliyelerine yönelik görevleri yerine getirmiştir. İngiliz İstihbaratı ve CIA’nin birlikte aldığı kararla New York merkezli uluslararası dev yatırım şirketi Merrill Lynch’in Londra Merkezi’nde görevlendirilmiştir. Burada Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığı’na (ki gerçekte Büyük Ortadoğu Ekonomik ve Strateji Bölüm Başkanlığı paralelinde bir yapılanmadır) terfi ettirilmiştir.

AKP iktidarı öncesinde Bülent Ecevit hükümetiyle yakın diyalog halinde olduğu için Türkiye’nin 2. Kemal Derviş’i olarak ve aynı misyonla Türkiye’nin Ekonomi Bakanlığı’na getirilmiştir. ABD uluslararası sermayesinin iktidarı olan AKP’nin içine yerleştirilmiş ve misyon verilmiş bir “şimşek” olan Mehmet Şimşek’in bu görevden bir saniye bile geçirilmeden uzaklaştırılması gerektiğini düşünmekteyiz.


Erol Bilbilik, E. Dz. Bnb., Araştırmacı - Yazar

Yeni Hayat Dergisi, Şubat 2008

 
valla okurdum ama dergi ilk defa duyduğun bir dergi Sonra Bir Binbaşı Yazarmış Taraflı olacağı kesin asker ezeli beri akp ye karşı ve çok uzun paylaşmışsın uğraşmışsın eline sağlık bu arada akp nin yanlışlarına bende karşıyım ama neyseh...
 
Verso Başkanı Erhan göksel 1 sene önce hükümeti ve Başbakanı uyarmıştı. Mehmet Şimşek hakkında. Unakıtandan sonra en sevmediğim bakan Mehmet Şimşek. Mehmet Şimşek kadar hakkında araştırılma yapılması gereken bir isim daha var oda Egemen Bağış. Bakan değil ama karanlık birisi. Beyaz Saraya yeminli tercümanlık yapmış birisi.

Bu arada geçen hafta Dış işlerini bakanı Sayın babacan ABD'ye hani her sene yapılan geçen sene İstanbulda yapılmış olan malum toplantıya gitti ama hiç bir kanalda buna yer verilmedi.
 
memleket satılmiş desenize her gecengun bişeyler cıkıo
 
1. Körfez Savaşı’nın ardından bir grup peşmerge, CIA tarafından Irak’tan toplanıp ABD’nin Guam Adası’ndaki üssüne götürülmüştü.
Burada eğitilip, ilerde kurulması muhtemel Kürdistan’ın “Elitini” oluşturacaklardı.
Guam’a götürülen bu Kürt peşmergeler orada 10 yıl eğitildiler ve 2. Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak’a geri getirildiler.
Guam’a götürülen bu Kürt peşmergeler ile CIA yetkilileri arasındaki tercümanlık görevini kim yapıyordu ?
ABD Büyükelçiliği’nde görevli tercüman Mehmet Şimşek.
Elçilik Tercümanı Mehşmet Şimşek, şimdi evli olduğu Amerikalı eşiyle de bu görevi sırasında tanışıp evlendi.
Şimşek daha sonra Türkiye’de bir aracı kurumda çalıştı.
Kısa süre sonra oradan istifa etti ve birdenbire kendini Merill Lynch’in Londra bürosunda üst düzey bir görevin başında buldu (Hani şu Sabah-ATV ihalesi için Cumhurbaşkanı Gül ile görüşen Merill Lynch).
Orada bir süre çalıştı. Bu arada AKP’li medya tarafından bir güzel parlatıldı ve seçim öncesi AKP’den milletvekili adayı olmak için Türkiye’ye döndü.
Seçildi ve Bakan yapıldı.
Sonradan öğreniyoruz ki, eş durumundan zaten ABD vatandaşı olan ABD Büyükelçiliği tercümanı Mehmet Şimşek, arada derede İngiliz vatandaşı da olmuş.Çok uluslu bakanımızda var yani..
Sadece Mehmet Şimşek'mi suçlu yoksa onu bakan yapan kabilede yer verenler mi?Tencere kapak meselesi.Aslında bunların biri değil hepsi istifa etmeli.
Haber için teşekkürler..
 
Bu romani kim yazmis

İlerde sana g*tümle gülecem.İşgaldeyken...
 
mehmet şimşek i yakın tanıyan biri olarak bu senaryonuzun şahsınızın hüsnükuruntusundan öteye
geçmediğini ve insanlar hakkındaki önyargılı ve yanlı bakışınızın başka bir sebebi olduğu malum olmuştur. ülkesine ve halkına bağlılığı üst düzeyde bir devlet adamıdır.
mehmet şimşek okul arkadaşım olup kendisini Türkiye'ye geldiğinden beri pek görmesem de vatanını ve insanını seven halkın içinden biri olarak çıkıp bu düzeye gelmesi takdir edicidir. FARABİ027
 
Mehmet Şimşek görevini layıkıyla yapan birisidir.
 
Geri
Üst