"Bakan"a sormak lazım: "Bu ince çalışmalar nelerdir?"

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
20,694
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ATATÜRK' ü inkar eden bizden değil; ondan bundandı
Gün geçmiyor ki Türkiye'de "bir mesaj" verilmesin "yönetilenlere.
"Gün geçmiyor ki Türkiye'de gündem değişmesin, "aniden ve hızlıca."
Hatırlanacağı gibi Temmuz ayı başında, Meclis'te "yemin krizi" yaşanırken, aniden "Şike Opersyonu" adı altında bir dosya açılmış ve bütün dikkatler bu yöne çevrilmiş, işin "siyasi yönüyle" siyasiler bile ilgilenmemişti uzunca bir süre..
Halen de ilgilenmedikleri gibi..
Dikkat edin, ülke gündeminde ne zaman tartışmalı bir konu varsa, aniden öyle bir laf ediliyor ki, öyle bir olay meydana geliyor ki, bir anda dikkatler aniden diğer tarafa çevriliyor..
Yani, "aaa kuşa bak" derken, diğer yandan "işi bilenler kılıcı kuşanıyor"
Geçtiğimiz hafta, Genelkurmay Eski Başkanı'nın tutuklanmasına varıncaya kadar gelişen olaylar henüz gündemde tazeliğini korurken, bugün Türkiye'nin "kuzeyinden" de bazı mesajlar verildi, "inceden inceye"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar, memleketindeki bir açılışta yaptığı konuşmada, "Trabzonsporumuzun hakkı olan şampiyonluk kupasını da getirmek için, çok ince ayar çalışmalarımız devam ediyor ve inşallah başaracağız" tarzından açıklamalar yaptı.
Sonra da yanlış anlaşıldığını beyan etti, "doğal ve haklı olarak"
Öncelikle şunu sormak lazımdır ki, hangi konuda ve nerede hakedilmiş bir kupadır şampiyonluk kupası ki, "hakkımız olan" diyorsunuz?
3 Temmuz tarihinden bu yana Türkiye'de estirilen "paranoya" rüzgarlarının etkisi altında kalarak sıtmaya tutulanlara, titreme nöbetleri geçirenlere, isterik çığlıklar atanlara, gün geçtikçe hedeflerini ortaya koymaktan imtina etmeyen zümreye destek vermektir Sayın Bakan'ın bu açıklamaları..
Bir yerde onları meşru göstermektir..
"Gizlilik ilkesi" olan bir dosyanın bütün detaylarıyla, kamuoyu önünde lime lime edilmesine seyirci kalmaktır.. Veya bir başka ifadeyle, soruşturma başlamadan önce soruşturmayı sosyal medyadan okurlarına ileten gazetecilere arka çıkmaktır, destek olmaktır..
Hatırlanacağı gibi, 2009-10 sezonunda da bir başka Bakanımız, Bursaspor'un şampiyon olması için ellerinden geleni yapacaklarını açık açık ifade etmekten imtina etmemişti. Ne gariptir ki o dönemde de şampiyonluğun en büyük adayı, hatta lig lideri Fenerbahçe idi.. Üstelik sezonun son haftasına kadar...
Siyasilerin, futbol takımları üzerinden kitlelere mesaj verme hareketi çok eskilere dayanır..
Bu olay, sadece Türkiye'de değil, dünyada da vardır..
Mesela Admira takımı, Adolf Hitler'in "propoganda takımı" olarak kurulmuş ve bu konuda turneler düzenlenerek gittikleri yerlerde Adolf Hitler'i, kitleler önünde sempatik göstermek amacını gütmüştür yıllar boyunca.. Hatta Türkiye'ye bile gelmiştir Admira takımı o yıllarda..
Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Kupası müsabakalarının tarihi incelendiği zaman, 1960 ihtilalinden sonra askerlere tepki duyan halkın gözünde, generalleri sempatik kılmak uğruna 1966 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay emriyle oynatılmaya başlandığı görülecektir.
Dolayısıyla Türkiye'de de futbol üzerinden kitlelere mesaj vermek, yeni bir olgu değildir..
Hemen hemen bütün siyasiler, seçim bölgelerindeki futbol kulüpleri üzerinden kitlelere mesajlar vermişlerdir.. Hatta bazı dönemlerde her gittikleri "ilçede" bile "Sizi Birinci Lige çıkartayım mııı?" tarzından soru ve vaatlerle, ülke insanının hafızalarında yer etmişlerdir..
Dolayısıyla, bir seçim bölgesi milletvekilinin kendi şehrine bu tarz "popülist mesajlar" vermesini anlarız da, "bir bakanın" sadece bir bölge halkına bu tarz mesajlar vermesini anlayamayız.. .
Zira Sn. Bayraktar, Hakkari'nin de bakanıdır, Edirne'nin de..
İlin de bakanıdır, köyün de..
Partilinin de bakanıdır, partisizin de..
O, seçilmiş bir vekil olmakla birlikte, aynı zamanda demokratik yönetimlerdeki "yürütme" tarafından göreve getirilen bir mevki sahibidir..
Sadece bir bölgeye karşı verdiği bu mesajlarla birlikte, aynı zamanda sorgulanması gereken ve yadırganan başka bir gerçek daha vardır ki, o da;
Şampiyonluk kupasının geri alınması konusunda "ince bir ayarın" yapıldığını itiraf etmesidir..
Dil mi sürçmüştür acaba, yoksa Allah mı şaşırtmıştır?
Yoksa "mızrak artık çuvala sığmayacak" duruma mı gelmiştir?
Önümüzdeki günlerde bunu daha net anlayacağız, duruşmalar başladığında..
Ancak anlayamayacağımız bir konu da, bir hükumet mensubunun, "bütçesi ve çalışma politikası belli olan" bir bakanlığın,mesaisini bu konuya ayırmasını itiraf etmesi, hangi çalışma faaliyeti içerisinde yeraldığıdır?
Ve bir de doğal olarak, "bu inceden inceye" çalışmaların, açılan ve yürütülen soruşturma dosyasının hangi safhasında veya neresinde yeraldığıdır?
Nasıl ki sizler, şampiyonluk kupasının sizin hakkınız olduğunu iddia ediyorsunuz ve bu konuda çalışmalar yaptığınızı itiraf ediyorsunuz, bizler de konunun muhatapları olarak, şampiyonluk kupasının geri alınması konusunda ne gibi "ince ayar çalışmalar" yaptığınızı "somut şekliyle" merak ediyoruz..
Şimdi kamuoyunun beklediği de haklı olarak bu sorulara yanıt bulmaktır..
Bekliyoruz efendim !!





"Bakan"a sormak lazım: "Bu ince çalışmalar nelerdir?" | MySporx Blog
 
Nesini soracaksınızki FB ye yaptıklarından belli değilmi.Aziz başkanı şikeden değil örgüt ???? kurmaktan içerde tutuyorlar.Şu ahlaksızlığa bakarmısınız işte bunu adı ince ayar.
 
Şöyle bir FB'li çıksın ve Allah rızası için desin ki, Aziz Yıldırım tertemiz adamdır, şike ile de işi gücü olmaz. Tüm yapılanlar baştan aşağı komplodur.

Diğerleri yapar mı yapmaz mı tartışılır ancak, FB'nin durumu bir başkadır yahu. Hepimiz biliriz Fenerbahçe'nin mafyavari yönetimini, gücünü, karanlık tarafını, biraz vicdan !

Ayrıca asıl eleştiri getirilmesi gereken şey, klüplerin taraftarlarının hangi partilere oy verdiğinin hatırlatılması ile hükümete şantaj sopasının gösterilmesidir. Bunu organize edenlerin, şike yapmayacaklarını düşünmek de sanırım saflıkla bile izah edilemez.
 
Geri
Üst