blank&jones
New member
Bazı MHP'li milletvekilleri ''terör legalleşti'' diyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın istifasını istedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, istifa çağrılarını doğru bulmadığını söyledi.
Swiss Otel'de basın-yayın kuruluşlarının temsilcileri ile kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya gelen MHP lideri, "İstifaya gerek yok. Siyasi kurumu istifaya davet etmekle anayasal kurumu istifaya davet etmek arasında fark var" dedi.
MHP lideri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Terörle mücadelede askerle ortak hareket ediyoruz" sözlerini de eleştirdi.
Bahçeli, "Birbirleriyle çelişkili ve gecikmeli ifadelerle konuşmak yerine bir defa da Sayın Başbakan ile Genelkurmay Başkanı yan yana gelerek meselelere nasıl baktıklarını birlikte açıklarlarsa daha inandırıcı olacaktır" dedi.
MHP lideri, Büyükanıt ile Erdoğan'ın bir programda ya da televizyonda bugüne kadar nelerin olup bittiğini beraberce açıklamaları durumunda Genelkurmay ile hükümetin nerede ayrıştıklarının, nerede bütünleştiklerinin, nerede birlikte hareket ettiklerinin daha net anlaşılacağını kaydetti.
Bahçeli, "MHP'de bir güvensizlik mi söz konusu?" sorusuna, "Güvensizlikten ziyade anlaşılmamazlık var. Silahlı Kuvvetlerimize güven duymamak mümkün değildir. O bizim ordumuz, iktidar da bizim iktidarımızdır. Bu anlaşılmazlığı ortada kaldırmak da yarar vardır" dedi.
Bir gazetecinin, Orgeneral Büyükanıt ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın açıklamalarını hatırlatarak, "Siz yüce parlamentoda PKK'ya rastladınız mı?" sorusu üzerine Bahçeli, "Genelkurmay Başkanı tespiti yapmış. Biz de geçmişte PKK ile ilişkileri olan, bu manada yargısı devam eden kişileri milletvekilleri olarak sol tarafımızda otururken görmekteyiz. Bu kadar net" dedi.
Bahçeli, Fırat'ın "PKK'ya Meclis'te rastlamadım" açıklaması için, "O yetkili kişiyi anlamakta güçlük çekiyoruz. PKK'yı Meclis'te görmediler, dağda görmediler, ovada görmediler nerede görüyorlar onu da merak ediyoruz" ifadesini kullandı.
"Terör Meclis'e indi mi?" sorusuna yanıt
"Meclis'e kadar terör indi mi?" sorusuna ise Bahçeli, "Maalesef yargısı devam edenler var. Bu süreçte ihtiyatlı olmak lazım. Yargıda beraat ederse sorun yok. Ama yargıdan bir karar çıkarsa PKK Meclis'tedir demektir" karşılığını verdi.
Pişmanlık yasasına temkinli
MHP lideri, "Eve Dönüş Yasası" tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine, "Bu konuda Başbakan'ın kafası karışık, yöntemleri çapraz gözüküyor. O bakımdan neyin nasıl yapılacağı devletin bütün ilgili kurum ve kurullarıyla, anlaşılmasında güçlük çekiliyor" dedi.
Geçmiş dönemlerde pişmanlık yasasının gündeme geldiğini, MHP'nin hükümette olduğu dönemde de bir pişmanlık yasasının çıkartıldığını anımsatan Bahçeli, "Bir terör örgünün çözülmesi için, terör örgütünde ulaşılamayan bilgilere ulaşmak için veya terör örgütü içerisinde bir anlaşmazlık, ikilem yaratabilmek amacıyla zaman zaman pişmanlık yasasının araç olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır" dedi.
"Pişmanlık yasasından müracaat eden kişiler örgüt tarafından 'itirafçı' olarak kabul ediliyor ve şiddetli cezalara maruz bırakıldığı görülüyor" diyen Bahçeli, "O bakımdan bu tür uygulamalar belli alanlarla başarı sağladı fakat terörle mücadelede bütünü kavrayan bir araç olarak görülmemesi gerektiği anlaşıldı" diye konuştu.
"Başbakan'ın eli güçlü"
Bahçeli, "Pişmanlık yasası veya eve dönüş, topluma kazandırma düşüncesi ile terör örgütünün silahsızlandırma projesi arasındaki farkı nasıl algıladığını Başbakan'ın açıklamak mecburiyeti vardır" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın geçmiş dönemlerdeki siyasi iktidarlara göre elinin daha güçlü olduğunu söyleyen Bahçeli, "Hem 341 milletvekili vardır, hem Meclis'ten sınır ötesi operasyon dahil yetki almıştır hem de halk büyük destek vermektedir" şeklinde konuştu.
YÖK Başkanı'nın açıklamaları
Bahçeli, yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın "üniversiteden yasakların kaldırmasıyla ilgili" sözlerini de değerlendirdi.
MHP lideri Bahçeli, "Daha ayağı YÖK binasına değmeden demeç vermek doğru olmamıştır. Obakımdan Türkiye'de her konu, her atama bir siyasal çatışmanın ürünü olarak da görülmemelidir. YÖK Başkanı'nın biraz daha dikkatli hareket etmesinde yarar vardır. Anti tez gibi bir anlayışla geldiğini vurgulayacak yaklaşımlardan uzak durmalıdır" dedi.
"Ama bize göre 25-27 yılı tamamlamış olan YÖK gözden geçirilmelidir" diyen Bahçeli, "Gözden geçirebilmek için de üniversitelerin öğretim üyelerinin katılımıyla 21'inci yüzyılda üniversitelerin kurumlaşmasını belirleyecek Yüksek Öğretim Şurasını toplamakta yarar vardır" diye konuştu.
Türban tartışması
Türbanın serbest bırakılması konusunda MHP'nin tavrının sorulması üzerine de Bahçeli, konuya "toplumun kolektif ihtiyaçlarının karşılanmasının devletin asli görevi" olduğu gerçeği çerçevesinde baktıklarını söyledi.
Bahçeli, türbanlı bir kişiye hiçbir doktorun "Bu türbanlıdır bunu ben muayene edemem" diyemeyeceğini, hiçbir hakimin" davanıza bakmaya mezun değilim, 'siz türbanlı bir hanımefendisiniz' diyerek duruşmaya girmemeyi öneremeyeceğini" belirtti.
MHP lideri Bahçeli, "Üniversiteye gitmek istiyor. Kapıda diyorsunuz ki 'siz tesettürlüsünüz okula giremezsiniz'. Toplumun kolektif ihtiyaçlarının karşılanması devletin asli görevidir. Adalet, sağlık, eğitim, kolektif ihtiyaçlardan bazılarıdır. Bunun iki tanesini karşılamaya evet diyeceksiniz, bir tanesine hayır diyeceksiniz böyle şey olmaz" dedi.
Bahçeli, "Eğer türban veya tesettür, başörtü, bir siyasi simge olarak veya genel anlamda irticai unsurun tehdit algılaması olarak ifade ediliyorsa devletin her biriminde bu manada 40 yıldan bu yana tecrübe kazanmış görevlileri vardır. Bunların içerisinde kim inanarak takıyor, kim irticai faaliyet simgesi olarak kullanıyor bunu ayırt etmeye mezun olmak lazım. Şimdi bunların hepsini yapmayarak Türkiye'de türbanlı-türbansız veya laik-anti laik, dindar-dinsiz gibi çatışmalarla Türkiyemizin boğulmasına, bu manada baskı altına alınmasına fırsat vermeyecek davranışları ortaya koymak lazım" şeklinde konuştu.
Bu tür tartışmaları Türkiye'nin gündeminden düşürecek bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç olduğunu, bu uzlaşma sağlanmadan meselenin çözülemeyeceğini vurgulayan Bahçeli, türban üzerinden siyaset yapmaktan da vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti.
Anayasa çalışmaları
MHP Genel Başkanı Bahçeli, yeni anayasa hazırlıkları konusunda düşüncelerinin sorulması üzerine, 8 bilimadamının yapmış olduğu çalışmanın mahiyeti hakkında doğrudan bir bilgiye sahip olmadıklarını, Başbakan Erdoğan'ın da topluma henüz anayasa taslağını sunmadığını belirtti.
Kendilerinin, TBMM'de temsil edilen bütün siyasi partilerin katılımıyla bir "Anayasa Değişikliği Çalışma Grubu" oluşturulmasından yana olduklarını söyleyen Bahçeli, "TBMM'de temsil edilen bütün siyasi partilerin katılımıyla bir Anayasa Değişikliği Çalışma Grubu oluşturulmalı, orada her şey tartışılmalı. Sivil toplum kuruluşlarına müracaat edilmeli, onların düşüncesi alınmalı" dedi.
Devlet Bahçeli sözlerine, "Kararlaştırılmış konular medyamız aracılığıyla toplumda tartışmaya açılmalı, neticede 70-80 tane maddenin içerisinde üzerinde mutabakata varılmış olanlar imza altına alınmalı, bütün siyasi kurumların iradesi olarak Meclis'e sevkedilmeli ve bir toplumsaluzlaşma belgesi olarak böylece kabul edilmelidir" diye devam etti.
Bahçeli, "Bunun haricindeki tuzaklara veyahut Türkiye'yi felakete götürecek yaklaşımlara da gücümüzün yettiğince hayır diyeceğiz" şeklinde konuştu.
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&haberID=411591
Swiss Otel'de basın-yayın kuruluşlarının temsilcileri ile kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya gelen MHP lideri, "İstifaya gerek yok. Siyasi kurumu istifaya davet etmekle anayasal kurumu istifaya davet etmek arasında fark var" dedi.
MHP lideri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Terörle mücadelede askerle ortak hareket ediyoruz" sözlerini de eleştirdi.
Bahçeli, "Birbirleriyle çelişkili ve gecikmeli ifadelerle konuşmak yerine bir defa da Sayın Başbakan ile Genelkurmay Başkanı yan yana gelerek meselelere nasıl baktıklarını birlikte açıklarlarsa daha inandırıcı olacaktır" dedi.
MHP lideri, Büyükanıt ile Erdoğan'ın bir programda ya da televizyonda bugüne kadar nelerin olup bittiğini beraberce açıklamaları durumunda Genelkurmay ile hükümetin nerede ayrıştıklarının, nerede bütünleştiklerinin, nerede birlikte hareket ettiklerinin daha net anlaşılacağını kaydetti.
Bahçeli, "MHP'de bir güvensizlik mi söz konusu?" sorusuna, "Güvensizlikten ziyade anlaşılmamazlık var. Silahlı Kuvvetlerimize güven duymamak mümkün değildir. O bizim ordumuz, iktidar da bizim iktidarımızdır. Bu anlaşılmazlığı ortada kaldırmak da yarar vardır" dedi.
Bir gazetecinin, Orgeneral Büyükanıt ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın açıklamalarını hatırlatarak, "Siz yüce parlamentoda PKK'ya rastladınız mı?" sorusu üzerine Bahçeli, "Genelkurmay Başkanı tespiti yapmış. Biz de geçmişte PKK ile ilişkileri olan, bu manada yargısı devam eden kişileri milletvekilleri olarak sol tarafımızda otururken görmekteyiz. Bu kadar net" dedi.
Bahçeli, Fırat'ın "PKK'ya Meclis'te rastlamadım" açıklaması için, "O yetkili kişiyi anlamakta güçlük çekiyoruz. PKK'yı Meclis'te görmediler, dağda görmediler, ovada görmediler nerede görüyorlar onu da merak ediyoruz" ifadesini kullandı.
"Terör Meclis'e indi mi?" sorusuna yanıt
"Meclis'e kadar terör indi mi?" sorusuna ise Bahçeli, "Maalesef yargısı devam edenler var. Bu süreçte ihtiyatlı olmak lazım. Yargıda beraat ederse sorun yok. Ama yargıdan bir karar çıkarsa PKK Meclis'tedir demektir" karşılığını verdi.
Pişmanlık yasasına temkinli
MHP lideri, "Eve Dönüş Yasası" tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine, "Bu konuda Başbakan'ın kafası karışık, yöntemleri çapraz gözüküyor. O bakımdan neyin nasıl yapılacağı devletin bütün ilgili kurum ve kurullarıyla, anlaşılmasında güçlük çekiliyor" dedi.
Geçmiş dönemlerde pişmanlık yasasının gündeme geldiğini, MHP'nin hükümette olduğu dönemde de bir pişmanlık yasasının çıkartıldığını anımsatan Bahçeli, "Bir terör örgünün çözülmesi için, terör örgütünde ulaşılamayan bilgilere ulaşmak için veya terör örgütü içerisinde bir anlaşmazlık, ikilem yaratabilmek amacıyla zaman zaman pişmanlık yasasının araç olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır" dedi.
"Pişmanlık yasasından müracaat eden kişiler örgüt tarafından 'itirafçı' olarak kabul ediliyor ve şiddetli cezalara maruz bırakıldığı görülüyor" diyen Bahçeli, "O bakımdan bu tür uygulamalar belli alanlarla başarı sağladı fakat terörle mücadelede bütünü kavrayan bir araç olarak görülmemesi gerektiği anlaşıldı" diye konuştu.
"Başbakan'ın eli güçlü"
Bahçeli, "Pişmanlık yasası veya eve dönüş, topluma kazandırma düşüncesi ile terör örgütünün silahsızlandırma projesi arasındaki farkı nasıl algıladığını Başbakan'ın açıklamak mecburiyeti vardır" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın geçmiş dönemlerdeki siyasi iktidarlara göre elinin daha güçlü olduğunu söyleyen Bahçeli, "Hem 341 milletvekili vardır, hem Meclis'ten sınır ötesi operasyon dahil yetki almıştır hem de halk büyük destek vermektedir" şeklinde konuştu.
YÖK Başkanı'nın açıklamaları
Bahçeli, yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın "üniversiteden yasakların kaldırmasıyla ilgili" sözlerini de değerlendirdi.
MHP lideri Bahçeli, "Daha ayağı YÖK binasına değmeden demeç vermek doğru olmamıştır. Obakımdan Türkiye'de her konu, her atama bir siyasal çatışmanın ürünü olarak da görülmemelidir. YÖK Başkanı'nın biraz daha dikkatli hareket etmesinde yarar vardır. Anti tez gibi bir anlayışla geldiğini vurgulayacak yaklaşımlardan uzak durmalıdır" dedi.
"Ama bize göre 25-27 yılı tamamlamış olan YÖK gözden geçirilmelidir" diyen Bahçeli, "Gözden geçirebilmek için de üniversitelerin öğretim üyelerinin katılımıyla 21'inci yüzyılda üniversitelerin kurumlaşmasını belirleyecek Yüksek Öğretim Şurasını toplamakta yarar vardır" diye konuştu.
Türban tartışması
Türbanın serbest bırakılması konusunda MHP'nin tavrının sorulması üzerine de Bahçeli, konuya "toplumun kolektif ihtiyaçlarının karşılanmasının devletin asli görevi" olduğu gerçeği çerçevesinde baktıklarını söyledi.
Bahçeli, türbanlı bir kişiye hiçbir doktorun "Bu türbanlıdır bunu ben muayene edemem" diyemeyeceğini, hiçbir hakimin" davanıza bakmaya mezun değilim, 'siz türbanlı bir hanımefendisiniz' diyerek duruşmaya girmemeyi öneremeyeceğini" belirtti.
MHP lideri Bahçeli, "Üniversiteye gitmek istiyor. Kapıda diyorsunuz ki 'siz tesettürlüsünüz okula giremezsiniz'. Toplumun kolektif ihtiyaçlarının karşılanması devletin asli görevidir. Adalet, sağlık, eğitim, kolektif ihtiyaçlardan bazılarıdır. Bunun iki tanesini karşılamaya evet diyeceksiniz, bir tanesine hayır diyeceksiniz böyle şey olmaz" dedi.
Bahçeli, "Eğer türban veya tesettür, başörtü, bir siyasi simge olarak veya genel anlamda irticai unsurun tehdit algılaması olarak ifade ediliyorsa devletin her biriminde bu manada 40 yıldan bu yana tecrübe kazanmış görevlileri vardır. Bunların içerisinde kim inanarak takıyor, kim irticai faaliyet simgesi olarak kullanıyor bunu ayırt etmeye mezun olmak lazım. Şimdi bunların hepsini yapmayarak Türkiye'de türbanlı-türbansız veya laik-anti laik, dindar-dinsiz gibi çatışmalarla Türkiyemizin boğulmasına, bu manada baskı altına alınmasına fırsat vermeyecek davranışları ortaya koymak lazım" şeklinde konuştu.
Bu tür tartışmaları Türkiye'nin gündeminden düşürecek bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç olduğunu, bu uzlaşma sağlanmadan meselenin çözülemeyeceğini vurgulayan Bahçeli, türban üzerinden siyaset yapmaktan da vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti.
Anayasa çalışmaları
MHP Genel Başkanı Bahçeli, yeni anayasa hazırlıkları konusunda düşüncelerinin sorulması üzerine, 8 bilimadamının yapmış olduğu çalışmanın mahiyeti hakkında doğrudan bir bilgiye sahip olmadıklarını, Başbakan Erdoğan'ın da topluma henüz anayasa taslağını sunmadığını belirtti.
Kendilerinin, TBMM'de temsil edilen bütün siyasi partilerin katılımıyla bir "Anayasa Değişikliği Çalışma Grubu" oluşturulmasından yana olduklarını söyleyen Bahçeli, "TBMM'de temsil edilen bütün siyasi partilerin katılımıyla bir Anayasa Değişikliği Çalışma Grubu oluşturulmalı, orada her şey tartışılmalı. Sivil toplum kuruluşlarına müracaat edilmeli, onların düşüncesi alınmalı" dedi.
Devlet Bahçeli sözlerine, "Kararlaştırılmış konular medyamız aracılığıyla toplumda tartışmaya açılmalı, neticede 70-80 tane maddenin içerisinde üzerinde mutabakata varılmış olanlar imza altına alınmalı, bütün siyasi kurumların iradesi olarak Meclis'e sevkedilmeli ve bir toplumsaluzlaşma belgesi olarak böylece kabul edilmelidir" diye devam etti.
Bahçeli, "Bunun haricindeki tuzaklara veyahut Türkiye'yi felakete götürecek yaklaşımlara da gücümüzün yettiğince hayır diyeceğiz" şeklinde konuştu.
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&haberID=411591
