waterres
New member
- Katılım
- 18 Eyl 2006
- Mesajlar
- 48
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Soğuk bir rüzgar esti pencereme tül perde genişledi, şişti odanın içine
Tıpkı bir balon gibi yayıldı.
Dün gece ona dokunduğumu sana nasıl anlatabilirim
Biraz şarap içtik ve bilirsin biraz dedikodu
Aslında chast barker in bununla hiçbir ilgisi yoktu
O ruj lekesi dağınık bir yatak sıcak bir gülümseme
Bunlara katlanabilirmisin?
İnsanın kendisini önemsemesi kendisinin kiralık katilidir
Benciller ise yaşarlar.
Kimse suçlu değil aslında bu sadece üçlü bir oyun
Ama ben anlattığım için suçluyum biliyorum...
Bir yılan gibi girdi yanıma uzandı kolumdan zehirledi beni
Her öpüşü ılık bir ölümdü sanki
Ya onu damarlarımda hissediyordum
Ya kusmak istiyordum, ellerim titriyordu, başım dönüyordu.
Gözlerim kararmıştı.
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Söylememek söylemekten daha dürüst bir davranıştır
Ve bu oyun üçlü oynanmaz
Sevgiyle yapılan hiçbir şey insana zarar vermez
Suçlu yok yanlış var, boşver olmayanı arama
Bütün gün sessiz sedasız evde oturdum
Yerde bir kelebek uçuşuyordu
Ve o hain cadının gerçekten içimden geçtiğini seziyordum
Ay yansıyordu yatağa yatağın kenarındaki parkelere
Bir telefon geldi dostumun birisiyle o gününü anlatan bir iki telefon
Onun dışında sessizlik hakimdi
Sana gülümsemesi senin için hayat benim içinse ölüm demek
Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Daha da önemlisi bunu kendime nasıl anlatabilirim.
Traş olmak için berbere çıkmıştım, aynaya baktım
Mc donalds dan döneceğini söylemişti.
Bacaklarından süzülen kanlar yere damlıyordu
İnan başka bir yalnız gece için hiçbir açıklamaya ihtiyacım yok benim.
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Ölümle doğum arasında o bilinmeyen bölgedeyim.
Ah şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
GECE
Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Ona dokunduğumu sana nasıl söyleyebilirim.
Onun eti benim vucudumun altında titrerken neler düşündüğümü sana nasıl açıklayabilirim.
Teypte cansever ve onun o tok sesi
Tüm gücümü toplamıştım bütün bunları sana anlatmak için
Tam o sırada bana baktın, ve telefon acı acı inledi
Konuştuktan sonra bana şöyle dedin
Onun beni düşünmesi, buraya gelecek olması, daha doğrusu yanımda olması
Bana içten içe büyük bir mutluluk veriyor.
Bileklerimi keserek intihar etmeyi düşündüm
Saçlarımı yavaş yavaş kazıtmaya başladım
Belirdi ve yanıma yakın hissettim
Hiçbirşey düşünmemenin delirmek olduğunu anlamıştım
SÖYLEME SÖYLEMEMEK SÖYLEMEKTEN DAHA BÜYÜK BİR DAVRANIŞTIR.
BUNU UNUTMA..
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Geceyle uyumayan bir dinin ebedi misyoneriyim, bekleyenin gölgesi içinde
Ve şimdi ben doğumla ölüm arasında o bilinmeyen bölgedeyim
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Gel bul beni
Gel gel kafir
Gel çek beni
Gece inanılmayan bir dinin ebedi misyoneri bekleyenin gölgesi içinde
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Doğumla ölüm arasında o bilinmeyen bölgedeyim.
Zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim.
Aç kalmaya alıyor insan peki ya deliliğe alışabilirmi
Şimdi sen sonsuz çığlıklı bir yıldızın en sol tarafındasın
Ve hızla ilerliyorsun huzura doğru evrene doğru
Ama ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Safım ama ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim.
Ölümle doğum arasında o bilinmeyen bölgedeyim
Gece inanılmayan bir dinin ebedi misyoneridir.
Gece bir sızıntı kirletilen insanlardan ve o benim içimde
Benim gövdemin içinde
ŞİMDİ BEN...
EĞER BİR YANLIŞ YAPACAKSAN BARİ ONU DOĞRU YAP...
*** KARGO *** Şairin Elinde Albümünden...!
Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Soğuk bir rüzgar esti pencereme tül perde genişledi, şişti odanın içine
Tıpkı bir balon gibi yayıldı.
Dün gece ona dokunduğumu sana nasıl anlatabilirim
Biraz şarap içtik ve bilirsin biraz dedikodu
Aslında chast barker in bununla hiçbir ilgisi yoktu
O ruj lekesi dağınık bir yatak sıcak bir gülümseme
Bunlara katlanabilirmisin?
İnsanın kendisini önemsemesi kendisinin kiralık katilidir
Benciller ise yaşarlar.
Kimse suçlu değil aslında bu sadece üçlü bir oyun
Ama ben anlattığım için suçluyum biliyorum...
Bir yılan gibi girdi yanıma uzandı kolumdan zehirledi beni
Her öpüşü ılık bir ölümdü sanki
Ya onu damarlarımda hissediyordum
Ya kusmak istiyordum, ellerim titriyordu, başım dönüyordu.
Gözlerim kararmıştı.
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Söylememek söylemekten daha dürüst bir davranıştır
Ve bu oyun üçlü oynanmaz
Sevgiyle yapılan hiçbir şey insana zarar vermez
Suçlu yok yanlış var, boşver olmayanı arama
Bütün gün sessiz sedasız evde oturdum
Yerde bir kelebek uçuşuyordu
Ve o hain cadının gerçekten içimden geçtiğini seziyordum
Ay yansıyordu yatağa yatağın kenarındaki parkelere
Bir telefon geldi dostumun birisiyle o gününü anlatan bir iki telefon
Onun dışında sessizlik hakimdi
Sana gülümsemesi senin için hayat benim içinse ölüm demek
Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Daha da önemlisi bunu kendime nasıl anlatabilirim.
Traş olmak için berbere çıkmıştım, aynaya baktım
Mc donalds dan döneceğini söylemişti.
Bacaklarından süzülen kanlar yere damlıyordu
İnan başka bir yalnız gece için hiçbir açıklamaya ihtiyacım yok benim.
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Ölümle doğum arasında o bilinmeyen bölgedeyim.
Ah şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
GECE
Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim
Ona dokunduğumu sana nasıl söyleyebilirim.
Onun eti benim vucudumun altında titrerken neler düşündüğümü sana nasıl açıklayabilirim.
Teypte cansever ve onun o tok sesi
Tüm gücümü toplamıştım bütün bunları sana anlatmak için
Tam o sırada bana baktın, ve telefon acı acı inledi
Konuştuktan sonra bana şöyle dedin
Onun beni düşünmesi, buraya gelecek olması, daha doğrusu yanımda olması
Bana içten içe büyük bir mutluluk veriyor.
Bileklerimi keserek intihar etmeyi düşündüm
Saçlarımı yavaş yavaş kazıtmaya başladım
Belirdi ve yanıma yakın hissettim
Hiçbirşey düşünmemenin delirmek olduğunu anlamıştım
SÖYLEME SÖYLEMEMEK SÖYLEMEKTEN DAHA BÜYÜK BİR DAVRANIŞTIR.
BUNU UNUTMA..
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Geceyle uyumayan bir dinin ebedi misyoneriyim, bekleyenin gölgesi içinde
Ve şimdi ben doğumla ölüm arasında o bilinmeyen bölgedeyim
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Gel bul beni
Gel gel kafir
Gel çek beni
Gece inanılmayan bir dinin ebedi misyoneri bekleyenin gölgesi içinde
Şimdi ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Doğumla ölüm arasında o bilinmeyen bölgedeyim.
Zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim.
Aç kalmaya alıyor insan peki ya deliliğe alışabilirmi
Şimdi sen sonsuz çığlıklı bir yıldızın en sol tarafındasın
Ve hızla ilerliyorsun huzura doğru evrene doğru
Ama ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Safım ama ben zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim.
Ölümle doğum arasında o bilinmeyen bölgedeyim
Gece inanılmayan bir dinin ebedi misyoneridir.
Gece bir sızıntı kirletilen insanlardan ve o benim içimde
Benim gövdemin içinde
ŞİMDİ BEN...
EĞER BİR YANLIŞ YAPACAKSAN BARİ ONU DOĞRU YAP...
*** KARGO *** Şairin Elinde Albümünden...!