Başkentte İspanyol rüzgarı…

1001Design

330i ///M3 Design
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
İspanyol Sineması'nın son yıllardaki en iyi örnekleri 01 – 06 Nisan 2008 tarihleri arasında Ankara'da! İspanyol Büyükelçiliği ve Ankara Sinema Kültürü Derneği (ASKD) tarafından, Radyo ODTÜ'nün desteğiyle 01 – 06 Nisan 2008 tarihleri arasında Ankara'da İspanyol Filmleri Haftası gerçekleştiriliyor.

afis001.jpg


İspanyol Sineması'nın son yıllardaki en iyi örneklerinden oluşan, uluslararası festivallerde gösterilmiş ve ödüller kazanmış 6 filmlik bir seçkiden oluşan program kapsamında her akşam 17.30 ve 20.00 seanslarında birer film seyirciyle buluşacak. Ankara Ankapol Sineması'nda gerçekleştirilecek olan etkinlikte yer alan bütün filmler 35mm olup, özgün dillerinde ve Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. Etkinliğin bilet ücreti bütün seanslar için tek fiyat 4 YTL.

Programda Neler Var?

İspanyol sinemasının genç yeteneklerinin filmlerine ağırlık veren program kapsamında son yıllarda yapılmış ve hiçbiri ülkemizde gösterime girmemiş filmler yer alıyor.

Konusunu gerçek bir öyküden alan Bir Frank 14 Peseta Eder / Un Franco, 14 Pesetas, iş bulup çalışmak için İsviçre'ye göç eden iki adamın ve geride bıraktığı ailesinin hikâyesini anlatıyor. Komediyi, toplumsal eleştiri ve duygusallıkla bütünleştirip ortaya hem eğlenceli hem de düşündürücü bir film çıkaran genç yönetmen Carlos Iglesias, 60'ların İspanyolları ile özgürlükler Avrupa'sını temsil eden İsviçreliler arasındaki tezatları, gerek bireysel gerekse toplumsal bakış açısıyla ustaca yansıtıyor. Akıcı kurgusu, yalın ama çarpıcı anlatımı ve içimizi ısıtan insancıl hikâyesiyle altmışlarda ülkemizin de yaşadığı Avrupa'ya işgücü göçünü başarıyla anlatıyor.

Katıldığı birçok uluslararası festivalde ve geçtiğimiz yıl Goya'da En İyi Yeni Yönetmen ödülünü alarak bütün dikkatleri üzerine çeken İspanyol Sineması'nın genç yeteneği Daniel Sánchez Arévalo'nun ilk uzun filmi Koyu Mavi Siyaha Çalar / Azuloscurocasinegro kaderlerine razı olmayan ve hayata başkaldıran üç kişinin hikâyesini anlatan çarpıcı bir film. Filme adını veren renk ise zihinsel bir durumu, belirsiz bir geleceği yansıtmak için kullanılan bir tabir. Her zaman tanımlayamadığımız, ışığa, ortama ve duruma göre değişen bu renk, filmdeki kahramanların çalkantılı yaşamlarını, kararsızlıklarını ve yoğun duygularını müthiş bir biçimde betimliyor. Son dönem İspanyol sinemasının en çarpıcı örneklerinden.

Genç yönetmen Victor Garcia León'un 30 yaşındayken çektiği Beni Bırak / Vete De Mi, uzun süredir uzak olduğu oğlunun aniden ortaya çıkışıyla şaşkına dönen bir oyuncunun başından geçenleri anlatan dokunaklı ve hiciv dolu bir komedi. Bencil bir baba ve sonradan kavuştuğu oğlu arasındaki karakter benzerlikleri ve zıtlıkları üzerine aile içi bir maskeli balo.

Bir diğer yetenekli genç yönetmen Cesc Gay'in yönetmenliğini üstlendiği Kurmaca / Ficción birçok uluslararası festivali dolaşmış dokunaklı bir film. Yeni filminin senaryosunu bitirmeye çalışan bir adamın sinema yapma sürecinde hayatıyla paralel olarak çektiği sancıları anlatan film, başlayamadan bitmek zorunda kalan bir aşk öyküsü anlatıyor.

Tanınmış Katalan yönetmen Marc Recha'nın 2004 yapımı filmi Boş Eller / Las Manos Vacias, hem basit hem karmakarışık bir hikaye anlatan eğlenceli bir film. Başrollerinde Eduardo Noriega ve Olivier Gourmet'nin başarılı oyunculuklarıyla dikkat çeken film, tuhaf bir sınır köyünde geçen karmaşık ilişkileri ele alıyor.

2006 yılında İspanya'nın Oscar adayı filmi Obaba, başarılı yönetmen Armendáriz'in son filmi. 25 yaşındaki bir kadının elinde kamerasıyla Obaba'ya yaptığı yolculuğun öyküsünü anlatan film, bir türlü kaçmayı başaramadıkları, ya da kaçmak istemedikleri bir geçmişe hapsolan insanların yaşamına gizemli bir yolculuk yapıyor.


Ayrıntılı bilgi için: Askfest.org
 
Geri
Üst