Başbuğ'u 'ötme' korkusu sardı!____

LOOPUSED

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
6 Haz 2008
Mesajlar
12,048
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
€z€Ld€n €b€d€
Başbuğ'u 'ötme' korkusu sardı!


İlker Başbuğ, alışılmışın dışında televizyona çıktı, millete komplo belgesini çürütmeye çalıştı, dost medya anında manşet attı. Peki Başbuğ bunu neden yaptı?





İLGİLİ HABER:

YENER DÖNMEZ'İN KURTARMA OPERASYONUNU ADIM ADIM ANLATTIĞI YAZISI İÇİN TIKLAYIN

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, millete komplo belgesini hazırlayan Albay Dursun Çiçek'in yargılandığı mahkemede çapraz sorguya alındığı gün davaya doğrudan müdahil olması tepki topladı.

Karargah kulislerinde komplo belgesinin hazırlanması emrini bizzat Başbuğ'un verdiği iddiaları konuşulurken, Başbuğ alışılmışın dışında bir televizyon programına çıktı.

Star TV'de Uğur Dündar'a konuşan Başbuğ, “İrticayla Mücadele Eylam Planı” belgesinin orijinalini bir ihbar mektubuyla birlikte savcılara ulaştıran meçhul subayı hedef aldı.

Meçhul subayı “yanlış adam” olarak tanımlayan Başbuğ, belgenin polis tarafından servis edildiğini iddia etti. Başbuğ'un davayla ilgili ‘yönlendirme' sözleri bugün Cumhuriyet, Milliyet ve Akşam'da manşet oldu.

Peki Başbuğ neden Islak İmza davasının 4. duruşmasının yapıldığı bir günde davaya doğrudan müdahil oldu ve sözleri anında gazetelerde manşet oldu?

ALBAY ÇİÇEK BELGEYİ BAŞBUĞ'UN TALİMATIYLA HAZIRLADI

Genelkurmay Karargahı kulislerinde “İlker Başbuğ'un manevi oğlu” olarak bilinen Dursun Çiçek'in “AK Parti ve Gülen'i Bitirme Planı”nı bizzat Başbuğ'dan gelen talimatla hazırladığı konuşuluyor.

Cezaevinde tutuklu bulunan ve kırgın olan Dursun Çiçek'in itiraflarda bulunması ihtimalinin Başbuğ'u korkuttuğu öne sürülüyor. Tutukluluk hali ve yargılamanın uzamasıyla Çiçek ‘ben yandım siz de yanın' derse başta Başbuğ olmak üzere Karargah'taki birçok üst düzey subay zor duruma düşecek.

Bu yüzden Başbuğ'un emekli olmadan önce Ağustos YAŞ'ına kadar Çiçek'in tahliyesini sağlamaya çalıştığı ve zamanın azalması nedeniyle bizzat olaya müdahil olduğu iddia ediliyor.

Belgenin ortaya çıkmasından itibaren ilginç bir tavır sergileyerek soruşturmanın sağlıklı yürümesi için uygun ortamı hazırlamayan Başbuğ'un, ‘tarafsız gazeteci!' Uğur Dündar'a “Polis sızdırdı” demesi ve Candaş medyanın bu sözü anında manşetlerine taşıması, Başbuğ halen görevdeyken kendisini sağlama almaya çalışıyor yorumlarına neden oldu.

DOST MEDYA BAŞBUĞ'UN KURTARMA ÇABASINI ANINDA MANŞET YAPTI!

MİLLİYET GAZETESİNİN MANŞETİ

28464326345.jpg




CUMHURİYET GAZETESİNİN MANŞETİ



37218303605.jpg


AKŞAM GAZETESİNİN MANŞETİ


80426216870.jpg

HABERVAKTİM.COM
 
İlginç Bİrşey =) Çok Karmaşık Ama Bi Nebzede Olsa Orduya da Fazla Güvenilmemesi Gerektigi Açık.
 
İlginç Bİrşey =) Çok Karmaşık Ama Bi Nebzede Olsa Orduya da Fazla Güvenilmemesi Gerektigi Açık.

orduya güvenimiz tam çok şükür.. işin ucu biryerlere vardıkça korkusu olanlar bunu belli ediyor sadece.. güven zaafiyeti duyduğumuz 700.000 mevcutlu ordumuzun içinde çok az bir güruhtur sadece.. bu bakımdan mehmetçiğmizin temsil ettiği ordu yine bizim ordumuzdur.. bunu açıklamakta fayda görüyorum..
 
Bu Ülkede Kendi Başbakanını Asan Bir Ordu Emniyet Müdürü Öldüren Bir Ordu Ve Yakın Zamanda Darbe Planı Yapan Veya Buna Adı Bulaşmış Bir Orduya Ne Kadar Fazla Güvenilir Bilmem.

Yanlız Şunuda Belirteyim Ordu Derken Kurumdan Bahsetmiyorum. Kişilerden Bahsediyorum.
 
Vay be bir açıklama yaptı, etekleriniz tutuştu hemen. Demek ordunun elinde bir basın-yayın organı olsa daha neler söyliceksiniz. Asimetrik harekat bu işte ordu yapınca kızıyonuz, başkası yapınca sesiniz çıkmıyor.

Davaya müdahil olmuş, başbakan başından beri karışıyor............
 
Bu ne sorumsuz bir açıklama.
Ülke güvenliğini sağlayan TSK ve Emniyet Teşkilatıdır.
Bu kurumlardan birinin başkanının diğer bir kurumu bu kadar mesnetsiz ve ucuzca suçlayabilmesi
dünyanın başka hiç bir ülkesinde yoktur.
Bu tarz dayanaksız açıklamalar diğer gelişmiş ülkelerin birinde yapılmış olsa idi bulunduğu kurum ve görevden ihraç edilmesine neden olurdu.
 
Başbuğ bize bunları da anlatsın

Başbuğ bize bunları da anlatsın

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, karşısındaki zavallının içler acısı halinden ziyade, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u izlerken inanın çok üzüldüm. Teröristle mücadelenin 26 yıldır hangi zihniyete emanet edildiğini düşündükçe kahroldum.

Bir kez daha anladım, bu kafayla, asla teröristi alt edemezsiniz. Olsa olsa kan ve doku testi yapan Hıfzısıhha Enstitüsü’ne temsilci atarsınız.

Düşünün, bir genelkurmay başkanı, TSK içindeki aymazlıkları, istihbarat zaaflarını, cuntacıları haberleştirenler için “Türk kanı taşıdıklarına inanmıyorum” diyebiliyor.

Merak ediyorum, “Türk halkı öyle karaktersiz ki kandil oldu mu bin mesaj geliyor” diyen paşanın damarlarında akan nedir, Türk kanı mı?

Pimi çekilmiş el bombasıyla 3 askerin şehit olmasına yol açan komutanın damarlarında akan kana ilişkin bir fikriniz var mı?

7 askerin şehit olduğu Çukurca’da MKE yapımı mayınları yerleştiren komutanların kan testini yaptınız mı?

PKK’nın döşediği mayını eliyle imha etmesi için üsteğmene talimat vererek ölümüne yol açan komutanın Türk kanı taşıdığını düşünüyor musunuz?

Dağlıca’da ana kuzuları şehit olurken düğünde eğlenen ve kaya dibinde pusan komutanların damarlarında akan sıvıyla ilgili düşünceniz nedir?

Gece yarısı sınırda dolaşan 50-60 kişilik terörist grubu çoban sandıklarını söyleyen komutanın damarlarına baktınız mı?

Askeri helikopterle uyuşturucu taşıyan komutanların damarlarındaki hangi kana sığındıklarını biliyor musunuz?

Listeyi uzatırsak, bilin, kan testinde sınıfta kalırsınız. Ayrıca, bu tür ifadeler, hakaretin de ötesinde “ayrımcılık” suçudur.

Sadece kan testi mi?

Haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Ergenekon davası sanıklarıyla ilgili beyanları, en basit anlatımla adil yargılamayı etkileme suçudur.

Hele, şu laflar tam evlere şenlik: “26 yılda teröristlerin 30 bini etkisiz hale getirildi. 10 bin de yaralı, teslim olan var. Toplam 40 bin. Örgütün dağ kadrosu yıllara göre değişiyor, ortalama 6 bin diyoruz. Şu anda 4 bin civarındadır. Ortalama 6 bin dersek, 30 bini 6’ya bölerseniz, 5 bin çıkıyor. Matematiksel olarak baktığımızda 26 yılda, güvenlik kuvvetleri 5 defa PKK terör örgütünü bitirmiş, bu bir tespittir.”

İnanın, bu işlemi, bir ilkokul çocuğu yapsa, hem şamarı yer, hem sınıfta kalır. Anlaşılan komutanın, bu yaştan sonra yeniden dört işlem kursuna tabi tutulması gerekecek. Şu ana kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısını mevcut terörist sayısına bölerek terörün 26 yıl içinde 5 kez sıfırlandığını söylemek için herhalde genelkurmay başkanı olmak gerekir.

Türkiye, bunu hak etmiyor.

Paşanın bir de 28 Ocak 2008 tarihli “Darbe planı için neden 2009 seçildi?” başlıklı yazımla ilgili verdiği cevap var. Bu konuda hazırlıklı geldiği ve dakikalarca konuştuğu dikkate alınırsa, sorunun sipariş olma ihtimali yüksek gibi.

Daha önce de Ergenekon yandaşı yazarlar, bu yazım üzerinden fırtınalar koparmıştı. Mesela; paşanın son konuştuğu gazetecilerden Sabahattin Önkibar, yazım üzerine “Bu gazetecileri kim kullanıyor” diye yazanlardan biriydi. Bu yazarların esin kaynağını şimdi daha iyi anlıyorum.

Lafı daha fazla uzatmak da anlamsız...

Türkiye, çağdaş demokrasiyle yönetilen gerçek bir hukuk devleti olsa, Başbuğ bugün emekliydi, yarın en basitinden adil yargılamayı etkileme ve ayrımcılık suçlamasıyla yargı önüne çıkarılırdı.



Paşa kadar şanslı değiliz

Genelkurmay başkanı olmayınca, yargı sistemi tıkır tıkır işliyor. Önceki gün yargı önündeydik, yeni açılan iki ayrı davada ve bir soruşturmada ifade verdim. Bu rutin işlerden arta kalan zamanlarda gazetecilik yapıyoruz.


kaynak
 
Geri
Üst