Başbakan'dan bıçak gibi keskin bayram mesajları

KorsanhabeR

Editör
Katılım
30 Eyl 2009
Mesajlar
2,027
Reaction score
0
Puanları
0
27112009113632.jpg


Başbakan'dan Danıştay'a, Bahçeli'ye ve memura bıçak gibi keskin sözler......

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Eyüp Sultan Camii'nde Bayram namazı kıldı. Namaz sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Erdoğan, gündemdeki sıcak gelişmelerle ilgili net mesajlar verdi.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Kurban Bayramı'nın öncelikle ülkemiz milltimiz ve İslam dünyası için birliğe, beraberliğe, hayırlara versile olmasını Allah'tan temenni ediyorum. İnsanlığın barışı için sevgiye dayalı bir dünya için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Malum özellikle dini bayramlarımız bizim birlik beraberliğimiz için en önemli fırsatlardır. Kurban Bayramı'mızı bu noktada böyle bir fırsat olarak görüyorum. Özellik milli birlik ve kardeşlik projemizin ağırlıklı gündemde olduğu bir dönemde Kurban Bayramı'nın buna farklı bir ivme kazandırmasını diliyorum. Tüm halkımın ailece mutluluk içerisinden nice bayramlara kavuşmasını diliyorum.

DANIŞTAY'IN KATSAYI KARARI

Konuyla iligli YÖK gerekli açıklamayı yaptı arkadaşlarım gerekli açıklamayı yaptı ancak Danıştay'ın almış olduğu bu karara Danıştay'ın kendi içerisinden ne denli çelişki içeri sinde olduğunu gösteriyor. Bu konuda yetkili mercinin YÖK olduğunu söyleyen Danıştay'ın aynı yıl içerisinde tamamen o aldığı kararı nakseden bir karar alması hiçbir şey ile izah edilemez. Bu karar tamamiyle ideolojik bir karardır. Böyle bir ideolojik kararı anlamakta ben şahsen zorlanıyorum bunu kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Yargı organıdır kararını almıştır ama inanıyorum ki muhatabı olan YÖK de bununla ilgili öyle zannediyorum ki itirazını yapcak tavrını belirleyecektir. Bizde bu ülkede mağdurların hakkını arama noktasında olan bir siyasi parti olarak yargı karşısında yapılması gerekenleri aramızda değelendireceğiz tabii ki.

BAHÇELİ'YE KÜFÜR ETTİ Mİ?

Valla bu konuyla ilgili olarak tabiii Sayın Bahçeli ve ekibinin niyet okuyuculuk kabiliyeti var bir defa bunlar kendileri herhalde aynaya bakarak konuşuyorlar. Tayyip Erdoğan'ın lugatınde küfür etmek gibi bir şey olmaz. O seviye onların seviyesidir. Biz o seviyeye hiçbir zaman düşmedik. Onlar çok çok kabiliyetli olduğu için niyet okumaya devam ediyorlar. Devam etsinler.

DOMUZ GRİBİ

(Domuz gribinden ölümlerin artığının hatırlatılması üzerine) Geçen yıl normal gripten kaç kişi ölmüş araştırırsanız bu yol gösterisi olur. Geçen yıl bu ülkede domuz giribi diye bir şey duymamıştık değil mi? Ben medyadan bir şey rica ediyoırum. Medya bunu kurcalamasın bırakalım vatandaşları. Devlet kendi görevinin zaten yapıyor. Medya yardımcı olsun yardımcı olması nedir gündemden düşürülmesidir. Bırakın ben kendimle ilgili olanı da kendim istediğim gibi uygulayayım. Kimseye de sen aşı olacaksın diye dayatamam. Bu iki kere iki dört değil. Benim ailemde şu anda kimse aşı olmadı.

MEMUR EYLEMLERİ

Yaptırım olacak tabii yasal olmayan birşeyle ilgili o kurumların yöneticileri gereken neyse bunu tabii ki takip edecekler. Yasaların çiğnendiği bir ülkede bu yasaların çiğnenmesine izin verilirse ülke yol geçen hanına döner. Biz böyle bir şeye fırsat vermeyiz ama hukuk içerisinde hakkın neyse ararsın ona bir şey diyemeyiz. Biz KESK Başkanı Sami Evren'in şunun bunun Başbakan'ın sözlerine baş eğmesinin beklemiyruz. Hukuka baş eğmesini beklkiyoruz ama hukukun önünde saygılı olmayanlar yasalar önünde hesabını verirler olay bu kadar basittir ...
 
insanlar açlıktan işsisizlikten kırılıyor bunlar hala oyun oynamaya devam ediyorlar. 2.5 milyon insan eylem yapıyor, bir şeyler anlatmaya çalışıyor (aileleriyle birlikte ortalama 10 milyon kişi-ancak bu rakam, insanların kendilerine para vermeyip sadece akıl veren başbakanlarını dinlediklerini farzedersek 12.5 milyon kişi oluyor) başbakan sadece yasalardan bahsediyor, konunun özüne hiç girmiyor bile. başka konular gündeme geldiği zaman da demokrasiden, insan haklarından dem vurup yasal düzenlemelerden bahsediyor. yapılan eylemler yasal olmayabilir ancak insanlar sizin yönetiminiz-yönetemeyişiniz yüzündenden mağdur oluyor ve bunu ısrarla görmezlikten gelen sizlere bir şekilde anlatmaya çalışıyor. eğer milyonlarca namuslu, dürüst vatandaş birdenbire ve toplu bir şekilde yasalara aykırı davranmaya başlıyorsa ilk önce yasa koyucuların kendilerini sorgulamaları gerekir. değiştirirsin yasayı haklının hakkını verirsin insanlar da kanunları çiğnememiş olurlar, insanlar haklarını almak için illa ki dağa mı çıksınlar.
bu ülkede yaşayan insanların ister türk ister kürt ister laz... en öncelikli ortak sorunu işsizlik ve yoksulluktur. doğudaki eğitimsizlikten, işsizlikten, toprak ağalarından, töre cinayetilerinden bahsetmeden sadece demokratik haklardan bahsedenlerin samimi olduklarını düşünmüyorum. kimse kimseyi kandırmasın. demokratik haklar tabii ki ülke bütünlüğünün sınırları dahilinde (memurlar ve işçiler de dahil) hiç bir fark gözetmeksizin bütün insanlara verilmelidir ancak bu konu bütünün bir parçasıdır asıl mesele gerisinin ne olacağıdır. aslında mevzunun gerisi derken bahsettiğim şeyler eğitim, ekonomi, sağlık, sosyal haklar... gibi konular kürtlerin olduğu kadar halkın diğer kesiminin de sorunudur. zaten asıl yapılmak istenen de dikkatlerin başka taraflara çekilmek istenmesidir.
küfür meselesine gelince; başbakan açıktan vatandaşa "ananı da al git" demiş bir devlet büyüğümüzdür. kapalısını ben bilemem tabii ki?
domuz gribi aşısı gelmeden önce hiç bir devlet yetkilisi aşının riskleri konusundan bahsetmedi. eğer tartışmalar, karşıt fikirde olanlar olmasaydı herkes aşısını sessiz sedasız olacaktı. şimdi onlar konuştuktan sonra başbakan topluma matematik dersi veriyor. toplumun beklentisinin bu meselenin ve toplum sağlığını ilgilendiren bütün meselelerin artısının eksisinin ilk olarak devlet görevlilerince millete açıklanması ve karşılıklı güven ortamının sağlanmasıdır diye düşünüyorum. basın bu işlerle uğraşmasın diyor. taktik GDO'lu gıdalar yönetmeliğindekiyle aynı. zaten basın hiç bir şeyle uğraşmasın toplum da hiç bir şey bilmesin ama biz yine de demokrat ve çağdaş olalım.
 
sana katılıyorum H. YILMAZ agzına saglık ama sen kıme anlatıyon bunları herşeyi hak etmiş bi toplum boş ver babamın bi lafı vardır degme sarhoşun keyfine yıkılana kadar der insan lar oyle ınanmış kı buna bunlara buyu yapmış baştakı galıba eger başka bir parti yapsaydı şimdi onların kuyularını kazmışlarda ama bu neyaparsa dogru
 
millet teba toplumu olmaktan kurtulamadığı sürece her zaman bir kral, padişah, şeyh bulunur. biri gider diğeri gelir.
 
Geri
Üst