Başbakan'dan Çok Tartışılacak Öneri

ramo46

New member
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
1,913
Reaction score
0
Puanları
0
Başbakan Erdoğan,
'Bir Siyasi Partinin Kapatılıp Kapatılmaması İçin
Müsaadeyi Parlamento Versin"
Dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,"Siyasetçinin yargılanmasına da
Parlamento müsaade etsin. Bunun adımını atmamız lazım.
Bir siyasi partinin kapatılıp kapatılmaması için müsaadeyi
Parlamento versin" dedi.

Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin Genel Kurul
Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ''Kurumlar kendi içinde adeta
bir temizliğe tabi tutuluyorsa bundan kimsenin rahatsız olmaması
lazım ve bunun gerçekleştirilmesi lazım. Eğer bu gerçekleştirilmeyecek,
böyle devam edecek olursa o zaman bu sıkıntıyı bizim yavrularımız,
torunlarımız yaşayacaktır ve bedeli daha da ağır olacaktır'' diye konuştu.

Şu anda kuvvetler ayrılığı prensibine göre yasama, yürütme ve yargının
birbirinden ayrı olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Şu anda yargı istediği şekilde yürütmeye müdahale edebiliyor.
Ama bakıyorsunuz ki bir taraftan da parlamentonun yüzde 65'ine sahip
bir siyasi parti veya en küçüğü fark etmez, bir siyasi partinin kapatılması
noktasında iki dudak arasından çıkacak bir sesle bu, bu ülkede konuşulabiliyor.
Bunu kabullenmek mümkün mü? Varsa ortada bir suçlu, bedelini ödesin ama
bir tüzel kişiliği bedele mahkum etmek, bu bedeli o tüzel kişiliğe ödetmek
demokrasi ile bağdaşır bir şey değil. Hiç bir ileri demokraside yok. İşte
bunu biz milletimize giderek çözmek istiyoruz ve milletimizle de bunun
çözüleceğine inanıyoruz.

Yargı reformu aynı şekilde. Yargıya sorarsanız yargı diyor ki 'her şeyi biz yapacağız'.
Ben de diyorum ki dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinin ortalamasını alalım.
Bu ortalamayı aldığınızda ortaya ne çıkıyorsa gelin onu uygulayalım.
Buna var mısınız, yok musunuz? Bunu soruyoruz ama o da işlerine gelmiyor.
Bize münhasır bir şey olacak... Böyle bir şey yok. Biz gelişmiş ülkelerde ne
varsa onun ortalamasını alalım ve nasıl ki yargı kendi içinde herhangi bir
mensubunun yargılanmasına başkanlar kurulundan müsaade ediyorsa
bırakın da siyasetçinin yargılanmasına da Parlamento müsaade etsin.
Bunun adımını atmamız lazım. Bir siyasi partinin kapatılıp kapatılmaması için
müsaadeyi Parlamento versin. Gelişmiş ülkelere baktığımızda bunu gördük.
Bunların adımının atılması lazım.''

Parlamentonun halkın, milletin temsilcisi olduğunu belirten Erdoğan, ''Öyleyse
bu alanda millet adına tasarruf yetkisini de bu Parlamento kullanmak durumunda'' dedi.

Erdoğan, konuşmasında muhalefete de yüklenerek,

''Her yapılan doğruya karşı çıkmak, her atılan adımın karşısında bir duvar misali
dikilmek, Türkiye'nin hayrına bir yaklaşım değildir.
Bu hükümetin başarı hanesine yazılacak diye ülkenin, milletin hayrına atılan
adımlar bile engelle karşılaşıyor. Böyle bir muhalefet yaklaşımı olabilir mi?'' dedi.

Erdoğan, Batı'nın veya vahşi kapitalizmin, siyonizmin, şunun veya bunun
eleştirisini yapmanın veya onları sürekli gündemde tutmanın bir şey kazandırmadığını
vurgulayarak, ''Biz kaç tane mum yaktık bunu konuşalım. Önemli olan bu.
Yıllarımız bununla geçti. Yıllarca hep bunu konuştuk. Tamam da biz ne yaptık,
bunu konuşalım'' dedi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Tamam da o bir şeyler kendine göre yapıyor ve şu anda egemen güç haline
gelmiş mi, belirleyici güç haline gelmiş mi? Peki, marufun egemenliğini konuştuğumuz
bu toplantıda, marufun egemenliği konusunda dünyaya neyi takdim ettik?
Eğer Cevahir'in bu salonunda Farisilerin söylediği gibi 'Oturdular, konuştular ve
dağıldılar' mantığından hareketle oturur, konuşur ve dağılırsak kusura bakmayın
sadece kendi kendimizi dinleriz, kendi kendimize konuşuruz. Bunu aşmamız lazım.
Bunu aşamadığımız sürece varacağımız bir yer yoktur, patinaja devam ederiz.
Artık Türkiye, bu patinaj devrini aşmıştır. İşte biz bunu gerçekleştiriyoruz.''

(Anadolu Ajansı) 5 saat önce.. [1930427]

Başbakan'dan Çok Tartışılacak Öneri
 
Aslında mantıken güzel ama uygulamada sorun çıkabilir

Nitekim parlamentonun seçtiği c.başkanından bunu biliyoruz

Yeni 367 ler de gündeme gelebilir.


Bence öncelikle demokrasi kültürünün oturması,askeri vesayetin ortadan kalkması lazım..

Türkiyedeki demokrasi aynı yemeğin defaatle yedirilmesidir.Çünkü anayasa karşıt fikirlere izin vermiyor

Bu yüzden meclis karar versin,AYM karar versin pek farketmez bu kültür olmadıktan sonra
 
Tayyip çaktırmadan dikta rejimine geçelim diyor ..Çok kumarbaz adam gerçekten elinde ki kartları iyi sunuyor blöfünüde yiyor muhalefet her seferinde.

Olmaz bu düşünce yalnız Erdoğan sen herşeyi tekele düşürmeyi planlıyorsun heralde bu söylediğin sözü belki iyi niyetle söyledin ama ki türlü anlam çıkar bundan..Her zaman iktidarda kalacağını düşünerek hareket etme dönmez ağmaz bi dünya bi koalisyona gidersin görürsün anyayı konyayı ..Bu yüzden demokrasinin temelleriyle oynama..Ha anayasa mahkemesine darbe yapmak istiyosan koy yanlarına 10 tane daha üye dengelensinler..Ahmed necdet Sezer gider ayak heryeri kendi gibi zihniyeti bozuk adamlarla doldurdu halada temizlenemedi ..
 
Başbakan'dan muhalefet fıkrası

27 Şubat 2010 Cumartesi 13:18

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da ASKON'un salonununda işadamlarına konuştu. Muhalefetin tutumunu işadamlarına şikayet eden Erdoğan, yaşananları fıkrayla anlattı.

Başbakan Erdoğan konuşmasında:

“Muhalefetin bile en küçük bir olayı kriz gibi gösterme arayışlarının olduğu dönemde ASKON'un sağ duyusu memnun ediyor. Eleştiriye yapıcı olduğu sürece karşı değiliz. Eleştiride aşağılamayı öne çıkarırsak bunun faydası olmaz. Kimseden yüzde yüz destek beklemiyoruz.

Türkiye'de patinaj devrini aştı. 7 yıl öncesi bu ülkede milli gelir nerede idi, bu dönemde nerede? Bunun değerlendirmesini yapmayacak mıyız? İş adamları olarak kendinizi değerlendirin. Her atılan adıma karşı çıkmak ülke hayrına değildir. Ülke hayrına atılan adımlar muhalefetle karşılaşıyor.

Cin şişeden çıkmış sormuş ne istiyorsun? Yalnız demiş sana verdiğimin 2 katını komşuna vereceğim. Adam bir gözümü kör et demiş.Biz de muhalefet de böyle...

Muhalefet söylentilerle gensoru önergesi veriyor. Ben bunu ifade ettim. Gensoru Türkiye'de yalama oldu. Anamuhalefet diyor ki hukuk oldu. Hukuk yalama olmaz. Hukuk doğuştan gelen haklardır.

Biz bu gensıoruyu fırsat bilip yaptıklarımızı anlattık. Bizimle ilgili gensoru verenlerle karşılaştırma imkanı oldu.

Yıllar önce kendi yaptıkları, çıkardıkları yasaya bugün karşı çıkıyorlar. Bu muhalafet tarzı bizim hayrımızadır. Ama bu ülkenin ya da dünyanın hayrına değildir.

Önemli olan moral

Kriz tüm dünyayı etkiledi bizi de sarsıyor. Böyle dönemler yapıcı eleştirinin önemli olduğu dönemlerdir. Felaket telllallığı ile moral bozmak için her türlü yola başvuruluyor. Atılan bunca adımların hiçbiri muhalefet tarafından görünmez.Ekonomide en önemli unsur moraldir.

Biz iki yıldır IMF ile masadayız Stand By'ı yine imzalamadık ama işimize gelmezse yine imzalamayız. Kendi lehime kararla kalkarsam bu benim lehime olur. Ekonomide finansı bilgiyi insanı yönetmektir maharet.

Güçlü iseniz masadan kaçmazsınız.Masaya oturmaktan korkmaz mısın? Sonra biz IMF ortağıyız. Biz bunları ya bilmiyoruz ya da bilmemiz gerekir. Bizim büyümne tahminlerimiz orta vadeli programda hazır. Türkiye notu artırılan 17 ülke arasında yer aldı. Türkiye krizde karşı iyi bir sınav verdi.

Sanayide büyüme

Emek yoğun değil teknoloji yoğun istihdama gidiyoruz. İşsizlik artı bir miktar bizde de. 10,7 işsizlik'ten iktidarımızda 13,1'e çıktı. Başka ülkeler yüzde yüz arttı. Sanayi bizde büyümeye başladı.

2008'de Türkiye'de 49 bin 3 adet şirket açıldı. Muhalefet Türkiye'de hep kapanan şirket sayısını söylüyor. Açılan neden söylemiyor. Değerli arkadaşlar bu farkları görmeyeceğiz nasıl olsa eleştireceğiz. Açılanı söylemiyor kapananı söylüyor. Dünyada turizmde bütün ülkeler erimeye devam ederken bizde artış var.

Hükümet olarak ekonomiyi olumsuz etkileyecek girişime karşı taviz vermeyeceğiz. Birileri bu sorumluluğu taşımıyor olabilir. Birileri başarıları görmüyor olabilir. Ama biz yolumuza devam edeceğiz.

Tüm dünyada gıda krizi endişesi varken Türkiye bir gıda tahıl ambarı olma yönünde ilerliyor. Türkiye'de tüm ülkeye bir umut hakim. Ülke yeni bir döneme çağa hazırlanıyor.

Vizeler kaldırıldı

Bir çok ülke ile vizeleri kaldırdık. Şimdi işadamlarımız dünyanın birçok ülkesi ile kucaklaşıyor.

Kurumlar kendi içinde bir temizliğe tutuluyorsa bunun gerçekleştirilmesi lazım. Bunun bedelini torunlarımız ödeyecektir. Biz de yargı yasama yürütme ayrı olmalı ama değil. Hepsi bir kenara yarguı hepsinin silip atabiliyor. Şu anda yargı istediği şekilde yürtütmeye müdahele edebiliyor. Diğer taraftan da meclisin yüzde 65'ine sahip bir parti kapatılabiliyor. Tüzel kişilere bedel ödetmek demokrasi değil. Biz bu işi millete götürüp çözeceğiz.

"Yargı diyor ki her şeyi biz yapalım"

Yargı kendi içinde herhangi bir mensubunun yargılanmasına müsade ediyorsa bırakın yargı da kendine düzen versin. Biz yoksulun yetimin hakkını üzerimizde taşıyoruz. Bizi bu makama onları hayır duası getirdi. Onlarla devam ediyoruz. Biz onlara sırt dönemeyiz.



konuşmanın video su
http://www.gazete5.com/images/flvpl...I_KONUSTU.flv&stretching=fill&fullscreen=true
 
Parlemento nun karar vermesi icin seffaf olmasi lazim..dokunulabilir olmali...meclis icindeki vekillerin dokunulmazlik zirhina burunmus yuzlerce dosya olmamasi iLazim. Yuzde 10 baraj siniri kalkmali..Yuzde 9 oyalan parti meclis disi kalmamali..

Sayarimda sayarim:)

sevgiler
 
milletvekili dokunulmazlıklarına da halk karar versin he ne dersiniz heeeeeeeeee..........
 
Yani dağ kanunları olsun kimin gücü kime yeterse onun dediği olsun.

Boşuna değil irticanın(vahşiliğin/gericiliğin) odağı sabıkası.....
 
İyi fikir... Bundan sonra da mahkemelere hakimler degil sanıklar baksın... Kendi cezalarına kendileri karar versin...
 
Yani dağ kanunları olsun kimin gücü kime yeterse onun dediği olsun.

Boşuna değil irticanın(vahşiliğin/gericiliğin) odağı sabıkası.....

Allah aşkına kardeş irtica ne demek bir anlatır mısın. yıllardır başınız sıkışınca iriticacı diyip duruyorsunuz. Vahşiliğin gericiliğin demişsin ama hayırdır namaz kılana, ibadetini yapana irticacı denilen bir ülkede namaz kılan vahşi mi oluyor senin gözünde kur'an okuyan gerici mi oluyor.

Saçma konuşuyorsunuz. Klişe lafları kullanarak yorum yaptuığınızı zannediyorsunuz.
 
Allah aşkına kardeş irtica ne demek bir anlatır mısın. yıllardır başınız sıkışınca iriticacı diyip duruyorsunuz. Vahşiliğin gericiliğin demişsin ama hayırdır namaz kılana, ibadetini yapana irticacı denilen bir ülkede namaz kılan vahşi mi oluyor senin gözünde kur'an okuyan gerici mi oluyor.

Saçma konuşuyorsunuz. Klişe lafları kullanarak yorum yaptuığınızı zannediyorsunuz.

Saçma sapan konuşan ben değilim sensin .

İrtica(gericilik/vahşilik) kelimesini namaz kılmak kuran okumak olarak tanımlayan sensin sonrada bana saçma sapan konuşuyorsun diyorsun.

Ben irticanın açıklamasını parantez içinde biraz daha açmışım bana halaa irtica ne demek diyorsun sonrada namaz kılmak kuran okumak vahşilikmidir diyerek saçmalıyorsun üstelik bu saçmalığını namaza vahşilik dendiği bir ülkeyi misal vererek söylüyorsun. O ülke hangi ülke danimarkamı hollandamı bilmem ama burası TÜRKİYE .... sonrada zeytin yağı gibi üste çıkıp bana saçmalıyor diyorsun. şimdi huylandım haaa yahudimisin yoksa .

Benim önceki mesajımdan namaz kılmanın kuran okumanın irticadır vahşiliktir gericiliktir sonucunu çıkarıpta bana saçmalıyorsun demeeeeeee kendine bakk.... daha yazılanı anlıyamıyorsun yada anladında müslüman olmayıp ortalığı karıştırmaya çalışan birisin ...bilmiyorum.... tek bildiğim acaip saçmaladığın....
 
Parlementoyu da halk seçmiyormu ? Evet
Parlementonun kararı halkın kararı olurmu ? Evet
Buda eşittir cumhuriyettiçilik olurmu ? Evet
Lütfen Atatürk ün ilke ve inkılaplarına biraz saygı gösterelim ... rica edecem
 
Geri
Üst