icemen
New member
- Katılım
- 7 Şub 2007
- Mesajlar
- 20,136
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''Milyonlarca çocuğun yatağa aç gittiği, milyonlarca işsizin yoksulluk içinde kıvrandığı bir dönemden geçiyoruz'' dediği konuşmasında Başbakan'a yüklendi.
Kılıçdaroğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve CHP Antalya İl Örgütü tarafından düzenlenen, ''Sosyal Güvenlik Sisteminde Sosyal Yardımlar, Yoksulluğun Çözümünde Sosyal Belediyeciliğin Önemi'' konferansında, Türkiye'nin gündeminde yoksulluğun en temel sorunlardan biri olduğunu vurguladı.
''Açlığın olduğu yerde demokrasi olmaz'' diyen Kılıçdaroğlu, bu sorunun, yakacak, yiyecek, giyecek dağıtarak çözülemeyeceğini, bu tür yardımların ''biat kültürünü geliştirmekten ve yoksulları afişe ederek onların onuruyla oynamaktan başka bir işe yaramayacağını'' belirtti. Kılıçdaroğlu, sorunun çözümü için sosyal devlet anlayışının ve ilkelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal devlet anlayışının, her şeyden önce sandığa giden vatandaşın oyunu kullanırken, siyasal partileri programlarına bakarak, onları sorgulayarak oy vermeye başladığı zaman gelişmeye ve yerleşmeye başlayabileceğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kimi açıklamalarında dile getirdiği ifadelerle, yoksul ve işsizlerle adeta alay ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Milyonlarca çocuğun aç yatağa gittiği, milyonlarca işsizin yoksulluk içinde kıvrandığı bir dönemden geçiyoruz. Hükümet, uygulamaları ile tek parti olma yolunda adımlar atıyor. AKP ülkeyi bir ayrışma sürecine soktu. Etnik ve dini inanç temelinde siyaset olmaz. Bunlar siyasetin konusu olmamalı. Bir ülkede cumhurbaşkanını, belediye başkanını, müsteşarı bir kişi belirliyorsa o ülkede demokrasi olmaz. Çözümsüzlüğün dayatıldığı bir sürecin içine girdik.''
-''KAOS ORTAMI''-
Kılıçdaroğlu ülkenin bir kaos ortamına doğru gittiğini, Başbakan'ın her konuşmasıyla ortamı gerdiğini ileri sürdü.
Ülkede toplumun önünü açması gereken sendikalar, YÖK, Sayıştay gibi bir çok kurumun baskıya teslim olduğunu ve Hükümetin görüş ve istekleri doğrultusunda hareket ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, bu kuruluşları artık sivil toplum kuruluşları yerine ''yandaş kuruluşlar'' olarak nitelemek gerektiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, ''Sayıştay şu anda Türkiye'nin en büyük çamaşır makinesi haline geldi'' dedi.
AK Parti'nin ''bir İslami parti ve hükümet olduğu'' yolundaki görüşlerin doğru olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, ''İslam barıştan ve adaletten yanadır. Kul hakkı yemeyi, ayakta yalan söylemeyi adet edinmiş kişilerin İslamla ilgisi olamaz'' diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, konferans öncesinde Antalya Ziraat Mühendisleri Odasının kongresine katıldı ve daha sonra inşaatı devam eden cemevini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu buralarda yaptığı konuşmalarda da hükümeti eleştirdi ve ülkenin içinde bulunduğu siyasi süreci ''demokrasinin askıya alınması olarak gördüğünü'' savundu.
Konuşmalarında sevgi ve hoşgörü kavramı üzerinde duran Kılıçdaroğlu, ''İnsanları ötekileştirmeyeceğiz herkese her görüşe her inanca saygıyla ve hoşgörüyle yaklaşacağız'' dedi.
Kılıçdaroğlu, farklı görüş ve düşüncelere saygı gösterilmesinin sorunları azaltacağını belirtti
.Kılıçdaroğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve CHP Antalya İl Örgütü tarafından düzenlenen, ''Sosyal Güvenlik Sisteminde Sosyal Yardımlar, Yoksulluğun Çözümünde Sosyal Belediyeciliğin Önemi'' konferansında, Türkiye'nin gündeminde yoksulluğun en temel sorunlardan biri olduğunu vurguladı.
''Açlığın olduğu yerde demokrasi olmaz'' diyen Kılıçdaroğlu, bu sorunun, yakacak, yiyecek, giyecek dağıtarak çözülemeyeceğini, bu tür yardımların ''biat kültürünü geliştirmekten ve yoksulları afişe ederek onların onuruyla oynamaktan başka bir işe yaramayacağını'' belirtti. Kılıçdaroğlu, sorunun çözümü için sosyal devlet anlayışının ve ilkelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal devlet anlayışının, her şeyden önce sandığa giden vatandaşın oyunu kullanırken, siyasal partileri programlarına bakarak, onları sorgulayarak oy vermeye başladığı zaman gelişmeye ve yerleşmeye başlayabileceğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kimi açıklamalarında dile getirdiği ifadelerle, yoksul ve işsizlerle adeta alay ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Milyonlarca çocuğun aç yatağa gittiği, milyonlarca işsizin yoksulluk içinde kıvrandığı bir dönemden geçiyoruz. Hükümet, uygulamaları ile tek parti olma yolunda adımlar atıyor. AKP ülkeyi bir ayrışma sürecine soktu. Etnik ve dini inanç temelinde siyaset olmaz. Bunlar siyasetin konusu olmamalı. Bir ülkede cumhurbaşkanını, belediye başkanını, müsteşarı bir kişi belirliyorsa o ülkede demokrasi olmaz. Çözümsüzlüğün dayatıldığı bir sürecin içine girdik.''
-''KAOS ORTAMI''-
Kılıçdaroğlu ülkenin bir kaos ortamına doğru gittiğini, Başbakan'ın her konuşmasıyla ortamı gerdiğini ileri sürdü.
Ülkede toplumun önünü açması gereken sendikalar, YÖK, Sayıştay gibi bir çok kurumun baskıya teslim olduğunu ve Hükümetin görüş ve istekleri doğrultusunda hareket ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, bu kuruluşları artık sivil toplum kuruluşları yerine ''yandaş kuruluşlar'' olarak nitelemek gerektiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, ''Sayıştay şu anda Türkiye'nin en büyük çamaşır makinesi haline geldi'' dedi.
AK Parti'nin ''bir İslami parti ve hükümet olduğu'' yolundaki görüşlerin doğru olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, ''İslam barıştan ve adaletten yanadır. Kul hakkı yemeyi, ayakta yalan söylemeyi adet edinmiş kişilerin İslamla ilgisi olamaz'' diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, konferans öncesinde Antalya Ziraat Mühendisleri Odasının kongresine katıldı ve daha sonra inşaatı devam eden cemevini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu buralarda yaptığı konuşmalarda da hükümeti eleştirdi ve ülkenin içinde bulunduğu siyasi süreci ''demokrasinin askıya alınması olarak gördüğünü'' savundu.
Konuşmalarında sevgi ve hoşgörü kavramı üzerinde duran Kılıçdaroğlu, ''İnsanları ötekileştirmeyeceğiz herkese her görüşe her inanca saygıyla ve hoşgörüyle yaklaşacağız'' dedi.
Kılıçdaroğlu, farklı görüş ve düşüncelere saygı gösterilmesinin sorunları azaltacağını belirtti
KAYNAK
