Başbakan, Kandıralı ve 4. Murat....

AntidepresaN

New member
Katılım
25 Haz 2005
Mesajlar
1,584
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
AtaTürkçü Düşünce Sistemi..
Başbakan, Kandıralı ve 4. Murat....

Seçim yasakları başladı...
Başbakan ‘Ana’sını alıp gidemiyor...
Ana uçağını yani...
Çünkü seçim yasakları kapsamında, Başbakanlık emrindeki araç gereç kullanılamıyor...
Daha doğrusu kullanılamıyor muş!
Özel zırhlı makam aracı bulunamamış Başbakan’a, o da mevcudun plakasını değiştirmiş...
Yani patates plakalı Başbakanlık makam aracıyla dolaşıyor...
Çocuklara hediye dağıtmanın, bu dönemde seçim promosyonu olduğuna karar vermiş Yüksek Seçim Kurulu, ama Başbakan dağıtıyor...
Başbakan her kuralı delmeye meyilli...
Gizli görüşmeler yapıyor, zapta geçmiyor...
Başbakanlık makam aracının plakasını değiştiriyor, seçim gezilerinde kullanıyor...
Çocuklara Ülker ürünleri dağıtımı devam ediyor...
Herkese yasak, ama Başbakan’a daha az yasak...
Hatta herkese yasak, ama Başbakan’a yasak değil...
Kandıralı, askere gider...
Askerde talimler sırasında çavuş komut verir:
‘Bölüüük, dur!’
Herkes durur, Kandıralı yürümeye devam eder...
Çavuş, Kandıralı’nın ensesine iki tane patlatır ve sorar:
‘Oğlum, dur dedik. Neden sen halen yürüyorsun?’
Kandıralı pişkin pişkin cevap verir:
‘Ama bana bir şey demedin ki çavuşum’
Ondan sonra komutlar değişir:
‘Bölüük, dur! Kandıralı, sen de....’


Yasaklar ve kanunlar da bu şekilde düzenlenmeli bence...
Seçim yasaklarına şöyle şeyler de eklenmeli:
‘Seçim çalışmaları boyunca, aday olacak hükümet görevlileri, devlete ait araç ve gereçten faydalanmayacaktır. Buna Başbakan da dahildir’....
‘Seçim yasakları boyunca, siyasi partilerin eşantiyon ve hediye dağıtmaları yasaktır. Ama Başbakan, ana ve babalarının gönlünü almak için, çocuklara Ülker ürünleri dağıtabilir.
Bak fena olmadı bu fikir...
Denenebilir...
Ne kaybederiz, Türkiye zaten deneme tahtası değil mi?
Hem Rahmetli Özal demedi mi: ‘Bi kereden bişey olmaz!’...

***

Padişahlıkla yönetilen zamanlarda ve ülkelerde böyledir bu durum...
4. Murat, içki ve afyonu yasaklamıştı, içeni gördüğünde kellesini almıştı...
Ama kendisi fena içerdi...
Rivayet o ki, sonunu da yasakladıkları getirdi...
Yani nasıl oluyormuş Padişahlık yönetimlerinde?
Kanunlar ve fermanlar çıkarmış, ama Padişahlar bundan muaf olurmuş...
Bizimki de o hesap...
Yine tekrarlamak istedi deli gönül:
‘Gururlanma Padişahım, senden büyük Allah var!’
...


Abdullah ÖZDOĞAN
 
Ya bırakın bu işleri.Yok makam aracına binmemesi lazım falan filan.Daha seçim olmadı.Düşünsene seçimden önce başbakana gelebilecek bir zarar bizi nerelere sürükler.Bu güne kadar milleti sömürenlerden hesap sormadınız da bir plakayamı taktınız.Sanki barajı geçen partiler kendi imkanlarınımı kullanıyor.Hepsi bizden alınan vergileri yiyorlar.Bozgunculuk yapmanın anlamı ne ki.Hesap soracaksanız şu meclise Cumhurbaşkanı nı seçtirmeyen adaletin başında olan yargıtay a hesap sorun.Neden mi? Uğur Dündar ı seyredin de ondan sonra öğreneceksiniz.
 
konu ve sonsöz çok güzel!

Gururlanma Padişahım, senden büyük Allah var!!!
 
Geri
Üst