başarının seyir defteri

sirine

New member
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
5,196
Reaction score
0
Puanları
0
Başarının seyir defteri:

1)Tembel Başarı'dan sakının. Bir zamanlar (ya da şimdiye değin) bir konuda size ya da başkalarına başarı getiren şeylerin yine başarı getireceğini, bugün onları aynıyla kullanıp başarıya ulaşabileceğinizi sanmaktan uzak durun. Çünkü her zamanın, durumun, meselenin, kişinin kendine özel şartları vardır. Onları bulmak için acele edin.
2)Farklılığınız başarınızdır. Farklılığınızı ve uğraşınızın farklılığını belirleyip belirginleştirebildiğiniz an başarı size komşu olacaktır.
3)Unutmayın her şey sizde başlar ve sizde biter. Ölçü sizsiniz.
4)Yeteneklerimiz (Allah vergisi doğal özelliklerimiz) olmasa[ydı] başarı asla olamazdı. Onun için yeteneklerinizi, onların nasıl işlediğini iyi bilmeli ve onları tam verimlilikle işlevsel kılmalısınız. Unutmamalı ki aslolan pratiğinizdir yalnızca kapasiteniz değil.
5)Önünüze çıkan engelleri aşmak ve düz yolda şaşmamak için aklın ve vicdanın sesine kulak verin ve kendinize güvenin.
6)Ne yaptığınız konusunda çok net bir fikriniz olmalı. Yapılanı hep yapıldığı gibi yapmak ne yaptığımızı bildiğimizi göstermez. Taklit çoğu zaman öldürücüdür. Her şeye kulağımızı ve gözümüzü açmalı ancak her zaman kendimiz gibi olmalı, kendimiz gibi, kendimizce yapmalıyız.
7)İnsan oluşumuzdan kaynaklı tüm haklarımızı bilmeli ve bunlara sahip çıkmalıyız. Herkes gibi değil kendimiz gibi olma hakkımız bunlardandır. İstek oluşmadan, ihtiyaç hissetmeden zorunda bırakılmak gibi. Başarıyı gerektiği kadar önemseme gibi...
8)Başlangıçta niyetimiz mükemmel/tamamen insani, amacımız belirlenmiş olmalıdır. Çünkü ihtiyaç idraki ve davranışı değiştirir, şekillendirir.
9)Kimlik ve kişilik gelişiminde duyarlı, orijinal, güven telkin eden, güzel nitelikleri kuşanıcı bir tarz sahibi olmalıdır. Bu öğrenim yönsemesi ve sürecine doğrudan etki eder.
10)Yaptığınızda üstünlük ya da mükemmellik duygusu arasıra içinizden geçiverse de sorgulamayı asla bırakmayın.
11)Amaç ve hedefinizi açıkça belirlemek [ve bilmek] yerine, ona olmayan [gereksiz] ahlaki kılıflar giydirerek [misyon] süslü yapıntılardan sakının. Ahlaksız olun demiyoruz; insan oluşunuzun zaten taşıdığı ahlaki oluşu sahiplenin diyoruz.
12)Sır sahibi olmayın, çünkü bütün sırlar ifşa olmuştur. Sırlara gömülmek dinamik süreçlerin önünü tıkar.
13)Bilgi saldırısı sendromu yaşadığımız bir çağda bilgiler sürekli eskimektedir. Bilgilerinizi sürekli "güncelleyiniz".
14)Negatif üşüştürücülerini, yani olumsuz durum çağırıcı ve çığırtkanlarını her zaman iyi tesbit edin. Bu sebeple her zaman olmazsa olmazlarınızı koruyun ama bunlar dinamizminizi engellemesin.
15)Mutsuzluk unsurları ve sinirlerimizi ayağa kaldıracak durumlar her zaman mümkündür. Ama bunlar çoğu zaman kendi hatalarımızdan kaynaklıdır.
16)Yorgunluk düşüncesi her zaman sahici olmayabilir; psikolojik bir yönsemeden doğmuş olabilir. Özellikle "kafa yorgunluğu" iddiası kendi kendimizi kandırdığımız büyük bir yalandır. Çünkü "kafa" çalıştıkça ışıldar, verimlileşir; dinlenir.
17)Bilgileri olduğu gibi kafaya almak yerine onları kendimiz için anlam ifade eder bütünler haline getirmek gerekir. Bu durum hem sağlam, sonuca götürür adımlar atmamızı sağlar, hem de unutmayı azaltır.
18)İradeli baskı unsurları beynin çalışmasını engeller. Yürümeye zorlanan çocuğun normal zamanda yürümeye başlayamaması buna örnek olabilir. Bu sebeple zorunluluk sonucu iş görmekten kurtulup istekli ve ihtiyaç hisseden bir duygulanım ve yönelimle hareket etmeliyiz.
19)Kaygı ve heyecan her zaman olağandır. Bunu anormalleştirip (normal görmeme) kaygı ve heyecanı artırma, kaygıdan kaygılanma ise sakat bir durumdur. Heyecan duyun, arzunuz hiç bitmesin, ama kaygılanmayı da elden bırakmayın.
20)Salt anlamıyla zihin, imkanlılıkları açısından hiç kimsede değişmez/aynıdır. Ancak kognisyonlarda (zihni muhtevada) değişiklik/farklılık sözkonusudur. Dolayısıyla bilgilenmede/eğitişimde kognitif oluşumlar önemlidir. Ancak her zihin biriciktir. Her çocuk doğuştan dahidir. Zekanıza güvenin.
21)Kişinin kognisyonları (ruhsal süreçler; Algılama, hatırlama, düşünme, dil, tutumlar, değer yargıları, beklentiler ve problem çözme stratejileri gibi) uyumluluk hali içinde bir bütün olmalıdır.
22)İnsanlar genelde sorunlara yoğunlaşır ve onları çözmek için uğraşırlar. Bu ya sorunun aynen devam etmesine ya da benzeri sorunların üzerimize boca olmasına sebep olur. Oysa sorunları oluşturan nedenler/etkenlerdir asıl çözülmesi gereken.
23)Genel kanının aksine bilgiye ulaşmak kolaydır. Çünkü insan doğası bilgiye erişim süreçlerine tümüyle yatkın özelliklerle donatılmıştır. İhtiyaç hissetmek ve istekle yönelmek yeterlidir. Dolayısıyla ancak bilgisizliktir çabayla ulaşılır olan. Gerçek anlamda bilgiye ve dolayısıyla başarıya ulaşmamız konusundaki en büyük engel bu konuda alışılmış yaygın kanaat olan "bilgisizlik doğuştan gelen bir şeydir, bilgiye zorla ve çok çabayla ulaşılabilir" yargısıdır. Bu "Becerikli Bilgisizlik"tir. İnsan oluşun tabii unsuru olan bilgiye kendimizi açmamız yeterlidir. Becerimiz bilgisizlik/cehalet için değil bilgi için işlesin.
24)Genelde olumsuzluklar çevresinde düşünmeye meyilliyizdir. Oysa olumsuzluklar arızi(sonradan gelen, yapıştırılmış, tutunmuş, gölge, askıntı, görüntüsel)dirler. Olumluluklara yeterince sahiplendiğimiz zaman olumsuz görüntüler arasıra görüşümüzü puslandırsa bile asla hakim olamayacaklardır. Olumsuzlukların peşisıra yürümek her zaman mutlak ve görünür başarılar sağlamayabilir, ama olumsuzluk peşinde yürümek her zaman bizi uçuruma sürükler.
25)Olumsuz düşünce bulaşıcıdır ve çok çabuk sirayet eder, yayılır. Oysa olumlu düşünce ve tavır, sabır, azim ve kararlılıkla ilmek ilmek dokumayı gerektirir. Asla yılgınlık göstermemelidir.
26)İnsan en iyi kendisini kandırır. Kalbinin ve vicdanının söylediklerini de kulak ardı eder çoğu zaman.Onları "duygusal" bulur, "gerçekçi" saymaz. Oysa kalb ve vicdan ne söylüyorsa gerçek odur, kendimizi aldatmayalım. Kalb asla kötümser değilidir ve yenilgiye izin vermez.
27)Tehlike artıkça çözüm ve kurtuluş/başarı yaklaşmış demektir. Risk almadan başarı kazanılmaz.
28)Kendinizi iyi tanıyıp insan oluş çabamızı süreklileştirmeden, kendimize olan saygı ve sevgiyi kazanıcı nitelikleri sahiplenmeden ve aslolarak bunlar üzerine düşünmeden başarı için söylenegelen "kendinizi iyi hissedin, hoplayın, zıplayın, temiz hava alın..." falan gibi tavsiyelere kulak asmayın. Kendi kişisel oluşum seyrinizi gerçekleştirmedikçe bunlar pansuman/yama tedbirler olarak kalacaktır. Kendinizi bilin ve kendinizi gerçekleştirin.
29)İnat edin, pireyi deve yapma
 
gerçekten güzel şeyler yazıor.. eline sağlık...
 
Geri
Üst