Başörtüsü yasaklandı, vatan kurtuldu

iGoogle

New member
1933 yılında Florya Plajı halka açık hale getirilir ve ertesi gün devletin “yarı resmi” gazetesi şu manşeti atar:

- Halk plaja akın etti, vatandaş denize giremiyor!

Halk ile vatandaş kavramları bundan daha güzel(!) bir şekilde ayrılamazdı galiba..

Peki neydi halk ile vatandaşı birbirinden bu kadar kesin ayıran çizgi. Sosyo-kültürel farklılıklar mı, ekonomik uçurumlar mı, mezun oldukları okullar mı, ya da doğdukları şehirler mi?

Vatandaş; okumuş, kültürlü, soylu bir aileden gelen ,tercihen İstanbul doğumlu- Ankara ya da İzmir de olabilir- her haliyle batılılara benzeyen ve birazcık da maneviyatla arasına mesafe koymuş kimselerdi..

Peki halk kimdi? Halk Bakkal Osman’dı, apartman görevlisi Kemal Efendi’ydi, inşaat işçisi Enver idi, Tesisatçı Ali’ydi. Halk Anadolu’dan gelmişti, vatandaş ise büyük şehirlerin yerlisiydi…

Her ne kadar İstanbul doğumlu da olsa, bu satırların yazarı da halk üyesiydi..

Halk, vatandaşın getir götür işlerini yapardı. Şirketinde çalışırdı. Maaşlı elemanıydı. Vatandaş ise bu memleketin gerçek sahibiydi. Öyle ya bu ülke onların babasının tekelindeydi.

Vatandaşın çocukları vatanı için kolejlerde okuyup yurtdışında mastır yapardı. Halkın çocukları ise yirmisini geçirmeden askerlik yapardı.

Vatandaş, zengin olup tatile giderdi. Halk ise şehit olup, cennete giderdi.. Ama yine de vatan sağ idi ancak cahil halk ısrarla cumhuriyeti tehdit etmekteydi.

Şimdi diyeceksiniz ki, bunlar eski dönemde kalmıştı ve şu an vatandaş ile halk gayet barışıktı. Öyle mi?
Geçtiğimiz yıllarda halk plajı haline getirilen Caddebostan Plajı’nı haber yapan gazetelerin manşetlerine bir göz atalım:

- Caddebostan’ın havası değişti!

- Nerede o eski plajlar!

- Caddebostanlılar denize giremiyor!

Ve olayın en entelleküel ve gerçekçi yorumunu da bir Caddebostanlı hanım kızımız yapıyordu:

- Buranın tarzı falan var yane!

Evet oranın bir tarzı vardı…

Orası İstanbul’u babasının malı sanan elit züppelerinin olmalıydı. Sadece onlar girmeliydi
denize. Onlar sevgilisinin elini tutup gezmeliydi Bostancı sahillerinde. Onlar romantizmi yaşamalıydı Kız Kulesi’nde. Onlar oturup çay içmeliydi Çamlıca tepesinde..

Evet oranın bir tarzı vardı. Tıpkı üniversiteler gibi…

Başörtüsünü gerici bulup türbanı üreten, daha sonra türbanı dışlayıp başörtüsüne yeniden dönen, en sonunda da aslında Kur’an’da başörtüsü yokmuş meğer ecdadımız 1400 yıldır saçmalıyormuş diye ortalıkta gezinen halktan kopuk halkçıların asıl düşünceleri belli oluyordu yavaş yavaş:

- Canım, bu çağda da başörtüsü mü olurmuş??

Evet evet kesinlikle olmazdı. Zaten neyin nerede ne zaman olacağını onlar bilirdi. Dinin yerinin vicdan olduğunu da onlar tespit etmişti. Yoksa cahil halk nereden bilecekti?

Yalnız ortada çok ciddi bir sorun belirmişti. Dahiyane fikirleriyle bilim ve siyaset dünyasını sarsan, manken görünümlü Prof. Dr. Aysun Kayacı ile dağdaki çoban eşit oya sahipti. Zaten memleketin yüzde 47’si(yaklaşık 16,5 milyon kişi) Ağustos’un göbeğinde iki torba kömür karşılığında oyunu satmıştı. Şimdi kalkıp da oylar arasında bir eşitsizlik düzenlense bu da Atatürk ilkelerine uymazdı.

O zaman yapılacak tek bir iş kalmıştı. Top anayasa mahkemelerine atılırdı,olur biterdi.
Öyle oldu. Başörtüsü özgürlüğüne kalkan 411 eli kaos olarak niteleyen “demokrat” medyamız, yasağı savunan 9 eli öpüp de başına koydu.

Evet, başörtüsü üniversitelere girmemeliydi. Çünkü evine gelen yardımcı kadının bile başörtüsünden rahatsız olan sorunlu vatandaşın göz zevki her şeyden önemliydi.

Peki kılık kıyafet ayrımı gözetmeden bu ülkede yaşayan bütün insanların kardeş olabileceği gerçeğini kim savunacaktı?

Muhtıracısına aşık olan demokratlar mı, yoksa laik partilerin fetvacı başkanları mı?

Eğer kimseden ümidiniz yoksa korkmayın. Çünkü bu ülkenin gerçekten özgürlükçü düşünen,demokrasi ve laikliğe sözde değil özde inanan bir gençlik potansiyeli var.

İşin en ilginç yanı da, sosyeteden yetişmiş gençler de bu kez halk çocuklarıyla ayni tarafta…
Gün gelecek bu gençlik yönetimi ele alacak ve daha güzel bir Türkiye için kolları sıvayacaktır.

Göreve de 11 Kasım 1938’den yani Atatürk’ün bıraktığı yerden başlayacaktır
 

_KeMaLiST_

New member
Kaynak nedir?

Kaynağı sormamın nedeni senin düşünce yapını anlayamamış olmam...

Halkçılıktan, her vatandaşın eşit haklara sahip olması gerektiginden bahsediyorsun...

Tamam ona laf yok...

Sonra gelip türbanı savunuyorsun...

Sonra gelip 11 Kasım 1938 de görevi Atatürk'ten devraldık diyorsun...

Şu sonrayla başlayan iki cumle varya... Onların ikisi aynı paragrafı bırak aynı kitapta bile olamaz...
 

kursadak

New member
halk vatandaşlardan oluşur..
halk topluluktur, vatandaş bireydir..

laiklik ve başörtüsü ise ülkemizdeki iki farklı kesimin sömürüsü altına girmiş konulardır..
bu memlekette ne başörtüsü sorunu ne de laiklik sorunu var. tek sorunumuz basiretli, zeki, dürüst yönetici yetiştirememe sorunumuzdur.. ve bu sorunu 1938den beri yaşamaktayız
 

game06

New member
Kaynak nedir?

Kaynağı sormamın nedeni senin düşünce yapını anlayamamış olmam...

Halkçılıktan, her vatandaşın eşit haklara sahip olması gerektiginden bahsediyorsun...

Tamam ona laf yok...

Sonra gelip türbanı savunuyorsun...

Sonra gelip 11 Kasım 1938 de görevi Atatürk'ten devraldık diyorsun...

Şu sonrayla başlayan iki cumle varya... Onların ikisi aynı paragrafı bırak aynı kitapta bile olamaz...
Müslüman olan ve dini haklarını istediğini savunan biri Atatürkçü yada chp li olamaz mı ? Ayrca bırakın isteyen türbanını da taksın namazını da kılsın artık akp nin de şu dindar başbakan dindar cumhurbaşkanı söyleminden kurtulalım. Adamların ülke için yaptığı birşey yok sırf bu sayede iktidar oldular.
 

OrHUN_BEY

New member
Bizansı yokettiğimiz zaman tartışılan ana konu meleklerin cinsiyyeti idi... Şimdi sizin tartıştığınız konunun da ondan hiç bir farkı yoktur... Ve asıl anlayamadığım. Sıkışılan durumda hemen TÜRBAN'A sarılmaktır. Başörtüsü ile Türbanı karıştırmayın. Birisi Türkbaş birisi sıkmabaş. Türkbaşa laf edecek adamın alnını karışlarım.
 

yunus.28

New member
Allah vursun size başka bişe demiyorum. Başörtüsü yasaklandı peki nasıl oldu chp-anayasa mahkemesi birliğiyle. Şimdi de çıkmışlar insanların dini duygularını sömürüp oy çalmaya çalışıyolar. İşte klasik bi chp anlayışı
 

giyotin

New member
çok güzel bir yazi olmus özellikle "halk plajlara akın etti vatandaş denize giremiyor cümlesi" günümüz düsüncelerin ozamandan kalan bir alt yapıya sahip olduğu anlatiyor gibi...
Bas örtüsü sorunun bu ülkede %99 u müslüman olan bi ülkede halen sorun haline getirilmeside birilerinin bu işten rant sağladiği gerçeğinin su götürmez bi gerçeğidir ki bu daha uzun yıllar ülkeye hizmet etmek bi yana istediği gibi at oynatmak isteyenler için bulunmaz bir nimet.
ORHUN BEY kardesimizin yazdiği gibi "Bizansı yokettiğimiz zaman tartışılan ana konu meleklerin cinsiyyeti idi" noktasinda sormak isterim bu kafayla sıra bize nekadar zamanda gelir..
Alllah sonumuzu hayir etsin...
 

TheLeek

New member
Çıkartmak istediğin fikir nedir onu sorgulamak lazım.Görmek ve anlamak istediğini görür ve anlarsın...
"Halk plaja akın etti, vatandaş denize giremiyor" başlığında herhangi bir ayırım veya karşıt görüş savunulmuyor.Sadece anlatılmak istenen şey yanlış anlatılmış.Ama dedim ya bu tamamen görmek veya anlamak istediğine bağlı.
Ayrıca türbanla bu yazının pekiştirilmesi yanlış.Ben de türbana karşı olan biri değilim nasıl amerikan bandanası takıp üniversiteye girilebiliniyorsa türban takıpta girilebilir.
Sorun nedir biliyormusun;
Bunları hala konuşuyor olmak ...
Gerek türban karşıtlarının gerek türbanın serbest olmasını isteyen kesim tarafından...
 

kamer28

DOLUNAY
valla şu yazıyı anlayamayan arkadaşlar var ....bende bunu anlayamadım...
arkadaş ana fikir şudur ;bu ülke kimsenin babasından çocuğuna kalmamıştır...koçun,sabancının ne kadar bu toprak üzerinde söz sahibi vede kullanım sahibi varsa tüm halkın okdar vardır.....insanları kılık kıyafetinden dolayı dışlayanlar asıl bu ülkeye en büyük haksızlığı yapmaktadırlar...şu yazıda çok güsel...halktan kimse (misal terzi mehmet ) hiç bir zaman banka hortumlamamıştır..vergi kaçırmamıştır...ülkeye ihanet etmemiştir..ama kendini elit vede bu ülkenin daimi savunucusu zannedenler asıl ülkenin sırtına kamburdur....çelişkiye bak hem ülkenin savunucusu olduğunu iddia et hem ülkeye zarar ver...
başörtüsü olayı ise o yasağı savunanların vicdan meselesidir tabiki vicdanları işlevlerini kaybetmemişse..
 

VolkaN

Altın Üye
kaynak linki eklermisin yazıya
 

.ibo

Banned
Baş örtüsü yasak değil TÜRBAN YASAK :D:D:D

Ananda kadın eşinde Kadın biri helal biri haram ama ikiside kadın dimiii?

baştaki örtülerde farklıdır kimisi şapkadır kimisi yemenidir kimiside motorsikilet kaskıdır kimiside siyasi simgedir.

türban giyenlerin bir siyasi görüşün arka bahçesi olduğunu birbirimizden saklamamızın lüzumu yok ne biz deve kuşuyuz nede burası kumun çok olduğu çöl değil.
 

luckleon

New member
Şov amaçlı yazılıp karanlık zihniyetlere ironiler düzmüş komik bir karalama sadece. Vatandaş ile halk ayrımı yapcak kadar zavallı hale düştüklerini görmek sadece komik. Demek ki bu kadar zavallı konuma düşmüşler ki, halkı bile, "bak zengin - lümpen takımına vatandaş deniliyor, sen onların gözünde vatandaş bile değilsin" diyecek kadar acizane hale düşüyor. Bu mesaja atfen saçma sapan nereden uydurulduğu belirsiz sözde gazete ibarelerle mesnetsiz saçmalamalar devam ediyor ve akabinde bildik "Canım, bu çağda da başörtüsü mü olurmuş??" aydınlık insanları karalama cilası çekiliyor. Ve nihayet final sahnesinde 11 Kasım 1938' den itibaren göreve devam edeceğiz deniliyor. İyi ama sormazlar mı adama 70 senedir neredeydin?

Sivas'ta 37 insanı diri diri yakarken Atatürkçü değilmiydin? Malatya' da hırıstiyan kitapları sattığı gerekçesiyle domuz bağı yapıp da insanları kesen senin kara zihniyetin değil miydi? İzmir' de sırtında Allah yazan genci barda çalışıyor diye, benim aydınlık zihniyetim mi öldürdü? Trabzon' daki papazı kim öldürdü? Üniversitelerde, kantinde, oruç tutmuyor diye bıçaklanan insanlar hangi zihniyetin ürünüydü peki? Peki hadi onları geçtik, Konya' da küçücük çocukları hiçbir güvenlik tedbiri alınmamış binalarda sözde din eğitimi veriyorum diye sana göre şehit eden bana göre katleden, zihniyetinin hesabını utanmadan Allah' a karşı nasıl verecen?

Sormak lazım, laiklik = dinsizlik safsatasını insanların beynine sokan kim? Cumhuriyetin temel niteliklerine dil uzatmayı özgürlük sanan kim? Türk Silahlı Kuvvetlerine (en ufacık bir açık bulsa dahi) her fırsatta saldırmayı kendine görev bilen zihniyet pkk mı yoksa takunyalı zihniyet mi? Arada fark mı var sanki?

Bizler 1938' de beri değil 19 Mayıs 1919' dan beri görevimizin başındayız. Kurtuluş destanını biz yazdık. Siz o zamanlar neredeydiniz?
 

odiseus

New member
O ŞEREFSİZ ZİHNİYET O ZAMAN NEYAPTI BİLİYOR MUSUN ABİCİM

Atatürk savaşı kazanıp ankaraya girerken atının yularından tutup hoca bilmemkim hazretlerine götürmek istediler.Atatürk sorunca nereye gidiyoruz diye "hoca bilmemkim hazretlerinin dualrı ile bu savaşı kazandık ona teşekkür etmeye gidiyoruz dediler.Atatürk ben cephede hoca bilmemkimleri görmedim , sadece çok zor şartlarda savaşan insanlarımız askerlerimiz vardı..dedi.

Abicim zihniyetlerini düşünebiliyor musun ..

Sözde çanakkale savaşları hikayeleri de vardır.Bunlarda şehitler çıkmış düşmanı yenmiştir.Hatta ebabil kuşları hoh yaparak çıkan ateşle gemileri batırmıştır .. Bunları bazı belediyelerin orata gezi ile gönderdikleri rehber müsveddeleri anlatıyor.
Sorarım abicim Bunları onlar yaptı ise Bizim aslanlarımız ne yaptı , orada şehit olan insanlarımızın hakkını yememek lazım ...
 

B_Jackall

New member
Başörtüsü ve türbanın ayrımını yapabilmek lazım.
Analarımız, ninelerimiz, bacılarımız osmanlı zamanından beri süregelen şekilde başörtüsü kullanmakta. Ona söz söyleyebilecek veya yasak diyebilecek kimse yoktur.
Ancak TÜRBAN siyasi bir simge, dini kendi tekelinde sanan kişilerin simgesi bir nevi. Ya bizdensin ya onlardan diyen dini bütün(!) insanların simgesi... Dinimiz ayrımclığı ne zamandır hoşgörür oldu ??
Oturup bi Kur'an-ı Kerim meali okuyun da yüce dinimizi iyice öğrenin, çok bilgili hocalarınızın anlattıkları ile yetinmeyin.
O çok saygıdeğer bazı bilgili(!) insanların sizlere öcü gibi gösterdiği Atatürk ve kahraman Türk ordusu tarafından kurulan bu vatanda yaşıyorsunuz. Onlar sayesinde özgürce ibadet edebiliyoruz, onlar sayesinde özgürce yaşayabiliyoryuz, unutmayın !!

Birşey sormak istiyorum burdan , o jiplerle lüx arabalarla gezen dini bütün çok saygıdeğer vatandaşlarımızdan kaçı malının 1/40ını zekat veriyor acaba ?? Kaçı sokakta gördüğü bir garibe acıyıp doyuruyor, kaçı bi bayram çocuk esirgeme yurduna gidip öksüz ve yetimleri sevindiriyor ??

Din kul ile Allah arasındadır, hiçkimse kimseyi birşeye zorlayamaz. Kimse kimseye başını ört veya örtme diyemez. Kimse hiçkimseye bazı dini görevlerini yerine getirmediği için birşey diyemez, nasılsa yerine getirmeyen hesabını verecek. Şu ayrımcı ve yıkıcı söylemleri bırakın artık, millet uzaya gidiyor, teknoloji geliştiriyor, ekonomik yatırımlarla gelişmeye çalışıyor biz türban meselesi ile uğraşıyoruz hala. Çok uza değil Osmanlı tarihini tarafsız bir gözle okuyun ne demek istediğimi ve ülkenin nereye götürülmek istendiğini anlayacaksınız. Sadece duraklama ve gerileme dönemini ve izlenen politikalarla içraatları okusanız yeter.
Tabi anlayana....
 

toros001

Banned
Evet Dediğin Gibi Büyük Oluşumlar Küçük Adımlarla Başlar Türban Bir Adımdı Bizde O Adımı Geri Tepdirdik Olay Budur.
 

HTML

Üst