Başörtüsü Siyasi Bir Simge Değil Allahın Emridir.

hasreddin

New member
Katılım
10 Kas 2006
Mesajlar
47
Reaction score
0
Puanları
0
Dinle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir grup azınlık hiç bir islami delile dayanmadan sadece yorumlarla başörtüsü ve türban konusunda yorum yapmakta ve Allahın emri olmadıgını siyasi bir simge oldugunu ileri sürmektedir. Bu laik düzenin diyanet işleri başkanı bile bu konuda fetvasını yayınlamasına ragmen.

Evet baş örtüsü veya türban bizce bir simgedir ancak islami bir simgedir.

Namaz da bu anlamda bir simgedir kişinin islamlıgının alametidir.
Bir ülkede ezan okunması camilerin olması bu da o diyarda müslümanlıgın var oldugunun simgesidir. Aynı şekilde kiliselerin yogunlukta olması ve halkının çogunlugunun pazar günleri kiliseye gitmeside o diyarın (ülkenin) hiristiyanlıgına alamettir bu anlamda kiliseler hıristiyanlık alametidir.

Bu asırlardır islam alimlerinin icması ile sabittir. Kurandan ve hadisten bunun bolca delili vardır.

BAŞ ÖRTÜSÜ ALLAHIN EMRİDİR.​

NUR SURESİ 31.AYET: “Mümin kadınlara da söyle:Gözlerini(harama çevirmekten)

kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar ;zinetlerini(süslerini)açığa vurmasınlar,

ancak kendiliğinden görünen hariç.Başörtülerini,yakalarının üstünü(kapatacak

şekilde)koysunlar.Süslerini,kendi kocalarından ya da babalarından ya da

kocalarının babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da

kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin

oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan

ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına

göstermesinler.Gizledikleri süsleri bilinsin diye(topuklu ayakkabı ile)ayaklarını

yere vurmasınlar.Hep birlikte Allah’a tövbe edin.Ey!Müminler,umulur ki felaha

bulursunuz.”

AÇIKLAMA: Bir tefsire göre,süsten maksat,süs yerleridir.(Envâru’t-Tenzil)

Süs Yerleri: Kulaklar,saçlar,boyun.(Kulaklara takılan küpeler,saçlara takılan

tokalar,bantlar,boyuna takılan gerdanlıklar,birer süstür)

İslam öncesi cahiliye günlerinde kadınlar,başları açık dolaşırlardı.Bazıları

başın arkasından bağlanan bir tür başlık kullanırlardı.Gömleğin yakasıda,

boynun önünü ve göğsün üst kısmını dışarıda bırakacak şekilde açılırdı.

Göğüsleri örtecek gömlekten başka bir şey yoktu ve saçlar bir veya iki çift örgü

halinde arkaya bırakılırdı.(El-Keşşaf,cilt:2.sh.9,İbn Kesir,c:3,sh:283-284)

Bu ayet inince müslüman kadınlar başlarını,göğüslerini ve sırtlarını bütünüyle

örten bir başörtüsü takmaya başladılar.Müslüman kadınların bu hüküm

karşısındaki davranışlarını Hz.Aişe(r.a)canlı bir biçimde anlatır. “Nur Suresi inip,

halk muhtevasını Hz.Peygamber’den öğrenince doğru evlerine koştular ve

ayetleri,karıları ve kız kardeşlerine okudular” der ve ilave eder: “Ayetlere anında

cevap geldi.Ensar kadınları hemen kalkıp,ellerine geçen bez parçalarından

başörtüleri yaptılar.Ertesi sabah namaz için Mescid-i Nebevi’ye gelen tüm

kadınlar baş örtülüydüler” Bir başka rivayette,Hz.Aişe ince bezlerin bırakılıp,

bu amaçla kadınların kalın bez seçtiklerini anlatır.(İbn Kesir,cilt:3,sh:284,

Ebu Davud)



AHZAB SURESİ 59,AYET: “Ey peygamber! Kendi hanımlarına,kızlarına ve

Müslüman kadınlara de ki(bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman)dış elbiselerini

üzerlerine örtsünler. Bu onların(iffetli:Âr,namus,hayâ duygusu)tanınmaları,eziyet

edilmemeleri için daha uygundur…”



“Kadın avrettir(örtünmesi gerekli mahremlerdendir).Dışarı çıktığı vakit, şeytan

onu takip eder.Kadının Allah’a en yakın hali,evinde bulunduğu zamandır”

(HADİS-İ ŞERİF) (Et-Tergib ve’t-Terhib,1/227)



NUR SURESİ 60.AYET: “Evlenme arzusu,kalmamış oturan(ihtiyar)kadınların,

kasden süs göstermeye çalışmadan dış örtülerini bırakmalarında kendileri için

bir günah yoktur.Ama sakınmaları,kendileri için daha hayırlıdır.Allah işitendir,

bilendir”


şimdi ben soruyorum bu siyasi simgedir diyenlere bir mezhebiniz varmıdır sizin. Eğer cevabınız evet ise neden o mezhebe bakmıyorsunuz bu konudaki görüşü nedir.

Bakın size bi uyarım var kişi baş örtüsünü takmayabilir bu kişi günahkar olur ancak birisi baş örtüsü allahın emri degildir bu çağda bu olmaz yasaklansın bu çağdışıdır derse bu islam alimlerince müttefiktirki kişi küfre girer yani kafir olur.

bu içki içinde böyledir içen kişi günahkardır ancak içki ne günahı kardeşim bu zırvalıktır sadece şarap haram bira degil rakı degil gibi konusursa allah korusun kişi islam dairesinden çıkar.

İslama girmek ne kadar kolay ise çıkmakta o kadar kolaydır dikkat edin hemen konuşmayın bu konuda bağlı oldugunuz mezhebe bi bakın bunun hükmü hakkında ne demişler.
 
kur-anda türban varmı tartışmasına girmeye hiç gerek olduğunu sanmıyorum çümkü türban bir bağlayış şeklidir ve kur-anda şu şekilde bağlıcaksın gibi bir ibare yok kapanması gerekn yerlerinizi kapatın diyor ...kişisel tercihe gore türban şeklinde yada başörtüsü şeklinde kapatabilir buna kimsenin karışmaya hakkı olduğunu sanmıyorum yada karaçarşafa bürünür..
 
mühim olan kafanı neyle bağladığın değildir. türban eşarp hepside olabilir
 
mühim olan kafanı neyle bağladığın değildir. türban eşarp hepside olabilir

NE alaka benim annemin taktığı başörtüyle , rahibe başörtüsünün %100 aynısı neden aynı kefede olsun?
 
Offffff offff hep aynı şey sadece türkçeye çevrilmiş bir metin koyup hurraaa türban kuranda var...
Sen bana arapçasını yaz sonrada türbanla ilgili bölümün kelime anlamlarını cıkar bakalım ne cıkcak?
Al bende bi kaç delil yazayım zekeriya beyaz:
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı savunan Prof. Dr. Beyaz, ''Bir kesim türbanı bayraklaştırıyor. Türban, Kur'an-ı Kerim'de yok. İncil'de var. İslamiyeti bir şekil haline getirmek istiyorlar. Birtakım ayetlerin açıklamaları saptırılıyor. Bunlar günah işliyorlar. Saç kıllarını kutsallaştırmak dinimizde yok. Put gibi görmek dinimizde yoktur. (Saçları göstermek cehennemliktir) diyen bir din olur mu?'' dedi.

KURAN’DA BAŞI KAPAMAK GEÇMİYOR

Mümin kadınlara da söyle: Bakışları ölçülü olsun ve cinsel organlarını korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünenler hariç açmasınlar. Örtülerini yaka açıklarına koysunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları, yahut babaları, yahut kocalarının babaları, yahut oğulları, yahut kocalarının oğulları, yahut kardeşleri, yahut kardeşlerinin oğulları, yahut kendi kadınları, yahut ellerinin altında bulunanlar, yahut kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar, yahut kadınların mahrem yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, hepiniz topluca Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.

24 Nur Suresi 31

Kadını kendi zihniyetine göre yaşatmak isteyen zihniyetin çarpıttığı ayetlerin başında bu ayet gelir. Bu ayetteki “hımar” kelimesi geniş manalı bir kelime olup örtü manasına gelir. Eski Arap yazılarına bakılırsa hımarın yere konulan, masaya örtülen veya herhangi bir örtüyü tarif edebileceğini görürüz. Hımar, başı örterse başörtüsü olur, masaya konursa masa örtüsü olur. Allah eğer “hımar” kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi “hımarürres” gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi: Böylece “res” kelimesi ile baş bölgesi vurgulanır ve örtü kelimesi olan “hımar” ile beraber başörtüsü net bir şekilde anlaşılırdı. Nitekim abdest alınmasıyla ilgili ayette başın sıvazlanması söyenirken, baş kelimesi Arapça karşılığı ‘res’ ile vurgulanır.

Üstelik ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu geçer. Yani hımarın başı kapatması değil, ayette açıkça yaka dekoltesini örtmesi istenir. (Yaka açığı manasına gelen ‘cuub’ kelimesi hem bu ayette kapanılacak bölgeyi belirtmek için, hem Hz. Musa’nın yaka açığına elini soktuğunu belirten ayetlerde geçer.) “Hımar” kelimesi sırf başörtüsü manasına gelse bile bu ayetten başı örtmek değil, yine yaka dekoltesini kapatmak anlaşılacaktı. Üstelik başörtüsünü Kuran’a maletmek isteyen zihniyet, açık bir saptırma yaparak “felyedribne” fiilini “salsınlar” diye tercüme etmeye kalkmıştır. Böylece ayeti okuyan “başörtüsünü yaka açıklarına salsınlar” şeklinde okuyacaktır. Oysa hiçbir şekilde “darabe” kökünden türeyen “felyedribne” fiili “salsınlar” manasına gelmez. Bu fiille örtünün yaka açığına konulması yani kapatılması anlatılır. Kuran’da salsınlar, indirsinler manasında “felyüdnine” kelimesi kullanılır. Allah böyle bir ifade kullanmak isteseydi “felyedribne” fiili yerine “felyüdnine” fiilini kullanabilirdi. Bu örnek bize gelenekçi zihniyetin, kendi fikirlerini doğru çıkartmak uğruna gereğinde Kuran’daki kelimelerin manasını kaydırmaktan çekinmediğini göstermektedir.

Ayette diğer dikkat etmemiz gereken nokta “süsler” kelimesi ile neyin kastedildiğidir. Bizim kanaatimize göre “süsler” kelimesi ile özellikle “göğüsler” kastedilmektedir. Çünkü ayetteki tüm noktalarla mantıklı bir şekilde göğüs bölgesinin uyum sağladığı kanaatindeyiz. Birincisi, ayette yaka açıklarının kapatılması geçiyor, yaka açıklarından ise göğüsler gözükür. İkincisi, ayette gizlenen süslerin belli edilmesi için ayakların yere vurulmaması geçiyor. Ayaklar yere vurulduğunda vücutta belli olacak yer özellikle göğüslerdir. (sütyenin o dönemde icad edilmediğini düşünürsek bu daha da iyi anlaşılır.) Üçüncüsü, ayetten kendiliğinden görünenler hariç süslerin kapanması söylenmektedir. Ne kadar kapatılmaya çalışılırsa çalışılsın özellikle iri göğüsler, çeşitli fiziksel hareketlerde, hatta rüzgarın esmesiyle elbise yapışınca bile kendini belli edebilir. Ayetten bunun doğal olduğu anlaşılır. Dördüncüsü, ayette süslerin kimlerin yanında açılabileceği söylenir. Kuran’daki diğer ayetlerden kadınların bir kısmının iki yıl gibi uzun bir süre çocuklarını emzirdiğini görüyoruz. Kadının, babası gibi yakınlarının yanında, çocuğu acıktığında ve ağladığında onu emzirmesi gerekebilir. Ayetteki bu açıklamanın özellikle bu konuda kadınlara büyük kolaylık sağlayacağı kanaatindeyiz. Tüm bu izahlara göğüs gibi uyan başka bir bölge bulunmadığı için süslerle özellikle göğüslerin kastedildiği sonucuna varabiliriz. Süsler kelimesinden ziynet, takı gibi maddelerin anlaşılamayacağı ayetin bütünsel olarak ele alınmasıyla açığa çıkar. Çünkü ayette kadınların süslerini kendi kadınları yanında açabileceği geçiyor. Takı gibi maddeler tahrik unsurundan daha çok hava atma unsuru olabilir. Eğer bu hava atma olayı engellenilmeye çalışılsaydı, buna ilk karşı cins erkekler yerine, aynı cinsten olan kadınlar dahil edilirdi. Ayrıca ayakları yere vurunca hangi ziynet, takı eşyası belli olur? Kendiliğinden gözüken ziynet, takı ne olabilir? Araf suresi 31’de ziynet eşyalarının mescid yanında giyilebileceğinin söylenmesi, takıların cami yanı gibi en kalabalık yerlerde de teşhir edilebildiğini, yani saklanmasına gerek olmadığını gösterir. Görüldüğü gibi mantıksal bir elemeyle gidildiğinde ayetin özellikle göğüs bölgesinin kapanmasını vurguladığı anlaşılır.


Al birde yaşar nuri öztürk:
HYP Genel Başkanı ve eski İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, “Kur’an’ın anladığı manada bir dinden söz ediyorsak, Türkiye dinsizliğe doğru gidiyor” açıklamasıyla yine şaşırttı. Öztürk, “Türkiye’yi taşıdıkları yer şirktir, din değil. Biz yıllarca buna karşı mücadele verdik. Ama şimdi Türkiye doğrudan doğruya müşrik zihniyete, şirk zihniyetine doğru gidiyor. Yelken açmış gidiyor hem de. Zaten Kur’an’dan ve Hz Muhammed’den onay almayacak sahte bir dini, morfin gibi kullanıp Türkiye üzerinde her istediklerini yapıyorlar, hurafe dinini anestezi gibi kullanıyorlar” diye konuştu.

Prof. Dr. Öztürk, son yıllarda “türban” adı verilen ve değişik tarzda bağlanan örtünün ise Müslümanlıkla ilgisinin olmadığını öne sürerek şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’de iki büyük operasyon yapılıyor. İslam’ın, antiemperyalist ruhunu yok etmek istiyorlar. Her 50 metreye kurulan camilerde bu ruhu katlediyorlar. Hanımların başındaki örtü, rahibe kıyafetidir. Saint Paul’un İncil’e soktuğu kıyafettir. O bizim Müslüman insanın örtüsü değildir. ‘Cami ve bu örtü size din olarak yeter’ deniyor. Müslümanlara din diye başka bir şey bırakmadılar.”

Öztürk, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Türkiye örtülü bir şekilde sömürgeleştiriliyor. Türkiye, tarihinde ilk defa adeta iki milletli parlamentoya mecbur ve mahkum bir hale getirildi. Böyle bir manzara var.”

En azından benim verdiğimde arapça kelimeleri ve anlamlarınıda vermiş ingilizce kitabı türkçeye cevirir gibi sallamamış...
 
yok kuranda geçmiyomuş yok tevratta geçiyomuş.ne farkeder sanane ona ne hala anlayamıyor bazıları.

bi kız isterse moda olsun diye takar,isterse ilgi çekmek için takar,ister siyasi simge sandığı için takar,ister dini inancı gereği takar,ister altına mini etek +tanga giyer öyle takar,isterse takmaz

bu kadar basit.bu şeyin de ünivde yasaklanmasının tek nedeni deniz baykaldır.ve amacı laiklik falan değildir.öyle olsaydı seçim vaatleri arasında "ünivlerde başörtsü özgürlüğü" bulunmazdı.tek sorun kendisinin yapamıyor olması.tek sorun baykalın iktidar olamaması.şu andada kendi kafasında halkı cezalandırmaya çalışıyor.beceremez tabi.sandık yakındır görücez bakalım her fırsatta hakaret ettiği halk kendisini başa geçirecekmi?
 
yani türçe yorumlamaları çok saçma.

yani kadının hiçbir yanı beni tahrik etmeyecek bir saçları mı tahrik edecek.

ben ne yapayım saçlarını ve rengini
 
Başörtüsü siyasi simge değildir.

Şöyle bakalım başörtüsü akplisinin de başında var,saadet partilisinin de var,Mhplisinin de şusununda var bundada var.
Ama görüşlere bakarsak siyasi olarak aralarında dağlar kadar fark var!
 
siyasi bi simge veya değil hiç farketmez.

acaba mini etek neyin simgesi? çağdaşlığın mı?
 
Geri
Üst